‘’Bu takvime bu futbol fazla bile‘’
Galatasaray, yine bir Avrupa dönüşü ve ne dinlemeye ne de rakibi analiz etmeye vaktin olmadığı kadar dar bir takvimde maça çıktı. Karşısında ise Süper Lig'in ikincisi Samsunspor vardı. Galatasaraylı olmayanların da gizli gizli izlediği Victor Osimhen attığı iki golle galibiyette büyük rol oynadı. Sarı - kırmızılılar oyundan zaman zaman düşüp kalesinde pozisyon verse de oyunda vitesi artırdığı anlarda pozisyonlar bulmayı yine başardı. Bu maç sıkışık bir takvimde oynanmasa çok daha farklı bir skorla karşılaşabilirdik. İnsanlar güzel futbol izlemek istiyor, ancak oyuncular da robot değil! Bu takvim ve fikstüre bu futbol ve tempo fazla bile.
BARIŞ ALPER'İN MEVKİ SORUNU
Galatasaray'ın geçen sezon en büyük silahlarından biri olan Barış Alper Yılmaz bu sezon inişli, çıkışlı bir performans gösteriyor. Bunda da mevkisinin sürekli değişmesinin payı olduğunu düşünüyorum. Maçta iki farklı skor ilk yarıda gelse Okan Buruk, Barış Alper'i asıl mevkisinde oynatmayı düşünebilirdi, ancak hakemlerin verdiği iki hatalı penaltı kararı bunu engelledi.
TFF'NİN BU ISRARINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Avrupa dönüşü sadece iki gün ara verip ardından maça çıkmak artık tüm dünyada iki kulvarda mücadele eden takımları zorluyor. Süper Lig'de Mauro Icardi ve Oosterwolde uzun süre formasından uzak kalacak. Avrupa'dan da hemen hemen her hafta sezonu kapatan oyuncu haberleri geliyor. TFF buna rağmen sıkışık fikstürde diretiyor. Bu hafta için 'Milli Takım arası var' denildi, ancak Galatasaray 28 Kasım'da AZ Alkmaar deplasmanına gittikten iki gün sonra bu kez sahasında Eyüpspor ile karşılaşacak. O hafta içi maç olmamasına rağmen TFF bu ısrarından vazgeçmiyor. Beşiktaş ve Fenerbahçe de 28 Kasım'da maça çıkacak ancak bir sonraki maçını ayın ikisinde oynayacak.
‘’İstanbul'da bir tarihe tanıklık ettik‘’
Dün akşam Rams Park'ta yerini alan taraftarlar ve ekran başında Galatasaray - Tottenham maçını izleyen futbolseverler adeta bir tarihe tanıklık etti. Okan Buruk yönetimindeki sarı - kırmızılılar rakibini sadece yenmedi, adeta sürklase etti.
REKORLARIN GECESİ
Galatasaray, dünyanın açık ara bir numaralı futbol ligi olan Premier Lig'in altı büyük takımından biri olan Tottenham karşısında 10'u isabetli olmak üzere 28 şut atmayı başardı. Rakip ceza sahasında tam 40 kez topla buluştu. İngiltere'nin en iyi takımlarından biri dün gece İstanbul'da adeta abandone oldu. Bu maç yıllar sonra da hatırlanacak ve asla unutulmayacak.
ÜÇ MAÇTA 76 ŞUT!
Galatasaray'ın özellikle sahasında oynadığı üç maçta rakiplerine kurduğu devasa üstünlük eşi benzeri görülmüş bir şey değil. Sarı - kırmızılılar, Avrupa Ligi'nde sahasında oynadığı üç maçta rakip kaleye 76 şut atarak muhteşem bir performans gösterdi.
Tek tek oyuncuları analiz etmeye sayfalar yetmez. Hepsi birer yıldız gibi parladı, ancak Yunus Akgün'e bir parantez açmak lazım. "Ben artık bu takımın vazgeçilmez oyuncusuyum" dedi.
‘’Derbinin kaderini Saradona belirledi‘’
Galatasaray hem mental hem de fiziksel olarak yıpratıcı bir derbide Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ederek üç puan almayı başardı. Elfsborg maçının ardından Galatasaray'ın bu maça da üçlü savunma ile çıkması bekleniyordu. Bu çok büyük hata olurdu. Okan Buruk da bunu görmüş olacak ki dörtlü savunma ile çıkmaya karar verdi.
ICARDI'NİN ARTIK YENİ BİR ROLÜ VAR
Galatasaray'ın gol makinesi artık ileri uçta görev yapan santrfordan, takımın hücumlarına yön veren serbest bir oyuncuya dönüştü. Fiziksel olarak hala en iyi halinde değil, ancak oyun zekasıyla bunu kapatmayı başarıyor.
SARADONA!
Galatasaray'da parlayan bir Brezilyalı var. Topa her dokunuşunda zeka akıyor. Asist krallığında da zirveye yerleşmeyi başardı. Kadıköy'de, Galatasaray kariyerindeki eşiği başarıyla atlayan Gabriel Sara artık takımın olmazsa olmaz ismi. Hava hakimiyeti konusunda ligin en iyisi diyebileceğimiz Davinson, Osimhen, Abdülkerim ve Icardi gibi yıldızların yanına duran topları bu kadar etkili kullanan Gabriel Sara çok yakıştı.
SAVUNMA BAKANI DAVINSON SANCHEZ
Her ne kadar stoper olsa da sürpriz çıkışlarıyla hücuma da katkı veriyor. Nerede kayarak müdahale etmesi, nerede ayakta kalması gerektiğini o kadar iyi biliyor ki takımdaki arkadaşları her hafta ona bir hediye almalı. Bir parantez de Yunus Akgün'e... Geçtiğimiz sezonu Leicester City'de geçirmek kendisine gerçekten yaramış. Enzo Maresca'nın tedrisatından geçmesi kariyeri açısında çok iyi oldu. Bitmeyen enerjisi, tekniği ile sahada adeta parlıyor. Öte yandan sürekli eleştirilen Elias Jelert de bugün çok iyi bir performans gösterdi. Bu maç ona ciddi anlamda özgüven aşıladı.
‘’Bu takımın tek bir sorunu var‘’
Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'ndeki üçüncü maçında İsveç ekibi Elfsborg'u sahaya alışılmışın dışında bir dizilim ve sistemle çıkarak 4-3 mağlup etti. Sarı-kırmızılılar ilk yarıda rakibini ezdi geçti, ancak ikinci yarı 'Yine mi?' dedirtti. Galatasaray, Beşiktaş maçında bu sistemle çıkacağına ihtimal vermiyor. Aksi intihar olur. Okan Buruk asıl, sistem üzerine değil, bu kadar kolay gol yeme hastalığı üzerine kafa yormalı. Çünkü bu takımın tek sorunu kolay gol yeme hastalığı!
BU SİSTEMLE BİRAZ ZOR
Okan Buruk hem Antalya'da iki gol atan Icardi'yi hem de aynı maçta muhteşem bir gol atan ve sakatlığını atlatan Osimhen'i birlikte oynatmak ve dahi orta alanda eksik kalmamak için üçlü savunma oynatmak zorunda kaldı. Hücumda gayet aktif, rakibine nefes aldırmayan gerçekten göze hoş gelen oyun bir sergileyen bir takım izlesek de savunma için aynısını söylemek zor. Özellikle top rakibe geçtiğinde bir sol bek gibi oynamak zorunda kalan Yunus Akgün savunma konusunda zor anlar yaşadı. Sol taraf bu sistemde ciddi şekilde alarm verdi. Igor Tudor zamanında Galatasaray dörtlü savunma ile çok iyi bir performans sergilerken, Hırvat teknik adamın bir anda yaptığı üçlü savunmaya dönüş takımı haftalarca bocalamak zorunda bırakmıştı. Okan Buruk'un üçlü savunmayı denemek için bu maçı seçtiğini ve takımı bu sistemde görmek için Elfsborg karşısına böyle çıktığını düşünüyorum.
ICARDI'NIN YENİ ROLÜ
Galatasaray ileride iki forvetle değil, yine tek forvetle oynadı. Icardi adeta serbest bir oyun kurucu gibi sahanın her yerinde gezerek takımın hücumlarına şekil verdi. Beklediğimden daha iyi bir performans gösterdi.
SARADONA!
Gabriel Sara için iyi oyunu artık standartlaştırdı demiştik. Elfsborg maçında da buna devam etti. Hem hücumda hem savunmada takıma çok büyük katkı veriyor. Barış Alper'in golünde attığı pas adeta Maradona'ya selam gönderir gibiydi. Ama sahada Maradona yok, Saradona var!
‘’Osimhen Ramon Unzaga'yı onurlandırdı‘’
Milli ara öncesi Alanyaspor'u mağlup eden, ancak oyun olarak hiç tatmin etmeyen Galatasaray, Antalyaspor maçıyla geri dönmeyi başardı. Son haftaların en çok eleştirilen isimlerinden biri olan Mauro Icardi sakatlığını tamamen atlattığını ve yavaş yavaş form tutmaya başladığını gösterdi. Mertens de dün akşam takımın en etkili isimlerinden biri olmayı başardı, ancak bunda Antalyaspor'un Galatasaray'a çok geniş alan bırakmasının da payı vardı.
İYİ OYUNU STANDARTLAŞTIRDILAR
Yunus Akgün ve Gabriel Sara artık tam anlamıyla bu takımın vazgeçilmez parçaları olduklarını kanıtladılar. Aynı Lucas Torreira gibi sahada en iyilerden biri olmaya izleyenleri alıştırdılar. Galatasaray'ın rakip orta sahasını çok hızlı dikine geçmesinde iki ismin çok büyük payı var.
GALEANO YAŞASAYDI OSIMHEN'İ AYAKTA ALKIŞLARDI
Uruguaylı dünyaca ünlü Yazar Eduardo Galeano’ya göre röveşata, "Şili’nin liman kenti Talcahuano’nun stadında Ramon Unzaga tarafından icat edildi." Galeano, Gölgede ve Güneşte Futbol kitabında, Unzaga’nın "Sırtı yere dönük şekilde, ayaklarıyla havada ani bir makas hareketi ile topu arkaya vurarak gerçekleştirdiğini" yazar. Osimhen'de Antalya'da önce rakipten kendisini ve topu kurtarışı ardından muhteşem röveşatasıyla Ramon Unzaga'yı adeta onurlandırdı.
Osimhen futbola, gol atmaya o kadar aç bir görüntü veriyor ki izlerken onu futbolseverlere hissettiriyor. Girdiği dakikada yorgun olan Antalyaspor savunmasına adeta kabus oldu. Attığı golde muhteşem bir ayrıntı var. Rakip savunmacı sırtıyla Osimhen'e temas edip bozmayı ve hatta belki takımı lehine faul almayı düşündü, ancak öyle zamanında kendini geri çekti ki bu oyuncu boşa giderek yere düştü. Galatasaray'ın muhteşem golcüsü de klasına yakışır bir şekilde Pele'yi hatırlatacak bir röveşata ile takımının üçüncü golünü attı.
‘’Milli ara öncesi ağrı kesici‘’
Galatasaray, Kasımpaşa ve Rigas Skola gibi yıprandığı iki maçın ardından Fatih Tekke gibi yeni neslin en iyi teknik direktörlerinden birinin takımı olan Alanyaspor ile karşı karşıya geldi.
Galatasaray oyununun temposunu, büyük oranda elinde tuttuğu bir 90 dakika oynadı. Bazen yüksek tempoya çıkarken genelde ise özellikle 1-0'dan sonra tempoyu çok düşürdüğü anlar da oldu. Bunda oyuncuların yorgun görüntüsü, aşırı sıkışık fikstür ve milli araya girilecek olmasının da payı var. Galatasaray'ın milli aranın ardından daha güçlü bir oyunla daha ciddi ve daha agresif olarak geri döneceğini düşünüyorum. Bu 3 puan Galatasaray için milli ara öncesi ağrı kesici görevi gördü.
SARA VE YUNUS FARK YARATTI
Gabriel Sara için daha önce Kadıköy'de derbi eşik maçıydı demiştim, o eşiği harika geçti ve artık izleyenleri alıştırdığı bir oyunu var. Takım arkadaşlarına poziyon yaratma ve kilit pasları Galatasaray'ın oyununa seviye atlatıyor. Yunus Akgün de artık ben bu takımın ilk 11 oyuncusuyum der gibi oynamaya devam ediyor. Roland Sallai, ritim bulunca ilk 11'e girecektir diye düşünülüyordu. Yunus bu formunu genele yayarsa Okan Buruk formayı ondan zor alır.
ICARDI'NİN FORM TUTMASI GEREKİYOR
Galatasaray için Osimhen transferi adeta Allah'ın bir lütfu olmuş. Mauro Icardi, Adana Demirspor maçındaki skatlığın etkisi hala atlatabilmiş değil. Maçın ardından da, milli ara nedeniyle izinli olmanın da fırsatıyla hemen Arjantin'e ailesinin yanına uçtu. Umarım milli arada özel olarak çalışır, çünkü sahada gerçekten Mauro Icardi isminden beklenenleri şu an için yapamıyor. Vücudu gitmiyor. Bir an önce eski formuna geri dönmesi Galatasaray için kritik. Icardi milli aranın ardından göstereceği performansla bir karar verecek. Osimhen'in yedeği mi olacak, yoksa Osimhen ile birlikte ilk 11'de mi oynayacak!
‘’Bu filmi dört gün önce de izlemiştik‘’
Galatasaray'ın Letonya'da Rigas Skola ile 2-2 berabere kalması tek kelimeyle faicadır. Maçın 2-2 berabere bitmesinden daha kötü bir şey varsa o da 2-0 öndeyken 2-2 berabere kalmaktır. Dört gün önce Rams Park'ta oynanan ve 3-3 biten kabus filminin dört gün sonra ikinci bölümü yayınlandı.
GOL YEMEK ALIŞKANLIK OLDU
Galatasaray bu sezon Rigas Skola maçıyla birlikte 12 resmi maç oynadı. Bu 12 resmi maçın tam 11'inde kalesinde gol gördü. Yalnızca Rams Park'ta oynanan ve 5-0 sona eren Rizespor maçında gol yenmemişti. İyi hücum etmek elbette önemli, ancak iyi savunma ondan çok daha önemli. İyi hücum maç kazandırır, iyi savunma ise kupa!.
HERHANGİ BİR PLAN YOKTU
Galatasaray rakibin kim olduğunu maça çıkarken öğrenmiş gibiydi. Takım ilk yarıda da kötüydü, ancak atılan goller bunun görünmesini etkiliyordu. İkinci yarıda uzun bir süre Barış Alper ve Yunus Akgün sağ çizgide birlikte oynadı. Burada ne amaçlandı anlayabilen anlatsın. Okan Buruk'un son haftalarda takıma ne oynatmaya çalıştığını anlamak çok zor.
Rigas Skola, Galatasaray seviyesindeki bir takımın oyuncularının motive olmakta zorlanacağı bir takım. Bu maçta, ideal 11'e girmek isteyen oyuncular şans bulmalıydı. Jelert, Berkan, Batshuayi, Yusuf Demir gibi isimler sahada olmalıydı. Okan Buruk'un yanlış tercihleri, yanlış oyun kurgusu bir maçı daha aldı götürdü.
‘’3-0 olunca maç bitmiyor‘’
Galatasaray, özellikle ikinci yarısında berbat bile denilmeyecek kadar kötü bir oyunla 3-0 öne geçtiği maçta Kasımpaşa ile 3-3 berabere kaldı. Son haftalardaki iyi oyun ve farklı galibiyetler hem oyuncular hem de Teknik Direktör Okan Buruk'u epey rehavete sokmuş gibiydi ve dün akşam cezası çekildi. Skor 3-0'a geldiğinde Galatasaraylı oyuncular adeta maç bitti sandı.
DEĞİŞİKLİKLER MAÇI GÖTÜRDÜ
Roland Sallai'nin oyundan alınması hataydı. Asıl büyük hata ise, 63. dakikada yaşandı. Evet Berkan Kutlu oyuna girmeliydi, ancak çıkan oyuncu kesinlikle Gabriel Sara olmamalıydı. Kerem Demirbay da değil. Torreira'nın olmadığı bir maçta üç orta saha oyuncusuyla oynamak zorundasın.
FİKSTÜRÜ PLANLAYANLAR NE DÜŞÜNDÜ ACABA?
Galatasaray'ın bugün ilk 11 planlamasında büyük oranda oyuncuların yorgun olması da etkili oldu. Çarşamba günü PAOK ile oynayan Galatasaray iki gün sonra Kasımpaşa ile karşılaştı. Son 15 günde 5 maç! Berbat bir fikstür planlaması. Galatasaray da yarın oynayabilirdi.
ERKEN UYARI İYİDİR
3-0 öndeyken puan kaybetmek ne kadar acı olsa da bazen takımlara erken uyarı iyidir. Galatasaray'a böyle bir uyarı gerekiyordu. Bunun sezonun son virajında değil de erken haftalarında olması iyi oldu. Bu uyarının tek sıkıntılı yanı iç sahada olmasıydı. Öte yandan Galatasaray aleyhine ligin ilk 7 haftasında 4 kez penaltı çalınırken, son iki haftada dokuz sarı kart gösterildi.









































