Arama

Popüler aramalar

‘’Sol bek ve kelebek etkisi!‘’

Kadro planlaması sadece yaz ve kış dönemlerindeki bir kaç aylık transfer dönemlerine sıkıştırılacak kadar önemsiz bir konu değildir. Ülke futbolunun en büyük sorununun plansızlık ve günlük kararlar olduğu konusunu anladığımız zaman sanırım büyük bir aşama kaydetmiş olacağız. Geride bıraktığımız sezonu dördüncü bitiren Trabzonspor tüm yapıyı yıkıp yeniden şampiyonluğa oynatacak bir teknik direktör ve onun sıfırdan kadro talebiyle ilerlemek yerine Abdullah Avcı ve planlarıyla hareket ediyor.

İpuçları Peres ve Gervinho’da

Trabzonspor’un sezon bitmeden açıkladığı Gervinho ve Peres transferleri, Avcı’nın planıyla ilgili ipuçları veriyor. Kabul etmek gerekir ki, Avcı göreve geldiği andan itibaren elindeki oyuncu grubu Avcı’nın pas oyunu talebini karşılayacak yeterlilikte değildi. Bakasetas ve Berat transferleri sorunun sadece küçük bir parçasını giderdi ama iki kanat bekinin yetersizliği tüm planı yerle bir etti. Trabzonspor birçok maçı acı çekerek bitirdi. O yüzden sağ koridoru domine edecek Peres ve Gervinho’nun aynı anda açıklanması yeni sezonda Avcı’nın istediği ‘top bende’ oyunu için önemli ipuçları veriyor.

Sol bek yabancı olursa

Yeni yabancı kuralı sebebiyle sahada maksimum 8 yabancı olabiliyor. Uğurcan şayet Trabzon’da devam edecekse Avcı’nın ideal 11’ine 2 yerli daha koyması gerekiyor. Merkezde Hamsik ve Bakasetas varken 6 numaranın Berat olma ihtimali çok yüksek, Parmak’a sıra gelmesi kolay değil. Bu durumda ya sol bek yerli olacak ya da Abdülkadir Ömür hücumda kendine yer bulacak. Yerli sol bek transferi konusunda Trabzonspor’un çok seçeneği yok. Umut Meraş’ı almaktansa oraya alt yapıdan bir çözüm bulma ihtimali daha mantıklı geliyor. Şayet sol bek yabancı olursa Ömür-Berat-Uğurcan 11’de sahaya çıkmalı. Bu durumda da Gervinho Nwakaeme-Koita ya da gelirse Sörloth’tan biri dışarıda kalmalı. Yani sol bekin yerli ya da yabancı olması konusu tüm planı etkileyecek bir durum. Bir nevi kelebek etkisi yaratacak.

08 Temmuz 2021, Perşembe 10:22
YAZININ DEVAMI

‘’Tutkusuyla İtalya‘’

İtalyanlar'ın tek bir yıldızları yok ve kadro yıldızlığıyla ilerliyorlar. İspanya'nın topa sahip olması yetmez. Favorim İtalya...

İtalyanlar'ın tutkuları sahaya çıkarken hissediliyor. Mancini’nin futbol planı da bu tutkuyla bezenmiş halde. Sadece tek bir yıldızları yok, kadro yıldızlığıyla ilerliyorlar. Daha önceki turnuvaların aksine akıcı bir hücum düzenleri var. İspanyollar ise yine turnuvanın en çok topa sahip olan ekibi. Bu istatistiğin işe yaraması biraz da Luis Enrique’nin manevi evladı Morata’ya bağlı. İtalya’ya karşı topa sahip olmak tek başına işe yaramaz, atağı tamamlamak için santrfora ihtiyaçları var. EURO 2020’nin bir ev sahibi yok ama İtalyanlar grup maçlarını Roma’da oynayıp çeyrek finalden itibaren Londra’ya taşındılar. Favorim coşkulu futboluyla İtalya.

92 ruhu, duvara karşı

İngilizler, 2020'nin en iyi savunmasına sahip. Favori elbette İngiltere ama Danimarka da plajdan gelip şampiyon olan ‘92 ruhuyla’ ilerliyor

İngiltere EURO 2020’nin en iyi savunmasına (gol yemediler) sahip. Hem atletizm hem taktik açıdan çok öndeler. İlk turu Sterling’in omuzlarında geçtiler, son iki turda Kane oyuna dahil oldu. Sadece Roma’da çeyrek finali oynayıp Londra’ya döndüler. Onu da avantaj hanesine eklemeli. Favori elbette İngiltere ama Danimarka da plajdan gelip şampiyon olan ‘92 ruhuyla’ ilerliyor. Danimarka bir Premier Lig takımı gibi tempolu ve doğru futbol oynuyor. Simon Kjaer pergelin sabit ucu, merkezde Delaney ve Hjörjberg’in zekasıyla hücum geçişlerini kusursuz yapıyorlar. Santrfor Poulsen’e ihtiyaçları var. Final mi? Kolay değil ama Eriksen için denemeye değer.

05 Temmuz 2021, Pazartesi 09:24
YAZININ DEVAMI

‘’Danimarka rüyası!‘’

Turnuvaya Cristian Eriksen’in kalp krizi ve inanılması güç istatistiklere rağmen Finlandiya mağlubiyetiyle başlayan Danimarka, Çekya’yı eleyerek yarı finale kadar geldi. 1992’de plajdan gelip şampiyon olan Danimarkalılar için bu yarı finalin anlamı çok büyük. Çekya’ya karşı Simon Kjaer önderliğinde üçlü bir savunmayla oynayan Danimarka henüz 5. dakikada Dortmundlu Delaney’in golüyle çok erken öne geçti. Bu gol Kjaer ve arkadaşlarını biraz rehavete itse de topun sahibi olmak Çekya’ya bir şey kazandırmadı, aksine tehlikeli kontra ataklarla güç duruma düştüler.

Topu rakibe bıraktılar

Nitekim Mahle’nin sağ ayak dışıyla verdiği nefis pası gole çeviren Dolberg devre biterken takımına fişi çekme şansı tanıdı. Ne var ki ikinci yarının başında Patrick Schick nefis bir santrfor golüyle maçın momentumunu Çekya’ya çevirdi. İkinci yarı Danimarka için beklenenden zor geçti elbette. Fakat oyunun iki yönünü iyi oynadıklarını Çekya karşısında gösterdiler. Rusya ve Galler’e karşı hem topa sahip oldular hem akıcı bir hücum futbolu oynayarak fark yaratmışlardı, Çekya maçında topu rakibe bırakarak ‘1-0 önde’ ve ‘top rakipte’ oyununu da çok iyi becerdiler.

Finale yürümeleri sürpriz olmaz

Danimarka Christensen-Kjaer-Vestergaard ile üçlü savunmayı iyi kurgulayan takımlardan biri. Delaney ve Hojbjerg ile merkezde topa hükmediyorlar. Şayet Poulsen’i sağlıklı bir şekilde yarı finale hazırlayabilirlerse finale yürümeleri sürpriz olmaz.

04 Temmuz 2021, Pazar 10:57
YAZININ DEVAMI

‘’Wembley'de tarihi zafer‘’

25 yıl önce, EURO 96'da İngiltere’de Gareth Southgate penaltı kaçırmış, Almanlar Wembley'de final biletini kapmıştı. Bu kez Southgate hoca olarak çıktığı Panzer karşısında hata yapmadı, Sterling ve Kane'in golleriyle İngilizler aynı statta rövanşı alıp çeyrek finale çıktı. Löw’ün öğrencileri ise eve döndü.

EURO96’nın yarı finalinde Southgate penaltıyı kaçırdığında İngiltere’nin dünyası yıkılmış Almanlar finale yürümüştü. Aynı Southgate 2015’ten beri İngiliz Milli Takımı’nın başında beklentileri karşılıyor ve dün gece Almanya’yı son 16 turunda taktiksel açıdan yenerek takımını çeyrek finale taşıdı. EURO 2020’nin ilk 3 maçında klasik 4-2-3-1’nden vazgeçmeyen Southgate’in Almanlar'a karşı 3-4-3’le oynaması sanırım Löw’ü hiç şaşırtmamış olacak ki, tam 68 dakika boyunca rakibini izlemeye tercih etti. Walker-Stones-Maguire’un önünde Philips ve Rice ile kalabalık bir merkez planlayan Southgate’e sahada en çok yardımcı olan futbolcu rakibin santrforu Timo Werner’di.

Werner yanılgısı

Joachim Löw, İngilizlere karşı geçen ay Porto’da Şampiyonlar Ligi’ni bir Alman teknik direktör ve 3 Alman futbolcunun müthiş performansıyla kazanan Chelsea’deki tüm vatandaşlarını sahaya sürerek başladı. Ne var ki, turnuvanın ilk 3 maçına kulübede başlayan Timo Werner bile o kadar şaşkındı ki bu tercihe, oyundan çıkana kadar formanın ağırlığı altında ezildi.

Favori haline geldiler

Kariyerinin başlangıcında savrukluğu sebebiyle çok eleştirilen Sterling bugün İngilizlerin en dengeli ve değerli oyuncusu haline geldi. Bunda elbette Pep Guardiola etkisi yadsınamaz. Attığı golde ekmeğini taştan çıkarışı, golden önceki koşusu birinci sınıftı. İlginçtir Kane’in golü gelene kadar Sterling İngilizler'in turnuvadaki tek tabela yapıcısıydı. Bu büyük zaferle İngilizler fikstürün desteğiyle finalin favorilerinden biri haline geldiler.

30 Haziran 2021, Çarşamba 09:27
YAZININ DEVAMI

‘’Viking masalı‘’

Milenyumla birlikte hemen her hocanın ana felsefesi haline gelen 4’lü savunmaların yavaş yavaş yerini 3’lüye bıraktığı turnuva olarak kayda geçeceğe benziyor EURO 2020. Danimarka da 3-4- 3’ü akademik anlamda en iyi uygulayan ekiplerden biri olarak Galler’i sahadan sildi. Çok net bir oyun üstünlüğüyle rakibini 4-0 yenen Simon Kjaer ve arkadaşları şu ana kadar İspanya’nın, Slovakya’yı 5-0 yendiği maçla birlikte turnuvanın en dominant performanslarından birine imza attı. Geri üçlünün ikisi ve kalecisi Premier Lig’de oynayan, kaptanı Milan’ın stoperi olan Danimarkalılar grupta iyi oynayıp kaybettiği ilk iki maçın ardından turnuvayı silip süpüreceğinin sinyallerini verdi.

Galler bize aldandı...

Galler’e karşı Poulsen’i sakatlığından dolayı oynatamayan Danimarka, Dolberg’in yıldızlaştığı maçta Barcelonalı Braithwaite’ın kusursuz performansıyla nefis hücum organizasyonları icra etti. Rakip ceza sahasında tam 41 kez topla buluşan Danimarkalılar, şampiyon oldukları EURO 92 ruhuyla büyük keyif verdiler. Galler ise fizik futboluyla yarı final gördüğü 2016’d an çok geride. Bizim maçta onlar kusursuz değil, biz çok kötüydük; sanırım buna aldandılar.

27 Haziran 2021, Pazar 10:30
YAZININ DEVAMI

‘’Akıldan uzak!‘’

Avrupa Şampiyonası’nda, Şenol Güneş’in iki maça da kendi başlangıcını beğenmedi. Hem İtalya hem Galler maçının ilk yarılarındaki oyuncu ve oyun tercihleri bize pahalıya mal oldu. İtalya’ya karşı 64’te ikisini birden çıkarıp, merkezi değiştiren Şenol hocanın Galler maçına aynı oyuncularla başlaması ve Merih’i kenarda tutup, Kaan’ı stoperde kullanması belki de turnuvaya veda etmemize yol açacak.

Galler gibi, rakibin kaybettiği toplara oynayan bir geçiş takımına karşı ilk 30 dakika o kadar fazla top kaybettik ki bir ara dört pası peş peşe yapamayacağımız hissine kapıldık. 1.96’lik Moore’u, Kaan-Çağlar ile tutmaya çalışırken, savunmanın arkasını boş bırakmak en büyük yanılgımız oldu.

Ramsey’in attığı gol de böyle geldi. İkinci yarıda Ozan-Okay’ı, Yusuf-Merih ile değiştirince topa daha nitelikli sahip olduk ama ondan sonraki süreci yine yanlış yönettik. Tüm oyunu fizik üzerinden kurgulayan Galler’e karşı sürekli cepheden orta yaptık ve bu toplar hanemize top kaybı olarak yansıdı.

Akıldan uzak, hamasetle oynayıp, topu yere indirmek yerine hep aynı yüksek hücumları deneyip maçı çeviremedik. Kağıt üzerinde yetenekliyiz diye kasılmaktan futbol oynamıyoruz. Averajımız şimdiden eksi 5 oldu bile. Biz son maç İsviçre’ye karşı kazansak bile en iyi üçüncü olmak için diğer gruplardaki 5 üçüncünün bol bol gol yemesi için dua edelim.

17 Haziran 2021, Perşembe 09:13
YAZININ DEVAMI

‘’Pas ve teknikle çözebiliriz!‘’

İtalya karşısında rakibe saygıyı abarttık maalesef ve iş, korku boyutuna taşındı. İsviçre- Galler berabere bittiği andan itibaren Şenol Güneş için hesap defteri yeniden açılmalı. Galler fizik üzerinden oyun senaryosu geliştiren, rakibin zaaflarına oynayan bir takım. Muhtemelen topu biz alacağız. Galler’e karşı maçın anahtarı az top kaybı olacaktır. Burak Yılmaz’ı daha etkin kullanmak için Hakan Çalhanoğlu’nu ceza yayına yaklaştırabilmemiz şart. Bunun için önce kaliteli pas sonra az top kaybı gerekiyor. Ayrıca 1.96’lık santrforları Moore’a temas etmek için Merih’e ihtiyacımız olacak. Galler’e karşı topa yatkın bir takım olduğumuzu göstermemiz gerekiyor.

16 Haziran 2021, Çarşamba 09:23
YAZININ DEVAMI

‘’Çok güzel oldu‘’

Açılış maçında İtalya’ya kaybettiğimiz andan itibaren İsviçre ile Galler’in önünde grubu bitirmemiz için ikisinin beraberliği en büyük beklentimizdi, bu gerçekleşti. İsviçre, Galler’den daha yetenekli bir takım olduğunu her dakika hissettirdi. Sol kenarda Rodriguez ve sağda Mbabu ile orta sahada genişleyen İsviçre üçlü bir savunmayla turnuvayı götürmeyi kafasına koymuşa benziyor. Şunu kabul etmek gerek; İsviçreliler tarihlerinin en yetenekli ve iyi jenerasyonu ile bu turnuvaya geldi. Daha önceki şampiyona performanslarının ötesinde ilerlemek niyetindeler.

İtalya net favori

Galler’e karşı topu aldılar, oyunu yönlendirdiler ama iş bitiriciliğe geldiğinde orada henüz tam değiller. Bir duran topla golü buldular, kalelerinde ise golü akan oyunda gördüler. Galler fizik olarak sert ve tempolu bir takım. Güç tekniği yener mi? diye aranıp durdular. 2016’da yenmişti ve yarı finale kadar ulaşabilmişlerdi. Ama bu turnuvada grupta 3 yetenekli takımla mücadele etmek zorundalar. Bu maçın; İsviçre'den Embolo ve Galler'den Moore'un golleriyle 1-1 berabere bitmesi Türkiye için çok iyi oldu. İtalya grubun açık favorisi. Gruptan ikinci çıkmak adına bizim iki rakibimizden alacağımız puanlar kadar İtalya’nın ikisini birden yenmesi bir başka temennimiz olabilir.

13 Haziran 2021, Pazar 09:28
YAZININ DEVAMI