‘’Kara Kartal siftah peşinde‘’
Bu sezon deplasmanda maç kazanamayan Kartal, Antalya’da durumu terse çevirmek istiyor. Derbi galibiyetiyle moralleri zirvede olan takımdaki eksikler sorun olacağa benzemiyor. Beşiktaş’ın bir diğer artısı ise teknik direktör Abdullah Avcı’nın haftalardır sürdürdüğü yeri sistem inadını kenara bırakması. Alışılagelmiş eski çift ön liberolu düzen, oyuncuların özgüvenini geri getirmiş oldu. Tüm hesapları galibiyet üstüne kuran Avcı da bu bilinçte. Hocanın oyuncularına, “Derbi galibiyetinin anlam kazanması için serinin özellikle deplasmanda sürmesi gerekiyor” demesi de çok önemli ve yerinde tespit.
Ljajic’e farklı görev
Son haftalarda istikrarsızlığı öne çıkan Adem Ljajic, daha önce yabancı olmadığı sol kanatta denendi. Teknik ekip Caner’in yokluğunda Ljajic’i bu bölgede oynattı.. Aynı zamanda içeri de girip tehlikeler yaratabilen tecrübeli oyuncunun bu pozisyonda oynaması ve ortaya koyacağı performans belirleyici olabilir.
Kısa mesaj
Karius, Atiba, Diaby ve Ruiz... Alman file bekçisi büyük çıkışta. Atiba, takımın en iyisi. Ruiz savunmayı toparlayan isim. Diaby, final vuruşları etkisiz olsa da hızlı atağa çıkıyor. Kaleden başlayarak ortadan direkt karşı kaleye giden yolda bu dört ayak, köprü görevi yapıyor.
Ön plana kim çıkar?
Şanssız bir sakatlık yaşayıp takımdan ayrı kalan Burak Yılmaz’ın özverisi takdir topladı. Kaptan, fizik ve kondisyon eksiğine rağmen kendi isteğiyle forma giyecek. Golcü oyuncu istediği toplarla buluşabilir ise maçın kilit ismi olur.
Bu istatistiğe dikkat
Abdullah Avcı, 3 Mart 2019’dan (3 beraberlik, 5 mağlubiyet); Beşiktaş ise 22 Nisan 2019’dan (1 beraberlik, 5 mağlubiyet) beri ligdeki deplasman maçlarında kazanamıyor.
‘’Derbi kralı‘’
Lig ve Avrupa’da oynadığı futbol, aldığı sonuçlar ile hayal kırıklığı yaratan Kartal, derbi zaferi ile hayat buldu. İnadından vazgeçip eski sisteme dönen Avcı’nın ekibi, mücadale dolu oyunu ile üç puanı kaptı. Bu galibiyet ile yeniden zirve yarışına dahil olundu. Başkan Çebi için de en güzel ve anlamlı doğum günü hediyesi oldu. Maç boyunca direnen ve karşı cevap vermeye çalışan Terim’in ekibinin tüm çabaları, puan almaya yetmedi. Tribünlerin desteği yine en üst düzeydeydi.
Golcüler olmayınca...
İki takım da, önce savunma güvenliğine önem verdiler. Orta alanı kalabalık kurup, topu kaleden uzak tutmayı denediler. Bu yüzden ilk yarıda fazla pozisyon zenginliği yaşanmadı. Savunma arkasına atılan toplarda karşılıklı tehlikeler vardı. Beşiktaş’ta Umut, Galatasaray’da ise Andone, final vuruşlarında etkisiz kaldılar.
Diaby kaçırdı, Umut attı
Maçın ikinci yarısı Avcı, taktiksel değişime gitti. Orta alanı rakip sahaya taşıdı. Böylece baskı iyice arttı. Diaby, net pozisyonda iyi vurdu, Muslera çıkardı. İki takımın gol denemeleri sürdü. Kartal, 69’da öne geçti. Caner’in ortasında, Umut kafa ile bu kez Muslera’yı avladı: 1-0.. Geriye düşen Terim’in ekibi; risk alıp cevap vermeye çalıştı.
Babel, yalnız kaldı
Tribünlerin tepkisi ile oynayan Babel, takımını atağa taşıyan isimdi. Hollandalı oyuncu, yeterince destek bulamadı. Seri ve Adem hamleleri de, bu açığı kapamaya yetmedi. Ljajiç’in oyuna girmesi ise pas yüzdesini artırdı. Nitekim gol de, bu futbolcunun başlattığı atak sonrası geldi.
‘’Eksik ama inançlı...‘’
Lig ve Avrupa ’da sıkıntılı günler geçiren Beşiktaş, derbiyi çıkış olarak görüyor. Takımın gol silahı Burak Yılmaz’dan yoksun dev maça çıkacak olan takımın, moral-motivasyonu da bozuk. Teknik ekip ile oyuncuların güven kaybı var. Ancak Ahmet Nur Çebi başkanlığındaki yeni yönetim ve taraftarın inancı tam. Öyle ki, bırakın farklı kentleri, yurt dışından maç için çok gelen var. Herkesin ortak görüşü şu; alınacak bir galibiyet, ligde yeni sayfa açmak demek. Camia her şeye rağmen buna inanıyor. İşte bu ruhun sahaya yansıması, mutlu sonu getirir. Bunun aksini aklından dahi geçirmek isteyen yok.
Sıkıntılar aynı
Forvette sıkıntı büyük. Kanatlar etkisiz. Orta alan verimsiz. Savunma kademe anlayışından yoksun olan Kara Kartal, benzer sıkıntılar çeken Galatasaray önünde kurtuluş maçı oynayacak. Tüm hesaplar üç puan üstüne kurulsa da, yenemiyorsan yenilmeyeceksin.
Kısa mesaj
Bir tespit de Abdullah Avcı’ya... Sistemi, geri ve yan pası bırak. Taktik, falan boşver. Takımı kendi haline bırak hocam. Gerisi çorap söküğü gibi gelir!..
Ön plana kim çıkar?
Avcı’nın sistemsizliği içinde, takım oyunundan ziyade, oyuncuların kişisel performansı skora yansıyacak. Sağlam oyuncular arasında öne çıkması beklenen isim Ljajiç. Yıldız oyuncunun artık kendisini gösterme zamanı.
‘’Avcı açıklasın‘’
Beşiktaş kazanmayı unuttu. Bu takım çok maçlar, puanlar kaybetti. Ama hiç biri bu sezon gibi değil. Şimdi Avcı’nın olan biteni açıklama zamanı. Sistemsizlik, yeni sistem mi oldu? Takım ruhu nasıl kayboldu? Böyle uzayıp giden onlarca soruya açıklık getirmeli. Ya da daha ekim ayında hedeflerden uzaklaşan ekibin hocası olarak, taraftarın istifa davetine karşılık verecek...
Boyd kaçırdı, Oğuzhan attırdı
Kartal maça baskılı başladı. Boyd’un aşırtma vuruşu yan direkten döndü. Bir anlamda ilk yarının da dönüm noktası oldu. Portekiz takımı cesaretlendi. Kontratak denemeleri yapıp pozisyonlar buldu. Avcı, öyle bir sistem getirdi ki, topla buluşan, önce geri dönüyor. 38’de Oğuzhan gereksiz yere böyle pas yapıp kaptırdı. Vida pozisyonda ağır kaldı. Ricardo Horta, Karius’tan dönen topu boş kaleye bırakıp devrenin sonucunu belirledi: 0-1.
Penaltı kaçınca
Braga ikinci yarıya hızlı girdi. Galeno yan direğe takıldı. Kartal karşılık verme adına, savunmasını öne çıkardı. Bu kez de geride açıklar verdi. Umut, 70’te kafa ile skora denge getirdi: 1-1. Taraftarın desteği ile yüklenen Beşiktaş, üç dakika sonra Ljajiç’in Santos tarafından indirilmesi ile penaltı kazandı. Aynı oyuncu penaltıda yan direği geçemedi!
Üç pastan gol yediler
Braga adeta ders verircesine gol buldu. Sadece üç pas ile gelip gol attılar. Eduardo ile 80’de gelen gol, maçın da sonucu oldu: 1-2. Abdullah Avcı’yı istifaya davet eden tribünler, yenilen golde rakibini kaçıran Caner’e de sert tepki verdiler.
‘’Yoklar kulübü‘’
Seçim, maçın önüne geçti. Şunu gördük ki, başkan ve yönetime talip olanlar, önce ‘ben’ diyor. İsterdik ki, Fikret Orman, başkan olarak son maçında tribünde yer alsın. İki yanında da, aday olan ikinci başkanları; Ahmet Nur Çebi ve Serdal Adalı. Ortak payda Beşiktaş diyorlar ya hep, işte ancak böyle hayata geçerdi.. Deplasmanda kazanamayan Avcı’nın ekibi geleneği bozmadı. Son bölümde bir kişi eksik oynayan rakibi karşısında iki puan daha bıraktı. Ev sahibi takım gücü ölçüsünde savaştı. Bir puanı hak etti. Ankara’da kutu gibi güzel stat. Tribünler dolu. Hava güzel.. Futbol adına ne ararsan mevcut. Tek eksik oyun. İki takım da birbirlerini kontrol etmekten öteye geçemediler. Mücadele, heyecan, pozisyon zenginliği yaşanmadı. Koca ilk yarıda izleyenleri ayağa kaldıran an olmadı. Burak, Diaby, Douglas ve Lens pozisyon bulsa da, final vuruşları etkisiz kaldı. Ev sahibi takımda Orgill boş kaleye atamadı.
Atiba da olmasa
Avcı’nın bir türlü işlemeyen sistemi, yerinde sayıyor. Topu ayağına alan geri dönüyor. Orta alanda, Atiba sürekli kendini gösterip top aldı. Boşa çıkan kimse olmayınca, o da yetmedi. Diaby, forvet arkasında formsuz diye kenara alınan Ljajiç’i arattı. Kanatlarda Güven ile Lens etkisiz oynadılar. Bu kopuk oyunda Burak’ın yapacağı iş de kalmadı. Pas alamayıp savunma arasında kayboldu.
Ne yaptın Sedat
İkinci yarı, Ljajiç hamlesi oyuna hareket getirdi. Bu kez de Burak’ın sakatlığı geldi. Başkent ekibinden Sedat, oyundan çıkarken, hakem ile tartışıp atıldı. Son 16 dakikayı bir kişi eksik oynayan Başkent ekibi, iyice düştü. Her geçen dakika baskıyı artıran Beşiktaş, Diaby ile boş kaleye kaçırdı. Baskılar sonucu değiştirmeye yetmedi.
‘’Seçim arefesinde maç‘’
Deplasman maçlarındaki kötü performansını değiştirmek isteyen Kartal, Başkent’te üç puan arayacak. Ancak; Dorukhan, Gökhan, Ruiz ve N’Koudou gibi isimler olmayacak. Eksiklerin savunma hattı ve orta saha gibi en önemli iki bölgede olması büyük handikap. Zaten yeni sisteme geçişte büyük sıkıntılar yaşayan Kartal, Ankaragücü karşısında zorluklar çekebilir. Rakip takımın durumu da pek parlak değil. İdari, teknik, taktik ve kadro olarak çalkantılı süreçte. İşte bu durum, her şeye rağmen Beşiktaş’ı yine de favori duruma sokuyor.
Burak Yılmaz moralli döndü
Burak Yılmaz, Milli Takım’da gol atamasa da moralli döndü. Ligde takımın en tehlikeli silahı. Verilen aranın ardından golle başlamak istiyor. Ek olarak kulüpte yarın kongre var. Başkan ve yönetim değişecek. Saha dışındaki bu gelişme, içeriye yansımaz. Yukarıdaki takımların kayıpları sonrası zirveden kopmayan Beşiktaş’ın tek düşüncesi kazanmak.
‘’Çebi'den Adalı göndermesi‘’
Beşiktaş’ta pazar günü yapılacak olan seçim öncesi sular ısındı. Ahmet Nur Çebi ile dün sabah bir araya geldik. Çebi, Fikret Orman’a son derece kırgın. Çebi, “Öyle bir içi boş açıklama yaptı ki, uykularım kaçtı. Şenol Güneş’i, Başkan almış yönetimde olmayan ben göndermişim!.. İnsan bunu ima ederken biraz yüzü kızarır. Bütün bunları değiştirmek için göreve talip oldum. Serdal Adalı, derneklerde beni suçlayıcı açıklamalarda bulunuyor. Pes... Orman ile girdiği yarış öncesi ve sonrası birbirlerine neler söylediklerini herkes biliyor. Kendisi bu düzenin devamı olacak. Bunu yıkmaya geliyorum. Genel kurulun tercihi. Beşiktaş’ta bu düzen yıkılmaz ise kulübün geleceği bundan daha iyi olmaz...” şeklinde dert yandı..
Kılıçlar çekildi
Başkanlık için isimleri öne çıkan, Adalı ve Çebi’nin çıkışları kongre öncesi heyecan yarattı. Ancak iki aday çok farklı yol haritası çiziyorlar. Adalı, bizzat üyeleri arayıp destek istiyor. Dernekleri dolaşıyor. Çebi ise tam aksine seçim ofisinde yüz yüze görüşmeler yapıyor. Kurmayları ise sahadalar.
Çifter’i kastetti
Çebi’nin, kulübün maaşlı elemanı olup da bir aday için çalışma yapmak ile suçladığı kişilerin başındaki isim; genel koordinatör Levent Çifter... Kongre üye yapısı içinde geniş kitleye hitap eden Çifter’in, Adalı ile birlikte hareket etmesi farklı yorumlara da neden oluyor..
Kaybedeni olmaz
Yıllardır kongre takip ediyoruz. Hepsinde kazanan ve kaybeden oldu. Bu mali yapı içinde dört tane aday çıkması kulübün sahiplenmesidir. Bazı gerginlikler olsa da bu direkt adayları bağlamıyor. Yancı diye bilinen ve seçimden seçime ortaya çıkanların gazlaması! Pazar günü yarışı kim kazanırsa kazansın; kaybeden olmaz! Tek kazanan Beşiktaş olacak.
‘’Aday çelik gibi ama yönetim...‘’
Beşiktaş’ta önümüzdeki pazar günü kongre var. Seçim öncesi adaylar kadar listeler de önem kazandı. Dün Serdal Adalı, kulübü takip eden gazeteciler ile biraraya geldi. Adalı, “Yüzde yüz kazanacağıma inanıyorum” dedi. Kendisini bu kadar iddialı konuşmaya iten neden, yönetim ekibidir diye düşündüm. Kimler var diye sorduğumda verdiği isimler ilginç. Bir o kadar da düşündürücü...
Duruşu ve vizyonu var
Adalı, “Mevcut yönetimden; Hüseyin Yücel, Doğan Küçükemre, Erdal Karacan, Melih Aydoğdu, Serkan Yazıcıoğlu ve bir iki kişi daha olabilir. Dışarıdan Profesör doktor Mete Düren’i de çok istiyorum. O da olacak” diye de ekledi. “Yönetimin devamı değilim. Bu, bana yakıştırılan haksızlık olur” diyen Adalı, nerede ise ayni ekip ile yola devam edecek gibi duruyor. Kulübe olan 11 milyon liralık alacağını silen Adalı, camia için ‘ÇELİK’ gibi aday. Duruş, vizyonu ve aksiyonu var. Ama düşündüğü yönetimi için aynı benzetme yapmak imkansız. Listelerin yarışacağı seçimde, ters yüz olabilir!
Pazarlığa şahit olduk
Beşiktaş’ın mülkü olan NO:1903 isimle mekandan ayrılırken kongre pazarlığına denk geldik. 2 bin 322 toplam oy potansiyeli ile en büyük dernek olan Beşiktaş Dostları da oradaydı. Aynı zamanda eski yönetici ve başkan adayı olan Bülent Deriş, ekibi ile gelip Adalı ile masaya oturdu. Edindiğimiz bilgilere göre grup, 3 yönetici talebinde bulunmuş, Karşı öneri olarak bir kişi sunulmuş. Net anlaşma olmasa da, bu temas çok önemli.









































