Okan hocam!.. Kibir en ölümcül günahtır
Hristiyanlıkta var olan ve romanlara, filmlere konu edilen 'Yedi Ölümcül Günah' vardır. Bunlar; Şehvet, Bencillik, Açgözlülük, Kibir, Tembellik, Nefret, Kıskançlık şeklinde sıralanır. Diğer tek Tanrılı semavi dinlerde de günah olarak addedilen bu davranış biçimlerinin her birinin ayrı ayrı tahribatı vardır insanoğlu üzerinde. Ama bir tanesi vardır ki, 'Yedi Ölümcül Günah'ın en ölümcülü olmaya namzettir. İnsana dair, kibir dediğimiz bu karakteristik özellik, süreklilik arz ettiği takdirde yalnız sahibini değil, onun çevresini de çürütmeye başlar. Narsizmin doruk noktasına ulaşmış kişilerde görülen kibrin sonuçları nefret ve dışlanmaya kadar gidebilir.
Haberin Devamı ›
Okan hocamdaki güç zehirlenmesi
Kibir, insanoğlunun sahip olduğu en yıkıcı özelliklerden biridir ve genellikle başarılı insanlarda görülür. Çünkü kibre kapılanların birçoğu başarıyı hazmedecek kapasitede değildir, bir kısmı da başarının sırtına vuracağı yükü kaldırmaktan yoksundur. Bazıları da çıktığı zirveye hasbelkader çıktığının bilinciyle içten içe yaşadığı aşağılık kompleksini ödünlemek için kendisini olduğundan daha muktedir gösterme çabasındadır. Sebebi her ne olursa olsun, hepsinin ortak özelliği güç zehirlenmesidir.
Haberin Devamı ›
Aslında Terim'i geçecek tek hoca
Bu varoluş biçimi hayatın her alanında karşımıza çıkar. Siyasette, ekonomide, eğitimde, kültürel alanda, sporda... Bizim işimiz spor tabii... O nedenle diğer alanları öbür uzman arkadaşlara bırakalım ve konuyu sevgili hocamız Okan Buruk'a bağlayalım: Futbolculuğuna hayran olduğum bir isimdir Okan Buruk. Teknik direktörlüğüne de aslında... Bana göre ülkemizde Fatih Terim'den sonra en başarılı teknik direktördür. Şu anki konumunu ve yaşını hesaba katarsak Fatih Hoca'yı da geçebilecek potansiyele sahiptir.
Okan Buruk yanlış planlamaya ortaktır
Kariyerini buraya tek tek yazmamın anlamı yok. Ancak son zamanlarda Okan Hoca, kendi kariyeriyle, karakteriyle, duruşuyla çelişecek davranışlara ve kararlara imza atıyor. Bu, sadece oynanan futbol ve alınan sonuçlarla alakalı değil. Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği Mayıs ayından bu günlere gelen süreçle ilgili. Her zaman savunduğum ve dile getirdiğim spora dair bir şiarım vardır benim: Başarı da başarısızlık da sezon öncesi yapılan planlamanın eseridir. Şu anki görüntüde bu planlamanın başarısız olduğu çok aşikardır. Zira, Galatasaray'ın her mevkide bir çok eksiği var. -77. dakikada maçın kötülerinden Sane'nin yerine stoper Metehan'ın girmesinin mantığını biri bana anlatabilirse bu yazdıklarımı yiyeceğim.- Neyse, Galatasaray Yönetimi'nin planlamayla ilgili hali pür melali zaten ortada! Lakin bu plansızlığın bir parçası da bana göre Okan Buruk'tur. Şu ana göre hiç kimseyi memnun etmeyen takım performansının müsebbibi de bu yanlış planlamanın ortağı Okan Hoca'dır.
Son üç maçtaki futbol imdat çığlığı
Deplasmandaki Alanyaspor galibiyetiyle ligde yedide yedi yapılıp 21 puana ulaşılan bir sezonda kadro tercihleri, taktiksel anlayışı, takımın fiziki yetersizliği, bazı kilit oyuncuların sürekli geriye gidişi; Frankfurt hezimetinin ardından içerideki Konyaspor maçının son 20-25 dakikasının korku tüneline, Alanyaspor maçının ise kelimenin tam anlamıyla, özellikle ikinci yarıda kabusa dönüşmesi tamamen Okan Buruk'un hatalarıdır. Ve bu hatalar Okan Hoca'nın yanlışlarında ısrar etmesinin sonucudur. Çünkü üst üste üç yıllık şampiyonluk Okan Hoca'yı büyük bir kibre ve güç zehirlenmesine sürükledi, adeta başını döndürdü. Egosunu okşadı. Narsizmini kabarttı. Kimseyi dinlemez oldu. Yapılan eleştirileri de güler yüzüyle karşıladı! Güler yüzden kastım tabii ki, eleştiri sahipleriyle dalga geçen bir yüz ifadesi!
Haberin Devamı ›
Okan hoca adeta herkese meydan okuyor
Her söyleşisinde her demecinde kendisini eleştirenlerle alay etti! Bu tavır Galatasaray Teknik Direktörüne yakışmıyor. Galatasaray hocası yapılan hatalardan ders alan ve yanlışlarını düzeltecek olgunluğa sahip olan insandır. Bir ara sosyal medya ergenleriyle hareket eden bir teknik adam; bu kez, belki de Galatasaray tarihinin en kritik sezonunda ne sosyal medya ergenlerinin ne sosyal medyada aklı başında yorumlar yapan futbol analistlerinin ne de konvansiyonel medyada kendisine yapılan eleştirilerin muhatabı değilmiş gibi davranıyor. Hatta kendisine yönelik eleştirilerin aksine kararlar vererek adeta her kesime meydan okuyor!
Rakiplerini kibir bitirdi Sayın Hocam!
Tabii kendi bileceği iş! Takımın başarılı hocası sonuçta! Elbette Türkiye'de! Ülke sınırları dışında daha rüştünü ispat etmiş değil. Ama buradan kendisini bir kez daha uyarmak istiyorum: Bu gereksiz ve Okan Buruk'a hiç yakışmayan kibir, hem kendisini hem de Galatasaray'ı yakar. Ezeli rakiplerinin neden bir türlü iflah olmadığını bir zahmet araştırırsa Sevgili Okan Buruk, en büyük sebebinin onların sahip oldukları gereksiz ve aptalca kibir olduğunu görecektir. Rakiplerine benzeyerek, rakiplerini daha fazla alt edemezsin!
Haberin Devamı ›
Uğurcan Çakır tarihi hezimeti önledi
Şimdi bana "Sen ne anlatıyorsun, nerede Alanya maçının yorumu?" diyeceksiniz haklı olarak. Aslında Alanya maçının yorumunu yukarıda yaptım! Kalan kısmını da tamamlayayım: Galatasaray tarihinin utanç sayfalarından biriydi dün geceki Alanyaspor maçı. Sarı-Kırmızılı takımın 1-0 galibiyetiyle sonuçlanan maçın gerçek skoru 4-1 ya da 5-1 olmalıydı. Ama olmadı. Bunda en büyük pay Uğurcan'ındı. Son yılların en önemli kaleci performansına imza attı futbol tarihimizin en büyük transfer rekortmeni kalecisi. Bence bu maçla Galatasaray tribünlerinin akıllarındaki soru işaretlerini de giderdi ve güvenlerini kazandı tecrübeli eldiven. Hatta, gerçek Galatasaraylı oldu da denebilir!
Singo&İcardi yapımı gol jeneriklikti
Diğer paydaşları da vardı elbette Uğurcan'ın. Başta Singo ve İcardi olmak üzere. İcardi, kilolu olduğu eleştirilerine karşın, en yakınında oynayan Barış Alper'i utandıracak derecede bir dinamizme ve futbol aklına sahipti. Bazı kritik pas hatalarına rağmen müthiş bir enerji ve atletizmiyle maça damga vuran Singo'nun sahalarda ender görülen, olağanüstü güzellikteki rakibini ekarte etmesi, akabinde İcardi'ye çıkardığı pas, Arjantinli kaptanın da kendisine 'obez' diyenlere nazire yaparcasına attığı 'Majdervari' gol, dünkü maçın en harikulade enstantanesiydi. Bu üç futbolcuya bir nebze ayak uyduranlar ise, sakatlanıp çıkana kadar Torreria, Davinson, Abdülkerim, Jakops ve Eren'di. Diğerleri için ise söylenecek pek fazla bir şey yok! Bilmiyorum, bana mı öyle geliyor ama özellikle da Sane! Bu gidişle, benim de çok beğendiğim bu Alman yıldız Zaha, Ziyech ve Zaniolo gibi kaybolup gidecek gibi gözüküyor! İnşallah yanılırım. Beni bu maçta en çok yanıltan ise Sallai oldu. İlk 6 haftanın yıldızı olan Macar futbolcu, dün yok olup gidenler arasına adını yazdırdı. Umarım bu performansı bu maçla alakalıdır.
20 yaşındaki Maestro, gerçek 'maestro'ydu
Tabii, bu uzun yazıda Alanyaspor'dan bahsetmemek benim haneme ayıp yazardı. Akdeniz ekibi, başkanları Hasan Çavuşoğlu yönetiminde aslında her sezon doğru planlamalar yapıyor. Bu sene de bunu uygulamışlar. İtalyan teknik direktör Farioli'yi dünya piyasasına sunan Sayın Çavuşoğlu, sanırım bu yıl da Portekizli Joao Pereria'yı hazırlıyor Avrupa'nın dev kulüplerine... Ben son yıllarda ligin en dominant takımı olan Galatasaray'ı bu kadar sürklase eden bir takım daha hatırlamıyorum. Özellikle ikinci yarıda sahanın tek hakimiydiler. Başta Galatasaray olmak üzere büyük kulüplerin, hangi menajerlerin telkinleriyle (!) transfer gündemlerine dahi almadıkları Maestro, tek başına 300 Milyon Euro'luk rakibine diz çöktürdü, skordan bağımsız olarak. Onun yanı sıra Makouta ve Şanlıurfa'dan beri geliyorum diyen Ogundu lig liderini kelimenin tam anlamıyla madara ettiler. Onlara Lima, Aliti ve İbrahim Kaya'yı da ilave edebiliriz. Ligimizin kalburüstü topçularından Efecan Karaca ise oyuna bile giremedi, düşünün!
Liverpool, sezonun en kritik karşılaşması
Lakin, bir de futbolda şans faktörü vardır. İşte o yoktu Alanyaspor'da. Ama belli ki, ortada yapılan doğru işler var. Bu sene Alanyaspor'u izlemeye devam etmeliyiz. Galatasaray'ın ise bu sezonki akıbeti bence salı günü Liverpool önünde alacağı sonuca bağlı. Uzun yıllar sonra 0 kornerle tamamladığı bir maçın ardından İngiltere'nin harika takımı karşısında neler yapacağı Okan Buruk'un maceradan uzak, akılcı taktisyenliğine bağlı. Ben hala ümidimi kaybetmedim ama... Bende hala bir ama var! Sizde de olsun sevgili Galatasaraylılar. Galatasaray'dan ümit kesilmez!