Maçın Macar hakemi Bognar, güven veren bir yönetim gösteremedi. Tutarsız kararlara imza attı. Faul standardı vasatın altındaydı. 39’da hemen önünde gerçekleşen faule devam diyen Macar hakem, VAR’dan gelen uyarı ile Türkiye’nin golünü iptal etti. Bognar, gol öncesi Ferdi ile Savalnieks arasındaki mücadelede bir faul olup olmadığını inceledi ve doğru bir kararla golü iptal etti.

57’de bence Milli Takımımız için şans dakikasıydı. Çalhanoğlu’nun ceza sahası içinde rakibi Jaunzems’e kayarak yaptığı hareket bence penaltıyı gerektiriyordu ama hakem pozisyonu devam ettirdi. 83’te Emsis’in gördüğü ikinci sarı kart ve dolayısıyla kırmızı kart doğruydu.

Son haftalarda oynanan maçlarda hakemlerin erken tatile çıkmış olduklarını görüyoruz. Performansları vasatın altında kalıyor. Dün oynanan Beşiktaş-Konyaspor maçında da hakem vasat altı performans sergiledi diyebilirim. Maçın 13. dakikasında Adil ceza sahası içerisinde rakibine kontrolsüz şekilde kaydı. Son bir çabayla topa dokunmuş olsa da kontrolsüz kayması neticesinde, rakibi Gedson’u düşürüyor. Gedson’u düşürmemiş olsa, top Beşiktaşlı oyuncunun önünde ve topa sahip olma şansı var. Burada Beşiktaş lehine bir penaltı verirse en doğru karar olurdu.

Maçın 41. dakikasında Muleka’nın golü öncesi, Umut Meraş topu kazanırken rakibine herhangi bir faul yapmıyor. Gol kararı doğruydu. 65. dakikada Konyasporlu Oğulcan’a çıkan ikinci sarı kart, dolayısıyla kırmızı kart hatalıydı. Oğulcan’ın rakibine sarı kartı gerektirecek müdahalesi yoktu

Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen başarılı bir derbi performansını daha kariyerine ekledi. Galatasaray’ın şampiyonluğu kazanmış olması ve kendi sahasında oynuyor olması maçın zorluğunu azaltan bir etmen olsa da neticede bir Galatasaray Fenerbahçe maçıydı. 90 dakika kontrolü elinde bulunduran ve konsantrasyonunu koruyan Bitigen son düdüğü çaldığında hakem konuşulmayacak bir maçı tamamlamış oldu.

Tartışılmaz kart

61. dakikada Perez’e çalan kırmızı kart tartışılmayacak kadar netti. Zaniolo topu rakibinden kurtarıp, tam kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda Perez tarafından düşürüldü. Burada bariz gol şansını önlemeden dolayı çıkan kırmızı kart doğruydu. Bu maçta Bitigen’in bazı kart ve faul hatalarından bahsedebiliriz ancak bu hatalar oyunun gidişatını etkileyecek hatalar değildi. Bitigen, bu maçtaki performansı ile sezon boyu sürdürdüğü ortalama üzeri performansını taçlandırmış oldu.

Hakemin doğru kararlarının yanında yanlışları da vardı.

44'te Adana Demirspor'da Rodrigues, kendi ceza sahasında ayağını, Cenk’in kafasına kadar kaldırıyor. Penaltıyla beraber, Rodrigues’e bir desarı kart gerekirdi.

45+2’de Ndiaye’nin kendi vurduğu top eline gelince penaltı beklentileri oldu. Oysa kural açık: “Oyuncunun bilerek oynadığı top kendi eline gelirse penaltı olmaz!”

70'te Saiss’e, ev sahibinden Ndiaye’nin yaptığı penaltı çok netti.

Maçın uzatma dakikalarında Beşiktaş'tan Gedson’a, kaleci Ertaç’ın hareketi de net penaltıydı ama hakem göremedi. VAR devreye girdi ve doğru bir penaltı kararı daha çıktı.

Maçın hakemi Arda Kardeşler, maç boyu oyun kontrolüyle ilgili sıkıntı yaşamasa da kart hatalarının fazla olduğu bir maç yönettiğini düşünüyorum. Kart çıkartması gereken pozisyonlarda elini cebine atmayı tercih etmezken, kırmızı kart sınırında olan pozisyonlarda ise sarı kartı tercih etti.

İlk yarının sonlarında Robin Yalçın’ın Toreira’ya yaptığı faul sınırları zorluyordu. Hakem kırmızı gösterse itiraz etmezdim. Çünkü hareketin bütününde rakibin sağlığını tehlikeye düşüren bir hamle var. Hareketin sürekliliğinin ve yoğunluğunun olmaması, darbenin krampona geliyor olmasından dolayı hakem kararına saygı duyulması gereken bir pozisyon olduğunu düşünüyorum.

55. dakikada Mertens’in Gradel’e faulü de yine limitteydi. Mertens kayarken risk alıyor ve ayağını havaya kaldırarak rakibine bir hamlesi var. 

Fauller üst limitte...

Krampon tam oturmadığı için ben de sarı kartın yeterli olduğu fikrindeyim.

68. dakikada Mertens’in Alaattin’in bileğine bastığı pozisyonda, bu basmanın önlenebilir olduğunu düşünüyorum. Hakemin burada Galatasaraylı oyuncuya ikinci sarı kartı göstermesi gerekirdi.

84. dakikada James’in Torreira’ya faulü de en az sarı kartı hak ediyordu ama hakem faul çalmakla yetindi.

2 dakika sonra yine aynı oyuncunun Berkan’a faulü de sarı kartı gerektiriyordu ama hakem yine faulle yetindi.

Daha önce tecrübe ettiğimiz Fenerbahçe - Trabzonspor maçlarının atmosferinin çok gerisinde bir maç oynandı. Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen, ekibiyle birlikte rahat bir maç çıkarttı. Maç süresince tartışılacak herhangi bir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Oyuncular maç boyunca birbirlerine ve hakeme karşı saygılı oynadılar. Sahada atmosfer hiç yükselmedi. Tüm bu hakemin işini kolaylaştıran unsurların yanında Bitigen de 90 dakika boyunca çok dikkatliydi ve rayında giden maçı bozacak tutarsız düdükler çalmadı.

Net penaltı

İhtiyaç olduğunda ortaya çıktı, yerinde düdükler ve yerinde çıkarttığı kartlarla maçı kontrolünde tuttu.

78. dakikada Ferdi’nin Trezeguet’e müdahalesi tartışmasız bir penaltıydı, hakem doğru bir penaltı kararı verdi.

Bitigen son düdüğü çaldığında ardında tartışılacak bir karar bırakmadı.

Maçın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu bu sezonun vasat altı hakemlerinden. Hem fiziksel hem de performans olarak bu tarz maçları yönetmeye çok uzak bir isim. Böylesi zorlu bir maça atanmasını yadırgadığımı ifade etmeliyim. Maç süresince çaldığı ve çalmadığı düdüklerle Süper Lig standardının çok altında bir maç çıkartan Numanoğlu, bence sınıfı geçemedi.

Galatasaray’ın kazandığı penaltıdan önce atak başlangıcında çok net bir faul vardı. Nelsson önce rakibinin omuzuna bastırıyor ve rakibi Eze’nin yükselmesine mani oluyor.

Penaltıdan önceki faul...

Nelsson topa kafasını uzatıyor ama topla oynayamıyor da. Sonrasında top her şeye rağmen Eze’nin önünde kalıyor ve Eze topa doğru gitmeye çalışırken, Nelsson bu kez rakibini omzundan çekerek topa gitmesini engelliyor. Pozisyonu olabilecek en iyi açandan izleyen hakem ise pozisyonu devam ettiriyor. Bence penaltı ne kadar netse penaltıdan önceki faul de o kadar netti.

76’da Zaniolo’ya çıkan kırmızı kart doğruydu. Ancak yine hakem bu pozisyonda VAR’dan yardım almak zorunda kaldı.

Ligin son haftalarına girdik. Hakemlerimiz de hakemleri yönetenler de oldukça yıprandı. Özellikle son haftalarda yapılan atama hataları, üzerine hakemlerin yönetimlerindeki sıkıntılar, futboldaki tek gündemi hakemler yaptı. Hatanın telafisinin olmadığı maçlar oynanacak. Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşması da bu maçlardan biri... Ezeli rekabeti de düşündüğünüzde zor bir mücadele olacağı muhakkak. MHK’nın bu maça hakem ararken zorlandığını düşünmüyorum.

Tecrübesi bu maça uygun

Halil Umut Meler, U20 Dünya Şampiyonası’nda olduğu için Türkiye’de değil. FIFA listesinin diğer hakemleri performans olarak bu maçı yönetmekten uzak. Sağdan baksanız, soldan baksanız bu maça uyan Abdulkadir Bitigen’den başka isim yok. Bitigen’in son haftalarda dalgalı bir performansı var. Her şeye rağmen vasat üstü kalmayı başarıyor. Tecrübesi de bu maç için uygun.

Numanoğlu, yanlış tercih

İstanbulspor-Galatasaray maçına atanan Tugay Kaan Numanoğlu için aynı olumlu cümleleri kuramayacağım. Performans olarak çok gerilerde kalan bir isim. Uzun zamandır üç büyük takım maçı alamıyor. Fizik olarak da performans olarak da beklentilerin altında... Geçen hafta yönettiği Konyaspor-Kayserispor maçını sorunsuz tamamladı. Gerçi o maçta kritik bir pozisyonla da karşılaşmadı. Tek bir maçlık performansıyla bu mücadeleye atanmış görünüyor.