Galatasaray için diriliş maçı gibiydi Konyaspor karşılaşması. Şampiyonluk yarışındaki rakipleri yine puanlar kaybetmiş ve daha ligin ilk 6 haftasında -ki sezonun beşte birine tekabül eder- en yakın rakibiyle 6 puan farkı bulacağı bir maçtı.
Galatasaray dışarıda ne yaşarsa yaşasın içeriye döndüğünde kendinden emin, rakiplerini domine ederek rahat kazanıyor.
Frankfurt’ta hezimete uğrayan Galatasaray, oynayacağı iyi futbolla taraftarına bir anlamda özür dilemek istiyordu.
Fenerbahçe’de kim ne derse desin “İhtilal” oldu. 11 başkanla çalışmış bir gazeteci olarak ben, Koç’un kendi sonunu hazırladığına inanıyorum.
Galatasaray en yakın rakibiyle puan farkını altıya çıkarma fırsatını kaçırmadı. Ligde en ne yaptığını bilen, oynattığı oyunda bir emek olduğunu hisettiren Recep Uçar'ın Konyaspor'unu çok kötü başladığı ve çok da iyi oynamadığı bir maçın sonunda 3-1 mağlup etti.
Sakatlık sonrası bu sezon Süper Lig’de ilk maçına çıkan Oğuzhan Çakır, vasatın altında bir performansla maçı tamamladı.
Tedesco’nun Fenerbahçe’ye oynatmaya çalıştığı futbolu tanımlamak henüz mümkün değil. Kasımpaşa’ya karşı santrforda Talisca, arkasında Asensio, solda Kerem, sağda İrfan Can ile başladı.
Fenerbahçe’de tarihi bir hafta sonu yaşadık. Takımı kuran Ali Koç, rakibi Sadettin Saran ile yarışırken Fenerbahçe rakibi Kasımpaşa karşısında kazaya uğramamak istiyordu.
Fenerbahçe’de futbol takımı Kasımpaşa’nın karşısına çıkarken, diğer taraftan kongre heyecanı yaşanacak.
Gaziantep FK, Trabzon’da sahaya çıktığı planı uyguladı ve hak ettiği 1 puanla dönüyor.