Galatasaray'ın Kocaelispor mağlubiyetini usta isimler yorumladı: 'Okan Buruk'un büyük yanılgısı oldu' | 'Icardi yükü!'
10 Kasım 2025, Pazartesi 06:59Güncelleme Tarihi:
Galatasaray, uzun bir aradan sonra Osimhen ve Icardi’nin 11’de olduğu kadroyla sahaya çıktı. Ancak Kocaelispor karşısında kaleye gitmekte zorlandı. 45’te Agyei, Abdülkerim ve Torreira’yı çalımlayıp sağdan ceza sahasına girdi, Uğurcan’ı kapadığı köşeden avladı Okan Buruk’un hamleleri sonuç vermedi, fırsatları bulan Kocaeli oldu. Ancak Aslan 88’de Osimhen ile skoru eşitlese de ofsayttaki Sara’nın kaleciyi etkilediği gerekçesiyle gol geçerli sayılmadı. Cim Bom, ligde 19 maç sonra kaybetti.

SELÇUK İNAN: KAZANDIĞIMIZ İÇİN MUTLUYUM
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, açıklamalarda bulundu. Selçuk İnan ilk olarak oyuncularını tebrik etti. ‘Galatasaraylı Selçuk' söylemleriyle ilgili sorulara yanıt veren İnan, "Bunu defalarca yineledim. Sadece kazandığınızda söylediğiniz sözlerin karşılığı olmuş gibi gösteriliyor. Kaybetseydik de aynı duruşu göstermiş olacaktım. Ben ‘Galatasaraylı Selçuk' diye anılabilirim; orada çok önemli zamanlar geçirdim. Çok da güzel ilişkilerim var. Bunlar olağan şeyler. İnsanların bununla aslında övünmesi gerekiyor. Ben hep böyle baktım. Ama çalışmak başka bir şey. Bu bizim hayatımız. Bütün anımı bu kulüpte geçiriyorum. Sorumlu olduğum bir takım ve şehir var. Dolayısıyla geçmişimde yapmış olduğum şeyler bununla bağdaştırılmamalı. Bugün yine diyorum. Galatasaray'ı yendiğimiz için değil, ne olursa olsun Kocaelispor'un teknik direktörüyüm ve kazandığımız için mutluyum" diye konuştu.

OKAN BURUK: ÜRETEMEDİK
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, açıklamalarda bulundu. Buruk, "Zorlu bir fikstürden çıkıyoruz, her maçın psikolojisi aynı olmuyor. Bugün de rakibimizin maça başlangıcı, bize göre çok daha iyiydi, çok daha istekli ve konsantrelerdi. İlk yarı çok az ürettik. Top bizdeyken olan kısmını çok iyi oynadığımızı düşünmüyorum. Top rakipteyken olan kısmını da iyi oynamayınca ilk yarı 1-0 geride girdik. İkinci yarıda da değişiklikleri yaptık, rakip yarı alanda oynadık. Ceza sahasına girişlerimiz tabii ki oldu ama maçın geneline baktığımızda üretemedik. Bizim kalitemizin altında kaldık hücum anlamında. Çare bulmamız gereken şeylerden biri. Bu tür maçlar bizim için bu oyunları çözecek, geriye düştüğümüzde de çözecek oyuncuların maçları oluyor. Yunus ve İlkay gibi bu maçları çözecek oyuncularımız olmayınca, bireysel performansların düşük olduğu, devamında da girenin çıkanın destek vermediği bir maç geçirdik." dedi.

Mücadelenin ardından FANATİK yazarları, Sarı Kırmızılılar'ın performansını yorumladı. Usta isimlerden dikkat çeken değerlendirmeler gelirken mağlubiyetin nedenlerini de sıraladılar.

BÜYÜK ŞANS YAKALAYAMADAN! / CEM DİZDAR - FANATİK
Ligin en sükseli takımı olan Galatasaray aslında sahasındaki Trabzon maçında nasıl durdurulacağına dair epey ipucu vermişti. Selçuk İnan’ın analiz ekibi bu ipuçlarına iyi çalışmış ve teknik ekip de takımı bu doğrultuda hazırlamış olmalı ki ilk devre Galatasaray sahada yok gibiydi. Yetmez, biri gol olan üç önemli gol girişimi de ev sahibinden geldi. Gerçi Mauro Icardi’nin sahadaki varlığı Galatasaray’ın olası gücüne olumsuz etki etmiş görünüyordu. Çünkü en azından Leroy Sane ile Barış Alper Yılmaz’ın, Victor Osimhen’i bulma ezberlerinin bozulmuş olması anlaşılırdı. Ezberlenmiş hücum şablonları Icardi ile karışmış görünüyordu. Beri yandan Tayfur Bingöl’ün girdiği pozisyonlarda Uğurcan Çakır’ın etkisinde kalmış olması da maçın sonucu açısından düşünülmesi gereken bir başka parametre olarak not edilmeli kanımca! Okan Buruk ikinci devreye Wifred Singo ile Roland Sallai’yi değiştirerek hücumu öncelemeye çalıştı. Ancak Lucas Torreira’nın sakatlanması zaten bir türlü yola girmeyen Galatasaray’ın düzenini bir kez daha revize etmeye zorladı.

FIRSATI KULLANAMADILAR
Gabriel Sara ile Eren Elmalı da oyuna dahil olunca tamamen öne çıkar oldu lider. Dolayısyla savunma çizgisi ile kalecisi arasındaki mesafe büyüdükçe büyüdü. Kocaeli açısından verimli alan apaçık ortadaydı. Ev sahibi bu verimli alanı 80’e doğru kullanabildi ve rakibini ikiye bir yakaladı. Ancak acemilik mi dersiniz, ihtiras mı yoksa ürkekli mi, bilinmez fırsatı kullanamadılar! Bu baskı ve fırsat oyununda Kocaeli ikinci yarının tek fırsatını kullanamazken, Galatasaray baskıdan bir gol bulsa da ‘’yarı otomatik ofsayt’’ sistemine takıldı. Ve maç bitti. Ligde geçen sezon Beşiktaş’a yenilen Galatasaray, Icardi ve Osimhen’e ama daha çok da Icardi’ye rağmen tek ‘Büyük şans’ yakalayamadan bu kez Kocaeli’ne yenildi.

ICARDI YÜKÜ / SERKAN AKCAN - FANATİK
Okan hocanın fiyakalı Ajax galibiyeti sonrası Kocaelispor deplasmanına Icardi-Osimhen ile başlaması maçın senaryosunu belirleyen en önemli etkendi. Ali Sami Yen’de baskıyla başlanan maçlarda belki bu tercih işe yarayabilir ama Kocaelispor gibi iç sahada seyirci desteğiyle coşan takımlara karşı Icardi’nin varlığı bir yüke dönüştü. Daha doğrusu Selçuk İnan’ın Galatasaray’ın ön alan baskısını kırma planı bu senaryoyu doğurdu. İlkay sakatlandığından bu yana Galatasaray ön alan baskısını akılla değil, fizikle yapmayı bir şekilde başarıyordu. Osimhen, Sane ve Yunus’un ekstra çabalarıyla Bodo’dan Ajax’a kadar tüm rakiplere karşı bu plan işe yarıyordu. Ne var ki, Kocaelispor, Galatasaray’ın bu baskılarına çok iyi çalışmış ve merkezde Keita’nın becerilerini kullanarak rakibin tüm pres kabiliyetini boşa çıkardı.

Osimhen ve arkadaşları baskıyı sağ bek kademesine doğru kaydırdıkça Keita iç koridora gelip Ahmet Oğuz’a pas opsiyonu sundu. Keita topu aldığında sırtında gördüğü tek baskı Icardi’nin temassız yalancı presleri olunca Kocaelispor rakip sahaya rahat çıktı. Serdar Dursun, Tayfur Bingöl ikilisinin Lemina ve Torreira’ya yaptıkları ekstra baskılar Galatasaray’ın arka bölgesiyle forvet hattının iletişimini kopardı ama bitirici vuruş Jakobs’a üstünlük kuran sağ forvet Agyei’den geldi. Agyei’nin Serdar Dursun’un indirdiği topu alıp önce Abdülkerim’i, peşinden Torreira’yi geçip Davinson’a rağmen attığı gol sadece jeneriklik değil Galatasaray‘ın sahadaki zaaflarının fotoğrafı gibiydi.

TERCİHLERİN BEDELİ
Okan hoca sorunun Icardi’nin kaleden uzak kaldığında bir yüke dönüşmesinde değil sağ bek Singo’da gördüğü için ikinci yarıya Sallai’yi alarak başladı. Sallai’nin sağ beke geçişiyle topu öne doğru daha rahat oynadılar ama hücumda çoğalma sorununa Osimhen tek başına bir yere kadar direnebildi. Oyunun son bölümünde Icardi’yi iyice ceza sahasına sokmak bile çözüm olmadı. Okan hoca sezonun ilk lig yenilgisine uğrarken tercihlerinin bedelini ödedi. Icardi, ceza sahasında iyi olabilir ama onu kaleden bu kadar uzak tutup bir 10 numara yapma fikri Okan hocanın büyük yanılgısı oldu.

İPTAL DOĞRU / DENİZ ÇOBAN - FANATİK
Maç boyunca Çağdaş Altay basit faullerle oyunu kesmedi. Sarı kart uygulamaları genel olarak isabetliydi. Osimhen, Dijksteel ve Smolcic’e çıkan sarı kartlar doğruydu. 42. dakikada Oshimhen için ikinci sarı kart beklentisi oluşsa da bu faul kartı gerektirecek düzeyde değildi. 45. dakikadaki Kocaelispor golü öncesi faul tartışmaları da gereksizdi. Hakem pozisyonu doğru yorumlandı. Maçın en kritik anı, Galatasaray’ın beraberlik golünün ofsayt gerekçesiyle iptal edildiği pozisyondu. VAR desteğiyle verilen bu karar teknik olarak doğruydu. Pozisyonda ofsaytta olan Galatasaraylı oyuncu hem savunmacıyı hem de kaleciyi fiziksel temasıyla etkiledi. Hakemin golü iptali, doğru bir uygulamaydı.

SORUN SADECE ICARDI Mİ? / HAMİT TURHAN - FANATİK
Türkiye'nin en önemli uluslararası menajerlerinden biri (İznini almadığım için adını vermiyorum) hafta içi Galatasaray ile ilgili değerlendirmesinde, "Şu anda takım içinde en büyük sorun İcardi!" demişti. Tüm kulüplerle yakın ilişkisi olan menajer arkadaşımızın bu lafı boşuna etmediğini öğrenmemiz için birkaç gün geçmesi yetti. Kocaelispor maçı, başta İcardi olmak üzere takım içindeki tüm defoları gözler önüne serdi. Bir takımın kaptanı sorun üretiyorsa o takımın başarılı olması mümkün değildir. Okan Buruk'un İcardi olayını iyi yönetmesi ya da devre arasında ailevi sebepler vb gibi nedenlerle yolları ayırarak yeni bir planlamaya gitmek şu anda Galatasaray açısından en uygun seçenek olarak görülüyor.

SAKATLANMADAN ÖNCE 10 NUMARA OYNADI
Okan hocanın İlkay Gündoğan ve Yunus Akgün'ün yokluğunda 10 numara pozisyonu için İcardi'yi düşünmesi aslında yeni bir şey değil. İcardi, sakatlanmadan önce de bazı maçlarda Osimhen ile sahada yer almış ve çoğunlukla 10 numara pozisyonunda oynamıştı. Başarılı da olmuştu. Gerek ön alan baskısını gerek pas dağılımını yönetmesi gerekse ceza sahasına yaptığı koşularla pozisyon üretmesi Arjantinli yıldızı o mevkide önemli bir alternatif haline getirmişti. Ayrıca duran toplarda ve karambollerde de ne kadar önemli bir silah olduğu herkesin malumu. Okan hoca Kocaeli maçı sonunda yaptığı açıklamada aynı sistemi taktik idmanında da denediklerini ve İcardi'nin iyi bir performans gösterdiğini ifade etti.

ICARDI HAZIR OLMADIĞINI KABULLENMELİ
Bütün bunlar anlaşılabilir. Mertens gibi gerçek bir 10 numaranın olduğu oyun şablonunda Osimhen-İcardi ikili forveti sahaya sürülebilir, Arjantinli oyun kurucu pozisyonunda düşünülebilir. Tabii İcardi'nin fit ve formda olduğu bir denklemde... Nitekim geçen yıl Galatasaray'ın sürklase ettiği Tottenham maçında İcardi ve Osimhen birlikte sahadaydı ve rakibi perişan etmişlerdi. Gelgelelim sonradan oyuna girdiği bazı maçlarda skor katkısı vermesine rağmen İcardi'nin henüz ilk 11 oynayacak kadar hazır olmadığı gün gibi aşikâr. Bunu önce İcardi kabullenmeli. Sonra da Okan Buruk...

2 GOL KRALI TOPLA BULUŞTURULAMADI
Bütün bu uzun girizgahtan sonra Kocaelispor yenilgisinin faturasını tek başına İcardi'ye kesmek hem bir nesli Galatasaraylı yapan Arjantinli yıldıza haksızlık ve vefasızlık olur hem de bazı hataların halının altına süpürülmesine neden olur. Örneğin; Kocaelispor maçında kenarlarda oynayan Barış Alper ile Leroy Sane özellikle ilk yarıda ne ürettiler? Sahadaki gol kralı iki santraforu kaç kez topla buluşturabildiler? Bekler Singo ve Jakops gerekli bindirmeleri yapabildiler mi? Torreira ile Lemina eksik orta alan kurgusu nedeniyle rakibi karşılamakta bitap düştüler ve hücuma katkıları neredeyse sıfırdı. Duran toplar ve bomboş pozisyonlarda yapılan ortalar dağlara taşlara atıldı. Defansın sigortası Davinson ile Abdülkerim konsantrasyon eksikliği ve mental yorgunluktan her Kocaeli atağında sallandılar. Kocaelispor bütün tehlikeli atakları sağ kanat oyuncusu Agyei ile geliştirdiği halde başta kulübe olmak üzere herkes gole kadar Gana asıllı İngiliz futbolcuyu seyretmekle yetindi. Golde Jakops'un ufak bir müdahalede yerden kalkamaması, Abdülkerim'in amatör futbolcu gibi çalım yemesi, Uğurcan'ın Muslera'ya nazire yaparcasına kapadığı köşeden topu içeri alması bir büyük takıma yakışmayacak hatalar zinciriydi.

TAKIMIN EN İSTİKRARLISI SALLAI YEDEK
45. dakikada yenilen golle soyunma odasına 1-0 yenik gidilen ilk yarıda Galatasaray'ın ürettiği tek bir gol pozisyonu bile yoktu. Buna karşın birini Tayfur Bingöl'ün kaçırdığı, birini de Uğurcan'ın kurtardığı iki net pozisyon ve atılan bir gol vardı Kocaelispor adına. Galatasaray'ın ilk yarı gol beklentisi 0.12 idi. Daha bunun üstüne ne söylenir ki! İkinci yarıya Singo'nun yerine takımın en istikrarlı oyuncusu Sallai'yi alarak başlayan Galatasaray oyunu Kocaelispor yarı alanına yıktı. Sallai'nin yarım devredeki dinamizmi ve hücuma katkısı ilk yarıdaki tüm futbolculardan çok daha fazlaydı. Nitekim VAR'dan dönen gol de onun pozisyonu zorlaması ve ortasıyla gelmişti. Bu arada sezon başından beri tüm istatistiklerde takımın en iyisi ve en faydalı oyuncusu olmasına rağmen ilk fırsatta nedense kulübeye Macar futbolcunun çekildiğini de buraya not düşeyim! Tamam Rotasyon da bu rotasyon Barış Alper ile Sane'ye hiç uğramaz mı!

KADRO ZENGİNLİĞİ İLÜZYONDUR
Bütün bunlara tüm takıma sirayet eden konsantarsyon eksikliğini de ekleyince yenilgi kaçınılmaz oldu. Oysa yıllardır taraftarın ve takımın genel mottosu, 'KONSANTRASYON'dur. Belki rakibi hafife almak belki Ajax galibiyetiyle ayakların yerden kesilmesi buna sebep olabilir. Lakin Türkiye'nin en pahalı ve en iyi kadrosuna sahip olmasına rağmen Galatasaray kulübesinin yetersizliği bu maçta bir kez daha ortaya çıktı. Başarılı geçen yıllarda hücumda üçüncü bir alternatifi her zaman oldu Galatasaray'ın. Bakambu, Batshuayi, Morata en iyi örnekler. Stoperleri rekabete sokacak üst düzey bir stoper hala eksik. Sezon boyunca bütün yük Davinson ve Abdülkerim'in üzerine biniyor. Onlarda yoğun maç trafiğinden dolayı haliyle sürmenaj oluyorlar. Davinson’un son haftalardaki yüz ifadeleri ve mutsuzluğu her şeyi anlatıyor. Orta sahada hücuma katkı sağlayacak ve oyunu dikine oynayacak bir 8 numarası yok Sarı-Kırmızılı takımın. Mevcut oyuncuların sakatlık, formsuzluk gibi nedenlerle katkı sağlayamadığı dönemlerde devreye girecek bir kanat forveti de bulunmuyor Galatasaray'ın. Puan için bir gole ihtiyacı olduğu bir maçta dahi Ahmet Kutucu ile Yusuf Demir oyuna giremiyorsa o kulübeyi boşuna işgal ediyorlar demektir.
