Maçın hakemi Atilla Karaoğlan için çok rahat bir maç oldu. Atmosferi düşük bir ortamda oynanan maçta, oyuncular rakibe ve hakeme karşı saygılı oynadılar. Maçta tek bir tartışmalı pozisyon haricinde, hakemler adına tartışılacak pozisyon yaşanmadı. 44. dakikada Galatasaray kalecisi Fernando Muslera, Trabzonspor’dan Edin Visca’ya faul yapınca hakem, ceza sahası ön çizgisinin hemen dışında Trabzonspor lehine serbest vuruş kararı verdi. Aslında pozisyon ceza sahası içindeydi ve penaltı verilmesi gerekiyordu. Fakat VAR pozisyon öncesi ofsayt olduğunu tespit edince maç ofsaytla başladı.

Kural böyle!

Maçın ofsaytla başlaması doğruydu ancak bu kararı vermek için hakemin kenara gelmesine gerek yoktu. Video Yardımcı Hakemin direkt uyarısıyla sahada verilen faul kararı ofsaytla değiştirilebilirdi. Diğer yandan Muslera’ya çıkan sarı kartın iptal edilmemesi doğruydu. Hakemin kararı VAR’la değişmiş olsa da “kontrolsüz faulde” çıkan sarı kart bakidir ve iptal edilemez. Kural böyle!

Hakem Burak Pakkan belki de kariyerinin ve bu sezonun en kötü performansını sergiledi. İnanılmaz hatalara imza attı. 14’te Dzeko, Duarte’nin müdahalesi ile yerde kaldı. Temas ceza sahası çizgisi üzerindeydi. Açık bir penaltıyı hakem değerlendiremedi. Fenerbahçe lehine penaltıyı atladı. 18’de Başakşehir lehine doğru bir penaltı düdüğü çaldı. Ancak Amrabat bence bariz gol şansını engellemekten kırmızı kart görmeliydi.

İlk karta katılmıyorum...

26’da Ömer Ali’nin Mert’e ceza sahası içinde yaptığı müdahalede Fenerbahçe lehine penaltı verilmesi gerekirdi. 29’da Carlos’un Piatek’e faulüne ikinci sarı karttan kırmızı kart çıkmalıydı. Hakem oralı olmadı. Ancak Carlos’un ilk sarı kartına da katılmadığımı ifade etmeliyim. 31. dakikada Talisca eliyle gol atmaya çalıştı. Diğer yandan bu; bir voleybolcu gibi oyunun imajını bozacak bir hamleydi. Bu pozisyonda ikinci sarı karttan Talisca’nın oyundan ihracı gerekirdi. 55’te Talisca’nın şutunda Opoku’nun eline çarpan topta hakem devam kararı verdi. Bu temas hakem taktirindeydi. VAR bence gereksiz bir müdahalede bulundu.

Alışılagelmiş derbi atmosferlerinin uzağında oynanan maç, hakem ekibi açısından şans oldu. Hakemin bazı faullerdeki standart dışı kararları ve bazı kart hataları olsa da bunlar sonuca tesir edecek hatalar değildi.

Beşiktaş lehine çalınan penaltıda şüphe yoktu. Talisca açık eliyle topu çok net oynadı. Hakemin penaltı kararı doğruydu. 38. dakikada En-Nesyri Mert ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yerde kalınca penaltı bekledi. Hakem devam dedi.

Kritik bir pozisyondu. Mert topla oynamasına rağmen kaymaya devam edince EnNesyri ile bir kontak oluştu. Ancak Mert’in açık bir ikinci hamlesi yoktu. Ben de hakemin devam kararının doğru olduğunu düşünüyorum.

Gaziantep FK - Fenerbahçe maçının hakemi Direnç Tonusluoğlu, göstermesi gereken kartları çıkartmadı, göstermemesi gereken kartları çıkarttı. Faul değerlendirmeleri bir Süper Lig hakemi için kabul edilemez düzeydeydi. Kıdemli yardımcı hakem Mehmet Emin Tuğral ise kaldırdığı/ kaldırmadığı bayraklarla neredeyse maçı karıştıracaktı. Maçta 3 tane penaltı tartışması oldu. Hakemin sahada üçüne de penaltı çalmasına itiraz etmezdim. Görerek ya da ezbere devam ettirdiği pozisyonlarda VAR’dan gelecek uyarıları bekledi. Kendisi bir karar vermedi.

Talisca’nın elle oynama gerekçesiyle iptal edilen golünde karar doğruydu.

6. dakikada Semih’in top uzaklaştıktan sonra Dzeko’nun ayağına bir hamlesi var. Bu dikkatsiz harekete penaltı çalınması daha doğru olurdu. Fakat hakemin devam kararını eleştirmem.

59. dakikada Bruno, Dzeko’yu iki eliyle iterek düşürdü. Bu açık bir penaltıydı, bu pozisyonda Bruno kırmızı kart da görmeliydi.

64. dakikada Bruno kafaya yükselirken anlamsız şekilde açtığı sağ kolu dikkatsiz şekilde En-Nesryi’nin yüzüne geldi. Sahada penaltı verilmesine itiraz etmezdim ama VAR bir pozisyona müdahale edecekse o 59’daki penaltı pozisyonu olmalıydı.

Maçta hakem açısından kritik üç pozisyon yaşandı. Hakem pozisyonları devam ettirdi. Birinde VAR devreye girdi ve penaltı verildi.

Hakemin en büyük hatası ise 48. dakikada Kayserispor'un golünden önce Gökhan Sazdağı'nın Szymanski'ye yaptığı açık faulü atlamasıydı.

Fenerbahçeli oyuncuya çok net faul vardı. Bura da VAR da devreye girmeliydi. Girmeyince önemli bir hataya imza atıldı.
58. dakikada, ilk penaltı pozisyonunda top, Kayserili savunma oyuncusu Jeanvier'in kapalı koluna çarpmıştı.

Kolları doğal konumdaydı ve pozisyonda hakemin penaltı vermemesi bence doğruydu. 76. dakikada Kayserispor ceza sahası içinde Gökhan Sazdağı'nın açık olan kolundan dönen topta da hakem pozisyonu devam ettirmişti. Pozisyonda açık penaltıyı atladı.

VAR devreye girerek dogru bir müdahaleyle penaltı kararı verildi."

Maçın hakemi Ozan Ergün çok fazla kritik pozisyonla karşılaşmadığı bir maç yönetti. Kendisine iki kez ihtiyaç oldu, ikisinde de hatalı karar verdi. 39. dakikada Svensson ceza sahası içinde rakibi Tjianic’i kontrol ederken, açık şekilde topu eliyle oynadı. Burada Göztepe lehine penaltı verilmesi gerekirdi ancak maç devam etti.

90+5.dakikada Mert Günok topu elleriyle kontrol edemedi. Dizlerinin arasına sıkıştırarak, rakibinin de topla oynamasına müsade etmedi. Bu, endirekt serbest vuruşu gerektiren bir ihlaldi. Kale sahası üzerinden Göztepe takımı endirekt serbest vuruş kullanması gerekirken, hakem Göztepe aleyhine faul çaldı. Bu kadar açık bir kuralı ters yorumlamak, Süper Lig hakemine yakışmadı…

Maçta Mehmet Türkmen’e fazla iş düşmedi. Hakemi zora sokacak pozisyonlar yaşanmadı. Oyuncular futbola odaklıydılar ve genelde sportmence davrandılar. Bu da hakemin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Maç içinde hakeme bir kez ihtiyaç oldu. Orada da yanlış karar verdi.

42.dakikada Sara ceza sahasında yerde kaldı. Aslında Ahmet topu çok temiz kazanmıştı. Sara’ya bir hamlesi yoktu. Hakem. yeri de iyi olmasına rağmen penaltı düdüğü çaldı. Neyseki VAR devreye girdi ve maçı kurtardı. Bu pozisyonu monitörden izleyen Mehmet Türkmen’in Sara’ya aldatmadan dolayı sarı kart vermemesini anlayamadım. Sara mutlak sarı kartla cezalandırılmalıydı. 22. dakikada Barış Ajeti pozisyonunda hakemin devam kararını doğru olduğu fikrindeyim

Hiçbir Türk hakemin ve özellikle hakemimiz Meler’in FIFA Dünya Kulüpler Kupası’na çağrılmaması, aslında beklenen bir sonuçtu. UEFA’nın, son dönemlerde Türk hakemlere karşı tutumu da bizleri bu kaçınılmaz sonla yüzleştirdi.

2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası hakemleri açıklandı ve Avrupa’dan 11 hakem davet edildi. Listede Türk hakem yok. Özellikle ‘Elit’ hakemimiz Halil Umut Meler ’in çağrılmaması bizi üzse de bu beklenen bir sonuçtu. EURO 2024’de başarılı bir turnuva geçiren Meler, sonraki süreçte performansını koruyamadı. Devler Ligi’ndeki Club Brugge-Atalanta maçının uzatma dakikalarında verdiği penaltı, otoritelerce kabul görmemişti. Önemli maçlar sırasındaki sakatlık süreci de onu etkiledi. UEFA Hakem Kurulu’nun son dönemlerde Türk hakemlerini görevlendirme konusundaki olumsuz tutumu ise bizleri kaçınılmaz sonla yüzleştirdi.

Gidenler yakın isimler

Meler’in önünde daha önemli bir turnuva var: 2026 Dünya Kupası... Meler aday ama rakiplerinin epeyce gerisinde. Dünya Kupası’na da Avrupa’dan 10 ya da 11 hakem çağrılacak. 2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası’na çağırılanlar, 2026’ya en yakın isimler. Ayrıca İspanyol, İtalyan ve Portekizli hakemlerin de devreye gireceğini düşünürsek, Meler’in Dünya Kupası’na gitmesi çok zor görünüyor.