‘’Turu bırak, Arda'ya bak‘’
Gaziantep maçında oynayan takımdan sahada 3 kişi (Szalai, Samet ve Valencia) var. Arao-Crespo ikilisinin yerini İsmail ve Zajc almış. Tribünlerin dolma sebebi Arda Güler nihayet ilk 11’de. Maçın tartışmasız favorisi Fenerbahçe ilk 15 dakikada önde baskıyla rakibine nefes aldırmıyor. Bu bölümde Arda’nın nefis asistinde Zajc şık bir vuruşla topu ağlara yollayınca, "Bu maç çabuk biter" diyoruz. Çünkü rakibinin karşı kaleye gidecek hamlesi bile yok. Fenerbahçe işi makaraya vurunca, Rizespor ilk atağında kazandığı serbest vuruş sonrasında Sinan Osmanoğlu’nun kafa golüyle eşitliği sağlıyor. Szalai eski formundan uzak. Rakip stoper yanından yükselip kafayı vuruyor, o seyrediyor. Zajc orta alanda tek başına. Rossi ve King etkisiz, Valencia yalnız kalınca tüm gözler yine Arda Güler’e takılıyor.
Futbol memnun etmedi
Takımın kornerler dahil, bütün duran toplarını kullanan Arda Güler’i bundan sonra kulübeye mahkum etmek işin en yanlışı olur. Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Jesus, kapanan rakibini aşamayınca son 25 dakika değişikliklere gitti. İlk bölümde çok aranan Ferdi’yi ve Emre Mor’u (ikinci golün asistini yaptı) sahaya sürüp, Lincoln ve Arda Güler’i (alkışlarla) dışarı aldı. Kapanmaktan hücumu düşünmeyen Rizespor teslim bayrağını son dakikalara girerken Valencia’nın golüyle çekti. Tur geldi ama oynanan futbol tribünleri memnun etmedi. Maçı seyredenler eminim ki 90 dakika sonunda yine de 'Turu bırak, Arda Güler’e bak' diyorlardır.
‘’Fenerbahçe 'Güler'‘’
Geldiği günden beri Jesus ile ilgili net ve kesin yorumlar yapmamaya dikkat ettim. Sebebi, hoca hakkında kafamdaki soru işaretleri. Fenerbahçe hem lige fırtına gibi girdi hem de Avrupa arenasında başarılı oldu. Ancak unutmamak lazım ki Fenerbahçe’yi kurtaran hep son dakikalara sıkışan goller oldu. Ümraniye, Başakşehir, Karagümrük ve Rennes maçları örneklerden bazıları. Geçtiğimiz dönemde Jesus alkışlanıyor, rotasyonu başarılı bulunuyordu. Ben ise her şeye rağmen Portekizli hocanın adaletli davranmadığını düşünüyordum. Jesus bugüne kadar geçen yılın en başarılı ikilisi Crespo ve Zajc’ı hiçbir maçta yan yana oynatmadı. Rennes maçında attığı frikik ile Fenerbahçe’yi ipten alan Zajc’ı ertesi hafta oynatmadı.
Örnekler çok ama biz gelelim Arda Güler’e... Türk futbolu son yıllarda özlediği bir yıldızına kavuşmuş, Avrupa’nın büyük kulüpleri Arda’yı yakın takibe almış ama Jesus’un gözüne girememiş. Bugün Fenerbahçe’nin başkanı Ali Şen veya Aziz Yıldırım olsaydı, yanmıştı Jesus. Hem fırçayı yer hem de Arda Güler’i banko oynatırdı. Ben Arda Güler’in banko oynaması gerektiğini düşünüyorum. Oynarsa, Arda değil, Fenerbahçe güler.
‘’Gaziantep misafirperverliği‘’
Sahada yine Jesus’un herkesi şaşırtan 11’i var. Kadroya baktığımızda maç Fenerbahçe adına sıkıntılı geçer diye düşündük. Biz böyle düşünürken Gaziantep, misafirperverliğini (!) hemen gösterdi. İlk 10 dakika dolmadan Ertuğrul ve kaleci Günay’ın ikramı ile Valencia golü atınca, ev sahibinin oyun planları taca çıktı. Düşünün, erken golü bulan Fenerbahçe’nin ilk 45 dakika etkili pozisyonu yokken, çok eleştirilen Altay bu yarının en başarılı ismi oluyordu. Bir teknik adam sahada işler iyi gitmeyince devre arası hamle yapar, değil mi? Jesus, takımı galipse, hamle yapmıyor. Oyunun ikinci bölümünde ev sahibi yüklenmeye başladı. Fenerbahçe ve Jesus da seyretmeye. Sonra, “Geliyorum” diyen Gaziantep golü Kitsiou ile gelince Jesus uyandı. Devre arası yapması gereken hamleleri son 25 dakikada yapmaya başladı. Emre Mor, Batshuayi, Mert Hakan’ı dışarı alıp, Rossi, King ve Lincoln’ü sahaya sürdü.
Jesus şunu bilmeli...
Hamleler sonrasında Fenerbahçe rakip kale önünde gözükmeye başladı. Son 20 dakikaya girerken ev sahibinin hücumdaki en etkili silahı Sagal’da bir misafirperverlik (!) gösteriverdi, takımını gereksiz yere 10 kişi bıraktı. Son bölümde ipler artık Fenerbahçe’nin eline geçti. Son 10 dakika oyuna giren Arda Güler ise “Ben bu takımda banko oynarım” diyordu. Eksik Gaziantep rakibine direnmeyi beceremedi ve fırsatçı Valencia’nın golü Fenerbahçe’ye nefes aldırdı. Deplasman galibiyeti küçümsenemez. Ama Jesus şunu bilsin ki, Gaziantep misafirperverlik yapmasa, dün kendisi ve takımı için neler yazılırdı neler...
‘’Kanarya'nın kritik sınavı‘’
Galatasaray'a Kadıköy'de kaybeden Fenerbahçe, haftalardır galibiyet hasreti çeken Gaziantep FK'ya konuk olacak. Kanarya kazanıp, zirveyle arasının daha da açılmamasını istiyor. Aksi bir sonuç ise moralleri daha da bozar.
Evindeki, “Şok” Galatasaray yenilgisinden sonra Fenerbahçe kritik bir maça çıkacak. Haftalardır galibiyet alamayan ve tehlikeli bölgeye yaklaşan Erol Bulut’un ekibi, bu maçı kazanıp çıkış yakalamak isteyecek. Fenerbahçe ise beraberliği aklına bile getirmiyor. Rakibi kendi alanında bekleyen ve kontratak futbolunu çok iyi uygulayan Gaziantep’in oyun planı, Fenerbahçe’ye sıkıntılar yaşatabilir. Ev sahibi karşısında bakalım Jesus yine 3’lü defansla mı oynayacak? Maç ve idman eksiği olmayan Samet Akaydın, Gustavo’nun yerini alabilir.
Savunmayı unutmaması gerek
Defans 4’lü oynarsa, Serdar Aziz kulübede 3’lü oynarsa sahada olur. Defansın önünde Arao’nun yanında bu defa Zajc forma şansı bulabilir. Cezalı İrfan Can’ın yerine de Emre Mor seçeneklerden biri olabilir. Osayi ve Ferdi’nin de ilk 11 oynayacağını düşünürsek, forvetin 2 ismi içinde 4 aday gözüküyor. Rossi, King, Batshuayi ve Valencia. Ben ilk 11 için Valencia ve King’in daha şanslı olacağını düşünüyorum. Kazanmak durumunda olan Fenerbahçe bu maçta defansif tedbirlerini asla ikinci plana itmemeli. Fenerbahçe kazanırsa, yeniden huzur bulup, morallenecek ve zirve yarışındaki iddiasını sürdürecek. Aksi bir sonucu ise “Kaos” yaratır.
‘’Jesus, Jesus'a karşı‘’
Karşılaşma öncesi Jesus, ”Bu maçın diğer maçlardan bir farkı yok” dedi ve sahaya da takımını inandığı oyuncular ve bildiği oyun planıyla sürdü. Fenerbahçe’nin nasıl oynayacağını bilen Okan Buruk da sahaya önemli yıldızlarını (Torreira ve İcardi) yanına oturtup, çok koşan, basit ve çabuk oynayan, rakibe baskı yapacak bir 11 sürmüştü. Fenerbahçe’nin 3’lü defansının geride bıraktığı geniş alanları Galatasaray ani ataklarla çok iyi kullandı, pozisyonlar ve golü buldu. Serdar Aziz, Gustavo (Yine kafadan sarı kart gördü) ve Szalai her rakip atağında dağılıyor, kanatlarda oynayan Osayi ve Ferdi de sahada gelgitler yaşıyordu.
Alışılmış hamleleri geldi
Devreyi yenik kapayan Fenerbahçe’de Jesus ikinci yarıya sarı kartlı Gustavo’yu alıp kurtarıcı (!) olarak Lincoln’ü sahaya sürüyordu. Halbuki kulübede maçın gidişatını değiştirecekler beceri dolu birçok ayak varken. İkinci bölümde, Arao yine defansa yardıma geldi, Fenerbahçe’nin ne oynadığı belli olmayan oyunu devam etti. Sonra mı? Jesus’un alışılmış son 20 dakika hamleleri geldi. Rossi, Batshuayi, Crespo’yu dışarı alıp, İrfan Can, Valencia ve Zajc’den medet umdu. Jesus’un oyuna müdahale edecek (B) planı olmayınca Galatasaray yüreğini sahaya koyarak çok önemli ve haklı bir galibiyet aldı.
Mert Hakan'a ne oluyor?
Maçta sonradan oyuna giren İrfan Can kırmızı kart gördü, anladık. Bu Mert Hakan’a ne oluyor. Kulübenin kabadayısı gibi, oynamadığı maçlarda bile neden kart görür? Neyse Jesus’la başladık, onunla bitirelim. Fenerbahçe’nin oyun planını ve sahada neler yapmak istediğini artık her rakip biliyor.Hocanın B ve Cplanları var mı, göreceğiz. Çünkü Fenerbahçe’deki son durum şu: JESUS, JESUS’A KARŞI.
‘’Jesus'un zirve hesapları‘’
Öncelikle şunu belirteyim, her Fenerbahçeli Jesus’un sahaya çıkartacağı 11’i merak ediyor. Fenerbahçe’nin bilinen, rakipleri tarafından çözülen bir oyun planı var. Zirve hesapları yapan Jesus ezeli rakibine karşı da aynı oyun planını mı uygulayacak, yoksa yeni sürprizler mi hazırlayacak? Çizgi defans, ofsayt taktiği, önde baskı, rakibi hataya zorlama, duran top becerisi, Sarı-Lacivertli takımın en belirgin özellikleri. Ben Jesus’un bu maç için özel planlar yapacağını düşünmüyorum. Her fırsatta futbolcularına ve taraftarlara verdiği mesajda, “Galatasaray maçı da normal bir lig oyunu” derken, 90 dakikayı öncelikle stresten uzaklaştırmaya çalışıyor.
Valencia kulübede başlar
Gelelim Jesus’un kafasındaki 11’e. 3’lü defans Serdar Aziz, Gustavo ve Szalai olabilir. Osayi ve Ferdi hem kanat bekleri, hem de kanat hücumcuları olarak formayı kapar. Arao banko oynar (defansa da sürekli destek veriyor) yanında Crespo mu, Zajc mı olur, bilemiyorum. Galatasaray maçlarına çok iyi motive olan İrfan Can, oyuna ilk 11 başlar. Forvette yer alacak 2 isim için 3 aday var. Valencia, King ve Batshuayi. ‘Jesus maça hangi ikiliyle başlar’ derseniz ben sakatlıktan döndüğü için Valencia’yı önce yanına oturtur, King ve Batshuayi ile maça başlar derim.
İddialı rakibini devireceksin
Valencia, Rossi ve Emre Mor’u da hamle oyuncuları olarak düşünür. Biz yine de her Fenerbahçeli gibi Jesus’un sürprizlerine hazırlıklı olalım. Portekizli hoca her ne kadar ‘bu bizim için normal bir lig maçı’ dese de kafasını sadece bu derbiye odaklamıştır. Çünkü Jesus da biliyor ki, şampiyonluk ve zirve hesapları yapacaksan önce en iddialı rakibini devireceksin. İşte bu maç böyle bir maç.
‘’Tecrübe ve usta ayaklar‘’
Jesus’u çözmek zor.Aylardır Szalai ile yan yana oynayan Gustavo, geçen haftanın en başarılı oyuncusu Zajc, oyunun kaderine her an etki yapacak İrfan Can kulübede. Serdar Aziz, Rossi ve Lincoln sahada. İşler iyi gitti mi, sahaya çıkan 11 tartışılmıyor. Kötü giderse eleştiriler artıyor. Antalyaspor ilk yarı topu rakibe verdi, kendi alanında kapandı, agresif oynadı ve ani atak kovaladı. İlk 15 dakika dolmadan Wright ile golü de bulunca, biraz daha cesaretlendi. Kötü zeminde Fenerbahçe ilk 45 dakika etkili olamadı. Lincoln, Rossi etkisiz, Crespo dağınık, Arao da (ikinci yarı kusursuz oynadı) defansa yardıma gittiğinden orta alan iş göremez hale geldi, pozisyon bulmak zorlaştı. Bu yarıda King’in ve Serdar Aziz’in direkten dönen topları da Fenerbahçe adına şanssızlıktı.
Liderlik hesapları
Jesus, devre arası bu defa hamle yaptı. Lincoln dışarı, Emre Moriçeri... İkinci bölümde oyunu rakip alana yığan Fenerbahçe, golüBatshuayi ile erken bulunca, maçın şekli şemali değişti. Batshuayi’nin penaltısı ile öne geçen Fenerbahçe’de Jesus’un hamleleri devam etti. Etkisiz Rossi ve Crespo’yu dışarı alıp Zajc ve İrfan Can’ı sahaya yolladı. Kale önü şanssızlığı ve beceriksizliği farkın artmasını engelledi. Eğer son dakika gelen Antalyaspor golü ofsayta takılmasa Fenerbahçe kaçan gollere oturup ağlayacaktı. Bundan sonra hesaplar liderlik üzerine...
‘’Liderlik bu maçlardan geçer‘’
Ligdeki konumuna bakmayın, Antalya deplasmanı takımlar için en zor 90 dakikalardan biridir. Zirve mücadelesi yapan Fenerbahçe her ne kadar kağıt üzerinde favori gözükse de işinin kolay olduğunu söyleyemeyiz. Antalyaspor bu sezon istikrarlı bir tablo çizmiyor. Nuri Şahin ve ekibi Fenerbahçe maçına, çıkışa geçebilecekleri bir 90 dakika gözüyle bakıyorlar. Sarı-Lacivertliler’in ise liderlik hesapları var. Bu maçı kazanıp, bu yarının en önemli finali gözüken Galatasaray derbisine moralli çıkmak istiyorlar. Biliyorlar ki, arka arkaya kazanılacak 2 maç onları liderlik koltuğuna oturtacak, belki de ilk yarıyı zirvede kapatmalarını sağlayacak.
Erken gol önemli
Jorge Jesus’un planları her zamanki gibi galibiyet üzerine olacak. İlk dakikadan itibaren önde baskıyla rakibi hata yapmaya zorlayacak Fenerbahçe, golü de erken bulmaya çalışacak. Erken gelecek gol rakibin kendi alanında çok adamla bekleme planlarını da bozacak. Jesus maça 3’lü savunma (Serdar Aziz, Gustavo, Szalai) ile başlayabilir. Kanat bekleri olarak da Osayi ve Alioski’yi düşünebilir. Maçın sert geçeceği kesin . Bu yüzden Galatasaray maçını da düşünecek olan Jesus, sarı kart ceza sınırında olan Crespo ve Ferdi’yi ilk 11 başlatmayabilir.
Yüzde 51 Fener
Crespo oynamazsa, Zacj ve Arao oynarlar. Valencia’nın maça yetişme şansı düşük olduğundan King’e banko gözüyle bakabiliriz. Geriye kalan 2 forma için de Jesus tercihlerini İrfan Can, Emre Mor, Batshuayi ve Rossi arasından yapacaktır. Beklenenden zor geçmesi muhtemel maçta Fenerbahçe’nin kazanma şansını yüzde 51 olarak görüyorum. Zaten liderlik hesaplarını yapıyorsanız bu maçı kazanmak zorundasınız.