‘’Antalya'nın bileği bükülmüyor‘’
Ersun Yanal yönetiminde yenilmez bir takıma dönüşen Akdeniz ekibi, zorlu Gaziantep deplasmanında da yıkılmadı, seriyi 11 maça çıkardı. Heyecan fırtınasına sahne olan karşılaşmada iki takım da son vuruşları yapamadı.
Antalyaspor, Hatayspor’a 6-0 kaybettiği günden beri yenilgi yüzü görmedi. Ersun Yanal açısından bu travmatik hezimet yeni bir kapı açtı. Topa sahip olmakla ilgilenmeden iyi savunma yapmak üzerine kurulu bir sistemle bunu başardı Yanal ve öğrencileri. Gaziantepspor deplasmanında da en iyi yaptıkları şeyi yaptılar ve gol yememek üzerine kurulu planlarıyla 1 puanı aldılar.
Oğuz ve Mirallas kaçırınca
Gaziantepspor iyi savunma yapan Antalyaspor’a karşı maç içerisinde birkaç tane çok net pozisyon buldu. Önce sağ bek Oğuz kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü değil asisti düşününce mutlak golden oldular. İkinci yarıda da kaleci kalesinde yokken savunmanın pas hatasında Mirallas boş kaleye golü yapamadı.
Son anlar nefes kesiciydi
Maçın son dakikaları bir o kalede bir bu kalede diye tabir edilen pozisyon zenginliğiyle doluydu. Gaziantepspor, Kenan-Dicko değişikliğini biraz geç yaparak Antalyaspor’a karşı üstünlük kurmakta zorlandı. Antalyaspor ise Gökdeniz’in ön ayak olduğu pozisyonlarla golü bulmasına rağmen ofsayt gerekçesiyle tabelayı değiştiremedi.
‘’Sistem Mesut'a göre şekillenmeli‘’
Mesut Özil, Karagümrük maçıyla birlikte ilk 11 başlayabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. Artık tüm kadro denklemleri içerisinde Mesut Özil olmalı. Erol Bulut’un elinde Mesut’u anlayacak oyuncular var.
Fenerbahçe, Mesut Özil’in transferi gündeme geldiği andan itibaren Ankaragücü, Kayseri ve Çaykur Rizespor maçlarında Erol Bulut’un tarzının dışında topa sahip olarak oynadı ve bu üç maçı da kazandı. Fakat ilginçtir Mesut’un kısa süreler de olsa oynamaya başladığı Hatay maçından itibaren hiç bir 90 dakikanın sonunda rakiplerinden daha çok topa sahip olamadı. Son dönemde Fenerbahçe için referans bir oyundan bahsetmek gerekirse Mesut Özil’in 11 başladığı Karagümrük maçının ilk 45 dakikası rahatlıkla gösterilebilir. Erol hoca, Ozan’ın yüzde 100, Sosa’nın 90 üstü, Mesut’un neredeyse top kaybetmeden oynadığı ilk 45 dakika üzerinde yoğunlaşmalı. Çünkü Fenerbahçe toptan uzaklaştığında topu geri kazanma süresi uzadığından kalesinde pozisyon veriyor ve tüm yük Altay’a biniyor.
Pelkas’la kadro değişebilir
Mesut Özil, uzun süredir maç ritminden uzaktı ama Karagümrük maçıyla birlikte artık 11 başlayabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. O yüzden artık tüm kadro denklemleri içerisinde Mesut Özil olmalı. Erol Bulut’un elinde Mesut’u anlayacak, ona konforlu bir oyun alanı yaratacak oyuncular var. Ancak Thiam sol forvette bu kadar etkili oynuyorken Pelkas’ın gelişi ön bölgede değişimi kaçınılmaz kılar. Yunan oyuncu Fenerbahçe için bu sezonun piyango transferi. Ön alanda iş bitiriyor, takımın temposunu yukarı çekiyor, skor üretiyor ve sürpriz şutör rolünü iyi oynuyor.
Bulut, mesajı verdi
Pelkas’ın gelişiyle birlikte Erol Bulut’un önünde iki seçenek var; ilki, öndeki düzeni bozmadan Mesut’u Pelkas’la yedeklemek. İkincisi ise Pelkas’ı sola kaydırıp, Thiam’ı Samatta’nın yerine santrfora geçirmek. Thiam şu anda Fenerbahçe’nin en formda futbolcularından biri. Biraz geç açıldı ama 4 Ocak’taki Kasımpaşa maçından bu yana tam 6 gol 1 asistlik performansıyla en skorer oyuncu. Erol zaten Karagümrük maçında Samatta’yı yedek oturtarak yeni dönem planı için bir mesaj verdi.
‘’Taş gibi‘’
Beşiktaş karlı bir Ankara gününde Gençlerbirliği’ne karşı Necip’in sol stoper, Dorukhan’ın sol bek oynadığı bir maçta oyun standardını fazla kaybetmeden 3-0 kazandı. Ghezzal’in maçın başında attığı olağanüstü gol jeneriklikti. Bu gol uzun süre Beşiktaş’ı mental anlamda yukarıda tuttu. 30. dakikadan sonra Gençlerbirliği kafasını kaldırmaya çalıştı ancak bu kez de kaleci Ersin kritik bir kurtarışla takımının tabela üstünlüğünü korudu.
Orta saha farkı
Beşiktaş’ın orta sahası hep çok formda. Josef de Souza taş gibi orta saha olduğunu her maç bir kez daha ispatlıyor. Son dakikada Cenk’e yaptığı şık asist maçın en estetik hareketlerinden biriydi. Atiba’nın insan üstü eforu dikkat çekiciydi. Hafta içi kupada Konya deplasmanında neredeyse 110 dakika sahada kaldıktan sonra Gençlerbirliği’ne karşı karlı zeminde 90 dakika aynı tempoda oynamak büyük iş doğrusu.
Tempo korundu
Ghezzal jeneriklik bir gol attı ama sonrasında kendinden beklenmeyecek kadar basit pas hataları ve top kayıpları yaptı. Sergen Yalçın’ın 62’de başladığı değişimler Beşiktaş’ın temposunu hep yukarıda tuttu. Atiba ve arkadaşları ikinci yarıda artan kar yağışına rağmen pozisyon üretti. Ghezzal, Larin ve N’Kodou ile ikinci yarıda karşı karşıya pozisyon bulmayı başardılar ama kaleci Nordfeldt’i geçemediler. Ta ki Cenk Tosun sahne alana kadar. Cenk’in ilk golündeki koşusu ve klas plasesi Nordfeldt’i çaresiz bırakırken peşinden gelen ikinci golü maçı bitirdi.
‘’10 kişilik Hatay yıkılmadı‘’
Sezonun iki flaş takımı karşılaştı. Hatay, 45. dakikada 10 kişi kaldı. Alanya bastırdı ama kilidi açamadı. Başından sonuna kadar nefes kesen maç 0-0 eşitlikle sonuçlandı.
Hatayspor ile Alanyaspor arasındaki maç keyifli bir futbol vaat ediyordu fakat özellikle ilk yarıda beklenenin aksine vasat bir oyun izledik. Maçın hemen başında Boupendza’nın girişimiyle gerçekleşen pozisyon dışında isabetli şut atamayan Hatayspor oyuna hükmetmekte zorlandı. Bunda Alanyaspor’un Salih ve Efecan ile topa nitelikli sahip olmasının rolü büyüktü. Çağdaş Atan ve öğrencileri Hatay kalesine ilk yarıda 3/4 şut isabetiyle hücum etti. Hatayspor’un sağ beki Popov’un devre biterken ikinci sarıdan atılması ise topun tamamen Alanyaspor’da kalmasına yardımcı oldu.
Boupendza durdu
Alanyaspor topa sahip olurken iki kanatta iyi savunma yaptı. Hatayspor’un en etkili silahları Akintola ve Boupendza toptan uzak kaldı ve aradıkları alanları bulamadı. Alanyaspor genel anlamda topa da oyuna da hakimdi. Fakat gerek Efecan gerekse Salih ile getirilen toplar yanlış pas tercihleriyle harcanınca rakibin 10 kişi kalmasının avantajı kullanılamadı. İyi bir hava ve görece düzgün bir zeminde oynanan maçta 1 puanı kazanan ikinci yarının tamamını 1 kişi eksik oynayan Hatayspor olurken Alanyaspor 2 puan kaybetti.
‘’Kupada tek başına!‘’
Futbol olarak vasatın üzerine çıkılmayan bir kupa maçı izledik. Haftasonu 75 dakika 10 kişi oynayan Beşiktaş’a karşı hücumu düşünmeyen hocası İsmail Kartal’ı gönderip, yerine İlhan Palut’u getiren Konyaspor, futbolcularından beklediği reaksiyonu aldı. Beşiktaş, Oğuzhan ile golü erken bulsa da Konyaspor kornerde stoperi Abdülkerim’in kafasıyla dengeyi sağladı ve bu denge 120 dakika bozulmadı. Beşiktaş’ta Olcay ve Cenk’in ayrılışları Oğuzhan’ı çok düşürmüştü. Cenk’in gelişiyle Oğuzhan da eski formuna döndüğünün sinyallerini verdi. Bazen oynaması için bazen oynatması için transfer yaparsınız. Beşiktaş, Cenk’i alarak şimdilik her ikisini yapmışa benziyor. Hasic iyi başlasa da oyundan erken koptu, Rosier lig temposunda değildi, Montero çok erken sakatlanıp çıktı, Cenk tempoya ayak uydurdu, Aboubakar savruktu, Josef oyuna girene kadar orta sahada çok arandı. Genel anlamda oyunun hakimi Beşiktaş olsa da Konyaspor geri adım atmadı.
Gecenin sorusu
Hakemlerin elle oynama standardı değişti mi? Değişmediyse Bytyqi’nin ceza sahası çizgisinde (veya içinde) elle oynaması neden dikkate alınmadı?
Maçın starı
Beşiktaş kalecisi Utku bir penaltıyı kendisi kurtardı, diğer ikisini Konyasporlular dışarı attı. Ama bu galibiyette Utku’nun payı büyüktü.
Maçın olayı
Konyaspor’un 3 penaltı kaçırması ve Beşiktaş’ın yarı finale kalan tek büyük olması.
Kısa mesaj
Bu sezon en iyi çıkış yapan Beşiktaş futbolcusu Larin ama aynı zamanda en kafa karıştıranı da o. Bazen öyle plase vuruyor ki gözleriniz kamaşıyor, ama bazen kale dibinden vurduğu kafa taç çizgisine kadar gidiyor.
‘’Siyah-Beyaz!‘’
Türk antrenörlüğünün son dönem yükselişi ülke futbolu adına sevindirici bir gelişme elbette. Dün gece Sergen Yalçın’ın, takımı 21. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen oynattığı cesaretli ve ofansif futbol alkışı fazlasıyla hak ederken, İsmail Kartal’ın eksik rakibine karşı kazanmayı değil beraberliği düşünmesi dikkat çekiciydi. Beşiktaş, uzatmalarla birlikte neredeyse 75 dakikayı eksik oynamasına rağmen Josef De Souza önderliğinde oldukça baskın bir futbol sergiledi. 8 günde 3. maçlarını oynuyor olmalarına rağmen Souza, Wellinton, Rosier, Vida, Ghezzal ve Larin iki kişilik performans gösterdi. Gecenin beyaz tarafından her türlü olumsuzluğa rağmen futbolundan ödün vermeyen Sergen Yalçın, siyah tarafındaysa bir kişi fazla oynamasına rağmen oyunun momentumunu eline almak için hamle yapamayan İsmail Kartal vardı.
Gecenin sorusu
Hakemlerin faul standardı ne zaman oturacak? Formadan çekme orta sahada olunca faulse, ceza sahasında olunca penaltı değil midir?
Maçın starı
Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra Josef De Souza iki kişilik oynadı. Rakibe baskı yaptı, top taşıdı, savunmaya koştu, gecenin yıldızı oldu.
Maçın olayı
N'Sakala’nın 21’de atılmasına rağmen Konyaspor’un rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluşması ve tek bir şut atmadan ilk yarıyı bitirmesi.
Kısa Mesaj
Beşiktaş iki maç aradan sonra kazanınca ligin zirvesinde 3 takım 48 puanda buluştu. Nefes kesici bir yarışı izleyecek olmak keyif verici doğrusu
‘’Gustavo'nun önemi‘’
Fenerbahçe bu sezon en zorlandığı maçlardan birini Hatay’a karşı oynadı. Kabul etmek gerekir ki ligin en zorlayıcı takımlarının başında Ömer Erdoğan ve öğrencileri geliyor. Hafta sonu Başakşehir’e 5 atan Hatayspor’a karşı Fenerbahçe’nin erken golü bulması büyük bir avantajdı. Fakat Hatay, özellikle ikinci yarıda büyük bir baskı kurdu ve oyunun inisiyatifini eline aldı. Fenerbahçe büyük baskı altındayken kaleci Altay çok iyi oynadı, kurtarışlarıyla yıldızlaştı. Maça öylesine konsantreydi ki her vurulanı çıkaracağına rakibi bile inandırdı. Ta ki Boupendza’nın attığı Tsubasa golüne kadar. Hatay baskısının bu kadar yoğun olmasının sebebi ise Gustavo’nun sakatlanarak erken çıkmasıydı. Brezilyalı yıldız Fenerbahçe sistemi için büyük öneme sahip. O yokken merkezde top kazanma ve dağıtma sorunu baş gösteriyor.
Gecenin sorusu
Sanırım şu an her bir Fenerbahçeli’nin aklında aynı soru var; Gustavo hafta sonu Galatasaray derbisinde oynayabilecek mi?
Maçın starı
Altay Bayındır müthiş oynadı, kalesinde devleşti, inanılmaz topları çıkardı. Yediği gole kimsenin diyecek lafı yok zira Boupendza olağanüstü bir gol attı.
Maçın olayı
Ozan Tufan’ın Mesut oyuna girmek üzere kenarda beklerken çizgiden çıkardığı top ve elbette akabinde Özil’in Türkiye kariyerine adım atması.
Kısa mesaj
İlginçtir Mesut oyunda kaldığı süre içerisinde sadece iki kez topla buluştu, ilk dokunuşunda Fenerbahçe’nin ikinci golünü hazırlamış oldu.
‘’Cenk'le değişim‘’
Cenk Tosun Beşiktaş’ın forvet hattına önemli bir hareket katacaktır buna şüphe yok. Cenk ile Aboubakar’ın uyum içerisinde oynayabilmesi için Sergen Yalçın’ın oyun planında da bazı değişimler gerekebilir. Öncelikle en basitinden başlayalım. Sergen hoca, Larin’i çıkarıp Cenk’i sol forvete koyarak devam edebilir. Bu en kolayı. Ama sanırım Yalçın’ın kafasında daha büyük bir değişim planı var. Bu da formasyonu değiştirmek anlamına gelebilir. Çünkü forvet hattının tamamı çok formda ve takımın attığı 48 golün 24’üne imza koyan Aboubakar-Larin ikilisini bozmak istemeyebilir.
4-4-2’ye geçiş olabilir
Diğer kanatta ligin asist kralı Ghezzal varken onu yerinden etmek riski artırabilir. Bu durumda Sergen hocanın önde Cenk-Aboubakar ikilisiyle kalıp formasyonu 4-4-2’ye çevirmesi muhtemel. Özellikle iç saha maçlarında bundan verim alma ihtimali yükselebilir. Burada elbette yükün önemli bir bölümü merkezde Souza-Atiba ikilisine binecek.
Ghezzal merkeze, Tosun sağa...
Cenk, üzerine plan kurulacak kadar iyi bir forvet. Dolayısıyla Sergen hocanın Cenk’in içinde yer aldığı tüm denklemleri denemesi kuvvetle muhtemel. Bu durumda güçlü bir seçenek daha var; Aboubakar’ın önde, Cenk’in sağda, Larin’in solda, Ghezzal’in ise merkeze geçtiği düzen. Ghezzal Lyon’da genelde sağ kenar oyuncusuydu ama dönem dönem forvet arkası oynatılıyordu. Çok iyi bir sol ayağı var ve merkezde onun oyun görüşünden faydalanmak forvetlerin işini daha da kolaylaştırabilir.