Arama

Popüler aramalar

Kritik galibiyet..

Haberin Devamı

Beşiktaş'ın, Akhisarspor ile oynadığı daha önceki maçların istatistiklerine bakıldığında siyah-beyazlılar için zor bir deplasman olduğu herkes tarafından kabul ediliyordu. Maçın skoruna bakıldığında ortada herhangi bir zorluk olmadığı, Beşiktaş'ın maçı rahat kazandığına ilişkin bir fikir oluşabilir. Ancak gerçek öyle değil. Beşiktaş çok net pozisyonlar bulamadığı maçı Babel'in şahane vuruşları ile farka taşırken, ilk dakikalarda gelen golün maçın kazanılmasındaki rolünü de unutmamak gerekir.

Maçın geneline bakıldığında Akhisarspor'un rakip kale önünde daha net pozisyonlar bulduğunu söylemek gerekiyor. Ancak bu pozisyonlarda yapılan vuruşların kaleci Fabri'nin üzerine yapılması, iki takım arasındaki deneyim ve pozisyonlarda doğru seçim yapma becerisi konusundaki farkı ortaya koyması bakımından önemliydi. Ya da Babel gibi bir vuruş ustasının ortaya koyduğu farkın skora yansıması... Bir diğer dikkat çekici nokta ise, henüz oyunun başında aynı noktadan, hemen hemen aynı açıdan Babel'in vuruşuyla gerçekleşen ilk golden sonra, ikinci golde yapılan vuruşa engel olunamaması...

Bugünün futblunun en önemli kriterlerinden birinin ceza alanı etrafında rakip futbolculara vuruş yaptırmamaktır. Babel ve Talisca gibi vuruş ustalarının olduğu bir takımda böylesi boşluklar bırakıldığında takımın yazgısına razı olması neredeyse kaçınılmaz gibi... Bütün bunlara rağmen Beşiktaş'ın kalesinde yaşadığı pozisyonlar, bu seviyede, artık ligin son maçlarına yaklaşıldığı günlerde, yitirilen her puanın telafisinin olmadığı haftalarda normal olmadığını söylemek, hatta altını çizmek gerekiyor. Beşiktaş maçı 3-0 kazandı ama kalesi önünde rakibe verdiği pozisyonları da unutmamak gerekir.

Beşiktaş'ın en kritik deplasmanda 3 golle kazandığı maçta, teknik anlamda çok da beyenilmeyen Medel ve Atiba'nın çok büyük bir yüzdeyle pas yapması da, maçın kazanılmasında önemli bir etken olarak kabul edilmeli. Deplasmanda topa sahip oömak takımın özgüvenini üst seviyelere çekmektedir. Beşiktaş bu galibiyet ile ligin zirvesinde ki, en azından ilk iki sıra için yeniden en güçlü adaylaradan biri oldu.

Benim için maçın kazanılmasından çok daha önemlisi, teknik direltör Şenol Güneş'in tribünlere çağrıldığı an, elleriyle sahayı gösterip, asıl kazananların ve ön planda olanların futbolcular olduğunu göstermesiydi. Teknik direktörün asıl görevinin sahadaki oyunculara yardımcı olmak olduğunu, Şenol Güneş'in gösterdiği yön çok iyi anlatıyordu. Teşekkürler ve tebrikler Şenol Hoca...