Bana göre de...
Haberin Devamı ›
Kime inanacaksın kardeşim?
Çoğunluk diyor ki;
Deniz Ateş Bitnel’in ilk penaltı kararı yanlıştı.
İkinci penaltı için ‘doğru’ diyenler ‘tartışılabilir’ görüşünde olanlara fark atmış.
Baktım, birleştikleri tek konu üçüncü penaltı.
“Saf, temiz ve de orijinal...”
Pozisyonları herkes gibi ben de defalarca ekranlardan izledim...
İşte benim görüşüm;
Üçü de bal gibi penaltı...
İnanın Deniz Ateş bu poziyonu ‘es’ geçse, “Niye bu penaltı verilmedi?” diye kıyamet kopardı.
Bir de şu var:
Rize’de Kweuke yokmuş...
Fener’de de Nani yoktu, Diego yoktu, Caner yoktu, Gökhan yoktu...
Hem Kweuke olsa, Rize, Fener’i yener miydi?
Açık konuşmayı severim;
Arada o kadar fark var ki...
İki penaltı da olmasa, Fenerbahçe sahadan yine galip ayrılırdı.
Kariyerini inkar eden yok ki!
Van Persie’nin kariyerini inkar eden var mı?
Yok.
Klasını, şöhretini, golcülüğünü?
Yine yok.
Ama formda değilse, sırf kariyeri var diye kimse çıkıp da, “Bu Van Persie’yi niye kadroya almıyorsun?” diye Pereira’ya soru soramaz.
Ve sormamalı da...
Pereira’nın iyi bir Van Persie’yi oynatmaması için çıldırmış olması lazım.
Ve bana göre Pereira oyuncu seçiminde adaleti ön planda tutuyor. Formayı hak edene veriyor.
Van Persie, Fernandao gol attığı zaman alkışlamış-alkışlamamış... Bu, büyütülecek bir konu değil.
Eleştirilerin çoğu Fener’in futbolunun keyif vermediği noktasında birleşiyor.
-Evet, Fener rakibini pozisyona sokmuyor. Daha doğrusu izin vermiyor. Hareket sahasını daraltıyor.
-Top kullandırmıyor.
Ama gol yollarında da bekleneni vermiyor.
Gerçek olan şu:
-Fernandao’ya iyi pas servisi yapılmıyor.
-Alper tutuk.
-Markovic koşuyor, dağıtıyor ama son hareket yok.
-Ozan da öyle.
-Rize maçında gördük, Van Persie hayaletleri oynuyor.
“Keyif vermiyor ama 3 puan alıyor” diyenlerle aynı fikirde değilim.
Çünkü işler her zaman tıkırında gitmez.
‘Mış-Muş’u bırakın
-Bilic, Emenike’yi istiyorMUŞ.
-Emenike, Fener’de yedek kalmaya bile razıyMIŞ.
-Pereira bu işe sıcak bakmıyorMUŞ.
-Kısacası hep ‘MIŞ-MUŞ’larla işleri götürüyoruz.
-Emenike’nin tapusu Fener’de ve şu anda boşta.
“Fener’e gelsin mi gelmesin mi?” diye bana sorsalar, “Gelsin” derim.
Şaka mı bu?
Şota, “Donk, Barcelona’da bile oynar” demiş.
Ve sonra devam etmiş:
“Barcelona’nın başında olsam hemen transfer ederdim.”
Hocam, Barcelona’yı geç, Galatasaray’da ilk 11’in değişmezi olsun yeter.
Sat, öde
-Galatasaray’ın Riva’sı var.
-Floryası var.
-Mecidiyeköy’de kıymetli bir arazisi var.
-Hasnun Galip’de eski kulüp binası var.
Yani var oğlu var.
Ama gündemde de hep borçlar var.
Borçtan kurtulmanın da tek yolu var.
Sat, öde...
Bu kadar basit.
Bravo Aras
Beşiktaş’ın İstanbul’da doğan yeni transferi Ermeni asıllı Aras Özbiliz demiş ki:
“Şunu herkesin bilmesini istiyorum. Ben bir futbolcuyum. Politikacı değilim. Konu futbolsa problem yoktur.”
Bu sözler, sporla politikayı birbirine karıştırmaya veya başka bir deyimle sporun içine politikayı sokmaya çalışanlara ders olsun.
Bravo Aras.
Doğduğun kente hoş geldin.