Arama

Popüler aramalar

Fatih Terim bunu nasıl başarıyor?

Haberin Devamı

Büyük takımların başındaki teknik direktörlerin takımlarına katkılarının net olarak gözlenebildiği karşılaşmalar, derbiler ve zorluk derecesi yüksek maçlardır. İgor Tudor'u bu tür maçlarda aldığı başarısız sonuçların arkasından görevden aldı Galatasaray yönetimi. Fatih Terim'i bugün takımıyla birlikte Türkiye'nın futbol gündemine oturtan da, büyük maçlarda ortaya koyduğu özgüveni yüksek uygulamalardır. İki yıl üst üste şampiyonluk ipini göğüsleyen, bu sezon ise en azından mücadeleyi sonuna değin sürdüren Şenol Güneş'in ise büyük maçların genelinde, Fatih Terim kadar büyük hamleler yapamadığı biliniyor. Oysa Beşiktaş, iki şampiyonluk ile edindiği ekonomik birikim sonucunda, iki büyük rakibi ile arasındaki farkı arttırabilecek bir durumdaydı bu sezon. Ne var ki Şenol Güneş'in gereksiz polemikleri ile kaliteli kadrosundan yeterli verimi alamadan, kırgın ve küskün bir konuma gelerek takımından ayrılma noktasına geldi.

Fatih Terim'in başında bulunduğu Galatasaray, Beşiktaş gibi bugün için dördüncü sırada olsaydı kim ne diyebilirdi? Ama iki yıl üst üste şampiyon olmuş, üçüncü sezon kadrosunu daha da güçlendirmiş Beşiktaş ligi dördüncü bitirirse her kese bir şeyler söyleme hakkı doğar. Sadece iki örnek vererek Fatih Terim ile Şenol Güneş'in taktik uygulamalarındaki farkının altını çizmek isterim.

Galatasaray'ın kanat oyunlarından sonra topu kale önüne direkt gol pası vererek sonuca gittiğini biliyoruz. Şenol Güneş ise Quaresma'nın karanlığa kurşun sıkan ortalarına bel bağladı sezon boyunca. Galatasaray'ın birinci golcüsünün Gomis olduğu da açıktır.. Beşiktaş savunmasının Gomis üzerinde markaj ile baskı yaratacağını Terim biliyordu ve bunun hesabını yaparak, ikinci bir seçenek olarak o bölgeye Fernando'yu gönderdi, ilk golü de böyle attılar.

Başakşehir maçı öncesine bakıldığında savunmanın en çok forma giyen oyuncusu Maicon'du. Ama Başakşehir'in hızlı forvetlerinin karşısında Brezilyalı savunma oyuncusunun durumunu çok iyi analiz ederek Denayer'e görev verdi. Şenol Güneş, Pepe ve Tosic'e bir şey olduğunda kara kara düşünürken Fatih Hoca en güvenilir savunma oyuncusunu en önemli maçta kulübede oturttu. Özellikle sezon başında birçok maçta çok kötü oynayan Pepe'ye dokunmak Şenol Hoca'nın aklından bile geçmedi.

Hiç kuşku yok ki takımıyla fazla oynayan teknik adamların maç sonucuna katkısı da sınırlı olur. Büyük takımlar şampiyonluk mücadelesi vermeyen diğer rakiplerini bir şekilde alt ediyorlar. Futbolcuların kalite farkı oyunu eninde sonunda büyük takıma kazandırıyor. Futbolcular aşırı motivasyon sıkıntısı çektiklerinde bu tür maçların bazılarını da kaybedebiliyor. Örneğin Galatasaray'ın kaybettiği Gençlerbirliği karşılaşması...

Bu maçlarda antrenörün takıma katkısı sınırlı, hatta yüzde onlarda bile olabiliyor. Ancak büyük maçlara teknik adamların taktisyenlikleri ve bilgisi yansımayınca ortaya Fatih Terim ile Şenol Güneş farkı çıkıyor. Fatih Terim, Başakşehir ve Beşiktaş maçlarında oyuna yüzde yüze yakın bir katkı sağlamıştır. İşte bu fark Galatasaray ile Beşiktaş'ın ligdeki sıralamasını belirleyecek önemli etkenlerden biri olarak sezona damgasını vuracaktır. Bunun üzerinden hareketle teknik adamların maça katkısının ne kadar olduğunu varın siz düşünün...