Arama

Popüler aramalar

‘’Fatih Terim'in karşı oyunu...‘’

Beşiktaş bildiği planla sahaya çıktı. Galatasaray ise tecrübeli oyuncularla ‘an’ların peşindeydi... ‘Temel hedef’ tempoyu düşürmekti denebilir. Doğru savunma ve Beşiktaş’ın kanatlarının arkasına ve stoper-kanat beki arasına yapılacak hızlı hücum planıyla... Yani Beşiktaş’ın 10. haftadan sonra yüksek viteste oynadığı oyuna bir karşı oyun geliştirdiler.

Yıldızları kaybettiler

Maçın hemen başında Beşiktaş’ın ofsayta takılan golü sonrası yavaş yavaş bu oyun oturmaya başladı. Gedson’un ekstra performansıyla rakibin güçlü orta sahasına aynı şekilde cevap verdiler. Portekizli özellikle ilk yarıda mükemmele yakın oynadı. Taylan’ın da ona oldukça yardımcı olduğunu söylemek lazım.

Beşiktaş akına çıkarken kapılan toplardan umduklarını da buldular. ‘Savunma-orta saha’ birbirine çok yakın ve hamleli olunca da Gökhan, Larin ve Ghezzal büyük ölçüde kayboldu. Sergen Yalçın’ın buna cevap verecek bir kulübesi ve ikinci planı yoktu. Penaltı sonrası hemen penaltı yapmaları da Galatasaray’a moral üstünlüğü verdi. Terim’in tamamı 11’de olabilecek kulübesine karşı yetersiz kaldılar.

Atiba dışında itiraz yok

Bu durumun Beşiktaş’ı zamanla fizik ve moral olarak geriye düşürdüğünü gördük. Terim bunun üzerine gitti. Mohammed, Kerem ve Arda’nın oyuna girişiyle ikili averajı dengeleyecek pozisyon üstünlüğü de geldi. Beşiktaş’ı Galatasaray’ın karşı presinin yorduğunu söylemek lazım. Atiba dışında pek itiraz gelmedi. Ghezzal’ın kaçırdığı net bir şans dışında üretim olmadı. Öte yandan ikili averajı alacak kıvama gelen maçta Galatasaray’ın da yorulması da sonucu etkiledi. Bu ve Ankara’dan gelen son dakika haberi dışında, ev sahibi için mükemmele yakın bir akşam oldu.

09 Mayıs 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Festival gecesi‘’

Ozan ve Caner Fenerbahçe’de savunmadan çok orta sahanın iki kanadı gibi oynuyor. Önde 6 orta sahayla oynayan bir takım için pas istasyonu sayısı ortaya çıkıyor. Sosa ise oyunun temelinde / merkezinde pasla rakip yarı alana yerleştiklerinde sağdan sola 7-8 adamlık bir pas zinciri imkanı doğuyor. Doğru baskı yaparsanız Fenerbahçe’yi zorlarsınız aksi taktirde dün ilk 14 dakikada olan oluyor. Alan ya da adam savunması yapsanız bu kadar çok oyuncuyla pas yapabilen bir takım bir açık bulur. Valencia, İrfan ve Pelkas açıkları hem pas veren hem pas gösteren olarak iyi görünce kontrol etmek zor. Tabii burada bu festivale katılamayan Mesut’a değinmek gerekiyor. Hala çok soğuk. Tam olarak giremedi hatta baştakinden de geride. Fizik olarak eksik ama asıl sorun bu değil. Oyunu eskisi gibi berrak ve net değil. Her zaman kafasında bir plan olan adam, ne yapacağını hiç bilmeden topla buluşuyor gibi. Kafaca bunu çözmemesine rağmen sahada bu kadar kalması şu an için Emre Belözoğlu’nun ona ondan daha fazla inandığını gösteriyor. Ama hep böyle gitmez.

‘Hareketlilik olmazsa olmaz’

15’ten sonra oyunu rölantiye almayı başardılar. Ancak zamanla iki sorun baş gösterdi. Hücumda hareketlilik azaldı ve savunmada dalgınlıklar başladı. İrfan ve Pelkas gibi oyuncular eğer bu dalıp gitmelerini çözerlerse Fenerbahçe ikisinden de çok para kazanır. Bu konuda Szalai’yi örnek almalılar. Hareketlilik ise olmazsa olmaz. Rölantide atacağınız 2 adım 70 metrelik geri koşuyu engeller. Fenerbahçe net pozisyonlar buldu ama bu zaaflar Erzurum’a beraberliği getirecek şanslar da verdi.

04 Mayıs 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Garanti oyun‘’

Ligin son düzlüğü Galatasaray için rakiplerinin oyunu ele alışlarıyla şekillendi. Galatasaray savunmasının rahat oyun kurmasına izin veren rakipler, dün olduğu gibi baskı yediler. Tempolu, bezdirici bir baskıdan bahsetmiyorum. Marcao ve Donk rahatsız edilmeden yarı sahaya kadar çıktılar ve oyuna katıldılar. Sabırla ağır da olsa top çevirdiler. Candeias sahadayken, Gençlerbirliği oyunu biraz da olsa dengede tutabildi. Hem hızlı çıkışlarıyla, hem de önde top tutabilen, faul alabilen bir oyuncu olarak önemli bir iş yaptı. O sakatlanıp çıktıktan sonra Galatasaray için tek taraflı bir oyun oldu. Yine çizgiye inmekte ve üretme zorluk çektiler. Bunun sebebi de muhtemelen oyun hızını çok artırıp top kaybı riskini artırmaktan kaçınmalarıydı. Bunu Terim’in istediğini düşünmeye başladım. Bu kadar merkezi denemek herhalde Halil ve Kerem’in hareketliliğine güvenmesinden olmalı. Rakibin tehdit yaratamadığı bu oyunda sabırla sürekli bir boşluk aramayı seçmiş olmalı. Yine üretmekte zorluk çektiler. Yine gençlerle, bu kez Halil’le skoru buldular.

Başka bir plan...

Belki izleyen için çok keyifli bir oyun olmadı. Ancak oldukça garanti bir oyun olduğunu da söylemek lazım. Bir sonraki aşama bu oyundaki top çevirme hızını artırmak olmalı. Beşiktaş maçı içinse mutlak başka bir plan gerekli. Haftaya bambaşka bir kadro görürsem şaşırmam.

03 Mayıs 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kasırga gibi dağıttılar‘’

Hatay’da Ribeiro ve Aabid topu yönlendirme açısından büyüklerde oynayacak seviyedeler. Ama bütün orta saha presi onlara ihale edilmiş durumda. Stoperler dışında prese katkıda bulunan oyuncu yok. Topa sahip olunduğunda, bu belli bir tempoya kadar ligde sorun yaratmıyor. Çünkü öndeki 4’lü, güçlü, hızlı ve yetenekli. Dolayısıyla rakip buraya en az 6 oyuncu bağlamak zorunda. Hatay açısından karşılığı olan bir risk. Dünkü Beşiktaş’ın orta saha dinamizmi ve akın şiddetine karşı bu narin bağlantılar çöktü. Yüzdeli isabet de gelince maç 15. dakikada bitti. Kasırga gibi dağıttılar rakibi. Ve ritmi düşürmeden tarihi bir fark yaptılar.

Sergen Yalçın'ın başarısı

Tabii bu farkı yapan ekibe bakmak lazım. Dün sahadaki Beşiktaş kadrosunu oluşturan oyunculara yani. Bir yıl önce bu 11'deki oyuncuların Beşiktaş ilk 11'indeki varlıklarına farklı sebeplerle de olsa itiraz edebilirdiniz, kimse de itiraz etmezdi. Kaledeki Ersin'den en ilerideki Larin'e kadar bireysel ilerlemeye ve bunun ekip hedefiyle uyumuna ancak saygı durulur. Sergen Yalçın'ın bu başarısı futbolculuğundaki tüm başarılarının ilerisinde.

02 Mayıs 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Belözoğlu umut veriyor‘’

Emre Belözoğlu daha erken göreve gelseydi şampiyon olunurdu fikri bir varsayım. Ancak başka bir varsayımla, ‘Erol Bulut kalsa da olabilirdi’ denebilir. Ancak Emre Belözoğlu göreve devam etmeli zira umut veriyor.

‘Giderse, kısır döngü başlar’

“Erol Bulut-Emre Belözoğlu değişimi daha önce yapılsa şampiyonluk şansı artardı” yönünde bir görüş var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

“Emre Belözoğlu daha önce göreve gelse Fenerbahçe şampiyon olurdu’ fikri bir varsayım. Belki doğru ama tabii buna karşılık olarak yine bir varsayımla ‘Bulut kalsa da olabilirdi’ denebilir. Erol Bulut da bir pas oyunu oynatarak başladı. Sıkıntı yaşayınca planı hemen değiştirip kısa yola saptı. Ama misal Alanya’yı daha iyi olduğu bir dönemde yendi. Dolayısıyla Belözoğlu sezon başında göreve gelip bu oyunu yerleştirse daha iyi olurdu denebilir. Bu daha mantıklı. Tabii Erol Bulut tercihinin Belözoğlu tarafından yapıldığını da unutmamak lazım. Peki bundan sonra ne yapmalı? Belözoğlu, göreve devam etmeli. Zira umut veriyor. Ayrıca kim gelse Belözoğlu herkesin aklının bir köşesinde kalacak. Yararsız bir tartışmaya, Yanal-Kocaman kısır döngüsüne benzer bir çıkmaza girilecek. O yüzden, oyna devam.”

‘Kural değil hakem hatası’

Fenerbahçe, Alanya maçında iptal edilen penaltı için kural hatası itirazı yaptı. Bununla ilgili yorumunuz nedir?

“Deniz Çoban konuyu anlatana kadar ofsayttan hiç şüphe etmedim ama şimdi hakemin en azından protokol açısından hata yaptığını düşünüyorum. Öte yandan bu bir kural hatası değil. Şikayet konusunda yönetime rapor verenin kim olduğunu da merak ediyorum. Bu tip şikayetler bu kadar sıklaştıkça ve kesin haklılık da yoksa, tıpkı maç sonu demeçleri gibi değerini kaybediyor. Burada bir hakem hatası olabilir ama kural hatası yok.”

‘Mesut Özil hazır değil’

Mesut uzun bir aradan sonra 11’e döndü. Alanya maçındaki performansını nasıl değerlendirirsiniz?

“Mesut ne fizik ne mental olarak hazır. Konu tamamen kendisiyle alakalı. Onu zirveye çıkaran zihinsel saflığa ulaşması sadece sahayla, topla ilgilenmeye başlaması, kendisine çok iyi bakması, fizik yeterliliğini yükseltmesi lazım. Dolayısıyla başından bu yana söylediğim gibi konu Mesut’un ne kadar futbolu sevdiği ve oynamak istediğiyle alakalı... Mesut, Fenerbahçe’nin büyük bir yatırımı ama geleceğe dönük başka yatırımlar da var. Asıl önemli olan ise Sarı-Lacivertliler’in öncelikle geriden topu oyuna sokacak yetenekli ayaklara ihtiyaç duyması. Alanya maçında olduğu gibi Sosa markaja alındığında ayağı iyi 2 stoperle desteklenmesi gerekiyor. Szalai tamam ama diğer stoper de karambole top vuramadan ayağa çıkmalı. Kaleci de öyle... Fenerbahçe arka 6’lısının 5’i iyi top yapabilmeli. İlk önce çözülmesi gereken bu.”

01 Mayıs 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ligin mesajı: Güçlü santrfor‘’

Emre Belözoğlu, Alanya’nın zorlandığı savunma merkezli kontratak oyunuyla değil, ikinci maçından itibaren oynattığı pas oyunuyla sahaya çıkmayı tercih etti. Çağdaş Atan ise önce 3’lü sonra 4’lü savunmayla ama sezon başından beri gelen mantaliteyle.

Fenerbahçe’yi Caner ve Szalai’nin tarafından değil sağından oyun kurmaya yönlendirdiler. Bu baskıyı Siopis ve Efecan’la Sosa’yı da izole ederek zenginleştirdiler. Gökhan zorlandı. Harun baskıdan uzun ama Mesut’a yüksek başlatınca topları genelde ev sahibi aldı. Fenerbahçe baskıdan çıkabildiğinde Alanya’nın amacı kapılan toplarda oyunu sağdan kurup sola dönmek Mesut’un desteğini alamayan, tam hazır da olmayan Gökhan’ı daha da zor durumda bırakmaktı. Kırmızı kart bu yoran oyunun sonunda geldi. Ancak diğer yandan devre sonunda iki takım da 10’dan az kez ceza sahasında topla buluşmuş, şutlar dışında net bir pozisyon da üretmemişti.

Ozan’ın sağ beke Gustavo’nun merkeze geçişi Fenerbahçe’yi savunma olarak eksiltmedi ama Ozan’ın orta sahada yaptığı driplingleri yapacak adam bulamayınca savunmada iyi hücumda kısır bir konuk ekip görüldü.

Organize atak...

Bu kadar pozitif oynamaya çalıştığını söyleyen iki takımın maçı toplam 3 isabetli şutla bitirmesi, buna rağmen ev sahibinin 3 uzak şutunun direkten dönüşünün gösterdiği gerçek ceza sahasında biten organize atak yapmakta zorlandıklarıydı. 0.78 ve 0.44 gol beklentisiyle oynadılar. Kuşkusuz bunda iki takımın da güçlü santrfor kullanamayışının rolü büyük.

Alanya mutlak 2 net santrfor bulmalı. Fenerbahçe ise güçlü oyununu ligin bitmesine 7-8 maç kala değil, ilk sezon hazırlığı maçında denemeli. Bu iki takım için ligin mesajı bu.

30 Nisan 2021, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kazanmanın yolunu buldular‘’

Kalenin ortasından başlayıp ceza sahası ön köşelerinden geçen ve taç çizgilerine ulaşan iki sanal çizgi çizin. Çizgiler ulaştıkları noktaları birleştirip bir üçgen oluşturun. Galatasaray neredeyse bütün girişimlerini bu huninin içinde yaptı. Maç önü, Konya teknik heyeti merkezden iyi gelen rakiplerini burada durdurmak istediklerini de söylemişken. Galatasaray’ı çok çaba sarfetmeden hep merkeze döndürdüler. Ne Galatasaray’ın kanat oyuncularının çizgiye inme amacı vardı, ne de Konya’nın buna izin vermeye niyeti. Böyle olunca kalabalık, birbirine yakın ve Abdülkerim ile Subotiç’in yokluğunda rağmen konstantre Konya savunması hiç açık vermedi. Halbuki Galatasaray’da kenarda kurulacak üçgenler için yeterli hareketlilikte bir hücum hattı vardı. Kerem ve Halil’in olağanüstü pivot oyuncular olduğunu söyleyemeyiz. Öte yandan geçtiğimiz haftalarda hareketli oyunda neler yapabildikleri de görüldü. Zaten Terim de onlardan bunu istiyor olabilir ancak. Ayrıca zaten merkezde açıklar bulunsa bile burayı iyi besleyecek Arda, Feghouli hatta Belhanda gibi pasörler de yoktu.

Rakibi çıkarmadı

Konyaspor hızlı çıkamadı, Galatasaray rakibini çıkarmadı ve sürekli olarak oyunu rakip sahada tutmayı başardılar ama tehlike bölgesinde rakip savunmayı hiç çalkalayamadılar. Galatasaray’In övülmesi gereken yönü de topu geri kazanma süresi. Sanırım bu yılın en iyi istatistiğine ulaşmış olmalılar. Galatasaray’ın büyük baskısıyla ama üretkenlikten uzak oyunda geriye kalan tek yol uzak şutlardı. Devrenin sonunda ilk isabetli şutu da, golü de bu yolla buldular. Terim’in değişikliklerinin oyunun şeklini değiştirdiğini söylemek zor. Ama Babel’in sert şutları ve Akbaba’nın golü önemli. Donk’un hücuma gidişi de bir adam paylaşım sorunu yaşatmış olabilir. Özetle iyi baskı, az üretim ama rakibe de şans vermeden kazanmanın yolunu buldular.

29 Nisan 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Alanya'da başka plan‘’

Bu oyun düzenini Erol Bulut’un sıkışan oyunundan itibaren önerdiğimi, yazılarımı takip edenler bilecektir. Dolayısıyla bu çok orta sahalı 4-6-0’a hiçbir itirazım yok. Ancak Perotti takıma dönerse bundan vazgeçilebilir. Tabii bu oyunun tam olarak oturduğunu söylemek de mümkün değil. Bu kadar kısa sürede oturabilmesi de... Pas oyunu yüksek tekrar ister.

İstatistikler yüreklendirici

Emre Belözoğlu’nun tercihi doğru, yakışıklı ve cüretkar. Ve doğal olarak sıkıntılar da yaşıyor. Son 5 maçın istatistikleri yüreklendirici. Ancak karşılaşılan rakiplere bakıldığında her şeyi anlattığını söyleyemem. Ne olağanüstü savunmalar ne de Başakşehir dışında topu isteyen takımlardı. O yüzden sonuçlar şimdilik olumlu olsa da abartılı kutlamalar yapmamak lazım. Misal, önümüzdeki Alanya maçı için hocanın aynı oyunu tercih edip etmeyeceğini merak ediyorum. Alanya’dan topu almak hiç kolay bir şey değil ve aslında çok gerekli de değil.

Osayi, düşünülebilir

Erol Bulut’un ilk maç planı gibi salt savunma tercihi olmayacaktır. Topu da iseyecektir. Öte yandan savunmaya mecburen yaslanıldığında bir çıkış planı da lazım. Dolayısıyla bu maç için hem Gustavo’nun oyunda olduğunu hem de Osayi gibi hızlı, baskına yatkın oyuncuların sahada olabileceğini düşünüyorum. İrfan’ın yokluğu da zaten bir değişimi zorunlu kılıyor. Pelkas-Caner ikilisinin de savunma yönünde Alanya’nın çok iyi kullandığı sağ kanadı için yumuşak kalabileceği gerçeği de açık. Başka bir plan gelecektir.

27 Nisan 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI