Arama

Popüler aramalar

‘’Kuntz bu takıma iyi geldi‘’

Bu eleme grubundaki performansımıza genel benzer şekilde başladık: Ya defansif açıdan sağlamken ofansif açıdan kısır kalıyoruz ya da hücumu çok iyi yaparken savunmada bir süre bocalıyoruz. Karadağ’da ilk yarıda ikinci çelişkiyi yaşadık. Neredeyse 45 dakika 2. alandan 3. alana yerden kısa seri paslarla akıllı şekilde hücum ettik ama 3. dakikada o kolektif aklın yarısını bile savunmada gösteremeyip adeta haybeye bir gol yedik. Cengiz’in yokluğunda Kerem Aktürkoğlu en değerli hücum silahımıza dönüştü. Sadece hızlı driplingleri ve çalımlarıyla değil özellikle içeri kat eder etmez verdiği şut pasları ve sonrasında ekstra santrfor gibi pas istasyonu olmasıyla hücumda kilit rol oynadı.

Hesaplanmış risk

Karadağ da hızlı geçişlerde kolay şekilde savunma arkamıza sarktı. Te knik direktörümüz Kuntz'un Hakan Çalhanoğlu'nu merkez orta saha ikilisinde görevlendirip önünde 4 ileri uç oyuncusuyla oynaması aslında alınması gereken hesaplanmış bir riskti. Yine de eksik Karadağ'ın geçişlerinde onlara bu kadar pozisyon vermemeliydik. Neyse ki Orkun'un golünden sonra rakibe verdiğimiz bir diğer kolay geçişte Çağlar topu çizgiden çıkardı!

Güleryüzlü sakinliği olumlu etki oluşturmuş

Stefan Kuntz’un güleryüzlü sakinliği takım üzerinde olumlu bir etki oluşturmuş gözüküyor, tabii asıl belirleyici olan maçtan maça rakip analizini esas alarak seçtiği takım tertipleri ve verdiği taktiksel direktifler. Caner’in ısrarla yerden oynaması, geri dörtlü önünde ezbere iki defansif orta saha yerine ofansif-defansif katkı açısından daha eşit ağırlıklı oyuncularımızın kullanılması, 3. alana geçer geçmez final pası denemek yerine sabırlı şekilde topu saklayarak ama hücum hızını çok düşürmeden kullanmak, 2021 Haziran ayından itibaren düştüğümüz seviyeden sonra Kuntz dönemindeki düzelme sinyallerinin en değerlileri. Stefan Kuntz, oyuncu değişikliklerini de göreve geldiğinden beri genellikle olumlu kullandı. Play-Off maçları döneminde daha da düzelip gelişerek Dünya Kupası vizesi alabiliriz

17 Kasım 2021, Çarşamba 08:09
YAZININ DEVAMI

‘’İpleri ele aldık‘’

Her şeyden önce uzun süre sonra bir takımı resmi maçta gerçekten farklı yenmeyi başarırken, nasıl oynanması gerekiyorsa o şekilde oynadık. Stefan Kuntz maçtan önce her söylediğini maçta öğrencilerine yaptırırken, oyuncu değişiklikleriyle de farkın açılmasını ve averaj konusunda üzerimize düşeni yapmamızı sağladı. Sonrasında diğer karşılaşmaların skorları da lehimize sonuçlanınca en azından Play-Off için ipleri elimize aldık. Karadağ deplasmanında da bu kez akıllı bir oyunla galip gelip hem havayı hem de oyun felsefesini yakalayacağımızdan çok umutluyum. PlayOff’larda da bu akıllı oyunumuz avantaj sağlar.

15 Kasım 2021, Pazartesi 09:13
YAZININ DEVAMI

‘’Büyük hatalar‘’

Bakasetas sakatlanıp çıkmak zorunda kalınca sahada verimli işleyen üç özel yetenekli ayak kaldı. İlk yarının kalanında üç zeka ve teknik beceri sentezi usta işi pas izledik. Pjanic’inkini arkadaşı değerlendiremedi, Ghezzal’ınkinde topla buluşan Larin, Uğurcan’ın özel kalecilik yeteneğine takıldı. Devrenin sonunda ise bir diğer top kullanma ustası Hamsik’in savunma arkasına attığı pasta Vida nedense tek hamlesini yerden müdahale riskine girerek yapınca Abdülkadir soyunma odasına Trabzonspor’u 1-0’ın avantajıyla götürdü. Kariyer açısından bir diğer usta ayak Alex Teixeira ise Beşiktaş adına hayal kırıklığı yaratan oyuncularından birisiydi. Alex’ten sonra Pjanic de transfer olunca ikisini birden merkez orta sahada verimli oynatmayı başarmanın çok büyük bir iş olacağını yazmıştım.

Dengeli olamadılar

Bu maçta da bu kurguyla Beşiktaş orta sahası dengeli olamadı. Pjanic kalitesini gösteren paslar atsa da Josef hücumsavunma geçişlerinde orta sahayı sırtında taşımaya çalışırken son bölümde ekstra yoruldu. Hücum pres organize yapılmayınca savunma ile hücum arası bağlantı tamamen koptu. Son bölümdeki Atiba-Salih yaması da bilinçsizce yüklenince işe yaramadı, maç sonunda Beşiktaş yine gol ararken golü kendi kalesinde gördü.

07 Kasım 2021, Pazar 08:24
YAZININ DEVAMI

‘’Şiir gibi ilk 45‘’

Fenerbahçe, yıllar yıllar sonra ilk kez bir Avrupa kupası karşılaşmasında ilk yarıda 3 gol attı. Üç golün atılışı kadar hazırlanışları da kalite açısından şiir gibiydi, şiirin en güzel kısımlarını ise topla İrfan Can Kahveci yazdı. İrfan Can, o maçta tuttuğunuz takımın rakibinde oynamıyorsa izlerken top ona gelsin istiyorsunuz: İrfan Can, Başakşehir’in Manchester United galibiyetindekine benzer şekilde ilk yarıda şiir gibi top oynadı.

Tabii pas minimum iki kişilik hadise, o yüzden İrfan’ın kalitesine ayak uyduranları yazmadan olmaz: Mert Hakan Fenerbahçe’ye Sivasspor’da ofansif orta saha mevkisinde sergilediği yüksek performans sayesinde transfer olmuştu, dün gece hücumda İrfan Can ile beraber sahaya kalite damgasını vurmayı başardı. Sosa zaten kariyerinin en başarılı anlarında hep top kullanma becerisiyle yıldızını parlatan bir oyuncu, keza Meyer de İngiltere Premier Lig’e fizik gücünden çok teknik gücü kontenjanından transfer olmuş bir oyuncu.

Fenerbahçe’ye ofansif orta saha kontenjanından gelen ve Hollanda U-19’da da bizzat merkez ofansif orta saha rolünde oynayan Ferdi de top tekniği ve oyun aklıyla merkezdeki teknik oyunculara başarıyla ayak uydurdu. En öndeki Berisha da hem diğerlerini oynattı, hem de kendisine 'Kazma' diyenlere nazire yaparcasına çarpıcı bir vuruş tekniği ile skoru 3-0’a getirdi. Berisha’nın Meyer’in golündeki pivot santrfor asisti kadar 65’te Rossi’nin direkten dönen topundaki usta işi tek pası da oyun vizyonu kalitesini gösteren cinstendi.

05 Kasım 2021, Cuma 07:51
YAZININ DEVAMI

‘’Olmuyor‘’

Kariyerlerinin büyük bölümünde defansif orta saha mevkisinde oynamış 3 oyuncu Josef, Atiba ve Mehmet Topal ile ilk 11’de başlayınca pratikte takım savunması daha güçlü olmuyor. Çünkü topla çıkamayınca, rakibe tehdit oluşturamayınca ezbere gömülüyorsun ve Sporting gibi hem oyun yönünü aniden değiştirebilen hem de savunmadan hücuma geçişleri çok hızlı yapabilen bir takım karşısında pozisyon üstüne pozisyon veriyorsun. Aslında geçen sezon Sergen Yalçın orta sahadaki defansif-ofansif denge kimyasını bir Türkiye Ligi maçı sonrası röportajında çok akıllıca bir şekilde anlatmıştı:

Asıl farkı oluşturan...

“Top bizdeyken hücum ederken, üçü de ofansif orta saha, top rakipteyken de üçü de defansif orta sahaya dönüşüyor.” Lakin Şampiyonlar Ligi’nde asıl farkı oluşturan savunmadan hücuma ve hücumdan savunmaya ne ölçüde başarılı geçebildiğiniz. Beşiktaş ilk devrede ikisini de başaramadı. 8. dakikada Sporting hücumu direkte patladı hemen 1.5 dakika sonra Ersin son anda kurtardı.

Sakatlık kabusu

28’de Ghezzal’ın savunma arkasına usta işi pası Beşiktaş’ın ilk 45’teki tek tehlikesi oldu. Sonrasında devre bitene kadar 11 dakikada 3 golü kalemizde gördük. İlkinde Rıdvan rakibine kontrolsüz yüklendi, 2. golde Gonçalves gibi bir özel yeteneğe bırakılmayacak şut açısı bırakıldı, 3. golde ise Şampiyonlar Ligi seviyesine göre çok kolay geçiş yendi. Can Bozdoğan ve Salih girene kadar Beşiktaş toparlanamadı. 70'te Beşiktaş maçtaki ilk Şampiyonlar Ligi kalitesindeki organize hücumunu geliştirdi, Ghezzal kafayla iyi vuramadı. Sonrasında sakatlık kabusu kaldığı yerden devam etti, Ghezzal ve Can çıkmak zorunda kaldılar.

04 Kasım 2021, Perşembe 07:44
YAZININ DEVAMI

‘’Dikenli teller‘’

Hatayspor, sezon başından beri Beşiktaş’ın karşısında sıkıntı yaşayabildiği bölgesel presi iyi çalışmış. İlk 25’te Beşiktaş, top çıkartırken Vida bu baskı karşısında zorlandı, 25’te ayağındaki topu uzun oynayarak teknik direktörü Sergen Yalçın’a kadar gönderdiği top o zorlanmanın özet sahnesi gibiydi. Yenilen golde Vida, topla çıkarken Necip ve Atiba baskı altındaydı, pekâlâ orada uzun top tercihi kullansa hatta o top teknik direktörüne kadar dışarı gitse anlaşılabilirdi. Lakin Beşiktaş’ın en tecrübeli stoperi, sırtı dönük ofansif orta sahası Alex’e ayağının dışıyla pas vermeye çalışınca kaptırılan topta Beşiktaş golü yedi.

Kenan panik yapıyor

Birinci 45’in bir başka atlanmaması gereken olayı, Batshuayi’nin adale sakatlığı nedeniyle oyundan çıkmak zorunda kalması. Daha öncekileri de bunu da sadece şanssızlık ile açıklamak Beşiktaş’ın hayrına olmaz, bu sakatlık meselesi karabasan gibi takımın üzerine çökmeye devam eder. Batshuayi, belki Aboubakar kadar iyi gol vuruşları yapamıyor ama yerine giren Kenan Karaman’ın vuruşlarına göre Batshuayi toplara çok da kötü vurmuyor! Kenan gerçekten mücadele ediyor, uğraşıyor ancak şutlarda iki ayağı bir krampona girmiş gibi panik yapınca, daha önce iyi vuruşlarla gol attığı pozisyonlarda bile kötü vuruşlar yapıyor.

Montero açıyı kapatıyor mu?

2. yarıda ilk yarıdan daha iyi bir Beşiktaş vardı. Mehmet Topal’ın Socrates topuğuyla attığı golde Montero gerçekten kalecinin görüş açısını kapatıyor mu? Yoksa Mehmet Topal zaten hiç beklenmedik bir vuruş yaptığı için mi kaleci Münir topu göremiyor? Çok tartışılır! Bunun dışında Hatayspor’un özellikle de Ribeiro’nun hakkını vermek gerek: Josef nasıl Beşiktaş savunmasının önüne taktiksel açıdan adeta dikenli tel çekiyorsa, Ribeiro da Hatayspor için aynısını yapıyor.

31 Ekim 2021, Pazar 08:11
YAZININ DEVAMI

‘’Muslera verdi! Ersin aldı...‘’

12. dakikada Beşiktaş %77’lik bir topa sahip olma oranı yakalamıştı. Ancak bir kez daha başta Batshuayi olmak üzere oyuncular son vuruşlarda basit ve etkili vuruşlar yerine jenerik gol vuruşları deneyince Beşiktaş pozisyon zenginliğinin karşılığını gol olarak hanesine yazdıramadı. Aksine ilk gol hem de jeneriklere geçecek kadar etkileyici bir Cicaldau vuruşu sonucu Galatasaray’dan geldi. 5 dakika sonrasında Muslera’nın hava topundaki büyük hatası sonucu Larin skoru 1-1’e getirdi. Beşiktaş 11’inde kanatta görev alanlar arasında kâğıt üzerinde ofansif yeteneği en kısıtlı gözüken Umut Meraş sade ama efektif bir ortayla golün mimarı oldu. Futbolda bazen en iyi vuruş en sade olanıdır ve gol yollarında en iyi vuruş gol olsa jenerikleri süsleyecek olan değil de gösterişsiz ve sade de olsa golle sonuçlanan vuruştur. Lewandowski gibi istikrarlı olarak gol at, elbet birkaçı jeneriklere geçer zaten! Galatasaray’da da aynı hatayı Halil yapıyor. Oyuna girdikten sonra pozisyon oluşturma konusunda çok etkili olsa da Halil de hep jeneriklere geçecek gol vuruşları denedikçe golü bulamıyor. Halbuki özellikle bizim derbilerde gol pozisyonu zaten zor oluşuyor. Bazen en sade ancak akıllı tercihle golü bulabiliyorsunuz. Misal Pjanic gerçek bir korner ustası, topu istediği yere atabiliyor. Beşiktaş’a galibiyeti getiren golde de Necip usta işi Pjanic kornerinde çok iyi aşırdı, Larin boş kaleye tamamladı. Beşiktaş maçın başında ve skoru 1-0’dan 2-1’e getirene kadar iyi oynadı, 2-1’den sonra ise iyi mücadele etti.

Deli derdiniz!

Tabii galibiyeti koruyan kurtardığı penaltıyla kaleci Ersin oldu. Ersin ilk kaleye geçtikten iki yıl geçmeden bir Galatasaray derbisinde Muslera’dan daha iyi oynayıp galibiyeti getirecek deseydim, deli derdiniz! O yüzden Lyon’un ve başka Fransa Ligue 1 takımının istemesine şaşırmayın artık! İleride tam gelişene kadar hatalar da yapabilir, Sergen Yalçın’ın yaptığı gibi sabırla güvenmeye devam etmek gerek.

26 Ekim 2021, Salı 07:40
YAZININ DEVAMI

‘’Rakibe çalışmak farkı‘’

Gökyüzünün tamamını kara bulutlar kaplayınca birazdan yağmur yağma ihtimali ne kadar yüksekse rakibin korneri havadan kullanırken 1.96’lık stoperinin gol pozisyonu bulma ihtimali de o kadar yüksektir maalesef. Coates kariyeri boyunca kornerlerde oynadığı takımın en değerli gol silahı oldu.

Boyunu posunu görünce...

Coates’i daha önce hiç izlememiş birisi bile boyunu posunu görünce, “Bu oyuncuya aman dikkat” der. Ayrıca Sporting santra öncesi ısınmanın da bir bölümünü korner çalışmaya ayırdı. Ancak Beşiktaş ilk yarıda Sporting kornerlerinde yağmur yağarken şemsiyesiz çıkan insanın dramını yaşattı. İki tane ön direkten Coates’e aşırılan kornerde adeta kopyala yapıştır cinsten iki gol yerken, bir diğer Sporting korneri de, VAR aktarmalı penaltı olarak ağlarımızı buldu. Bu sezon Süper Lig’de de Beşiktaş’ın defansif zaaflarına şahit olduk lakin Şampiyonlar Ligi seviyesi bu tip defansif yerleşim hatalarını ve onları tekrarlamayı kaldırmıyor işte.

Hazırlanman gerek

Geri kalan tüm emeğin, çaban misal maçın başındaki etkili organize hücum presin, misal Pjanic ve Alex Teixeira’nın üstün teknikleri boşa gidiyor: Altı delik bir çuvala ister altın ister gümüş doldur, onunla hiçbir yere gidemez, onu hiçbir yere taşıyamazsın! Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde kendi oyunun kadar rakibin oyununa da hazırlanman gerek. Yoksa dün geceki gibi üzersin, üzülürsün.

20 Ekim 2021, Çarşamba 08:12
YAZININ DEVAMI