Kayseri’de biri lige hazır diğeri ise eksikleri olan, iki takımın maçını izledik. Kayserispor Ertuğrul Sağlam yönetiminde istediği transferleri yapmış, kadro omurgasını korumuş ve bunu da sahaya rahatlıkla yansıttığını ilk 35 dakika da gördük. Antalyaspor kulüp olarak geçmişten gelen sorunların sıkıntısını yaşayan bir ekip olarak sezona istediği gibi hazırlandığını söyleyemeyiz. Hem kadro olarak hem de kamp döneminde çatlak sesler vardı. Top genelde ağırlıklı olarak Kayserispor’daydı. İlk tehlikeli atak golle sonuçlandı. 14. dakika Kayserispor’un orta alanda geliştirdiği uzun topta Nazım’ın hatasında Varela yaptığı etkili ortasında Chery, temiz bir vuruşla takımını öne geçirdi: 1-0.

Nazım direğe takıldı

22’de Nazım’ın sağ kanattan ortası yan direkten döndü. 38’de Lung’un hatasında Danilo şutunu çekti, Lung’da kaldı. 40’ta Antalyaspor’da Charles, ikinci sarıdan kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. İlk yarı 1-0 Kayserispor’un üstünlüğüyle son buldu.

Çaresiz kaldı

İkinci yarı bir kişi eksik rakibi karşısında Kayserispor, hücum üstünlüğünü devam ettirdi. Ancak Antalyaspor orta alanda Hakan Özmert hücum hattında Doukara ile Kayserispor’u zorladı. 69’da Sakıp’ın Nazım’a yaptığı sert girişte Hüseyin Göçek faul verdi ama sarı kartı es geçti. 74’te Deniz’in asisti sonrası Umut yakın mesafeden skoru 2-0’a taşıdı. Antalyaspor dar kadrosuyla mücadele etti. Kırmızı-Beyazlılar’ın teknik patronu Bülent Korkmaz genç isimleri sahaya sürüp hamle yapsa da güçlü rakibi karşısında 10 kişiyle çaresiz kaldı.

Bu maç için çok şey yazılır. Önce maçın hakemi Özgür Yankaya’dan başlayayım. Malatyaspor’un Mina ile attığı golde VAR sistemini dinledi ve golü verdi. Doğru bir kararda olsa gidip izlemeliydi, tribünlerin gazını almış olurdu. Poko’nun ikinci sarıdan kırmızısı ve Castro’nun direkt kırmızısı doğruydu. Parametreler Malatyaspor lehine dönmüşken konuk ekip bunu değerlendiremedi. 1-0 öndesiniz ve 48 de rakip 9 kişi kalmış mahkum oynuyorsunuz. Üstelik kırmızı gören iki isim savunmanın önünde oynayan çok etkili ikili olmasına karşın bunu iyi kullanamadı... Chebake’nin ikinci sarıdan kırmızısı Göztepe’yi umutlandırdı. Sadık’ın kendi kalesine attığı golle gelen beraberlik tribünleri de ateşledi. Ancak Malatyaspor şoku çabuk atlattı, Beto ve savunmanın anlaşmazlığı Göztepe’ye pahalıya maloldu. Göztepe yine de beraberlik şansını yakaladı. Traore’nin asistinde Deniz’in topuna hamle yapan Halil takımının beraberlik şansını heba etti. Göztepe’de dün gece eksik olan orta alanda kreatif bir isim ve bir de final vuruşlarını iyi yapan bir golcüye ihtiyaç var. İzmir ekibi evindeki maçtan ağır hasarlı çıktı. Hem iki kırmızı hem de mağlup oldular. Pozitif olan herşeye rağmen pes etmemeleriydi. Malatyaspor diri bir ekip dinamiklerdi ama oyunu tutmaları açısından zaafları olduğunu söylebilirim. Yine de sezona hem de dış sahada 3 gol ve 3 puanla başlamak çok güzel Malatyaspor adına...

Gecenin sorusu

9 kişi kalan rakibe karşı iyi oynayamayan Malatya’nın oyun içinde kendine gelmesi, reaksiyon göstermesi için gol yemesi mi gerekiyor?

Maçın starı

İlk golde asist yapan, Malatya’nın ikinci sayısını kaydeden Danijel Aleksic, Sarı-Kırmızılılar’a çok şey katacağını gösterdi.

Maçın olayı

Bayram Bektaş’ın oyuncu hamleleri bu şartlarda doğruydu. Yasin Öztekin hücuma zenginlik kattı ve 9 kişi olmalarına rağmen önemli pozisyonlar yakaladılar.

Kısa mesaj

Poko, sarı kartlı bir oyuncu olarak Adem gibi bu tür faulleri abartan bir oyuncuyu bilmeli ona göre hamle yapıp ikinci sarıyı görmemeliydi.

Bir Türk takımı kendi sahasında da olsa bir Premier Lig takımına ancak bu kadar üstün oynar. Şimdiye kadar çok maçlar kazandık kaybettik ama istatistik olarak geçen sezon Premier Ligi iyi bir nokta bitiren Burnley gibi bir rakibe karşı gerçekten takım gibi oynadık. İlk 45 dakikada nerdeyse pozisyon bile bulamadan soyunma odasına gitti Burnley. Başakşehir bir ve ikinci bölgeyi mükemmel geçse de final bölgesinde, son vuruşlarda bir türlü istediğini yapamadı. Tabii ki dün gece gözler ister istemez Adebayor’u aradı. Hazır bir Togo’lu bütün bu iyi futbolu taçlandarıp ilk maçta işimizi kolaylaştırırdı. Bajiç bu seviyenin golcüsü değil ancak hamle oyuncusu olur, görüntü böyle.

Burnley beraberliğe oynadı

Dün gece aslında iki takım da kendi oyunlarını uygulamaya çalıştı. Bana göre bu işi biz daha iyi yaptık ama aradığımız golü bulmakta zorlandık. Bu maçta Burnley’nin tek bir hedefi vardı beraberlik. İngiliz takımı içerde ev sahibi olmanını avantajını taraftarıyla birlikte kullanıp turu geçmeyi düşündü. Umarım rövanşta Adebayor sahada olur burada yapamadığımızı Ada’da yapar turu geçeriz, neden olmasın!...

Gecenin sorusu?

Adebayor’un eksikliği Başakşehir’i olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Togo’lu olmadığında kazanmak neden bu kadar zorlaşıyor?

Maçın starı

Visca her yerde vardı. Orta yaptı, adam eksiltti, şut çekti, savunmaya da yardım etti.

Maçın olayı

Emre ilerleyen yaşına rağmen yine sahanın en iyilerindendi, tecrübesini sahaya fazlasıyla yansıttı.

Kısa mesaj

İngiltere’de turun anahtarı Adebayor olacak. Oynarsa burada yenemediğimiz Burnley’yi devirebiliriz

Bursa'da finale hakederek gelen iki ekip Süper Lig için ölesiye bir mücadele verdiler. Gerçekten nefeslerin tutulduğu bir karşılaşmaydı. İki takımın da taraftarı çok uzaklardan gelip büyük bir destek verdiler. Mavi-Beyaz ve Kırmızı-Siyah renklerle adeta Bursa'yı fethettiler. İki teknik adam da önce kontrollü futbol, minimum hata anlayışı ile takımlarını sahaya sürdü. Öyle ki bu anlayış ilk yarıda savunma futbolu olarak üst düzey bir kalite getirdi ama hücumsal anlamda çok kısırdı. İki takımın da hücumdaki önemli silahları hiç üretken olamadılar.

Hata endişesi

İster istemez böyle bir ilk yarıdan sonra bütün hesaplar ikinci yarıya kalmıştı. Bu devrede; susan seyirci de devreye girince daha atak, daha pozisyonlu bir karşılaşma izledik. Birinin sevinceği birini üzüleceği böyle bir finalde hatanın bedeli çok ağır olacaktı. İşte bu endişeli iki takımın taraftarı büyük bir destek verince rakip kalelerde gol girişimleri çoğaldı.

Sakatlıklar bozdu

Her mayıs ayında Play-Off finallerini yıllardır izleriz. Hüzün ve sevincin bir arada olduğu dönemlerdir. Dün gece Süper Lig'e çıkacak 3. takımın kim olacağının cevabını merak ediyorduk. Erkan Sözeri; Segbefia ve Gökhan Alsan'ın sakatlıkları nedeniyle hamle gücünü istediği gibi kullanamadı. Son kozu Webo'yu da 80'den sonra sahaya sürüp son noktayı koymayı denedi. Erzurumspor ise maçı uzatmaya götürürcesine hiç oyuncu değişikliği yapmadı. Uzatmalarda da sonuç değişmedi ve kazananı penaltılar belirledi, iki takıma da yürekten tebrikler.

Şimdiye kadar hep telafisi mümkün olan karşılaşmalardı ama bu gece tek bir maç var ve sonunda kazanan çıkacak, kaybeden sil baştan gelecek sezonu bekleyecek. Peki bu iki ekip buraya nasıl geldi, şansları nedir diye herkes merak ediyor.

Gazişehir’de hedef ilk ikiydi

Şöyle kısaca takım takım özetlersek; Gazişehir sezona ilk iki parolasıyla başladı. Hem ekonomik hem de kadro olarak bunu başarabilecek güçteydiler. Hüseyin Kalpar’dan görevi devralan Erkan Sözeri önce kaybetmeyen ve zor gol yiyen bir takım oluşturdu sonrasında da Gazişehir’i kazanan bir ekip haline getirdi.

Kimse inanmadı, Erzurum yaptı

İlk ikiye niye kalamadı derseniz çok yaklaştı ancak kazanması gereken kritik maçlarda kaybeden taraf oldu. Erzurumspor ise yeni çıktığı TFF 1. Lig’de aklından hiç ilk iki sırayı geçirmedi. Ama Mehmet Altıparmak’ın başa geçmesiyle öncelikli hedef ligde kalıcı olmaktı. Ama Altıparmak, çoğu kimsenin inanmadığı Play-Off’u futbolcularına inandırdı ve son maçta bu şansı yakaladı.

İşin şifresi sabır

Bu gece sabırlı ve sinirlerine hakim olan Süper Lig’e daha yakın. Gazişehir iyi savunmasıyla dikkati çekiyor. Erzurumspor ise ritmini yakalamış ve rüzgarı arkasına almış bir takım. Açıkçası favorisi olmayan bıçak sırtı bir karşılaşma bu gece bizleri bekliyor.

Ve Dadaşlar finalde. İlk maçtaki galibiyetin avantajını Ümraniyespor deplasmanında kullanmayı başaran Büyükşehir Belediye Erzurumspor Bursa’daki final için bileti kaptı. İki takım da çok kontrollü bir ilk yarı oynadı. Savunmayı iyi yapan, uzun toplarla hücum eden Erzurumspor karşısında; Ümraniyespor kapalı defansı aşmakta zorlandı. İkinci yarıda beraberliğin yaramadığı Ümraniyespor risk aldı ve rakibi karşısında baskı kurmayı denedi. İki değişiklikle de Bayram Bektaş’ın hamlesini izledik. Savunmadaki bir anlık boşluktan yararlanan Erzurumspor; Burhan ile öne geçince oldukça rahatladı. Golün hemen ardıdan Ümraniyespor’un üst direkten dönen topu ev sahibi adına tam bir kırılma anıydı. Bayram Bektaş’ın öğrencilerinin aradıkları gol kaptan Marthan ile geldi ama deyim yerindeyse iş işten geçmişti.

Geriden geldiği için

Oyuna sonradan giden Savage bir anlamda skoru ilan edip takımının zaferini perçinledi. Ümraniyespor ilk iki yorgunluğunu yaşadı bence ve belki de mental olarak kaybetti. Erzurumspor ise son anda Play-Off’a giren her takım gibi moralle rüzgarı arkasına alıp finale kaldı. Tebrikler Dadaşlar... Başarılar Dadaşlar... Bursa’da görüşmek üzere...

Yeşil-Beyazlılar, ligden düşmesi haftalar önce kesinleşen Karabük karşısında hata yapmadı. Konyaspor, Eto’o’nun penaltı golüyle kazandı. Sergen Yalçın’ın ekibi puanını 35’e çıkartsada, zayıf rakibi önünde oynadığı futbolla hayal kırıklığı yarattı.

Hani artık oyunun değil, skorun önemli olduğu haftalar deyip Konyaspor’un 1-0’lık galibiyetinin iyi olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak bir taraftan da ‘Bu futbolla mı Konyaspor ligde kalacak’ da diyebilirsiniz 90 dakikanın sonunda. Gerçekten haftalar evvel küme düşmesine rağmen Ünal Karaman’ın öğrencileri sahada 90 dakika boyunca ellerinden geleni yapıyorlar. Biraz futbol şansları yanlarında olsa bir çok maçtan puanla ayrılmaları mümkündü. Örnek mi, Sivas, Kayserispor ve Antalyaspor karşılaşmaları. Aslında dünkü maçta da Konyaspor karşısında puanı hakedecek bir mücadele ve futbol sergilediler ama yapamadılar. Konyaspor dün Etoo’nun penaltı golüyle kazandı ama ümit vermedi, iyi oynamadı. Sergen Yalçın çakılı savunma oynayan rakibi karşısında çift forvet denese daha etkili olurdu diye düşünüyorum.

Çift forvet olmalıydı

Özellikle Eto’o-Jahoviç değişikliğinde bunu net gördük. Jahoviç oyuna girdikten sonra Konyaspor pozisyon zenginliği yaşadı ama gole ulaşamadı. Artık önlerinde iki maç kaldı ve kaderleri kendi ellerinde. Bu maçtaki tek tesellileri kazanıp, kazasız geçmeleriydi ve bekledikleri 3 puanı alıp yollarına devam ettiler...

Süper Lig’e hoş geldin Ankaragücü... Gerçekten türlü sıkıntılara, transfer yasağına ve olumluzluklara rağmen İsmail Kartal ve öğrencileri adeta bir destan yazdılar ve bileklerinin hakkıyla Süper Lig biletini bitime bir hafta kala 19 mayıs Stadında aldılar. Emeği geçen herkesi tekrar kutluyorum; lige renk kattılar...

Maça kısaca dönersek Manisa’da 6 sezon sonra Süper Lig’e çıkmayı hedefleyen Ankaragücü düşmesi kesinleşmiş rakibi önünde ilk yarıda aradığı golü bulamadı. Ankaragücü her zamanki bilinen futbolunu kanatlardan ve yan ortalarla denedi. Kolay gözüken maçlar zaman zaman zordur. Ancak Kehinde, Umut ve Enes’in golleri işi bitirdi. Tribünlerdeki taraftarın koro halinde coştuğu bir maç izledik son dakikaya kadar...

Eskişehir’den gelen Boluspor’un 2-2’lik beraberlik haberi Manisa’yı bir bayram yerine döndürdü ve adeta herkes bir sevinç yumağı oluşturdu. Tebrikler Ankaragücü ...