Çölde Vaha
Dün akşam Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park’ta bir maçtan, bir 90 dakikadan fazlası oynandı. Gerçekten çölde bir vaha gibiydi ve bu vahaya en çok Okan hocanın ihtiyacı vardı dersek yanlış olmaz. Ligde 3 senedir domine edecek oyunu sahaya yansıtmakta sorun yaşamayan Okan Buruk, Avrupa’da bir türlü “gereken” oyunu sergileyememişti. Hep hatırlanan ve artık atıfta bulunulması ağızda kötü tat bırakan Bayern, Manchester ve Tottenham maçları…Dünkü maçı artık gönül rahatlığıyla “Liverpool’u nasıl yenmiştik” şeklinde hatırlanabilir, çata çat, inanılmaz bir mücadele ve kusursuz oyun planıyla Galatasaray ve Okan Buruk uzun zaman pragmatik, taktiksel anlamda zirve bir maç çıkardı. Her şeyden önce başta Okan hoca, sonra takımı ve ardından muhteşem taraftarı alkışlamak ve tebrik etmek lazım.
Haberin Devamı ›
Okan hocanın çıkarttığı doğru 11, yaptığı doğru değişiklikler ve müdahalelerin yanında, maç sonu açıklamalarını çok beğendim. Sakin, turnuva özelinde sadece 3 puanı aldığının çok farkında ve gerekli özgüveni de yerine gelmiş şekilde çok net ve istediği yerlere de dokundurarak usta işi bir basın toplantısı yaptı. Aslında bunun bir galibiyetten fazlası olduğunu o da biliyor, zaten ufak ufak bunu hissettirdi de, çok daha fazla püskürmesini, içinde biriktirdikleri olduğunu zannederek patlama yapmasını bekleyenler olmuştur. Çok profesyonel, şahane açıklamalar. Okan hoca, işim gereği dikkat ettiğim ve Okan Buruk’la ilgili önemli eksik olduğunu düşündüğüm maç sonu açıklamalarında ciddi bir mesafe almış gibi gözüküyor, tabi böylesine bir maçtan sonra konuşmak kolay, darısı gergin, istenilen sonuç elde edilmediğinde yapılacak açıklamalara diyelim. Özetle 3.5 senenin en iyi Okan Buruk maçı, şimdi sıra bunu Bodo – Ajax – USG maçlarıyla sürdürmekte. Dün Avrupa hayali tekrar alevlendi, bunu önce kıvılcımlara sonra da Avrupa’da tüm takımların çekindiği kocamna bir Galatasaray yangınına çevirelim.
Haberin Devamı ›
Sahada 12 tane adam
Dün Galatasaray gerçek anlamda 12 kişi oynadı, en doğru anlarda baskı, en gerekli anlarda ittirici güç, penaltıya itiraz, maçın rölantiye alınmasında katkı, neye ihtiyaç varsa onu yaptı Galatasaray taraftarı. Maça giden tüm arkadaşlarımdan, Liverpool teknik heyetinin ve oyuncularının yaptığı açıklamalardan, yabancı gazetecilerin sosyal medya paylaşımlarından da bu çok net anlaşılıyor ki dün Galatasaray 12 kişi oynamıştır. Oraya gidip bu atmosferi yaratan herkese selam ve helal olsun.
Son olarak gelelim takıma….
Çok çok özel performanslar var ama bir kişiyi hepsinden ayıracağım. Lucas Torreira. Açıp maçı tekrar izleyin ve sadece Torreira’ya bakın, ben gerçekten bir ara bayılacak sandım. İnanılmaz bir şey izletti. Tekrarını yakın tarihte görür müyüz emin değilim.
Jakobs…Liverpool’un sağ kanadını yok etti, kim gelirse gelin süpürdü.
Abdülkerim Bardakçı, bu takımın değişmezi olduğu bir kez daha gösterdi, umarım herkes de anlamıştır.
Davinson, Singo, İlkay…çok acayip işler yaptılar. Takımın gireni çıkanı, diğerleri…Her şey baştan sona kusursuz bir senfoni gibiydi.
Bir Ekim günü kurulan ve maksadını İngilizler gibi toplu halde oynayıp, Türk olmayan takımları yenmek olarak belirlemiş bir takıma da bu galibiyet çok yakıştı. Başta Okan hoca, sonra futbolcular, son olarak da camia ve tribünler için inanılmaz bir zamanda gelen destansı bir galibiyet. Tebrikler Galatasaray…Tebrik edemeyenlerin yerine de tebrikler Galatasaray…
Haberin Devamı ›