‘’Klasik bir final‘’
İki dev takım, Türkiye Şampiyonluğu için parkeye iniyor. Bu yıl Final-Four oynama başarısını gösteren ve Türkiye Kupası’nı kazanan Fenerbahçe Beko başarılı geçen sezonu şampiyonluk ile taçlandırmak istiyor. Sezona kötü başlayan ancak son dönemde çıkışa geçip Euroleague’de Play-İnn oynayan Anadolu Efes de, unvanını korumak amacında.
İki takım da aynı yollardan geçti
Sezon içinde iki takım da benzer yollardan geçti. Fenerbahçe, İtoudis’i gönderip Jasikevicius’u göreve getirdikten sonra vites artırdı ve 5 yıl aradan sonra Final-Four oynama başarısı gösterdi. Berlin kötü geçti belki ama yıllar sonra Fenerbahçe’yi oralarda görmek güzeldi. Efes de, Erdem Can’la yolları ayırdıktan sonra 15 yıldır kulüpte asisten coachluk yapan Tomislav Mijatoviç’e görevi verdi. Oyuncuları ve kulübü çok iyi tanıyan Mijatoviç yönetiminde Euroleague’de büyük bir atak yapan 10 maçta 8 galibiyet elde eden Lacivert-Beyazlılar, kötü giden yılı Play-İnn oynayarak bir nebze de olsa kurtardı.
Her maçın hikayesi farklı olacak
Yarı finalde Pınar Karşıyaka’yı 3-0’la geçtiler. Mijatoviç takıma hakim ve roller belli. Finalde her maçın hikayesi farklı olacak. Burada yabancı tercihleri ve yerli oyuncuların katkısı belirleyici olacak. İki takımda da 12 yabancı oyuncu var ve bunların 5’i sahada olacak. Efes’te eksik yok. Tam kadrolar. Fenerbahçe’de ise Guduriç ve Motley oynamayacak. Wilbekın’ın durumu maç saati belli olacak. Sarı-Lacivertliler’in de 3-0’la geçtikleri Beşiktaş serisindeki yabancıları tercih edeceğini düşünüyorum. Wilbekın oynamazsa hücumda sıkıntı yaşayabilirler. Ben keyifli ve çabuk bitmeyecek bir seri olacağını düşünüyorum. İki takıma da başarılar diliyorum...
‘’Fener kısa kesti‘’
Sadece üçlük atarak maç kazanılmayacağı gibi, sadece pota altını kullanarak da galip gelmek zordur. Nitekim Fenerbahçe Beko, bir ara 11 sayı öne geçtiği maçta 8 sayı geri düştü. Seyircisiz oynayan, Allman ve Mathews’ın hasta hasta forma giydiği Beşiktaş, mücadelesiyle neredeyse kazanıyordu ama kullandığı ilk 19 üçlüğün 16’sını kaçıran Fenerbahçe Beko, tıpkı Monaco’da olduğu gibi şutuna güvenilmeyen Calathes’in son iki dakika içinde attığı rakip için 2 can yakıcı üçlüğüyle galip geldi ve seriyi 3-0’la geçip finalde Anadolu Efes’in rakibi oldu.
‘Kel Kartal’ avlayan isim oldu!
‘Kel Kartal’ lakablı Calathes, Kartal’ı avlayan isim oldu. Wilbekın’ın kullandığı 5 üçlüğü de kaçırdığı ardından sakatlandığı maçta Biberoviç, Melih ve Şehmuz gibi diğer kısalar da 9’da 1 üçlük attı. Beşiktaş da oyun sete kaldığında hiç üretken olamazken, savunmada kaptığı toplar ve aldığı ribauntlar sonrası bulduğu geçiş hücumlarıyla çok fazla sayı buldu. Taraftar desteği olmamasına, Mitchell’ın da sadece 1 sayı atmasına rağmen geriden gelip final periyodunda 70-62 öne geçtiler. Fenerbahçe ise Sertaç, Pierre ve Hayes’in sırtı dönük oyunlarından skor üretmeye çalışıyordu. Bir yere kadar başarılı oldular ama çok can sıkıcı basketbol oynandı sahada. 70-62 sonrası Sertaç’la gelen üçlük işin rengini değiştirdi. Savunma sertleşti. Calathes de arka arkaya iki üçlük bulunca Sarı-Lacivertliler 25- 6’lık seri yakalayıp giden maçı farklı kazanmayı başardı: 87-76.
Final serisi perşembe günü başlıyor
Beşiktaş, Eurocup ve BSL’de yarı final oynadı. Çok iyi iş yaptılar. Dün kazanabilseler bir sonraki maç seyircili olacak, belki de seri uzayacaktı. Alimpijeviç yönetiminde bence bekleneni verdi SiyahBeyazlılar. Fenerbahçe ise son yıllardaki en büyük rakibi Anadolu Efes’le şampiyonluk mücadelesi verecek. Seri perşembe günü başlıyor. İki takıma da şimdiden başarılar dileriz...
‘’Tek devre yetti!‘’
Fenerbahçe Beko, ilk maçın aksine Calathes’in yerine Madar, sakatlığı bulunan Guduriç’in yerine de Pierre tercihleri ile sahaya çıktı. Beşiktaş Emlakjet coachu Alimpijeviç ise ilk maçta bekleneni veremeyen Delgado’yu tribüne yollayıp Simonoviç’i sahaya sürdü. Sonuçta serinin gidişatını değiştirebilmek için farklı bir şeyler denemek zorunda olan taraf Beşiktaş’tı. Nitekim ilk yarı, tıpkı ilk maçtaki gibi oyunun içinde olan, kısalar üzerinden skor bulan, Simonoviç’i de iki oyunlar sonrası kullanan bir Beşiktaş gördük sahada. Fenerbahçe’de Madar, Calathes’i fazlasıyla aratırken Wilbekın ve Tarık Biberoviç üçlükler ile takıma katkı verdi. İlk yarı başa baş geçti ama 3. periyot kazananı belirledi. Fenerbahçe savunmada her pozisyonda adam değişirken son derece agresifti. Birebirde hiç geçilmediler. Beşiktaş skor bulabilmek için her şeyi denedi ama nafile! Hücumda da Wilbekın, Nigel Hayes Davis ve Papagiannis ile basketler bulan Kanarya, 25-9’luk seriyle final periyoduna 72-52 önde girdi, salondan da farklı galip ayrıldı.
Nefesi yetmiyor
Seri 3-0’a doğru gidiyor. Beşiktaş bir yere kadar mücadele ediyor ama sonrasında nefesi yetmiyor. 3. maç da seyircisiz oynanacak. TFF mutlaka bu uygulamayı örnek almalı. Eğer bir takım seyircisiz oynama cezası alıyorsa, bu cezayı olay çıkardığı rakibe karşı çekmeli. Yoksa madur olan taraf bir avantaj sağlamıyor. (Örnek: Trabzonspor’un Fenerbahçe maçı sonrası aldığı 5 maçlık ceza. Alakasız bir çok takım avantaj yakaladı ama sorun yaşayan Fenerbahçe bir sonraki maçı seyircili oynayacak. Adalet ve eşitlik ilkesine aykırı bir durum)...
‘’İlk raunt Fener'in‘’
İyi bir sezon geçiren Beşiktaş Emlakjet, Final-Four’da istediğini bulamayan ve yorgun dönen Fenerbahçe Beko karşısında ilk maçta bir sürpriz yapmak amacıyla maça çıkmıştı. Ama Fenerbahçe, 2. çeyrekten itibaren kontrolü ele aldı, bir daha da rakibine yakalanmadan saha avantajını vermedi. Tempoyu kendileri belirledi, hücum basketbolu oynandı. Beşiktaş da bir yere kadar Needham ve Allman’la skor karşılığı verdi ama Siyah-Beyalılar’ın en büyük problemi erken faul problemine girmek. Nitekim Needham ilk yarı üçledi. Matthews 5 faul aldı ve sadece 4 sayı üretebildi. Yiğit ve Berkan’ın ekstra skorları Beşiktaş’ın oyundan kopmamasını sağladı ama çok rahat sayı bulan Fenerbahçe maçı çok da tehlikeye atmadan kazanmasını bildi. Calathes 11 asist yapıp hücumları organize ederken, Nigel ve Wilbekın’ın toplamda attığı 47 sayı Fenerbahçe’yi oldukça rahatlattı.
En büyük artı...
Şehmuz ve Sertaç’tan da cidi skor katkısı bulan Sarı-Lacivertliler, ligin en iyi savunmacılarından birine karşı 96 sayı üretmeyi başardı. Berlin’den iki yenilgi ile dönen Fenerbahçe’nin mental olarak nasıl bir reaksiyon göstereceği önemliydi. Bence iyi bir sınav verdiler. Final-Four geride kalmış ve akıllar sadece ligi kazanmak üzerine. Bu dünün en büyük artısıydı. Fenerbahçe, seyircisiz oynananan deplasmandaki ikinci maçı da kazanmaya yakın olduğunu gösterdi...
‘’Fener 4. bitirdi‘’
2024 Final-Four’u Fenerbahçe Beko için iyi geçmedi. Gerçi tamamen herkes için angarya olan, kimse için bir şey ifade etmeyen üçüncülük maçı antrenman havasında oynandı, kazanan Olympiakos oldu. Fenerbahçe’nin kaybettiği Panathinakos maçına benzer bir oyun vardı. Olympiakos sürekli çift haneli farklara ulaştı, ama yarı finalin aksine Fenerbahçe her seferinde rakibini yakalamayı başardı. Öyle ki tam bitime 1.43 kala Olympiakos 87-76 öne geçmiş, herkes ‘maç bitti’ demişti. Ama savunmada top çalan, Wilbekın ve Sertaç’la üçlükler bulan Fenerbahçe bir anda skoru 87-84’e getirdi. 4 saniye kala Sertaç uzatma fırsatı yakaladı ama üçlüğü girmedi. Olympiakos topu tutsa maçı kazanacaktı ama hızlı hücum yapalım derken yine top kaybı yaptılar. 0.7 saniye kala Fenerbahçe topu kenardan oyuna soktu. Sertaç çok zor bir üçlükle bu kez isabet sağladı ama yapılan kontroller sonrası, süre bittiği için bu üçlük geçerlilik kazanmadı.
Savunma performansı yine kötüydü
Şu hücum performansının yarısı Panathinaikos karşısında sergilenebilse şimdi farklı şeyler yazıyor, konuşuyor olurduk. İlk gün hiç katkı veremeyen Wilbekin 16, Pierre de 19 sayı attı. Ama savunma performansınız çok kötüydü. Olympiakos tam 21 top kaybı yaptığı, Fenerbahçe’den topu daha az potaya attığı maçı Alec Peters önderliğinde kazanıp sezonu 3. bitirdi. Onların da Sloukas ve Vezenkov gibi iki ana unsuru kaybetmelerine rağmen Final-Four’a kalmaları bence büyük başarıydı. Yıllardır aynı düzen ve sistem içinde oynayan Pire ekibi, takıma kimi monte ederse etsin maksimum verimi almayı başarıyor.
Bu kültür Fenerbahçe’de artık oluştu
Coach Jasikevicius geldikten sonra bambaşka bir görüntü çizen, kendisinden daha güçlü bir takım olan Monaco’yu saha dezavantajına rağmen elemeyi başaran Fenerbahçe Beko da Olympiakos gibi beklenenin üzerinde bir başarı elde etti. Tabii gönül burada final oynayıp kazanmalarını isterdi ama ortada bazı gerçekler de var. Seneye, Jasikevicius kendi istediği oyuncularla yapacağı takviyelerle daha güçlü bir kadro kurabilir. Bu kültür Fenerbahçe’de artık oluştu. 10 yılda 6 Final-Four oynamak eskiden hayal bile edemeyeceğimiz şeylerdi. Ama artık Fenerbahçe Beko, Avrupa’nın söz sahibi 3-5 takımırdan biri haline geldi. Bir kez daha Sarı-Lacivertliler’i tebrik ediyorum...
‘’EuroLeague kupası sahibini buluyor‘’
Euroleague’de upuzun bir sezon geride kaldı ve dananın kuyruğu bugün Berlin’de kopacak. Ne yazık ki temsilcimiz Fenerbahçe Beko, finalde yok ama Türk Milli Takımı’nın coachu Ergin Ataman orada. Sezon ortasında Jasikevicius’u göreve getirdikten sonra ciddi bir çıkış yakalayan Fenerbahçe Beko, sezon başında kendisine çok da şans verilmemesine rağmen Final-Four’a kalmayı başarmıştı. Hem de sakatlık sorunları ile geçen bir seride güçlü Monaco’yu saha avantajı olmamasına rağmen geçmişti. Ama Final-Four’un ilk gününde bekleneni veremedi Kanarya. Özellikle hücumda çok çaresiz kaldılar.
Olağanüstü savunma karşısında çaresiz kaldı
Panathinaikos, olağanüstü savunma yaparken Jasikevicius sürekli denemelerde bulundu ama bu savunmayı geçmekte çaresiz kaldı. Fenerbahçe, takım olarak sahaya akıl koyamadı maalesef. Aslında çok istediler, çok mücadele ettiler ki bu yenilen sayıdan da belli oluyor. Özellikle müdafada bence iyi iş çıkardı Sarı-Lacivertliler ama işin hücum tarafını bir türlü çözemediler. Zaten atılan skor da kötü hücum edildiğini gösteriyor. Gönül isterdi ki Fenerbahçe Beko, tarihinin ikinci şampiyonluğunu kazansın ama olmadı. Bir iki doğru takviye ile bu takım gelecek yıl da Final-Four seviyesine ulaşabilir.
Bazıları ona inandı, bazıları da inanmadı
Gelelim finale. Bu yıl ilk kez normal sezon birincisi ile ikincisi finale kaldı. Genelde şampiyonlar aşağıdan Play-Off’a giren takımlardan çıkıyorda ama bu kez iki favori sürprize izin vermedi. Son şampiyon Real Madrid, unvanını korumak isteyecek. Onlar harika bir sezon geçirdi ve uzak ara ligi lider bitirdiler. Panathihaikos cephesine gelince;) onlar için da rüya gibi geçen bir sezon oldu. Ergin Ataman takımın başına geldiği ilk gün ‘Hedefimiz Final-Four’ demişti. 12 yıldır Final-Four’a kalamayan, geçen yıl ligi 17. sırada bitiren, taraftarı küsmüş ve sil baştan kurulan bir takım için oldukça iddialı sözlerdi. Bazıları ona inandı, bazıları da inanmadı. Ama Ataman sözünde durdu. Panathinaikos’ta basketbol ateşi yeniden alevlendi. Salonun yolunu unutan taraftar, her maçı kapalı gişe yaptı. Heyecen geri gelmişti. Bu bile Ataman için büyük başarıydı ama onlar yetinmedi. Fenerbahçe karşısında mükemmel savunma yapıp finale kalmaşı başardılar. Şimdi hedefleri 7. şampiyonluk. Tribünlerde Panahinaikos üstünlüğü olacak. Sahada ise neler olacağını kestirmek gerçekten güç. Çünkü Real Madrid süper yıldızları ile finalin favorisi. Fakat, motive, inançlı, iyi basketbol oynayan Panathinaikos kazanırsa benim için sürpriz olmaz...
‘’Bu kez olmadı‘’
Fenerbahçe Beko, kötü başladı, sonra biraz toparlar gibi oldu. Hiç öne geçemedi ve 26. dakikaya kadar oyunun içindeydi. Skor 51-50 olduktan sonra, 9 dakikada sadece 2 sayı atabilen Kanarya, 14 sayıyı potasında görünce yenilgi kaçınılmaz oldu. Takımlar birbirini iyi tanıyor ve silahlarına önlem alıyorlar. Bu tip maçlarda ana unsurlardan 1-2’sinin iyi oynayıp, ekstra oyunculardan katkı almak gerekiyor. Ama dün Fenerbahçe’de Calathes biraz oynadı. Hayes ilk yarı 14, ikinci yarı 0 sayı attı. Biraz da kenardan gelen Sestina’nın şut katkısı oldu o kadar. Takımın en önemli hücum silahı Wilbekın, 10’da 1’le oynadı. Motley, ilk üç dakikada sahadaydı. Panathinaikos 12-0’la başlayınca kenara geldi bir daha da oyuna girmedi. Guduriç de düşük yüzdeyle şut attı. O 3 top kaybı yaparken, takım 15 top kaybıyla oynadı. Bu şartlarda rakip kim olursa olsun bir Final-Four maçı kazanılmaz. Fenerbahçe de aslında iyi savunma yaptı. Oyun başa baş gittiği anlarda Calathes, Nunn’ı son derece etkisiz hale getirdi. Sloukas da devreye giremedi. Mitoglou sahada yoktu. Ama dediğim gibi takım sıkıntıya girdiği anlarda ekstra, beklenmeyen isimlerin sahne alması gerekiyor. Savunmacı kimliği ile takımda yer bulan Grant ilk dakikadan itibaren skor katkısı yaptı. Yine baskısı savunma için oyuna giren Kalaitzakis çok can yakıcı bir anda 3. periyot biterken çok kritik bir üçlük attı. Keza Grigonis ve Papapetrou da yüksek isabet oranı ile toplamda 15 sayı üretti. Sadece 73 sayı atarak bu yarı finali kazanabildi Panathinaikos.
Kötü oynadık
Daha iyi hazırlanmışlar, daha motive olmuşlar. Lessort da pota altında büyük üstünlük kurdu. Motley ve Papa çok az oynadı. Sertaç da eski formunda değil. Hal böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oldu. Kötü oynarken skor 51-50’ye gelince umutlanmıştım. Çünkü bir şekilde ya Wilbekın’ın, ya Guduriç’in ya da Davis’in artık bir şeyler yapacağını düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Kalan bölümü daha da kötü oynadık. Olmadı. Sonuçta Fenerbahçe’nin FinalFour’a kalması başarı. Jasikevicius ilk yılında görevini yaptı. Gelecek yıl doğru hamlelerle yine buralarda olunabilir. Ergin Ataman da, 12 yıl sonra ayağa kaldırdığı Panathinaikos’u finale taşıdı. Onlar için peri masalı devam ediyor...
‘’Haydi Fener‘’
Berlin’de belki de tarihin en renkli ve mücadeleci Final-Four bizi bekliyor. Son şampiyon Real Madrid, Atina’nın iki yakası Panathinaikos ile Olympiakos ve tabii ki Fenerbahçe Beko... Tam 5 sezon aradan sonra Final-Four’a kalan Fenerbahçe Beko ile Ergin Ataman’ın Panathinaikos’u finalist olmaya çalışacak. Normal sezonda iç saha maçlarını kazanan iki takım bu kez bambaşka bir platformda kozlarını paylaşıyor. Fenerbahçe, saha avantajı olmamasına rağmen Monaco’yu 3-2 ile geçip 5. maçı deplasmanda kazanan ilk takım olarak tarihe geçti.
İkisi de heyecanlı...
Final-Four’daki diğer üç antrenörün şampiyonlukları var ama sadece Jasikevicius’un yok. Litvanyalı teknik adam sezon ortasında aldığı Fenerbahçe’yi adeta sınıf atlattı. Ergin Ataman, 12 yıldır Final-Four’a kalamayan, geçen yıl sezonu 17. sırada bitiren Panathinaikos’ta yepyeni bir kadro kurdu ve ilk yılında Final-Four’a kalmayı başardı. İki camia da heyecanlı. İki kulübün de binlerce taraftarı Berlin’de olacak. Muazzam bir maç ve atmosfer bizi bekliyor. İki takımda da daha önce bu kupayı kazanmış olan, kazanmayı bilen oyuncular var. Galibi küçük farklar belirleyecek.
Geçen yılın rövanşı olacak
Diğer tarafta geçen yılın rövanşı (Real MadridOlympiakos maçı Saat 22.00’de S Sport’ta olacak) var. Sergio Llull’un son saniye basketi ile Olympiakos’u yenip şampiyon olan Real Madrid yine en büyük favori. Ama geçmiş yıllara baktığımızda normal sezonu lider bitiren hiçbir takım şampiyonluğa ulaşamadı. Bu istatistiğin de devam etmesini diliyorum. Bana göre şampiyon Fenerbahçe Beko-Panathinaikos eşleşmesinden çıkacak. Kazananın kupayı alacağını öngörüyorum. Umarız o kupa, ikinci kez İstanbul’daki yerini alır...