Yazık, çok yazık
Haberin Devamı ›
Sadece maddi değerleri alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan mali tablo için değil bu. Her açıdan Trabzonspor’un zenginliği ortadaydı. İlk maçta tamamen bozmaya programlı oynayan Macar temsilcisi, sertlikten vazgeçmese de evinde biraz daha futbol oynamaya başlayınca Bordo-Mavililer istediği pozisyonları daha kolay üretti. Kazanma adına tüm riskleri sırasıyla alan Şenol Güneş’in öğrencilerinin de ortaya koyduğu kalite farkı, net gol girişimleriyle kendini gösterdi. Şutu, göbekten, kanatlardan hücumu, duran topu, kısacası tüm etkinlikleri kullanmaya gayret etti Trabzonspor.
Ama olmadı, başlattığı filmin sonunu getiremedi Bordo-Mavililer. Bu kadar pozisyonun, atılan şutların, kurtarılan topların hiçbir anlamı kalmadı.
Videoton’a elenmek ekstra gayret getirirdi, Trabzonsporlu oyuncular her iki maçı da rahat kazanır diyen bizleri de mahcup etti.
Kimseyi tek başına suçlamak, bazılarını bu işten sıyırmak doğru olmaz. Herkes şapkasını önüne koymalı ve bir düşünmeli nerede yanlış yaptığını. Trabzonspor, komple elendi Avrupa’dan!
Bu elenişi bir maç, kaybedilen tur olarak değil, çıkarılması gereken dersler olarak ele almak lazım. Olması gereken yerde olmayacak ama şimdi daha uzun bir lig maratonu var Trabzon’un önünde. Ligde alacağı sonuçlar bu sezon Avrupa’ya devamı sağlamaz ama en azından teselli olur, gelecek adına yatırım olur.
Trabzonspor, Süper Lig yarışındaki rakiplerinin Avrupa’da kaybedeceği enerjiyi de avantaja çevirebilir, geçen sezonun önüne geçebilirse belki bugünler unutulur.