Kadıköy’deyim..
Hava çok sıcak, karnım aç.
Simit almak için eğildim,
2 tane dedim ki,
Kükredi
Korktum,
“Ne olur maç”
Şaşkınca baktım, anladı ekledi “Derbi be abi”
Ne bileyim derbiler hep sürpriz olmaz mı diye geçti aklımdan,
Sonra durakladım,
“Simit” dedim…
Gülümsedi;
“İki elim kanda olsa gideceğim maça,” devam etti konuşmaya,
“Daha öncekilere gitmemiştim ama bu Alanya maçı ile şahlandık biz…”
Şahlandı mı? Fenerbahçe gerçekten?

Kadıköy’de oynamak avantaj,
Lakin bu yıl ortalama; 31,952.
Tam anlamı ile dolmamış, derbi farklı olacak.
Alanya galibiyeti itici güç oldu,
Moral verdi,
Taraftar için mıknatıs etkisi.

Hele yönetim istemedikçe gitmiyorum diyen Aykut Kocaman açıklamaları.
Dolu tribünler,
Bu yılın hepsinden farklı atmosfer.
Fenerbahçe taraftarı ile bu önemli güç.
Düşünürken bunları telefonum çaldı…
“Buyur”
“Ne olur maç…”
“Kimsin?”
“Kuzen lan ben Cem gidebiliyor muyuz maça”
“Derbiye”
“Evet oğlum bak biz deplasmanları dar ettik rakiplere Porto’daki gibi oynayalım 3 atarız…”
“Tabi canım tabi…”
“Bak takvime…”

Bakalım;
Beşiktaş deplasmanda, Kasımpaşa, Karabük, Porto
Bu yıl güçlü deplasmanlar onlar için daha motive edici oldu,
Porto çıkmazından 3 puan otobanına harika bir yol buldular,
Kasımpaşa deplasmanı dışında sorunları olmadı,
Bir puan kazanç mı? 2 puan kayıp mı o tartışılır…
Ve şimdi bu iki takımın buluşması;
Tam o sırada simitçi, telefondaki bana baktı,
“Bizim Volkan zor görür kaleyi…” diye gür sesi ile şahlandı,
“Bence de” dedim içimden, bu aralar çok formsuz yan toplar birebir ne oldu acep?

Fenerbahçe kaleyi kime verir?
Küskün Volkan, kale Kameni’de.
Tersi olursa bu durumda küsecek Kameni’yi toparlamak çok zor.
Kulisler kızışmıştır.
Lakin hatalı hep Volkan mı?
12 gol yemiş Fenerbahçe, yol geçen hanı defans,
Sorun yetenekli oyuncular karşısında boşalama,
Sorun hamle gücü olanlar karşısında etkisizlik,
Sorun savunmadan top çıkarmada gelen prese yenik düşme,
Sorun savunma ile önünde oynayan ikili ya da tekli ismin uyumu,
Sorun toparlayıcı bir ismin olmaması,
Sorun çok,
Mehmet Topal iyileşiyor oynayacak ama yetmez,
Bunları düşünürken telefon sarsıldı ses ile,
“Cenk ne atıyor be bilader,” dedi kuzen,
“Atıyor” dedim, sustum…

“Bak” dedi, “dur” dedim rakamlara bakayım;
Tüm arenalarda 26 gol atmış Beşiktaş ve ortalama her maç kaleye 16 şut atmış,
Geride kalan 16 maçta atılan 26 gol neredeyse maç başı 2 gol demek,
Cenk ortalarda çok etkili ama asıl önemli olan pozisyon yaratma kabiliyeti,
Babel kendini buldu, yıllar sonra Şenol Hoca gayreti ile Hollanda milli takımında,
Görün Lens’de alacak milli formayı,
Babel Cenk uyumunda ana etken işleyen Talısca ve koşan Oğuzhan,
Koşmaz ise Oğuzhan mahzunlaşıyor Beşiktaş.
Lakin Tolgay var kenarda.
Yüzde 83 ile ligde en fazla pas oranı bu orta alanda.

Kim durduracak onları.
Ağır olduğu için eleştiri oklarındaki Ozan,
Koşmuyor diye tartışılan ve sakat olduğu için oynamayacak Dirar,
Hücum yönü güçlü defans yönü sorunlu Alper.
Peki onları kim durduracak ve hatta, Valbuena’yı kim zorlayacak.
Savunmada etkili lakin ileri çıkışlar ile arkası boş kalan Caner mi?
Göbekte ilk hamle sıkıntısı yaşayan Tosic mi?
Sert oyun karşısında sert kalan ve kartta yakım Pepe mi?
Yoksa orta alandan Atiba mı?
Bu maç orta sahaların kapışması olur.
Simitçi konuşuyor, kuzen telefonda anlatıyor. Kafam allak bullak.
İşte böyle oynayan kaybedecek dedi zihnim.

Yani sistemi olmayan.
Bam bam bam taktik maktik yok gol diyen.
Çünkü ara pasları çok iyi olan orta alanlar var.
Çünkü kaleye ortadan dikine giden isimler var.
Çünkü adam eksilten inceciler var.
Durup düşünürken,
Telefonu kapattım, simitten bir ısırık aldım.
Arkamdaki simitçi haykırdı abi telefonda stilmiş hani…
Stil…

Oyun içinde en önemli ayrıntı.
Beşiktaş’ın oyun stili,
Kafamın duraklarında canlandı kartalın artıları ve stili,
Oyunu rakip sahaya yıkar,
Ortadan saldırır, (Talisca-Atiba-Oğuzhan)
Soldan saldırır, (Bak Q7, arkasında Caner)
Topa daha çok sahip olur,
Sık orta açmayı dener (Babel ve Q7)
Sık ara pas dener, (Oğuzhan)
Rakip takımın agresif oynamasına sebep olur
Rotasyon yapar, ( Tolgay-Lens-Medel-Negredo-bunlar her takımda banko oynamaz mı?)

Mesela bu isimler Fenerbahçe’de olsa kim oynamaz?
Tolgay mı?Ozan mı?
Souza mı? Medel mi?
Alper mi? Lens mi? (ki bir ara Lens’di)
Van Persie mi? Negredo mu? (Sabaha kadar Negro)
O zaman diye düşünürken Fenerbahçe canlandı aklımın diğer yanında,
Fenerbahçe’nin oyun stili nasıl?
Topa daha çok sahip olur (Mehmet ve Valbuena)
Oyunu rakip sahaya yıkar (Isla Alper ve Guiliano)
Sağdan saldırır (Alper ve takviye Isla)
Kısa pas (Valbuena-Guilanao / DeSouza Alper / Mehmet-Alper Neto-Josef vs )
Rakip takımın agresif oynamasına sebep olur, (Tosic ve Pepe karşıda sert bir Janssen)
Rotasyon yapma konusunda sıkıntı var,
Bu stil ile üç puanı kim kapar?

Simitçi arkamda,
Telefon elimde,
Umutlar taraftarın düşlerinde
Ve Aykut hoca için en zor viraj önünde,
Kaybederse işi zor.
Bu zorluk yok Şenol Hocada.
Bu zorlar mı anlayışı,
Zorlamaz mı?

Tam düşünürken bunları bir korna sesi ile irkildim,
Kafayı kaldırıp baktım, bir jeep siyah içinde tanıdık bir yüz,
Aziz başkan, kafayı çıkardı bir an, göz göze geldik.
İnerim bak soyunma odasına bakışı buysa eğer,
Titrememek elde mi?

2005 Yılıydı Mayıs akşamında harika bir coşku yaşandı.
Milan-Liverpool
Şampiyonlar Ligi maçlarından en güzeli,
Liverpool taraftarları arasında bir Türk,
İngilizler ile hüzünlenen,
Onlar ile sevinen,
Çocukluk takımından zafere uzanan yola çıkıp bağıran,
Finallerin finali.
En özeli.
Yer Olimpiyat Stadı,
Futbolun miladı,
Sonra;
Sonra 2009 yılına geldik,
Bu kez Uefa kupası Finali
Werder Bremen-Schaktar D.
Lucescu’nun yandaşı olarak aktık tribünlere,
Kadıköy Şükrü Saracoğluna.
Ve yine sonra;
Şimdi yine yeniden,
Süper Kupa için adres, Vodafone Stadı,
Karta’ın mabedi.
Gelecek yıl sonunda yani 2018-19 sezonunda,
Şampiyonlar Ligi şampiyonu,
Uefa kupası zaferini yaşayan takımın buluşması.
Bu yüzden bu yıl ilk ikide olmak çok önemli,
Avrupa bileti çok farklı bir anlam taşıyor.
Süper Lig yolculuğu şimdi daha anlamlı.
Ülkende finalde yer almak,
Farklı,
Düşsel,
İnanılmaz.
Lakin hala futbolda tüm bu keyif verenler yanında sıkıntılar var.
Tribünlere seyirci çekemiyoruz,
Dev organizasyon ve finaller hariç,
Bakalım rakamlara:
İşte;
2017-2018 SEZONU SEYİRCİ LİGİ
SÜPER LİG 5. HAFTA ORTALAMALARI
1- GALATASARAY 38.851
2- BEŞİKTAŞ 34.441
3- FENERBAHÇE 31.952
4- TRABZONSPOR 27.639
5- BURSASPOR 19.717
6- ANTALYASPOR 19.086
7- SİVASSPOR 9.265
8- KAYSERİSPOR 8.930

Bitti mi?
Hayır daha berbatı alt Ligimizde;

2017-2018 SEZONU SEYİRCİ LİGİ
TFF 1. LİG 5.HAFTA ORTALAMALARI

1-ESKİŞEHİRSPOR 11.056
2-ADANA DEMİRSPOR 7.468
3-SAMSUNSPOR 6.680
4-ANKARAGÜCÜ 6.052
5-Ç.RİZESPOR 3.692
6-GİRESUNSPOR 3.549
7-ELAZIĞSPOR 3.322
8-ADANASPOR 2.971

Bu rakamlar ile nereye,
Hangi gelişime,
Hangi düşe…

Saat 21:40,
Elimi tuttu,
Gözlerim içine baktı,
Kıpır kıpır gözleri,
Heyecandan titreyen bedeni,
Ve; haydi güzel bir şey söyle bakışı sardı odayı.
Haydi derken bile kalbi çıkıyordu yerinden sanki
Formasının kendine uzun gelen eteklerinden tuttu,
Sıktı.

“Konuş baba…”
Baktım ve İçimden 3-2 dedim…
Sonra ona seslendim;
“3-2”
“Biz değil mi” dedi.
“Evet siz” dedim.
“Evet 3-2 kazanırsınız, Fanatik’de köşemde de yazdım.”
Güldü.
Ertesi gün okul var,
Uyumamak için direndi.
Lakin bu yıl Teog yılı,
Lakin dersler için sabah kalk saati 06:15,
“Beklerim sevgilimi” dedi.
“Olmaz” dedim.
“Benim elimi tut uğur olsun” dedi.
“Oha! 13 yaşındasın” dedim
“Uğurumuz” dedi.
Tuttum.
UYUDU…

O uyurken bende uyudum,
El ele…
Uyumuşum ya yanında,
Kalktım saat 04:00
Açtım telefonu.
Baktım skora 1-3
Bir daha baktım,
Bir daha…
Gece 04:00 bir yer aradım goller için,
İnternette fıldır fıldırım.
Buldum…
Önce Queresma ortasını gördüm, Sonra Talısca’nın kafasını
Bir ömür yeter bu gol diye sevindim,
Ahanda 1-0 Hoppa zil çal oyna,
Yıkılıyorum Banyoda…
Tosıc’in ters vuruşu ile sıcak havam buz kesti.
Sonra skoru bilmemin rahatlığı ile ileri sardım,
“Tosicccc” demeden edemedim
Ve Cenk gözüktü,
“Tosun Paşa” dedi iç sesim.
Bakışına baktım,
Ayağının hamlesine takıldım,
Füze ile Porto kalesine aktım,
40 metre diye saydım,
Sonra içimden “Naber Casıllas diyesim geldi.
Ve gecenin sabaha buluşmasında tuvalette aynaya bakıp “naber Casi” dedim.
Vallahi dedim,
Al bak bir daha : “NABER CASİ”
Akan videoya döndü gözlerim.
Ayaklarım zıplarken Babel’i gördüm.
Sokuldu,
Sanki kartal gibi,
Açtı pençeleri,
Dikti gözerini,
Sevdasını göklere yazan taraftara “bitti” diye haykırdı!
Ağlara giden gol ile sevindim.
Ahali uyandı.
Oğlan “Ne oluyor” dedi
“Kazandınız” dedim
“Hadi be” dedi
3-1 dedim.

Aç dedi aç…
Açtık …
Sen de aç izlemediysen izle,
Aç bak aç….
Ben 40. kez izliyorum,
Okulun teneffüs arasında oğlan aradı
İnternet bitti diye,
Niye dedim,
İzliyorum hala dedi.
Ben de dedim.
Sen…
İzlesene.

Tarihi destan…
Tarihe sığmayacak aşk ve alemin kralı Beşiktaş,
Onlar daha iyisini yapana kadar en iyisi bu.
Değil mi Porto, NABER CASİ…

Porto 5’de 5 yaptı,
Liginde yenilgi yok.
Tam 15 puan topladı,
Hiç gol yemedi.
12 Gol attı.
O Zaman artık yeter.
Porto, orada Kal. PORTO-KAL.
Bu yıl hazırlık maçları dahil yenilmediler,
2 beraberlik ve tam 9 galibiyetleri var.
Hiç kaybetmeyen bir görüntü,
Ama bu maç Aboubakar yok ki, Ligde 5 gol atan isim.
Maxi Pereira yok ki tek maç oynamıştı etkisiz şu an için,
Kayıp gibi gözüken Abu,
O zaman orada kal Porto.PORTO-KAL.
Düzenleri 4-4-2.
Kanatlar modern futbolda olduğu gibi açık pozisyonunda değil.
Bindirmeler önlerindeki isimlere göre planlıyorlar.
Sol kanat Brahimi ismine dikkat,
Çok etkin ve çok hızlı.
Birebir de zorlayıcı.
Diğer kanat Corona iyi ortalar yapıyor, son çizgiye kayışları etkin.
Göbekten iki isim D.Pereira ve O.Torres çok sertler,
Sarı kart almaya yakın olan oyuncular.
Üzerlerine gidilirse daha renkli bir kart çıkartabiliriz.
Nasıl oynuyorlar:
Topa daha çok sahip olmak hedefleri,
Oyunu rakip sahaya yıkmak amaçları,
Ortadan saldırmayı seviyorlar,
Kısa pas ve çok pas,
Sık şut çekerler,
Agresif değiller sadece orta ikili hariç,
Çok değişmeyen ilk onbir kullanan bir hocaları var.
En iyiler kim,
Hava toplarında Felipe (Stoperlerden sağa yakını)
Gollerde Aboubakar lakin yok ama onun kadar etkili, Marega dikkat çok fırsatçı,
Asistlerde Torres özellikle ara toplar bu göbek adamından çok etkin çıkıyor,
Sol bek Telles çok başarılı.
Önündeki Brahimi ile müthiş uyumlu.
Nereye kadar çıkıp nedere risk alacağını ve bindirmeden geri dönüşü mükemmel.
Kalede bir dev Casillas.
Ama yeter.
Ama bitsin.
Ama övgülerin yerini hüzün alsın.
Bu kadar mükemmellik olmasın.
Beşiktaş bu işleyen makinayı bozsun.
Mekanizmaya çomak soksun.
Sergi’nin öğrencilerini yıksın.
Dragao atmosferini sessizliğe gömsün.
Olsun be.
Porto burada KAL-SIN.
Biz ne yapmalıyız;
Çok şut çektiren Porto’nun kalesini, Osmanlı topları gibi vurmalıyız,
Hattı müdafaa yok sattı var, diyen Atamın izinden kopmamalıyız.
Quaresma ile kanat olup uçmalı,
Babel ile Kartal olup hamle yapmalı,
Cenk ile kaleyi parçalamalıyız.
Göbek çok önemli,
Oğuzhan, artık koş. “Koş Oğuzhan Koş.”
Yoksa ilkokul fişlerini sana hazırlayacağız.
Talısca. Kilit.
Ayakların anahtar, hamlelerin hedefi bozacak nitelikte olmalı.
Cenk ile uyum yakalanmalı.
Savunma.
Ne olur GARİP HATALAR YAPMAYALIM.
Pepe çıkabilecek kartları hesapla,
Pepe bizi dilsiz bırakma, PEPE yapma.
Tosic ağır olma, son hamleyi saha bitene kadar kovala,
Fabri ya yıldız ol efsane ol,
Ya da…
Kimsenin canı bu gece Gazoz çekmiyor,
Biz yıldız diyelim.
Beşiktaş’ın hamlelerini bekleyelim.
Ben umutluyum,
O,
Bu,
Şu,
Ve Kartalın Gönüldaşları,
Türkiye umutlu.
O zaman yen be abi…
Ne diyelim..
KARTAL GOL GOL GOL!

Kocaman yürekleri vardı,
Harika şarkıları,
Her attıklarında yerinden potaya koşan taraftarları,
İnanılmaza inanan koçları,
Başarıyı adres yapan düşünce durakları,
Koşarlardı,
İyi mücadele ederlerdi,
Korkmadan hata yapmanın bedelini bilerek hamle yaparlardı,
Gençlerdi,
Yaşlıları anlarlardı.
Onlar 12 DEV ADAM’dı..
Bir şarkıları, (Hala Athena şarkısı olmamış Ceza olmamış)
Bir esintileri,
Bir de rüya gibi geçmişleri kaldı.
Gelecek için o zamanın dev adamları bugünün yöneticileri,
Ya yeniden dev adamlara saygınlığını geri verecek,
Ya cüceler şarkısına alkış tutacak.
Oynayan her oyuncu bu şampiyonada mücadele etti,
Teşekkürler çocuklar diyenler öfkelenecek.
Ben de diyorum ki grupta 6 maç 4 yenilgi 2 galibiyet,
Gençler olmadı dersinize çalışmamışsınız.
Ya dev adam olmak için çalışın,
Ya sizi Pamuk Prensese yollayalım.

SAHTE BAHAR

Hep yazdım,
Yine yazıyorum,
Tudor Galatasaray’ın hocası değil.
Olmadı, olamayacak.
Sezonun 40 milyon Euroluk en pahalı takımı
Yönetim ne istediyse yapmış,
Elinde müthiş isimler var,
Lakin Antalya’da tek Eto’o dağıtıyor sistemi.
Dişliler oturmuyor.
Tudor takımı okumuyor.
Belhanda maça gelmemiş ama sahada,
Serdar Aziz her pozisyonda saatli bomba,
Linnes bek ise, Roberto Carlos ne idi?
Feghouli 85. Dakikada mı girer.
Takım yaslanmış geriye
Orta alan ile savunma yapışmış,
Takım gol yiyeceğim diyor.
Kenardan hamle yok.
Gomis’in hırsı da olmasa…
Galatasaray yalancı bahar yaşadı,
Antalya maçı kazanabilirdi ki hakkıydı.
Şimdi Tudor aynaya bakacak ve diyecek ki..
BEN BU TAKIMA KÜÇÜK MÜ GELİYORUM.
O zaman ne olacak;
1- Elindeki kadroyu anlayacak
2- Belhanda’ya akıllı hamleler yaptıracak
3- Latovlevıci artık Linnes’in yerini alacak
4- Selçuk’a bel bağlanmayacak
5- Tolga istikrar bulacak
6- Takım bu kadar geri yaslanmayacak
7- 38 bin geri pas yapmayacak
8- Yan paslar ile oyunu kurarken hataya maal verilmeyecek
Yoksa bu kadroyu çok iyi kurgulayacak isimler var,
Değil mi.

FENERBAHÇE

Sabır,
Sabır,
Sabır…
Köprü oldu taraftarın sabrı,
Umutlar hep ellerde kaldı
Düşlerin içinden hep kabus çıkar mı?
Dirar düşü sahadaki oyun ile balon oldu,
Volkan emekli olsa beklentisi,
Soldado forvet mi?
Öyle ise hani gol.
Valbuena bu kadar arzulu ve etkinken diğerleri…
Azizsilin’de işlemez,
Bu ilaç bayatladı.
Şimdi Koç gibi bir değişime ihtiyaç var,
Aykut hocayı da silkeleyecek,
Kendine getirecek.
Doğru hamleleri yapamayan hocayı uyandıracak
Maçta sağ bek Isla çıktı Dirar yerini aldı,
Sonra Dirar çıktı Şener girdi,
Benim devreler yandı.
Bir değişim şart…

BEŞİKTAŞ

Eski Beşiktaş yok,
Talisca sıradanlığı bozan isim,
Oğuzhan da destek verince maç koparıldı.
Yoksa Karabük yıkacaktı son şampiyonu.
Zemin falan hikaye,
Sorarım size,
Ne yaptı olumlu 90 dakika içinde
Talısca ve Oğuzhan dışında…
Rotasyon için bu takım kendini hazırlamamış.
O zaman;
Hayal kırıklığı olmasın Porto maçı,
Çünkü bu Beşiktaş
Dragao’da Porto önünde zorlanır,
Lakin umudum Q7
Umudum Pepe
Umudum Talısca
Umudum kazanmak adına
Yıkmayın umutlarımı…
Dokunmayın zafer çığlığıma…

Futbolda dönen para,
Değer mi?
Bir top ve 22 oyuncu ile kurgulanan bir serüven,
Ve tam anlamı ile müthiş bir parasal döngü.
Evet Keyif,
Evet Heyecan,
Evet tutku,
Evet-evet-evet.

Lakin bu kadar para çok değil mi?
Milyar dolara çıkan rakamlar.
Muazzam.
İşte 2017-18 ilk dönem özeti.
Cuma gece yarısı
Saat 24:00'dü vurdu mu, transfer bitecek.
Ocak ayına kadar transfer yok.
Yabancı cenneti ülkemiz,
Yeni isimler ile şenlenen ligimiz.

Hemen sonda söylenecek ifadeleri başa taşıyalım,
Bu yıl;
Akılcı,
Kontrollü,
Dikkatli,
Rakamları bilerek.

Fair Play baskısını tam ensemizde hissederek hareket ettik.
Bu fair-play kriterleri çok güzel oldu,
Yoksa uçardı piyasa

Peki şimdi nasıl?
Ekonomik anlamda büyük bir hareketlilik.
Rakamlara bakalım;
En hareketli ile başlayalım…
Galatasaray 8 oyuncu aldı 39 milyon Euro harcadı
Satışa koyduğu 15 ismi yolladı, geliri 18 milyon Euro
Harcama 20.79 milyon Euro.

En çok transfer yapan ile devam edelim.
Kayserispor 18 oyuncu aldı 2.65 milyon Euro ödedi.
11 oyuncu gönderen Kayserispor hiç para kazanamadı.
Hesap bakiyesinde artıda olan kulüp kim? Başakşehir…
16 oyuncu yolladı, Cengiz ile parayı kırdı 14.7 milyon Euro kazandı.
10 oyuncu alıp 3.6 milyon Euro ödedi.
Yaklaşık 11 milyon Euro artıya geçti.

Osmanlıspor 7.5 milyon,
Konyaspor 7 milyon Euro,
Beşiktaş 3 milyon Euro artıda olan ekipler.
Fenerbahçe masadan dengede kalkacak.
Fenerbahçe 9 oyuncu aldı ve 17 milyon ödedi
Ve 9 oyuncu satarak 17.3 milyon Euro kazandı.

Beşiktaş ise daha karlı dediğimiz gibi
8 oyuncuya 8 milyon Euro harcadı,
5 oyuncu sattı 11 milyon kazandı.
Ligin en pahalı ismi Nasri 16 Milyon Euro ile Antalyaspor'da.
15 milyon Euro'luk Talısca en değerli isimlerden biri.

Satarken en çok para kazandıran isim Cengiz Ünder oldu ve tam 13.4 milyon Euro kazandırdı.
Ligimizde toplam para;
Gelir anlamında 77 milyon Euro
Gider olarak 97 milyon Euro
Toplam bilançoda eksi 20 milyon Euro'dayız.
Ligin toplam piyasa değeri 877 milyon Euro…
Ligimizin en pahalı ismi Nasri Dünya sıralamasında en pahalı isimler arasında 95.

Yani ligimizde, dünyadaki ilk 100 oyuncu arasında tek isim var.
Ve Ligimiz Dünyada yaz transferinde en çok para harcayan 8 lig oldu.
Transferi öğreniyoruz.
Bir de kriterler gelse
Çok daha iyi olacak…

Kriter?
Mesela yabancı oyunculara yönelik.
Sınırlama olmasın ama..
Onu da yarın yazalım…

Peki Dünyada kulüp bazında durum ne?

Takımlar GİDERLER * GELİRLER ** FARK
1.MAN. CİTY 244,30 MİL. € 32 96,35 MİL. € 28 -147,95 MİL. €
2.PSG 238,00 MİL. € 16 65,00 MİL. € 13 -173,00 MİL. €
3.CHELSEA 202,90 MİL. € 41 122,80 MİL. € 25 -80,10 MİL. €
4.MİLAN 194,50 MİL. € 43 30,65 MİL. € 31 -163,85 MİL. €
5.BARCELONA 192,50 MİL. € 13 226,00 MİL. € 8 33,50 MİL. €

*aradaki rakamlar satılan ve alınan toplam oyuncu sayısı
*alınan
**satılan

Emine bacı 142ünde bebesini kokladı be yaş ne gam,
Tek hissettiği gururdu.
Gördesli Ayşe Hatun yırtık yeminelerini patiskaya sardı, koştu cepheye,
Tek hissettiği gururdu.
Elif bacı kağnısına tek davarını da sürdü ve koyuldu yola,
Tek hissettiği gururdu.
Mehmet çavuş hain yunanın makinasından dökülen kurşunlara siper ederken gövdesini,
Tek hissettiği gururdu.
Ali çavuş haykırırken arkadaşlarına “Hücum” diye,
Tek hissettiği gururdu.
70’lik Nenem Fahriye okurken evde Kuran’ı Kerim’i cephedeki evlatları vatan için,
Tek hissettiği gururdu.
Düşerken süt kokan ağızlı ebeler toprağa anaları onlar yerine kucaklarken mermileri hepsinin,
Tek hissettiği gururdu.
Bıyıkları terlememiş yiğitlerimiz koşarken düşman üstüne girerken cenge,
Tek hissettiği gururdu.
Düşerken kalpaklı baş toprağa, dudaklardan yükselirken arşa Kelimeyi şad-et,
Tek hissettiği gururdu.
Ve 30 Ağustos’ta Tüm ülkemde, öncesinde sonrasında bu vatanda kan ile sularken yiğitler toprağı,
Tek hissettiği gururdu.
Hissedilen bu gurur;
Vatan,
Namus,
Haykırış,
İnanç,
Umut,
Gelecek,
Direniş,
Sevgi
Aşk,
Türkiye.
Önce bu ülke için gururlanmayı öğrenmeli gençlik,
Önce bu toprakların vatandaşı olma adına gururlanmalı her yürek,
Önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gururunu hissetmeli ruhumuz,
Önce Bayrağın gölgesinde ödenen bedellerin gururlu duruşunu vermeli bedenimiz,
Bu toprakları kanları ile besleyen aziz şehitler için buna mecburuz.
Vatan görevi bizim için de bu.
Çünkü:
Biraz okursan, birazcık araştırırsan göreceksin bu vatanın kutsallığını;
4 yıl süren Kurtuluş Savaşı'na ilişkin bilgiler şöyle...
Doğu Cephesi'nde-Ermeni Harekatı- 46 şehit, 76 yaralı
Gediz Muharebesi- 181 şehit, 135 yaralı
1'inci İnönü- 95 şehit, 183 yaralı
2. İnönü- 1499 şehit, 2470 yaralı
Kütahya-Eskişehir Muharebesi- 1522 şehit, 4714 yaralı
Sakarya Muharebesi- 3282 şehit, 13618 yaralı
Büyük Taarruz- 2542 şehit, 9977 yaralı.
Bunlar rakam değil CAN.
Bunlar sayılardan çok daha öte anlam, bunlar vatanı vatan yapan CANLAR.
Bunlar sen, ben, biz için feda edilen yaşamlar, CANLAR.
O YÜZDEN;
Doyasıya kutla,
Doyasıya haykır,
Doyasıya birleş,
Doyasıya sarıl,
Ve tek yürek olarak bağır.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ, KUTLU OLSUN 30 AĞUSTOS.
YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA…

İspanyollar takımı belirleyen isim olduğu,
Tüm takıma gelecek oyuncuları belirlediği,
Kendi inisiyatifi ve bilgisi ile milli takım kurguladığı,
Tüm oyuncuları mental ve oyunsal anlamda tanıdığı,
Seçerken etki tepkiye göre değil,
Beceri,
Yetenek,
Fayda,
Faktörlerine göre tanımlama yapmasından dolayı,
Milli takım hocalarına;
EL SELECTIONEL, Seçici der.
İngiliz futbolunda,
Oyun içinde futbolcunun yerini aklına yazdığı,
Her oyuncuyu yeteneklere göre sınıflandırdığı,
Oyuncunun yapabileceklerini güne ve maça göre belirlediği,
Geçmişe göre tanımlama yapmadığı için,
Milli takım hocalarına MENAJER der.
Fransızlar,
Tabandan tavana kadar oyuncuyu izlediği,
Her kademede oyuncu bilgi havuzu yarattıkları,
Clanfontane modelini her teknik adamın bilmesinden dolayı
Milli takım hocalarına TEKNİK DİREKTÖR der.
Biz de mi?
Nabza göre,
Medyaya göre,
Yönetimdeki isimlere göre,
Taraftara göre,
Geçmişine göre,
Açıklamalarına göre,
Telkinlere göre,
Seçim yaptığı için milli takım hocamıza,
Nabza göre şerbet verici yada kısaca NABIZATÖR diyoruz.
Farklıyız vallahi…