Süper Kupa’nın hakem ekibi maç boyunca kendilerini zorlayacak bir pozisyonla karşılaşmadı. Katar’da oynanan kupa finali bir dostluk maçı havasında geçti. Oyuncuların iyi niyetli oluşu hakem ekibinin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Uzatmalar da dâhil 120 dakika süresince hakemlerin akılda kalan, maç sonucuna tesir edecek önemli bir hatası olmadı. Penaltılara kalan maçı yöneten Meler ve ekibinin başarılı bir maç tamamladıklarını ifade edebilirim. Meler elini 4 kez cebine götürdü. Bence biri hariç, kartları doğruydu ama atladığı 2-3 sarı kart daha vardı. 62. dakikada Veysel- Atiba mücadelesinde Beşiktaşlılar penaltı beklediler ama hakemin devam kararı doğruydu. Veysel’in penaltıyı gerektirecek bir hamlesi yoktu.

Ele temas yok

90. dakikada kornerden gelen topun Batshuayi’nin eline geldiği yönünde Antalyalılar'ın itirazı oldu. Yayıncının ekrana getirdiği üç açıda da topun ele temas ettiğini net olarak göremiyoruz. Topun ele teması yok. Top Beşiktaşlı oyuncunun yüzüne çarpıyor.

Dün akşamki maçın hakemi Mete Kalkavan maçın sonucunu etkileyecek önemli bir hataya imza atmadı. Maçı kazananı ya da kaybedeni belirleyecek kararlar vermedi. Atmosferi yüksek maçta kontrolü elinde bulundurdu. Fakat maç süresince faul ve kart hataları yaptı.

13’de Soner, Pjanic’in bileğine bastı. Beşiktaşlılar kart beklerken Kalkavan kartına başvurmadı. Kalkavan’ın yorumu bence doğruydu. Soner, bilinçli olarak değil kazara rakibine basmıştı.

24’de Beşiktaşlılar, Ghezzal yerde kalınca penaltı beklediler. Pozisyon hem ceza sahası dışındaydı hem de Guilherme’nin faulü gerektirecek bir müdahalesi yoktu.

Batshuayi sarıyla kurtuldu

45+2’de Poku’nun faulünde sarı kart yeterliydi. 90+2. dakikada Batshuayi topsuz alanda rakibine sportmenlik dışı bir darbede bulunuyor. Kalkavan, faul düdüğünü çalıyor ama kartı bu pozisyonda atlıyor. Sonrasında Batshuayi topu Kalkavan’ın bulunduğu yere doğru vurarak sportmence olmayan bir tavır daha sergiliyor ve yine sarı kartı görmüyor. Sonrasında yetmiyor ve Kalkavan’ı alkışlayınca nihayet sarı kart görüyor. Bu kısa sürede yaptıklarının karşılığında Batshuayi’nin tek sarı kartla kurtulması şansıydı.

Geçtiğimiz hafta Altay - Trabzonspor maçını kusursuz çıkartan Ali Şansalan, dün de başarılı bir maç tamamladı. Birkaç faul ve kart hatası olsa da genelde üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.

Maçın en çok konuşulan pozisyonu 52. dakikada yaşandı. Mohamed ile Veysel’in mücadelesinde, Veysel yerde kaldı. Hakem pozisyonu devam ettirince, Galatasaray Kerem’le golü buldu. Bence faul tartışmaları gereksizdi. Mohamed’in rakibine faulü gerektirecek bir hamlesi yoktu. Veysel’in rakibine takılarak düştüğü kanaatindeyim.

66’da Wright topu eliyle düzelterek gol attı. Gol iptali doğruydu ama Antalyalı oyuncuya bir de sarı kart gerekirdi.

82’de Morutan, Fredy’in ayağına bastı. Bilinçli bir basma değildi ve sınırda kalmıştı. Bir sarı kart gerekirdi.

Ferhat Gündoğdu ve ekibinin artık görevlerine ısındıklarını düşünüyorum. Ancak öyle izaha muhtaç atamalar yapıyorlar ki hakemler arasındaki, “Çalışma barışı”nı kendi elleriyle tehdit ediyorlar. Benzer hata yapan bir hakem haftalarca maça gidemezken, bir başka hakem 3 gün sonra maç alıyor. Hangi maksatla bu şekilde davrandıklarını bilemem ama takımına, hakemine, kalkan toza, MHK üyelerine yakınlıklarına ya da uzaklıklarına göre atamaların şekillendiği, hakemler arasında konuşulmaya başlayan bir konu. Sayın Gündoğdu, hakemlerle arasında olan güven bağını kaybetmeye başlıyor. Kamuoyunun güvenini kaybetmek farklıdır, hakemlerin güvenini kaybetmek farklıdır. Hakemlerin güvenini kaybettiğinizde başarı şansınız sıfıra düşer.

Adaletli dağıtıma inanmazlar

Hafta içi Beşiktaş maçında VAR görevi yapan ve skandal bir hataya imza atan Yaşar Kemal Uğurlu’ya hemen üç gün sonra Fenerbahçe maçı vermenin mantığını belki bize izah mecburiyetinde değildir ama hakem camiasına bu atamayı izah etmek zorundadır. Aksi halde hiçbir hakem kendisine adaletli bir maç dağılımı yaptığı konusunda inanmayacaktır. Hafta arası Karagümrük-Fenerbahçe maçında saçma bir gol iptali yapan, düdüğü top kaleye girmeden çalarak büyük bir acemiliğe de imza atan Erkan Özdamar’a 3 gün sonra tekrar maç verilmesi de -1.Lig maçı da olsa izah edilmelidir.

Ciddi şüphe duyarlar

Göstermediği bir kırmızı kart için ya da çalmadığı bir faul İçin haftalardır maç almayı bekleyen hakemler, bu atamaları gördükten sonra, bence MHK’nin adaletinden ciddi şekilde şüpheye düşüyorlar. Geçen haftanın en iyisi Ali Şansalan Galatasaray maçında, en moralli ve formda hakemimiz Halil Umut Meler liderin maçında ve tecrübeli ama formu düşüşte olan Mete Kalkavan da Konyaspor-Beşiktaş maçına atanmış.

Maçın 39. dakikasında hakem Göztepe lehine penaltı kararı verdi. Kerim ile Montero önlü arkalı kalmışlardı. Topun hakimiyeti tamamen Göztepeli oyuncudaydı. Montero’nun dikkatli olması gerekiyordu ama olamadı. Öndeki Kerim yavaşlayınca ona çarparak düşmesine sebep oldu. Hakemin penaltı kararı doğruydu. 41. dakikada Berkan’ın, Pjanic’e yaptığı harekette sarı kart yeterliydi. Pjanic’i abarttığını düşünüyorum. O pozisyonda kırmızı kart çıkmazdı. 82. dakikada Rosier’in, Berkan’a müdahalesi hem kontrolsüz dü hem de umut vaat eden atağı önlüyordu. İkinci sarı kart kararı doğruydu.

VAR yanlış yerde durdurdu

Maçın 20. dakikasında Batshuayi’nin golü doğru bir ofsayt kararıyla iptal edildi. Bu pozisyonda skandalın eşiğinden dönüldü. Çünkü pozisyonu kontrol eden VAR hakemi çizgiyi hatalı çizdi. Bereket çizilen hatalı çizgi de ofsayt çıktı. Pjanic topu sağ ayağından sol ayağına alıp pas vermişti. VAR topu Pjanic’in sol ayağındayken durdurması gerekirken, daha sağ ayağındayken durdurarak çizgiyi çizmişti.

Maçın 37. dakikasında kaleye girmekte olan topu, Burak koluyla önledi. Hakemin penaltı kararı ve çıkarttığı kırmızı kart doğruydu. Penaltı verildiğinde oyuncu eliyle oynayarak bariz gol şansını önlediğinde, kırmızı kart çıkartılması gerekiyor. Hakem bu kararında yanılmadı. Hakemin kararına itiraz eden Caner, belli ki onur kırıcı bir dil kullandı. Hakem de tereddütsüz oyundan ihraç etti. 64. dakikada Serdar’ın attığı gol faul gerekçesiyle iptal edildi. Böyle bir seviyede, böyle bir gol iptali kabul edilebilir değil.

VAR’ı taca attı

Hakem, Serdar’ın rakibini ittiğini işaret etti. İtilen oyuncu önce kafaya yükseldi sonra fizik kurallarının aksine itildiği yönün aksine yere düştü. Hakem de anlaşılmaz şekilde golü iptal etti. Düdüğü de top kaleye girmeden önce çalarak ikinci büyük hatayı yaptı. VAR taca çıkmış oldu. Nizami bir gol geçersiz sayıldı.

Merkez Hakem Kurulu, tam olarak “Kavgada yumruk aranmaz!” aşmasına geldi. Görev veremediği 9 hakemle birlikte, performansı düşük ve yurt dışında olan iki hakemi de çıktıktan sonra elinde kalanlarla 18. haftayı tamamlamaya çalışıyorlar. Bu haftanın atamalarını yaparken, 1 gün sonra başlayacak 19. hafta maçlarını da düşünerek hareket etmek zorundalar. Bu fotoğrafa bakınca, çok uzun boylu eleştiri yapmayı da mantıklı görmüyorum. Geçen haftanın başarılı isimlerinden Ali Şansalan, liderin maçına atanmış. Geçtiğimiz haftanın diğer başarılı isimleri Arda Kardeşler Galatasaray maçında, Erkan Özdamar da Fenerbahçe maçında. Tecrübeli Ümit Öztürk ise Beşiktaş maçında. Fatih Terim’in basın toplantısında Öztürk’e karşı eleştirileri olmuştu.

Ulusoy yine Giresun’da

Bu maça Öztürk’ü atayan MHK, bir anlamda Öztürk’ün arkasındayız mesajı vermiş görünüyor. Hatayspor-Konyaspor gibi zorluk seviyesi yüksek olan maçada Elit kategoriye yeni yükselen ve Avrupa’nın sayılı hakemleri arasında yer bulan Halil Umut Meler atanmış. MHK dar kadroda olabilecek en iyi isimleri sahaya sürme gayreti içinde olmuş. Tabi atamalarda özensizlikler de yok değil. Son olarak Giresunspor maçı yöneten Alper Ulusoy yine Giresunspor maçına atanmış.

Maçın hakemi Fırat Aydınus, 90 dakika boyunca kontrolü elinde bulundurdu. Sahada kendini oyunculara kabul ettirdi. Çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadı. İkili mücadelelerin yoğunlukta olduğu maçta, bazı faul ve kart hataları yaptı. 12'de Beşiktaş ceza sahası içinde Larin’in koluna gelen topta penaltı düdüğü çaldı. Pozisyonda Rossi ile mücadele halinde olan Larin topu görmüyordu ve kolları doğal konumdaydı. Rossi’nin kafasından seken top beklenmedik şekille Larin’in koluyla buluştu. Penaltı verilmemesi gerekirdi. 17'de Necip’in sakatlandığı pozisyonda hakem faul düdüğü çalmadı. Pozisyonda faul düdüğü çalınmalı ve beraberinde Mesut’a sarı kart gösterilmeliydi.

Her ne kadar Necip bu pozisyonda sakatlanmış olsa da hareketin özünde görünen şiddetli bir darbe yoktu. 70'te Szalai, Ghezzal mücadelesinde Beşiktaşlılar sarı kart beklediler ama Fenerbahçeli oyuncunun faulünde sarı kart yeterliydi. 43'teCan’ın, Crespo’ya faulünde doğru bir sarı kart çıktı. 63'te Samuel'in, Larin’in ayağına bastığı pozisyonda, Fenerbahçeli oyuncu sarı kart görmeliydi ancak pozisyonda kart çıkmadı. 69'da Rıdvan’ın, Mert’i formasından ısrarlı şekilde çektiği pozisyonda çıkan sarı kart doğruydu. 74'te Szalai'nin, Ghezzal'a faulünde çıkan sarı kart doğruydu. Aynı dakikada oyuncular arasında yaşanan gerginlikte sarı kartlar çıkabilirdi. Hiç olmazsa kalesini terk ederek olaya müdahil olan Berke sarı kart görmeliydi.

Kırmızı için yeterli değildi

76'da Vida-Novak mücadelesinde hakemin devam kararı doğruydu. Pozisyonda penaltı yoktu. 77'de Batshuayi ve Serdar’ın aynı pozisyonda gördükleri sarı kart doğruydu. 79'da Crespo’nun, Güven’e faulünde umut vadeden atak yoktu. Hakemin sarı kart görmemesini anlarım ama taktik faul gerekçesiyle bir sarı kart çıkartabilirdi. 81'de Crespo’nun, Pjanic'in ayağına bastığı pozisyonda sarı kart çıkmalıydı, hakem faul çalmadı. 82'de Szalai-Josef ikili mücadelesinde Szalai için ikinci sarı kart beklendi ama ısrarlı bir çekme yoktu. Hareket ikinci sarı kart için yeterli değildi. 80'de Oğuzhan’ın, Serdar’a faulünde çıkan sarı kart doğruydu. 90+1'de Ghezzal’ın, Mesut’a faulünde çıkan sarı kart doğruydu. 90+2'de İrfanCan’ın, Vida’nın ayağına bastığı pozisyonda sarı kart çıkmalıydı, çıkmadı.