Avrupa’nın en büyük kupası Eurolegue’de finale çıkmak, Türk basketbolunda tarih yazmak için Berlin’de dün akşam tüm imkanlar seferber edilmişti. Taraftarlar, Mercedes-Benz’i Ülker Arena’ya çevirmişti. Ancak 35. dakikaya kadar, bu sezon izlediğimiz o muhteşem Fenerbahçe ortada yoktu. Laboral karşısında belki de en kötü oyununu ortaya koyan Kanarya, neyse ki, geç de olsa kendini buldu, uzatmayla yeni bir sayfa açan Obradovic ve Askerleri, İspanyol ekibini 88-77 yıkıp, Devler Ligi’nde finale çıkan ilk Türk ekibi olmayı başardı.

Kabus gibi ilk yarı

Maça müthiş bir giriş yapan Fenerbahçe; Udoh, Datome, Antic ve Dixon’la 13-0’lık seri yakaladı, rakip coach Perasovic’in mola almasını sağladı. Ancak güzel başlayan oyunun devamı gelmedi. Top kayıpları (7), serbest atışlardaki (12/7) kötü yüzde ilk yarının bilançosu oldu. Udoh’un faul problemi, Bogdanovic’in durgunluğu karşısında Laboral; Bourousis, Tillie ve Adams’la farkı eritti. Laboral’ın en büyük silahı Bourosis’in de 3 faulle kenara gelmesi, farkın açılmasına fırsattı ancak Kanarya bunu kullanamadı. Kritik üçlüklerle Laboral farkı eritti, devreyi 41-40 geride kapattı.

Bogdanovic dönünce

İkinci yarıda da kâbus devam etti. Hücumda skor üretememin sıkıntısını yaşayan Fenerbahçe savunmayı da unuttu. Üçüncü çeyrekte Laboral’ın fazla sayı kaçırması, işimize yaradı. 4. çeyrekte Laboral, Bourousis’le adeta sayı oldu yağdı, 36’da farka gitti: 59-66. Tam her şey bitmiş gibi dururken, Vesely’nin hırslı oyunu ve sayıları takımı da ateşledi. Bitime 48 saniye kala gelen Datome’nin üçlüğü umudumuz oldu, 72-72’yle maç uzatmaya gitti. Uzatma yeni bir başlangıçtı. Maç boyunca suskunluğunu bozan ve 5 dakikaya 9 sayı sığdıran Bogdanovic zaferi getiren sayıları attı ve Fenerbahçe 88-77’yle finale yükseldi.

2016 Avrupa Ligi Final-Four’una ev sahipliği yapan Berlin’de maçlara 1 gün kalmasına rağmen pek bir hareketlilik yok. Tabii ülke takımlarının da son 4’e arasında olmayışı bunu ister istemez etkiliyor. Ancak Fenerbahçe taraftarı, şehri şimdiden coşturacağa benziyor. Geçen sezona oranla Sarı-Lacivertli ekibin kadro kalitesi ve ortaya koyduğu üstün basketbol kıyaslanamaz. Bunun da zaten karşılığı üst üste 2. kez Final Four’a çıkarak aldılar. Ancak bu başarıda efsane coach Obradovic’in her açıklamasında teşekkür ettiği taraftarın payı yadsınamaz. Özellikle de bir takım evinde 21 maçtır yenilmiyorsa, taraftarın rolü büyük demektir.

‘Smaç yapsana, smaç yapsana’

Evet... Burası Berlin ancak Fenerbahçe taraftarı, Ülker Arena’yı aratmayacak gibi duruyor. Hele de Almanya’nın küçük bir Türkiye (!) olduğunu varsayarsak. Takımlarını bir an olsun yalnız bırakmayan taraftarlar, önce Tegel havalimanında, ‘Obradovic ve Askerleri’ni müthiş karşıladı, dün de Alexanderplatz Meydanı’nda yapılan basın toplantısında yine baskısını hissetirdi. Vesely’nin de ‘En İyi 5’e seçilerek ödül aldığı törende Fenerbahçe taraftarları hem Çek pivota hem de Obradovic’e podyuma çıkarken ve söz aldıklarında tezahürat yaptı. Basın toplantısının moderatörü de sürekli ekibi uyarmak zorunda kaldı. Vesely’ye ‘Smaç yapsana... smaç yapsana’ sözleriyle destek veren Fenerbahçe taraftarı, Final-Four’a hazır olduğunu ortaya koydu. Şimdi sıra tarih yazmaya geldi. Kanarya finale çıkar hele de kupayı alırsa, bu taraftarı kimse tutmasın...

Fenerbahçe tempo artırmaya devam ediyor... Final-Four öncesi, hem takımın son durumunu görme, hem ligde liderlik şansını sürdürme hem de sakatlıktan dönen Vesely’nin mental açıdan hazır olup, ritim bulması yönünden önem taşıyan bir maçtı. Play-Off’u garantileyen Muratbey Uşak karşısında savunmada zaman zaman aksilikler yaşansa da coach Obradovic’in, genç isimler Ercan ve Berk dahil süre verdiği 11 oyuncusu da sayı üretti ayrıca ribaunt aldı ve asist yaptı. Özellikle de ‘tek maç tek şansın’ olduğu Final-Four’da takım ruhunun ön plana çıkması, Fenerbahçe’nin de buna örtüşür bir hava yakalaması sevindirciydi.

Vesely eskiyi aratmıyor

İstatistiklerde, yüzde 68’lik üçlük ortalaması ve 27 asist yine dikkat çekti. Tabii bir de Vesely’nin Yeşilgiresun’ndan sonra Uşak’a önünde de eskiyi aratmayacak performansı takımı motive eden en büyük etkendi. Zaten daha karşılaşmanın daha ilk çeyreğinde (24-14) farka giden Fenerbahçe devreyi 53-29 üstün kapattı. Kalan bölümde de farkı koruyarak rahat bir galibiyet aldı. Öte yandan Anadolu Efes, son maçında Daçka’ya kaybederse Fenerbahçe normal sezonu lider bitierecek.

Avrupa’da bu sezon Euroleague deneyimi yaşamış Strausbourg 4 sayı avantajlı geldiği İstanbul’da Abdi İpekçi cehenneminden çıkamadı. Coach Ergin Ataman ve öğrencileri, Fransız temsilcisini, taraftarının da desteğiyle 78-67 mağlup edip, EuroCup’ta şampiyon oldu. Galatasaray Odeabank böylece 2002-2003 sezonundan bu yana ULEB çatısı altında düzenlenmeye başlanan Avrupa Kupası’nda zafer yaşayan ilk Türk takımı unvanını da almayı başardı. Sarı-Kırmızılılar ayrıca, sezon başından bu yana hedef koyduğu, Euroleague’e katılmaya da hak kazandı.

Kritik serbest atışlar

Fransa’daki maçı 18’de 3 gibi kötü bir üçlük isabetiyle oynayan Galatasaray, rövanşa üst üste 3 üçlükle başladı: 11-2. 7.dakikada skor 21-9’a geldi. Kaptan Sinan Güler işbaşındaydı... 10 dakikaya 11 sayı sığdırdı takımını sırtladı: 27-16. İkinci çeyrekte pota altını iyi kullanan Strasbourg 17’de farkı 3’e çekti: 37-34. Oyuna giren Lasme’yle ribauntları toplayan Aslan, Micov ve Schilb’in de sayılarıyla, 6-0’lık seri yakaladı (43-34), devreyi de 43-39 galip kapattı. Hızlı hücumları bir türlü beceremeyen Galatasaray, 7’de 2 üçlük isabetiyle oynadığı 3.çeyreği 61-54 önde bitirdi. Finalde McCollum kendini hatırladı. 35’te skor 73-60 lehimizeydi. Collins’in üst üste sayıları 38’de durum zorlaştırdı: 73-67. 15’te 14 serbest atış kullanan Aslan, bitime 1 dakika kala attığı 4 faulden 3’ünü sayıya çevirdi. Strasbourg ise Duport ve Leleoup’la üçlükleri atamayınca, zafer Sarı-Kırmızılılar’ın oldu.

Türk kadın basketboluna uzun yıllardır yatırım yapan ve özellikle de kulüpler bazında Avrupa’nın 1 numarası Euroleague’de şampiyonluk arayan Fenerbahçe yine hüsran yaşadı. İki defa final oynayıp, üst üste 5. kez Final-Four’a kalan Sarı- Lacivertliler, hem de ev sahipliği yaptığı bu organizasyonda yine şampiyonluğun kapısından döndü. İlk maçta rakibimiz, daha önce hiç Dörtlü-Final’e çıkamamış Rus temsilcisi Nadezhda’ydi. Aslında maçın ilk dakikaları sonucu göstermişti. Yine de 6 yıldır evindeki 44 maçtan 42’sini kazanmayı başaran Kanarya’nın dönüşü de mucize olmazdı. Ancak, oyuncuların üzerindeki ‘ev sahibiyiz ve bu kez kupayı kaybetme lüksümüz yok’ fikrinin baskısı adeta takımın ruhu çekmiş gibiydi.

Geri dönüş geç geldi

Maçın ilk çeyreğini 18-16 önde kapatan Fenerbahçe savunmadaki agresifliğini bir türlü ortaya koyamadı. Hücumda alternatif üretemeyen temsilcimiz 2. çeyrekte tam 6 dakika boyunca sayı atamadı, Nadezhda ise 14-0’lık seriyle skoru 18-30 yaptı. 16.dakikadan sonra Kanarya biraz hareketlenip, farkı eritti (30-26) derken 9 top kaybı yaptığımız devre alehimize bitti: 28-36. 3. çeyrekte oyunun kontrolünü tamamen eline geçiren Rus ekibi, son bölüme 53-40 üstün girdi. 4. çeyrekte beklenen geri dönüş geldi ancak artık çok geçti. Kanarya 19-8’lik seriyle farkı 4’e çekse de yeterli olmadı, Nadezhda 74-68’lik skorla finale gitti.

2017 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye aynı puana sahip Romanya’nın konuğuydu. Ülkenin ikinci en büyük şehri Cluj’daki mücadelede Rumen basketbolseverler takımını desteklemek için salonu full doldurmuştu. Bu desteği arkasına alan Romanya, maça agresif başlayınca, Potanın Perileri faul çizgisine giderek, ilk 4 dakikada 2-6 öne geçti. Savunmada durduğumuz ve dış şutlarda düşük isabetle oynadığımız bölümde, Romanya geri dönüş yapmaya çalışsa da özellikle bu bölümde önplana çıkan Olcay Çakır’ın etkili oyunu, ribauntları toplayan Tuğçe’nin katkısı ve pota altını domine eden Hollingsworth’la Türkiye skordaki üstünlüğünü korudu, ilk çeyreği 12-19 galip geçti.

Olcay’dan %100 oyun!

2. çeyrekte tempoyu biraz daha artıran Ay-Yıldızlı ekibimiz, 18’de farkı 10 sayıya kadar çıkardı: 19-29. Ancak faul sorunu yaşayan Hollinsworth’un (3) kenara gelmesiyle boyalı alanda düşüş yaşayan üçlüklerde de 5’te 0’la oynayan millilerimiz karşısında Romanya 9-0’lık seriyle farkı eridip, devreyi 28-29 mağlup kapattı. İlk yarının bitimine 1 dakika kala, sakatlık yaşayan Olcay’ın yüzde yüzle oynaması istatistiklere işte böyle yansıdı: 2/2 ikilik, 3/3 serbest atış, 2 ribaunt, 2 asist...

Son söz Hollingsworth’tan

İlk 10 dakikada hiç üçlük atamayan Türkiye, 3 çeyrekte Işıl’la 2, Şaziye’yle 1 üçlük attı (10/3), Bahar Çağlar’ın da dip çizgilerden bulduğu iki şutla, 28’de Türkiye farkı yine çift haneli sayılara çıkardı: 33-44. Ancak 2. çeyrekte olduğu gibi, Ay-Yıldızlar son 2 dakikayı yine istediği gibi oynayamadı. Romanya farkı eritti (40-44) ve bu skorla son bölüme girildi. 4. çeyreğe 4 faulle giren Hollingsworth bu bölümde adeta gözünü kararttı, Romanya’nın kâbusu oldu. 33’te başlayan sayı serisine milli pivot basketbol faulle başladı ve 6 sayı kazandırarak durumu 40-51 getirdi... 37’de 5. faulünü alıp, oyundan çıktı. Zaten kalan bölümde de üstünlüğünü koruyan Potanın Perileri, Romanya’yı 45-56 mağlup edip 3’te 3 yaptı, liderliği garantileme yolunda büyük adım attı.