‘’Madam Bovary!‘’
Türk futbolunun son hali, aklıma Emma ve Charles Bovary ailesini getirdi! Flaubert’in 1856 ‘da paylaştığı ‘Taşra hayatı’, dönemin kadın erkek ilişkilerini yansıtıp, açığa çıkarıyor. Öyle olsa da günümüz görgüsüz futbol yaşam standardı aynası olamaz mı?
Kadınların Emma kimliğindeki iç dünyası ve kıstırılmış hali, dr Charles’in vaziyeti; sanki futbol aleminin de real resmi ! Emanet bırakılmış kulüplerimizin felakete, umarsızca sürüklenmesi; adeta Madam Bovary ve ailenin, taşralı ruhu sportif posteri!
Görünen acı hali kavramaktan uzak başkan, teknik, idari yönetim ve hesap kitaptan habersiz, umarsız taraftar riyasetinin ; hayallerle oluşturduğu ultra (!) yapımlar, merdiven altı üretimi yıldızlar, yaldızlı senaryolarla resmen batıyor. Batış esnasında da, asırlık kulüpleri bataklığın dibindeki, bulanık pisliğe doğru umarsızca sürüklüyorlar!
İşledikleri cinayetin farkında olamayacak kadar, gözlerini karartmış birliktelik ; vaziyetten kurtulmak için gerekli mücadelenin bilincinden de yoksun. Maalesef kesin batışa mahkum egotik hırsların, aslında zerkedilmiş birer egzotik transfer zehiri olduğunun da, bilincinde değilller. Hem de şelale gibi akan gelirlere rağmen!
Oysa biraz egolarından kurtulup, arsızca gösteriş hırslarına gem vurabilseler; çaresizliğin çaresini bulabilecekler!
İrfan Can rakamları Galatasaray’da oluşacak, yeni bir mali tsunami felaketi gerçeğidir. Bırakın Ali Koç; Fenerbahçe derin dondurucusunda Can’ı da, canlı canlı muhafaza altına alsın!
‘’Sis heykeli!‘’
Galatasaray‘ın 88’de attığı golle kazanması, aklıma ‘Sis heykeli’ni getirdi! Japon sanatçı Nakaya Bilbao’da ‘Sis’ heykeli yapmış.
Bronz ya da mermerden değil, buhardan! Buhar her seferinde dağılınca, heykeli sürekli yeniden üretmek gerekiyor. Makine düzenli aralıklarla buhar püskürtüyor havaya! Her püskürtmede farklı model ve görseller üreten buhar; neticede üretim adına pahalı ve kaderi kaybolmak olan bir yapıt standartlarında kalırken, Fujika Nakaya da; en çok heykel yapan sanatçı oluyor! Malatyaspor mu? O taraf harbi ‘bronz’ heykel! Madden batakta kulüp ve batak zemin ve her şeye rağmen erdemli mücadele veren onurlu futbolcular. Abdülsamet’e ‘hata yaptın’ diyemem ama ‘Fatih’i mi akladın?’ Diye sorabilirim. Her iki Fatih’i de hem de!
Gecenin sorusu
88’de Abdülsamet’in ‘ayakta uyuyup otel parası vermemesi’ sebepli gol olmasaydı, Fatih Terim maç sonu hitabında, acaba ‘ne’ söylerdi ?
Maçın starı
Malatyaspor'da Umut, Galatasaray'da Arda. Savunma ve orta alan aksiyonları + hücumda katkıları takdire şayandı. Şükran size ustalar.
Maçın olayı
Bu seviyede böylesi kas arızaları ve 30 yaşını aşmış hatta 40’a yaklaşmış sporcuların örnek alınası fiziksel ve karakter performansları.
Kısa mesaj
Ali Palabıyık; ‘pala bıyığına’ halel getirecek ve tıraşlama mecburiyetini akıllara getirtmeyecek bir yönetim örnekledi. MHK tatlı tatlı iyiye taşıyor hakemleri, demek ki.
‘’Farklı dünyalar!‘’
Terim'in müsabaka öncesi dertlerini dinlerken düşündüm! Denizlispor sorumlusu Yalçın Koşukavak ve daha nice teknik direktör nelerle uğraşıp yoktan yonga çıkarmaya didiniyor? Fatih bey; varlık içinde, nelerin derdinden dert yanıyor. Olmaz! Kulübede ve Florya'da kalanlardan kurulu bir kadronun dahi ligimizde zirveyi kovalayabilmesi mümkün olan yerde, bu denli şikayet olmaz. Olmamalı. Galatasaray'ın olmazsa olmazı Muslera safa geldi, hoş geldi. Arda 'adam' gibi 'adam' dersi verdi. Denilizlispor futbolcuları güçleri nispetinde mücadele etti. Aklıma 'Cafe de Rose Pera High School & Horozpınarı Yüskek Lisesi' bilgi ve kültür yarışması geldi! 6-1 bitti. Uçun kuşlar uçun semaya doğru, Aslan gidiyor acaba nereye doğru?
Gecenin sorusu
Galatasaray'ın mevcut kadrosu gerçekten yeterli mi, yoksa yetersiz mi
Maçın starı
Muslera. Çok kritik dakikada biri kafayla olmak üzere iki tehlikeyi kurtardı. Aksi halde Horoz direnirdi.
Maçın olayı
Bu maçın olayı yok, 6 gollü galibiyet memnuniyeti var.
Kısa mesaj
Muslera'nın rakip moralini bozan direnci ve savunmanın arkaya adam kaçırmaları dikkatlerden kaçmamalı !
‘’Balığın baştan koktuğu yer!‘’
Futbolumuz duagiyan unsurları; her iki tarafın da, oyun formüllerini anlatmıştı. Ama her dengeli derbide olduğu gibi, bu sefer de taktik(!) tahminler tutmadı. Tutmazsa tutmasın. Meydandaki futbol nasıl olursa olsun, duagiyan havası iyi olsun! Beşiktaş camiasını da kutlamak isterim. Bu havada, böyle ışıl ışıl sonuç, zemin ve saha. Bravo.
Karakartallar ve Aslanlar muazzam tedbir hamili manzarası düşünce ve uygulama örnekledi. Duran top sever ev sahibi, Okan'ın topu pas geçmesi sonrası, ilk yarı daha aynı kolaylığı elde edemedi. Çünkü savunma daha dikkatliydi. Çöktü sonra o hat da! Diagne iştahlı başladığı oyunu; ehliyetsiz beyin ameliyatı girişimi neticesi 59'da bitirdi! Çakır kestiği cezada haklı. Atiba taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu erdemli insan. Kalesine yönlenen topu çıkardı nafile bir top dahi kullanmadı. Her haliyle rahmetli Seba'nın gönlündeki adamdır Atiba. Souza'da Beşiktaş'a yakışan karakter olduğunu attığı şık golle kanıtladı. Luyindama marifeti, Kartal'lar özverisiyle Beşiktaş 90'da 2-0'a tamamladı. Gelelim Galatasaray'a ! Fatih Terim sahaya olması gereken takımı çıkarmadı. Motivasyon Florya'da kalmıştı! Arda tek başına önde, Taylan koskoca alanda yapayalnız kaldı. Aslan pasajda; 'balığın baştan koktuğu' yerde yani nokta.
Gecenin sorusu
Diagne kırmızısında yansıyan kem söylemler ve küfürler; ülkenin her yanına nereden geldi de, aileler arasına yansıdı?
Maçın starı
Atiba. Önce örnek hüman, örnek insan. Saygılarımı gönderiyorum.
Maçın olayı
Fatih Terim'in sahaya sürdüğü Galatsaray kadrosu!
Kısa mesaj
TFF yabancı futbolcu sayısını 16'ya değil, 36'ya çıkarsın. Menajerler ve ortakları kazanırken, kulüplerimiz daha kolay ve çabuk batsın!
‘’Penaltı atlattı !‘’
Türkiye Kupası son 16 müsabakasında ilk yarı organik, gün kurusu kayısı tadında eşsiz lezzet vardı. Ama ikinci yarı menüsünde de acur, biberiye, patlıcan dolma turşular ve uzatma golleri ardından turu penaltı vuruşları atlattı! 9'da Luyindama, Adem’in attığı badem pas ile Kubilay’ı kaçırdı. Bir iki el ense çekti, mobbing uyguladı ama Yankaya uyanamadı! Penaltı var ama VAR neden yoktu? Sonra en az 2 kuşkulu durum daha vardı da, VAR yine uyanamadı! Belhanda, Babel, Saracchi yüzme ve bisiklet etabını sonrası koşu için start almış triatloncudan farksız! Zaten ikinci yarı Terim magnezyum yüklemesi için kulübeye aldı! Ama ilk yarının tadı tuzu lezzeti yerine, geride sadece peribiyotik pahalı turşular vardı ! Kayısı ve turşu lezzetinden geriye çam sakızı gibi uzayan oyun kaldı. 102'de Umut attı, 120+1'de Luyindama: 1-1. Penaltılarda kazanan Cim Bom oldu...
Gecenin sorusu
Hamza Hamzaoğlu ve Fatih Terim’in nasıl hammadde ve şartlarla aynı platformda mücadeleye girdiği ortada. O zaman şikayet ve dert yanma, kimin hakkı acaba ?
Maçın starı
Elbette Umut... Tabii Adem Büyük. Bravo yiğit sporcular.
Maçın olayı
Emre Taşdemir ve Olcay’ın daha ısınırken sibop kesip, motoru kucağa alıp arıza nedenli sağa çekmeleri!
Kısa mesaj
Terim’in ‘oynasa da, oynamasa da!’ söylemi; çatır çatır heba olan 5 milyonu kabullenişi, takımı mükemmel etkileyip gaza getirmiş!
‘’Diriliş günü !‘’
Gazetemiz Galatasaray editörü Yasin Cam ‘Diriliş günü!’ yazmıştı. Bütünüyle şık tespit demetiydi. Yararlandım yazısından, teşekkürler... Diagne geceye sakar değil, golcü kimliğiyle başladı ve 27. saniyede golü attı. Ardından Arda asistleri, Emre Taşdemir etkinlikleriyle; özlenen Belhanda show sahne aldı. Birbirinden güzel 3 gol ve ilk yarı 4-0. Gençlerbirliği de fırsatlar yakaladı 14’te Marcao ışıldadı ve kaos nedeni olabilecek golü önledi. Karakuşak hamili tekvandocu Übeyd’in Uber’den farksız trafiği başladı sonra! Keşke beyaz kuşakta kalsaydın be usta. Belki böylesi kara talihle karşılaşmazdın henüz ilk Süper Lig müsabakanda. Oğulcan 64’te 5-0’a, Babel 66’da 6-0’a bağladı. Penaltı öncesi Taylan pası ve Kerem çabukluğu muazzzamdı. Murat Cavcav iyi ki, ‘Yenmeye geliyoruz’ dedi. Bi şey demeseydi, bu skor ardından kimler neler derdi, di mi? Galibiyet cümleye, Terim de saha içine, safa geldi hoş geldi.
Gecenin sorusu
Kulüp başkanları ille de demeç vermeye ve dolayısıyla saçmalamaya mecbur mudur? Saçmalama ve kadrolu menajer işlerini zerre aklım almaz da o yüzden sordum!
Maçın starı
Belhanda ve 50. golünü atan Diagne.
Maçın olayı
Gençlerbirliği kalecisinin sakatlanması ve sahaya çıkmak zorunda kalan genç kalecinin talihsizliği. Fenerbahçeli efsane kaleci Yaşar’ın zirveye tırmanışı da böylesi makus gollerle başlamıştı, dert etme lütfen Malatyalı.
Kısa mesaj
Turşu türü probiyotik ürünlerin yok sattığı pandemi döneminde Galatasaray; elindeki kaşıkçı elması pahası turşuları sattı sattı. Satamadı yandı !
‘’Sinyalizasyon arızaları !‘’
Günlük yaşamımızın olmazsa olmazı sosyal mesafe kavramı, futbol ortamına da, ‘sosyal dinlenme’ olarak yansıdı! Daci’nin 39’da attığı gole kadar, oyunda ‘tık’ yok. O dakikadan, devre bitene dek; aksiyon filmi finali.
2 fırsatı heba eden Diagne; ne yapsa dışarı atmayı beceremeyeceği pozisyonda, mecburen attı: 1-1. Az sonra Daci az farkla dışarı attı devre bitti. Bitti de aynı Daci oyun başlar başlamaz yine
attı: 2-1. Galatasaray’ın sinyalizasyon sistemlerinde ciddi problemler yaşanıyor. Farklı yazılım yüklü ve değişik kültür donanımlı beyinler; muazzam frekans sıkıntısı yaşayıp, farklı sinyaller üretince, doğru motive rakip karşısında, muhtelif kazalara şahit olunuyor. Savunmada da, hücum aksiyonlarında da ! Böylesi tür farklılıklarından, doğru malzeme çıkarmak için de; ‘Ghost tecno CNC ileri teknoloji’ şart! Diagne penaltıdan attı: 2-2. Uğur 3, Kravets 4-2 derken, Oğulcan skoru belirledi: 4-3.
Gecenin sorusu
Kuzey Makedonya'lı Daci’den haberiniz olmayabilir, muazzam scoutlarınız o tarafa bakmayabilir! Pekiii Konyaspor’a da mı, bakan yok? Skubic’i fark ettiniz mi?
Maçın starı
19 yaşındaki Kuzey Makedonyalı Daci. Hagi’yi hatırlattı değil mi ?
Maçın olayı
Galatasaray’ın, Konyaspor’dan 4 gol yiyerek, bir tarih daha yazması. Bravo!
Kısa mesaj
Falcao ve Diagne’ye milyon Euro’lar saçan Galatasaray yönetim modeli aklı, aklını başına devşirmeli! Galatasaray battı, Boupendza ve Daci modeli, asla bulunamadı.
‘’Get well soon! Vakkert hjerte Omar‘’
2020 acı anılarla bitti gitti, sağlık, mutluluk, huzurla dolu, dopdolu olur inşallah 2021 di mi? Antalyaspor tsunami yaşamıştı evinde! Bu felaket Galatasaray’ı da tedirgin etmiş belli, rakibin üzerine gereği gibi gitmedi! Brave heart Omarcan’ın başına gelen, ayrı elem vesilesi. Geçmiş olsun ; sağlıkla evlatları yanına dönsün. Amin. Falcao da ‘döndü’ dedik ama yarım saatte yine veleddalin amin... El Faaatiha! Sahada izlediklerim futbol değil de boks maçını anımsattı şahsıma! Antalyaspor gardını aldı ve kalesini kapattı. Müsabaka boyunca da Galatasaray ‘aparkat’ kovaladı. Olmadı! Hücumu kovalayan kişi; kendini kollamaya çalışana rutin değil; sürpriz hamle üretecek. Şaşırtacak, açık verdirecek! İnce işlere girişecek. Düdük Bitigen de incelikleri çözecek, tertemiz genci bitirmeyecek! Kısacası sabi Emre Kılınç, öyle ucuza kırmızı görmeyecek! Zaten gergin lodos havasının üzerine, tsunami hasarlı Antalyaspor her haliyle tuz biber ekti ve bir puanı kuş misali alıp gitti. 0-0
Gecenin sorusu
Hakem düdüğü duygularıyla mı yoksa gerçeğe göre mi çalmalı ?
Maçın starı
Linnes... Karakteri, oyun disiplini ve meslek erdemi, insani kalitesi edinilmesi gerek starlık artısıdır Linnes’in.
Maçın olayı
Emre Kılınç’a reva görülen kırmızı, hakem hataları silsilesine son örnek olmalı. Bitigen dün gece hamleyi yanlış değerlendirip, acaba kim adına; iş bitiren oldu!
Kısa mesaj
Brave heart Omar’a sağlık, mutluluk, esenlik dualarımı gönderiyor; Rabbimiz tüm ailenin gönüllerini yapsın, diliyorum. Şifa ya Rab şifa inşallah...