Ajax-Galatasaray maçının ardından yere göğe sığdıramadı: Okan Buruk'un hamlesi maçı çevirdi! Amsterdam'da maskeli balo
06 Kasım 2025, Perşembe 07:49Güncelleme Tarihi:
Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden temsilcimiz Galatasaray, dördüncü maçında deplasmanda Ajax'a konuk oldu. Liverpool ve Bodo/Glimt maçlarından galibiyetle ayrılan sarı - kırmızılılar, Hollanda temsilcisini ikinci yarıda bulduğu gollerle 3-0 mağlup etti. Fanatik'in usta kalemleri Amsterdam'da kazanılan zaferi ve Victor Osimhen'in performansını analiz etti. İşte detaylar...
Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden temsilcimiz Galatasaray deplasmdan Ajax ile karşı karşıya geldi. Amsterdam'da oynanan mücadelenin ilk yarısı golsüz sona ererken ikinci yarıda sahada adeta sarı - kırmızılı takım fırtına gibi esti.

59. dakikada Sane'nin ceza sahasına gönderdiği top Victor Osimhem kafasıyla filelere gönderdi: 0-1. Bu golden yedi dakika sonra Barış Alper'in soldan ceza sahasına ortaladığı top Ajax savunmasının elinden sekti. Hakem VAR kontrolünün ardından penaltı noktasını gösterdi.

Topun başına geçen Osimhen kendisinin ve takımının ikinci golünü kaydetti: 0-2. 78. dakikada ceza sahasına topla buluşan Barış Alper'in şutunda, savunma kaleye doğru giden topu eliyle kesti. Hakem bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Topun başına bir kez daha Nijeryalı yıldız geldi ve skoru tayin etti: 0-3. Galatasaray'ın Hollanda'da elde ettiği zaferi Fanatik'in usta yazarları sizler için analiz etti:

SERKAN AKCAN | FENOMEN FARKI
Galatasaray, Amsterdam’daki maça Ali Sami Yen coşkusuyla başladı. İlk 20 dakikada Osimhen’in tetiklediği ön alan baskısında Ajax top yapamadı, top ve oyunun kontrolü hep Galatasaray’da kaldı. Okan Buruk ve futbolcuları başlangıç senaryosunu kusursuz icra ederek Osimhen ile 2 net gol pozisyonu ürettiler. Ne var ki, 41 yaşındaki Ajax kalecisi Pasveer iki topu da mucizevi şekilde çıkararak takımını oyunda tuttu. Ön alan baskısı yüksek eforla birlikte sıfır hata ister. Baskıya giden her bir futbolcu zinciri oluşturan halka gibidir. Hata yapan, rakibini ve topu kaçıran futbolcu tüm zinciri bozar. Galatasaray’da en fazla mesafe kat eden futbolcu Sara olsa da 20. dakikadan sonra baskıyı bozan adamdı Brezilyalı. Nitekim Okan hocanın devre arasında onu çıkarıp Barış’ı alması bu yüzdendi. Barış girdikten sonra Osimhen’in arkasında konumlanarak Ajax’a 4-4-2 karşılama yapılmasını sağladı. Barış Alper son haftalarda formunu yitiriyordu, o yüzden Okan hoca onu Ajax’a karşı yedek soyundurdu. Ama o oyuna girdiği andan itibaren maçın gidişatını değiştirmeyi başardı.

Kusursuz performans
Sallai ile yer değiştirerek sol kenara çıktığında da sağ bek arkasına istediği toplarla büyük fark yarattı. Sanırım Galatasaray taraftarıyla barıştılar artık. Osimhen Ajax’a yaptığı hat-trick ile kariyerinde bir ilki gerçekleştirmiş olabilir ama daha önemlisi aklıyla, atletizmiyle, bitiriciliğiyle gerçek bir futbol fenomeni. Liverpool ve Bodo’yu içeride yendikten sonra Ajax’ı deplasmanda hezimete uğratmak büyük iş. Osimhen mükemmeldi, Barış maçı çevirdi, Singo harika oynadı, Sane’yi hep öne itti. Özetle Okan Buruk ve futbolcuları kusursuz bir performans sergilediler. Galatasaray Kasım sonunda US Gillouse’yi Ali Sami Yen’de yenerse ilk 8 şansını yüksek sesle konuşmaya başlar.

BURAK ÖZDEMİR | AMSTERDAM'DA MASKELİ BALO
Aslında bütün olay 18 Eylül'de Almanya'nın Frankfurt şehrinde başladı. Galatasaray sahadan 5-1 ezici bir mağlubiyetle ayrılsa da bu aslında ilerleyen haftaları kazanmak adına büyük ve önemli bir uyarı olmuştu. Galatasaray o günden sonra kendine çeki düzen vermeyi başardı. Liverpool, Bodo/Glimt ve ardından Ajax... Galatasaray mücadeleye sakin ve doğru bir oyunla başladı. İlk 30 dakikalık kısımda maçın da hakimiydi. 30. dakikadan sonra ev sahibi takım kendisini Galatasaray kalesinde hissettirse de sarı - kırmızılılar savunmada hata yapmadı.

SARA-BARIŞ DEĞİŞİKLİĞİ!
İlk yarıda sahada tek varlığını hissedemediğimiz isim Gabriel Sara oldu. Ne rakip savunmacılara baskı konusunda ne de orta alanda pas opsiyonu olma konusunda çok etkisizdi. Okan Buruk devre arasında hiç beklemeden oyuna Barış Alper'i alarak rakip savunma üzerine yoğun bir baskı uygulamaya başladı. İlk yarının son 10-15 dakikalık bölümünde geriden rahat çıkan Ajax, Barış ve Osimhen'in doğru baskısıyla çok zorlanmaya başladı.

İLK GOL GARDI İNDİRTTİ
Ajax ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde çok kötü günler yaşıyor. John Heitinga'nın koltuğu sallantıda. Atacakları bir gol onları bambaşka bir yere taşıyabilecekken yiyecekleri bir gol de büyük bir çöküntüye neden olabilirdi. Öyle de oldu. Osimhen'in kafayla attığı gol Ajax'ın gardını kırdı ve motivasyonunu bitirdi. Sonrasında yapılan iki penaltı ve Osimhen'in hat-trick gecesi... Nijeryalı bugün ünlü çizgi film karakteri He-Man gibiydi. Onun en büyük özelliği, bazen zorluklarla karşılaşır ve kaybeder. Ancak onun gerçek gücü, her zaman yeniden ayağa kalkması ve azimle mücadelesine devam etmesidir. Aynı Osimhen'de olduğu gibi. Şimdi tüm odak noktası Kocaelispor maçı olmalı. Sonrasında milli ara ve lige yeniden dönüş.

TUNÇ KAYACI | EMİN ADIMLARLA YOLA DEVAM
Şampiyonlar Ligi’nde kağıt üzerinde kolay gözüken ama bir anlamda tamam mı devam mı maçına çıkan Ajax’a karşı işimizin zor olma ihtimali yüksekti. İlk 30 dakikası tamamen üstünlüğümüz altında geçen karşılaşmada rakip kalede gole çok yaklaştık ama atamadık. Özellikle Osimhen’in kendi kalitesini ortaya koyarak yaptığı vuruşu kaleciden dönmesi bizim adımıza şansızlıktı. Okan Buruk önalan baskısıyla rakibi sahasına hapsetti ama Ajax savunması bu sürekli baskıya rağmen minimum hatayla oynadı ilk yarı. Bir anlamda kontrollü futbolu tercih etti iki takım da risk almadılar sanki kozlarımızı ikinci yarı kullanırız ter gibiydiler. İkinci yarıya değişikliklerle başladık. Sara çıktı Barış Alper girerken, Okan Buruk tempoyu yükseltmenin de mesajını verdi. Nitekim bu değişikliklerin meyvesini de üst üste gollerle gördük. Özellikle Barış Alper hücumda etkinliği Sane’nin sahne alması ve Osimhen’in farkı Galatasaray’ı rahatlattı.

Sürklase etti
Dün gece şunu net gördük bu takımda Lemina çok önemli kilit bir isim ve Gabonlu aynı zamanda orta alanda paydaşlarına da performans yaptırıyor. Ajax karşısında skoru artıran Galatasaray rakibini adeta sürklase ederken taraftarını da mestetti. Tabii ki dün gece Galatasaray Amsterdam’da bir zafere imza attı. Ama bir başka isim dün gece Avrupa’da Şampiyonlar Ligi’nde liginde damgasını vuran Osimhen’di. Galatasaray’ın süper starı hattrick yaparak Lewandowski’nin üst üste gol atma rekorunu gözkoydu. Sözün özü Frankfurt hezimetinden sonra üst üste 3. kez kazanan Sarı-Kırmızılılar emin adımlarla yoluna devam ediyor tebrikler.

KADRO AĞIR BASTI | UMUT EKEN
Galatasaray müthiş garantici bir pas ısrarıyla başladı. Hiç risk almadan, topa hep sahip olarak en uygun pozisyonu bulmak istediler. Ajax’ın dar alana sıkışıp, açık alan kovalamak istemesi de Galatasaray’ın yüksek pas yüzdesiyle oynamasını kolaylaştırdı. Galatasaray atak sürekliliği sağlayamasa bile oyunu tutmayı başardı.

Ön alandaki pres bile kontrollüydü. Ajax’ın ikinci bölgede boş alanda topla buluşmasını engelleyecek bir dizilişle yaptılar bunu. Hollandalılar sıkışıp Weghorst’a vurduğunda ise Abdülkerim’in sezgileri ve pozisyon alışı ile bu tehdidi savuşturdular. Bir miktar da hakem Bastien’in toleransıyla. Kazanılan duran toplar ve iki Osimhen pozisyonu bu ısrarcı planla geldi. İlk devrenin sonu, ikinci yarının başında topu Ajax’a kısmen terk etmek, maçın gidişatını değiştiriyordu ki Galatasaray tekrar ileride kalmaya karar verdi. Geri koşmamak, Leroy Sane başta olmak üzere hücumcuların enerjisini koruyabilmelerini sağladı. Sane’nin, Osimhen’in kariyer standartlarındaki işleri yapmaya başlamasıyla da tabela sürekli değişti. Barış Alper’in ‘kulübe’ uyarısı sonrası “Ben dönüyorum” mesajı vermesiyle de.. Skoru almak her şeyi kolaylaştırdı. Ligindeki son 4 maçın sadece birini kazanabilmiş, Devler Ligi’nde 3’te 0 çekmiş Ajax’ın gardı düştü. Maçın geneline bakıldığında ise asıl belirleyici olan kadro kalitesiydi. Galatasaray ile Ajax arasında çok ciddi sıklet farkı vardı.

HAMİT TURHAN | TARİH YAZAN GALATASARAY
Liverpool galibiyetiyle yeni Avrupa yürüyüşünün startını veren Galatasaray açısından Ajax maçı gruptaki kaderini belirleyecek kritik bir öneme sahip olmuştu. Her ne kadar Hollanda temsilcisi eski formunda olmasa da sonuçta ülkesinin ve Avrupa'nın köklü geçmişi olan ekol takımlarından biriydi. Galatasaray kâğıt üstünde bu maçın favorisi olarak gözükse de disiplini, ciddiyeti, mücadeleyi elden bırakmadan sabırlı bir oyun ortaya koymak zorundaydı. Nitekim öyle de oldu.

Ajax'a karşı müthiş dominasyon
Okan Buruk'un öğrencileri ilk yarım saat oyunu öylesine domine ettiler ki, Hollanda efsanesi Ajax ceza alanımıza bile yaklaşamadı. Bu bölümde Osimhen'in iki şutunu inanılmaz reflekslerle önleyen 40 yaşındaki kaleci Pasveer takımını ayakta tutan isimdi. İlk yarının son çeyreğinde ise Ajax oyunu dengeler gibi oldu. Bu bölümde kalemizde iki önemli pozisyon yaşadık. Birinde Uğurcan başarılıydı, diğerinde ise şanslıydık. Oscar'ın şutu kalemizi tutsa devreyi hiç de hak etmediğimiz bir skorla kapatabilirdik.

Barış Alper'den iki penaltı katkısı
Son haftaların en formda isimlerinden biri olan Okan Buruk, ilk yarının aksayan tek oyuncusu Sara'nın yerine son haftaların tartışılan yıldızı Barış Alper'i alarak ikinci yarıya başladı. Oyuna girer girmez Osimhen'in arkasında konumlanan, daha sonra da Sallai ile yer değiştirerek sol kanada geçen Barış Alper gerek ön alan baskısında gerek temponun yükselmesinde gerekse pozisyon zenginliğinin yaşanmasında önemli rol oynadı. Yarattığı iki penaltıyla da maça damga vuran isimlerden biri oldu. Genç futbolcunun, Sarı-Kırmızılı takımın Şampiyonlar Ligi'nde attığı üç penaltının da yaratıcısı olması bir başka dikkat çeken ayrıntı. Umarım bu maçtan sonra tribünlerdeki Barış Alper homurtuları yerini tam desteğe bırakır.

Kadro kalitesi Ajax'ın çok önünde
Hollanda takımlarına karşı deplasmanda başarılı olamayan Galatasaray'ın, bu kez şeytanın bacağını kıracağını düşünenlerden biriydim. İlkay ve Yunus gibi oyun kurucu karaktere sahip iki oyuncusundan yoksun olmasına rağmen kadro kalitesiyle genç ve tecrübesiz Ajax'ı kendi seyircisi önünde puansız bırakması en güçlü ihtimaldi. Bizleri bu ön görüye sevk eden en önemli faktör ise Osimhen gibi dünya starı bir sartrafora ve oyun içinde her an her şeyi yapabilecek saf yetenek Sane gibi bir yıldıza sahip olmasıydı Galatasaray'ın.

Osimhen rakipleri ejderha gibi yutuyor
Bu karşılaşmadan önce oynadığı Avrupa maçlarında üst üste 7 maçta da gol atmayı başaran Nijeryalı süper star Ajax'a karşı hat-trick yaparak üst üste sekizinci maçında da gol buldu ve 9 maçla Lewandoski'ye ait rekora göz dikti. Aynı zamanda Şampiyonlar Ligi'nde 6 gole ulaşarak Gol Krallığı'nda da zirveye oturdu. Kariyerinde Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez hat-trick yapmasına neden olacak ikinci penaltıyı ilk golde kendisine müthiş bir asist yapan takım arkadaşı Sane'ye attırmak istemesi ise onun futbolculuğunun yanı sıra çok yüksek bir karaktere ve takım aidiyetine sahip olduğunun göstergesiydi. Sane de jeste jestle karşılık vererek Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray formasıyla atacağı ilk golden fergat etti ve topu Osimhen'e bıraktı. Bu tip karakterli oyunculara sahip olmak başarıya giden en önemli anahtardır.

Torreria & Lemina orta alanı kapatıyor
Ajax galibiyetiyle ilk 8'e göz kırpan Galatasaray'da dün gece kötü oynayan oyuncu yoktu. Üst düzey mücadele, yardımlaşma, sabırla paslaşarak rakip defansta boşluk arama, pozisyon yaratma ve başarılı takım savunması Galatasaray'ı farklı kılan etkenlerdi. Ancak skor üreten Osimhen, Sane ve Barış Alper dışında öne çıkan oyunculardan da bahsetmemek haksızlık olur. Bunların başında, rakibin en etkili oyuncusu Godts karşısında kulvarını başarıyla savunan Singo gelirken, orta alandaki ikili Torreria ile Lemina Galatasaray'ın Ajax karşısındaki ezici üstünlüğünün baş mimarlarıydı. Torreria&Lemina ikilisi, Avrupa'nın en gözde orta alan partnerleri olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Sallai, Davinson ve kendisinden 12 santim daha uzun olan Weghorst'a karşı üstünlük kuran Abdülkerim öne çıkan diğer isimlerdi.
