Arama

Popüler aramalar

‘’Özel bir olimpiyat!‘’

Tokyo 2020, 73 yıl sonra kırılan 13 madalya rekorundan daha fazlası... Okçuluk, cimnastik, karate olmak üzere 3'ü ilk, 6 farklı branşta kürsüye çıktığımız, toplamda 5 iken, sadece bu organizasyonda 2'si ilk, 5 kadın sporcumuzun madalya kazandığı bir olimpiyatı geride bıraktık. Alınan madalyalar, yaşanan ilkler, kırılan rekorlar bir tarafa, kürsüyü kıl payı kaçırdığımız ve final gördüğümüz branşlar da bir o kadar kıymetliydi... Modern pentatlonda İlke Özyüksel'in 5.'liği, cirit atmada Eda Tu ğsuz'un, atıcılıkta Ömer Akgün'ün ve okçulukta karışık takımın 4.'lüğü umut verdi.

Tokyo 2020'de her yönüyle yaşadığımız heyecan şimdiden 3 yıl sonraki Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nı sabırsızlıkla beklememize bir sebep sundu. Altın ya da toplam madalya sayısının yanında; finallerin, kürsünün ve derecelerin geldiği branşlar dikkat çekti. Tabii ki hayal kırıklığımız da oldu şanssız kuradan dolayı erken elendiğimiz müsabakalarımız da... Bir de kıl payı kaçan madalyalara üzüldük. Okçulukta Mete Gazoz'un tarihi altını ve sporun atası cimnastikte Ferhat Arıcan'la gelen bronz, Türk sporunun farklı branşlarda başarıya açılması için de kırılma noktası olabilir. Bir de programa yeni giren karate vardı. 7 sporcudan 4'ünün kürsüye çıkma başarısı önemli bir istatistikti.

Kadın sporculara ayrı bölüm!

Kadın sporculara özel bir bölüm açmak gerek. Güreşte ilk olimpiyat madalyamız Yasemin Adar'la gelirken, Buse(N)azlar'ın bokstaki çifte madalyası (1 altın, 1 gümüş) sadece o branşta değil olimpiyat tarihinde de önemli bir yere sahipti. Sürmeneli, Nurcan Taylan'dan (2004) sonra olimpiyat şampiyonu olan 2. kadın sporcumuz oldu. En önemlisi de bugüne kadar sadece olimpiyatta 5 kürsü görmüş kadın sporcumuz varken, Tokyo 2020'yle bu sayı 10'a çıktı.

Farklı branşlarda bu seviyeler...

Ve bir de çok kıymetli derecelerimiz, finallerimiz oldu. Modern pentatlonda İlke Özyüksel'in 5. olması inanılmazdı. Atıcılıkta Ömer Akgün'ün, okçuluk karışıkta; Mete ve Yasemin'in, ciritteki ilk olimpiyat finalinde Eda Tuğsuz'un 4.'lüğü, 3 adımda Necati Er, Ersu Şaşma ve yelkendeki ilk finaller umut vericiydi. Kritik nokta; Türkiye'nin ilk defa bu kadar farklı branşlarda bu seviyelere gelmesiydi. Güreşte finale çıkamadan, 3 bronzda kalmamız hayal kırıklığı oldu. Yüzmede henüz işin başında olduğumuzu ve halterde alt yapının hareketlendiğini gördük. Ancak her şey artık geride kaldı ve Tokyo 2020 ilerisi için bize önemli bir rota çizici oldu.

10 Ağustos 2021, Salı 10:47
YAZININ DEVAMI

‘’Tokyo'da Türk yumruğu!‘’

Türk Spor Tarihi'nde kadın boksunda 2000'lerin başında iyi bir çıkış yakalanmıştı. Dünya Şampiyonası seviyesinde birçok madalya alınmıştı: (Hülya Şahin, Nurcan Çarkçı, Selma Yağcı, Sümeyra Kaya, Derya Aktop, Yasemin Ustalar, Hasibe Koç). Özellikle 2008'de Gülsüm Tatar ve Şemsi Yaralı'yla gelen çifte dünya şampiyonluğu kadın boksunu gündeme getirmişti. Ancak olimpiyat programında kadın boksu yoktu. Sistemsel sıkıntılar sonrası da Londra 2012'ye gidemedik. Elif Güneri, Şennur Demir'lere tutunduk. Tam duraklama dönemindeydik ki, Buse(N)az'larımız çıka geldi. Tokyo 2020'ye giden ilk kadın boksörler olmakla kalmadı. Aynı zamanda tarih üstüne tarih yazdılar.

İki madalya ve saymakla bitmeyen ilkler

Dünkü final maçında önce 51 kiloda Buse Naz Çakıroğlu ringe çıktı, daha önce yendiği Bulgar rakibi Krasteva'ya yenilse de olimpiyat 2.'liğiyle bize dünyaları verdi. 1 saat sonra da 69 kilonun dünya şampiyonu Busenaz Sürmeneli sahnedeydi.. Çinli rakibi Hong Gu karşısında tutuk başladı, ilk raundu 4-1 kaybetti. Ancak 2. raundda her attığı yumrukla kendine geldi. 3 raundda rakibini şaşkına çeviren Busenaz Sürmeneli 3-0'lık zaferle artık bir olimpiyat şampiyonuydu.

Bu iki kıymetli madalyayla Buse(N)az'larımızın tarihi tablosu;

■ Olimpiyat tarihinde Nurcan Taylan'dan sonra kadınlardaki 2. altın madalyamız Sürmeneli’yle, 3. gümüş madalyamız ise Çakıroğlu'yla geldi.

■ Türk boksunda olimpiyattaki ilk altın madalya

■ Türk boksunda olimpiyatta kadınlarda ilk altın ve gümüş madalya

■ Türk boksunda olimpiyattaki ilk çifte final

■ Türk boksunda bir olimpiyatta elde edilmiş en iyi sonuç: 1 altın ve 1 gümüş

08 Ağustos 2021, Pazar 09:54
YAZININ DEVAMI

‘’Harikasın İlke Özyüksel‘’

Tokyo 2020'de Türkiye'nin farklı branşlardaki başarısı devam ediyor. Okçuluk ve cimnastikte alınan madalyaların yanı sıra gelecek için umut veren dereceler de dikkat çekiyor. Bunlardan biri de modern pentatlonda İlke Özyüksel'den geldi. 24 yaşındaki sporcumuz, 2. kez yer aldığı olimpiyat kulvarında müthiş bir sıçrama yaptı. Eskrim, yüzme (200m Serbest), binicilik, laser-run (Koşu ve atıcılık) gibi disiplinleri içinde barındıran, olimpiyatın en elit aynı zamanda zorluk derecesi yüksek branşı olan modern pentatlonda İlke Özyüksel çok kıymetli bir derece elde etti. 2016 Rio'da 978 puanla 35 sporcu arasında 34. olmuştu. O günden bu yana tam 5 yıl geçti. Ve her disiplini ayrı çalışma gerektiren böylesine bir branşta İlke Özyüksel, sadece 18 puan farkla kürsüyü kaçırdı ve olimpiyat 5.'si oldu. Binicilikte 300 tam puandan sadece 7 ceza puanı aldı, laser-run zaten onun iddalı olduğu disiplindi. Bir tek eskrimde biraz daha yüksek puan alsa, belki de şu anda İlke boyununda madalyayla Türkiye'ye dönüyordu.

Tüm mücadelen için tebrikler

Bu branşın zorluğunu kendi hayat hikayesine de benzeten İlke Özyüksel hiç pes etmedi. Annesinin gözlerinin ışığı olan, babasını 2019'da kaybeden İlke Özyüksel, hayat hikayesinin içinde ayrıca sporculuk kariyerinde hep engellerle uğraştı. Antrenör bulamakta zorlandı. O yüzden Macaristan'a yollandı. Ancak orada da Macar sporculardan daha iyi olduğu görülünce, eğitimi kısıtlanmaya başlandı. Dahası da var; 2016'da onu kayıran federasyon başkanıyla da mücadele etti. Tüm mücadelen için tebrikler İlke...

07 Ağustos 2021, Cumartesi 11:12
YAZININ DEVAMI

‘’Türkiye sizinle gurur duyuyor‘’

Londa 2012'de olimpiyat programına alınan kadın boksunda Türkiye, Tokyo 2020'de ilk kez katılım gösterdi ve 3 sporcuyla yer aldı. Dünyanın 1 numarası olan 2 Buse(N)az'larımız aldıkları galibiyetler ve yazdıkları tarihi zaferle Türkiye'nin gururu haline geldi. İki sporcumuz da dün final için ringe çıkmıştı. Daha önce çeyrek finallerini kazanarak bronz madalyayı garantileyen Sürmeneli ve Çakıroğlu'na bu yetmezdi... Çünkü onlar Tokyo'ya tarihi şampiyonluklar için gelmişti.

Her rakibe ayrı taktik

Ringe önce 51 kiloda Buse Naz Çakıroğlu çıktı. Karşısında Tayvanlı rakibi Hsiao-Wen Huang vardı. Her rakibi için farklı taktik uygulayan Buse Naz, diğer maçlarındaki gibi çok atak değil daha temkinliydi. 2. raunt hariç 1. ve 3. rauntlarda 5 hakemden de tam puan alan Buse Naz özellikle de son bölümde hareketli oyunuyla rakibini şaşırttı ve 5-0'la finale çıktı

2 saydırma, 1 ihtar!

69 kilodaki Busenaz Sürmeneli de final sevincimizi ikiye katladı. 1.77 boyuyla dikkat çeken Hintli rakibi Lolina Borgohain karşısında milli sporcumuz biraz tutuk başlasa da ardından bir açıldı pir açıldı.. Hintli rakibi bir anda ne olduğunu anlamadı... Busenaz, rakibine hakemin 2 kez saydırmasını ve 1 kez ihtar almasını sağladığı maçın 3 raundunda da üstünlük sağladı ve 5-0'lık galibiyetle ringden ayrıldı. Bu çifte finalle, sadece Türk kadın boksunda değil, Türk spor tarihinde boks branşında olimpiyatlarda bir ilk yaşandı.

Tarihteki ilk çifte final

Olimpiyatta boks branşında daha önce hiç altın madalyası bulunmayan Türkiye, ayrıca iki boksörle de final mücadelesi vermemişti. Buse(N)az'larımız daha önce bronzu garantilemişti, şimdi de gümüş madalyayı garantiledi. Ancak onların hedef rengi belli: ALTIN. Yani, Türkiye ilk kez bir olimpiyatta iki gümüş madalya almayı başardı. Ancak iki altın gelirse tarih üstüne tarih yazılacak. Türk boks tarihindeki ilk olimpiyat altınını hem de 2 tane birden, kadın boksörler kazanmış olacak.

05 Ağustos 2021, Perşembe 09:39
YAZININ DEVAMI

‘’Tarih yazarı Ferhat Arıcan‘’

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları daha başlamadan artistik cimnastik için bir milat yaşanıyordu... 10 yıllık geçmişte bu Rio 2016’da ilk sporcularımızı olimpiyata gönderirken, Tokyo 2020'de pik yaptık. 1 ya da 2 değil, tam sporcuyla kota alarak bir ilki gerçekleştirdik. Yetmedi, yetemezdi...

İlk kez 5 sporcu, ilk kez 7 final

Başkan Suat Çelen'in deyimiyle; 'Bir hayalimiz vardı'... Hedef olimpiyat madalyasıydı. Ya rışlar başladı ve tam 7 final geldi. 5 sporcuyla gittiğimiz ilk olimpiyatta 7 finalle bir rekor kırıldı. Atlama masası finalinde Adem Asil 2. atlayışındaki şanssızlıkla adeta altın madalyayı mindere bıraktı. Artık gözler; olimpiyat öncesi Avrupa arenasında şov yapan ve 'Ben geliyorum' diyen performansa sahip Ferhat Arıcan'a çevrilmişti. Rakipleri dişliydi. Elemelerde Çinli Zou ile Yo u ve Alman Dauser ilk 3 içinde yer almıştı.

7. 0 zorluk dereceli tek seri...

Finalde serisini sunan ilk isim Ferhat'tı ve cimnastikte çok az kişinin yapabildiği 7. 0 zorluk derecesine sahip serisini noksansız sergiledi, elemelerden bir tık daha yüksek (15.633) puan alarak kürsüdeki yerini aldı. Rakiplerini beklemeye koyuldu. Çinli Zou 2. çıktı ve 16.0'yı görerek zirveye yerleşti. Altın gelmeyecekti ancak madalyanın rengi değil, önemli olan kürsüde kalmaktı. Diğer Çinli Yo u'nun hata yapması büyük avantajımız oldu. En son sahne alan Dauser 0.1 puandan bile daha az farkla gümüşü kapsa da Ferhat Arıcan bronz madalyayla tarihe geçti.

İlkler ondan sorulur

Tarihi Olimpiyat 3.’lüğüyle Ferhat Arıcan ilklerle dolu kariyerine bir yenisini daha eklemiş oldu. 10 yaşında başladığı cimnastikte inişli çıkışlı dönemleri olsa da her zaman yeteneğiyle göze çarpan Ferhat Arıcan özellikle de son 5 yılda istikrarlı bir şekilde olimpiyat madalyasına kilitlenmişti. Rio 2016'da elemelerdeki hatası bunu başarmasına izin vermemiş, Dünya Şampiyonası'nda da istediği seriyi çıkaramamıştı. Ancak 2020 ve 2021 onun yılı oldu. Son iki Avrupa Şampiyonası'nda madalyaları topladı. 7. 0'lık zorluk derecesiyle dünya cimnastiğinin de dikkati çekmişti. 10 yıl önce cimnastikte final dahi hayal edemezken, şimdi Ferhat Arıcan'ın olimpiyat madalyasını yazmak büyük gurur.

‘Bir hayalim var’ dedi ve yaptı

Şunu vurgulamak da gerek; bu sporcular yeni çıkmadı.. Ferhat Arıcan, İbrahim Çolak, Ahmet Önder gibi isimler hep vardı. Ancak onları bir araya getiren eski milli cimnatikçi Suat Çelen'in 2012'de başkanlığa gelmesi oldu. Müthiş koordinasyon kuran Başkan Çelen, Ümit Şamiloğlu da dahil olmak üzere takımını kurdu ve hedefe ulaşmak için istikrarlı bir şekilde adım adım ilerledi. Ve sonuç ortada; 'Bir hayalim var, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonları' çıkaracağım diyen Başkan Suat Çelen bunu başardı. Emeği geçen herkese teşekkürler...

04 Ağustos 2021, Çarşamba 13:07
YAZININ DEVAMI

‘’Sultanlar'dan geçit yok‘’

Türkiye'nin yer aldığı B Grubu'nda son gün maçlarına kadar sıralama sürekli değişiklik gösterdi. Filenin Sultanları son maçını, yeni bir jenerasyon olan, açıldıkça ritmini bulan ve bu şekilde de grup 2.'liğine kadar yükselmeyi başarmış Rusya'yla oynayacaktı. Kazanmak önemliydi, çünkü grup 4.'lüğü, diğer grubun lideri, yani Brezilya'yla eşleşecekti. Çeyrek finaldeki yolumuza daha rahat ilerlemek adına sıralamada 3. olmak daha avantajlıydı, bu nedenle Rusya'yı yenmek şarttı.

Çeyrek final maçı 4 Ağustos'ta

Bizim maçtan önce ise, ABD ile İtalya karşı karşıya geldi. Ve tie-break’e giden maçı ABD kazanınca, grupta işler karıştı. ABD maç fazlasıyla zirveye oturdu ancak Rusya'nın Türkiye'yi yenmesi durumunda çeyrek finale grup lideri olarak gitme şansı doğdu. Bu da Rusya'nın sahaya daha motive çıkması demekti. Ancak Filenin Sultanları, bugüne kadar tüm zorlukları aşmıştı. Ve bir engeli daha müthiş bir geri dönüşle geçmeyi başardı. Ay- Yıldızlılar, Meryem, Tuğba, Zehra ve Meliha'nın etkili oyunuyla Rusya'yı 3-2 yendi. Kızlar bu zaferle hem Rusya'nın lider olmasına izin vermedi hem de grup 3.'sü olarak çeyrek finale çıktı. 4 Ağustos'ta oynayacak çeyrek finaldeki rakibimiz, diğer grubun 2.'si Sırbistan ve 3.'sü Güney Kore arasında yapılan kura çekimi sonrası belirlendi. Türkiye, Güney Kore'yle eşleşti.

03 Ağustos 2021, Salı 09:39
YAZININ DEVAMI

‘’Ve o şimdi olimpiyat şampiyonu‘’

Türk okçuluğunda bir efsane doğdu... Türkiye, Mete Gazoz'u Yasemin Ecem Anagöz'le birlikte Rio 2016 Olimpiyat Oyunları'nda daha 17 yaşındayken tanımıştı. Derecesi 17.'likti ancak müsabakaları sırasında yaptığı atışlarla hepimize büyük heyecan yaşatmıştı. Şimdi ise Mete Gazoz'u bütün dünya tanıdı. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda 8. gün geride kalırken, tekvandoyla 2 bronz kazanan Türkiye'nin henüz altın madalyası yoktu. Herkes, güreş, karate ve cimnastiğe odaklanmıştı ki, Mete Gazoz güneş gibi doğdu!.

Okçuluk kürsüsünde bir Türk

Okçuluk madalyalarına ambargo koyan Güney Kore'nin 2 sporcusu 3. turu görmeden elenmiş, dünya rekortmeni Kim Woojin de çeyrek finalde kürsüden olmuştu. 22 yaşındaki sporcumuz ise, çeyrek finalde dünya şampiyonu ABD'li Ellison’u yıktı, finalde de soğukkanlı bir şekilde İtalyan rakibini geçerek olimpiyat şampiyonluğuna ulaştı. Mete Gazoz, Türk okçuluğunun olimpiyatlardaki ilk madalyasını getiren sporcu oldu. Okçuluk ayrıca, Türkiye’ye olimpiyatlarda altın madalya kazandıran 7. branş olarak tarihe geçti.

Sporcu yetiştirmede örnek rol model

Aslında Mete Gazoz, olimpiyat şampiyonu olmak için daha küçük yaştan itibaren yetiştirilmeye başlanmıştı. 3 yaşında ok ve yayla tanıştı, çünkü okçu bir aileden geliyordu. Ve bu yolda ilerlemesi için Mete Gazoz, omuz gelişimi için 8 yaşına kadar yüzme, koordinasyon katkısı için basketbol, görme ve dikkat yeteneğini geliştirmek için 1 sene resim, göz ve el koordinasyonu için de 2 yıl boyunca piyano dersi aldı. Yani, adeta yeni nesil bir sporcu olarak yetiştirilen Mete Gazoz'un başarısı tesadüf değil!..

Dünya ve Avrupa rekoru kırdı

2016 Rio'dan 2020 Tokyo sürecinde Mete Gazoz, Dünya Kupası serilerinde birçok kez kürsüye çıktı. Dünya sıralamasında ilk 5 içerisinde yer aldı. Avrupa Grand Prix'sinde sıralama atışlarında 698 puanla gençler dünya ve büyükler Avrupa rekorlarını kırdı. Ve şimdi artık bir olimpiyat şampiyonu...

Mental anlamda baskıyı azaltır

Mete Gazoz'un altın madalyası şu yönden de önemli; olimpiyatta ilk hafta biterken geldi ve mental anlamda birçok sporcunun üzerindeki altın madalya baskısını azaltmış oldu. Umarım bu olumlu gelişme, aynı zamanda mücadelesini sürdüren sporcularımız için de itici güç olur.

01 Ağustos 2021, Pazar 11:14
YAZININ DEVAMI

‘’Harikasınız Sultanlar‘’

Olimpiyatta herkes bir Filenin Sultanları gerçeğini yaşadı... Kızlarımız, son şampiyon Çin karşısında muazzam bir voleybol oynayarak Tokyo 2020'ye zaferle başladı, rakiplerine gözdağı verdi. Takım sporlarındaki tek temsilcimiz olan A Milli Kadın Voleybol Takımımız adına yakışır bir başlangıç yaptı. Pandemi nedeniyle her şey aksamıştı. Filenin Sultanları, Tokyo 2020 kotası aldıktan sonra tam 16 ay boyunca biraraya gelemedi. 500 günlük dönüş, Milletler Ligi'yle oldu. Yoğun bir döneme giren Ay-Yıldızlı ekibimiz, hazırlık niteliği taşıyan Milletler Ligi'nde bronz madalya kazanarak olimpiyata moralli geldi. Ve kızlarımız dünkü Çin zaferinde ne kadar iyi hazırlandıklarını gösterdi. Ay-Yıldızlılar, son şampiyon karşısında öyle iyi başladı ki, rakibini adeta şaşırttı. Çin'in uyanmasına dahi izin vermeyen Filenin Sultanları, hataları da hiç affetmedi, setleri sırasıyla 25-21, 25-14, 25-14 alarak işi bitirdi. Temsilcimiz gruptaki 2. maçını yarın İtalya'yla oynayacak.

26 Temmuz 2021, Pazartesi 11:02
YAZININ DEVAMI