‘’Karaoğlan doğru karar‘’
Hakemlerin hedefte olduğu, çaldıkları her düdüğün acımasızca eleştirildiği haftalardayız. Böyle bir dönemde, altı haftadır Türkiye’de maç yönetmeyen Atilla Karaoğlan’ın derbiye atanması bence yerinde bir karar. Neredeyse son haftalarda yıpranmayan ve hedefte olmayan hakemimiz kalmamıştı. Karaoğlan tam anlamıyla imdada yetişti. U-17 Dünya Kupası’nda görev yapan, başarılı bir turnuva geçiren Karaoğlan, moralli ve motivasyonu yüksek şekilde Türkiye’ye döndü. Katıldığı U-17 Dünya Kupası’nda, gruplarda Arjantin-Senegal, Meksika Venezuella ve son 16 turunda Ekvador-Brezilya maçlarında düdük çaldı. Arjantin-Almanya yarı finalinde 4.hakem olarak görev yaptı. 18 hakem arasında turnuva sonuna kadar kalan 6 hakemden biri oldu.
En az etkilenen hakem…
Karaoğlan, uzun zamandır Türkiye’de görev almadı ve Türkiye’den uzaktaydı. Bence bu durum Karaoğlan’ın en büyük avantajı olacak. Son günlerde ülkemizde yaşanan hakem tartışmalarından ve yaşanan olumsuzluklardan en az etkilenmiş hakem olarak sahada yerini alacak. Elbette derbi maçlar hakem için çok zordur. Doğru taktikler belirleyebilir ve maçın hemen başında kontrolü ele alabilirse, işini kolaylaştırabileceğini düşünüyorum.
Performansı, Süper Kupa’ya taşıyabilir
MHK maça uygun en uygun ismi bulup atadı, şimdi sıra onda. Ben kendisine başarılar diliyorum. Buradaki performansı Karaoğlan’ı, Süper Kupa finaline taşıyabilir. Karaoğlan, turnuvada beraber olduğu yardımcıları Ceyhun Sesigüzel ve Cevdet Kömürcüoğlu ile birlikte sahada olacak. Atama “Dijital mi, manuel mi yapıldı?” bilemem ama yardımcı hakem tercihlerinin de yerli yerinde olduğunu belirtmeliyim.
‘’İki penaltı çıkabilirdi‘’
Bahattin Şimşek açısından çok zor bir maç oldu. Bazı pozisyonlar hakem takdirine muhtaç, sana göre/bana göre pozisyonlardı.
36’da İrfan Can’a yapılan faullere devam dedikten sonra İrfan Can sinirlendi. Hakeme gösterdiği tepki kabul edilebilir sınırların dışındaydı. Bu tepkiyi sineye çeken hakem için söyleyecek laf, yapacak yorum bulamıyorum.
22’de Samuel, N’Jie’nin ayağındaki topa kontrolsüz şekilde atlıyor. Ayakkabısının tabanı ile topu sıyırıyor, sağ dizini dışarı çıkartarak rakibini süpürüyor. Hakem takdiri önemli ama bence penaltıydı.
28’de ceza sahasında Yunus Emre’nin ellerini arkadan bağladığı pozisyonda top koluna geldi. Hakem devam dedi. Aslında kollarını arkadan bağlasa da dirseğini dışarıya çıkartarak vücudunu genişletiyor. Bence bu da penaltıydı.
‘’Beklenti 3; verilmeyen 1 penaltı!‘’
Hakem açısından rahat geçmiş gibi görünen maçta Pendikspor takımı üç kez penaltı bekledi. Üç pozisyonda da Volkan Bayarslan “Devam” dedi.
36’da Kazımcan topla ceza sahasına giren Erencan’ı düşürdü. Hakem faul çalmadı maçı devam ettirdi. Kazımcan’ın net bir şekilde rakibine müdahalesi var. Pozisyonun faul olduğu muhakkak. Ayrıca kontrolsüz kayan Kazımcan, ceza sahası dışındaki ilk temasından sonra kaymaya devam ediyor ve ihlal ceza sahası içinde de devam ediyor. Pendikspor lehine penaltı verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
45+1’de Pendikspor hücumunda Oscar Romero yerde kaldı, Pendikspor penaltı bekledi. Boey pozisyonda çok masum görünmüyor. Ayağını Romero’nun destek ayağına doğru uzatıyor ve rakibine doğru bir hamlesi var. Ancak rakibini ne derece bozduğu tartışmalı. Ben bu pozisyonda hakem kararına saygı duyulması gerektiği fikrindeyim.
Doğru karar...
84’de Vukovic topu kaleye doğru gönderdiği sırada ayağı Bakambu ile havada buluştu. Pendikspor yine penaltı bekledi. Ancak top iki oyuncuya da yakın ve ortak bir toptu. Vukovic’den sonra topa uzanan Bakambu da topa temas etmeyi başarıyor ve top yükseliyor. Dolayısıyla bu pozisyonda penaltı verilmemesini doğru buluyorum.
‘’Oynatmaya gayret etti ‘’
Maçın İspanyol hakemi Sanchez, 90 dakika boyunca futbola prim tanımaya gayret etti. Ancak beraberinde faul ve kart hataları da yaptı. Kullandığı 6 sarı kartın ikisine gerek olmadığını düşünüyorum. 42’de Boey’a, 45+2’de Amrabat’a gösterdiği sarı kartlar hatalıydı. 15. dakikada Galatasaray hücumunda Ndombele’nin şutunda top McTominay’in koluyla buluştu. Bana göre savunmacının kolu doğal konumdaydı. Maçın devam etmesi doğruydu. 43’te Icardi’nin golü ofsayt bayrağına takıldı. Yarı otomatik ofsayt teknolojisinin ürettiği ofsayt görseline göre İcardi santimlerle ofsayt görünüyor. Çizgiye inanmaktan başka çaremiz yok! Maçın sonuna eklenen 3 dakikalık süre ise oldukça azdı.
‘’Samsun-Beşiktaş maçında kararlar doğru‘’
Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen, 90 dakika boyunca enerjik, aktif ve konsantrasyonu yüksek bir maç yönetti. Henüz üçüncü dakikada oynattığı avantaj, maça kadar konsantre olduğunun göstergesiydi. Faul ve kart standardı oldukça yüksekti. Elini üç kez sarı kart için cebine attı. Üç sarı kartta da yanılmadı.
Henüz maçın başında Beşiktaş’ın golünün yardımcı hakemin bayrağıyla iptali doğruydu. Pozisyon ofsaytı. 14. dakikada Rosier yerde kalınca tereddüt etmeden penaltı noktasını gösterdi. Karar doğruydu. Net bir penaltıydı.
‘’İki hakem de hata yapmadı‘’
Maça Ali Şansalan başladı, Yiğit Arslan bitirdi. MHK haftalardır Yiğit Aslan’a maç vermiyordu. Arslan, MHK’nın vermediği maçı şansıyla almış oldu! İki hakem bir arada 90 dakikayı sorunsuz tamamladılar. Maçta akılda kalan olumsuz bir pozisyon olmadı. Ben bu maçta hakemleri eleştirecek bir husus arasam uzatma dakikalarını gündeme getirebilirim.
Maçın ilk yarısında kaleci Ertuğrul’un sakatlığı 3 dakika sürdü, ayrıca hakem Ertuğrul’u zaman geçirdiği için uyardı ama ilk yarıya 3 dakika ilave edildi, Galatasaray ataktayken de hiç beklemeden maçı tamamladı. İkinci yarı ise Ali Şansalan’ın sakatlığı ve yerine geçen hakemin hazırlanması 4.5 dakika sürdü. Maçın sonuna sadece 6 dakika eklendi.
Hafta arası hakem seminerinde Türkiye’ye gelen yabancı antrenman hocası Wernel, hakemlere alışık olmadıkları çok zor antrenmanlar yaptırmıştı ve hakemler şikayetçiydi. Görünen o ki, Şansalan’ı bu antrenmanlar hayli zorlamış.
‘’Opoku’ya kırmızı çıkmalıydı‘’
Dün oynanan maça, Opoku’nun yaptıkları damga vurdu. Daha ilk yarıda yaptığı en az üç sarı kartlık ihlale sadece 1 sarı kart çıktı. Hakem bu dakikadan sonra sahada otoritesini kaybetti. Tutarsız düdükler çaldı kart hataları yaptı. 26’da Opoku, önce Muleka’ya kontrolsüz bir faul yaptı. Hakem burada doğru olarak sarı kart gösterdi. 30’da Opoku Zaynutdinov’u yokladı, kart görmeden faulle kurtuldu. 35’de ise Zaynutdinov’u bu kez öyle böyle yoklamadı. Kolunu kontrolsüz şekilde Zaynutdinov’un yüzüne vurunca, rakibini oynayamayacak derecede sakatladı. Bu dakikadan sonra sahada kalmamalıydı. Fakat hakemler oyuncunun yüzünün durumunu görmelerine rağmen Opoku’yu sahada tuttular. Kırmızı kart çıkmadı.
Hakem kontrolü kaybetti
Aynı oyuncu bunca yaptıklarının yanında ilk yarının uzatmalarında bu kez Rebic’in topuğuna basarak ayakkabısını çıkarttı. En azından burada ikinci sarı karttan atılmalıydı ancak Kardeşler bu pozisyonda faul bile çalmadı. 47’de Ba’nın Muleka’ya yaptığı faulün kartsız geçmesi hakemin maç boyu tutarsızlıklarının tasdiki gibiydi. Ba topu unutup, Muleka’nın üzerine doğru atladı ve onu yere serdi. Hakem faulle yetindi.
‘’3 tane kırmızı vermeliydi‘’
Halil Umut Meler ufak tefek kart ve faul hatalarıyla maçı 73. dakikaya kadar getirmişti. 73. dakikada olanları görünce gözlerime inanamadım. Önce Belhanda ile Oosterwolde birbirlerini itip çekmeye başladılar. Ardından bu iki oyuncunun yanına koşarak gelen N’Diaye ve Rodrigues, Fenerbahçeli Oosterwolde’yi kucaklayıp yere yatırdılar. Bu davranışlar futbol oyununa ait davranışlar değildi. N’Diaye ve Rodrigues’in yaptıkları sokak kavgasında yapılacak hareketlerdi. Ve bu iki oyuncu kırmızı kart görecekleri yerde sarı kart dahi görmediler. En azından bu iki oyuncudan birine bile kırmızı kart çıkmış olsa kabul ederdim ama bu iki oyuncunun futbol dışı hareketlerinin görmezden gelinmesi, Türk hakemliğinin geldiği noktayı göstermesi açısından ibret vericiydi!
Bugünümüzü de ararız!
Maçın uzatma dakikalarında sarı kartı olan Belhanda, Crespo’nun kafasına, kafa topu mücadelesinde kolunu hazırlayarak, planlı ve kontrolsüz şekilde vuruyor. Burada Belhanda net ikinci sarıyı hak etmişken, hakem faul dahi çalmıyor. Galatasaray maçında Barış Alper, Beşiktaş maçında Opoku, bu maçta N’Diaye ve Rodrigues’in kırmızı kart görmeleri gerekirken sahada kalmaları, oturup üzerinde ciddi ciddi kafa yorulması gereken konular. Bu konulara çözüm üretilemezse, ligin sonuna kadar yaşanacak tartışmalar bugünümüzü de aratır.