Fenerbahçe karşısında “lokum“ gibi bir rakip bulmuştu. Kendi alanından çıkamayan, iki düzgün pas yapamayan, hücumu hiç düşünmeyen Antalyaspor önünde inanın Fenerbahçe yine zorlandı. Sarı-Lacivertli takımın heyecanı coşkusu bitmiş. Bu coşku Domenico Tedesco ile zor yaşanır. Sahaya çıkan ilk 11 her hafta değişince oyuncular da şaşırıyor. ‘Talisca oynamaz’ diyorsun oynuyor. İrfan Can, Fred kulübede, “Pırpır” Nene sahada. Kerem Aktürkoğlu henüz takıma ısınamamış. Asensio hareketli, İsmail Yüksek takımın dinamosu. Brown‘un aklı hep hücumda, rakip üstüne gelse yanarsın. Oosterwolde kartlara abone. Talisca bulduğu yerden şut atıyor, “sıfır” çekecekken, penaltı ile işi yırtıyor. En Nesyri’yi çözmek zor.

Kovalayamaz

Devre golsüz ve futbolsuz bitmesine rağmen Tedesco’dan hamle gelmiyor. Penaltı imdada yetişmese maçın akıbeti ne olur bilinmez. Böyle Fenerbahçe karşısında rakip kaleye gitmeyin talimatını (!) Emre Belözoğlu verdiyse onu da kutlamak (!) lazım. Özetle Fenerbahçe, Tedesco kafası ve oyun anlayışı ile şampiyonluk kovalayamaz. Yeni yönetimin haberi olsun. Boşuna zaman kaybetmeyin, neşteri vurun. Yoksa tren kaçmak üzere...

Dinamo Zagreb maçını gördükten sonra ben, yeni yönetimin Antalyaspor maçına Domenico Tedesco ile çıkmayacağını düşünmüştüm. Ancak görüyorum ki Saran ve arkadaşları, radikal kararlar almakta acele etmiyorlar. Fenerbahçe’nin, Antalyaspor maçı son derece önemli. Bu maç daha çok yeni yönetimi ve Sarı-Lacivertli futbolcuları bağlıyor. Çünkü kazanılmış maç, teknik direktöre yazmaz. Zagreb maçında yaptığı yanlış ilk 11 ve yanlış planlamasıyla adeta yenilgiye davetiye çıkaran Tedesco, bu maçta harikalar mı yaratacak? Seyirci baskısından sahaya mantıklı bir 11 sürecek. Yerlilerden İrfan Can Kahveci ve İsmail Yüksek banko oynarlar sanırım.

Kestirmek artık zor

Antalyaspor’un başında çok tanıdık bir isim Emre Belözoğlu var. Onun için de kolay değil. Saldıracak mı, bekleyecek mi? Fenerbahçe’nin nasıl oynayacağını ise kestirmek artık zor. Takımın belli bir oyun planı henüz yok. Taraftar baskısı ve korkusu ile maça çok asılacakları kesin. Formayı giyenlerin büyük bir bölümünün kredisi yok. Bu da takımı olumsuz yönde etkileyebilir. Sonuçta yarış için mutlaka kazanılması gereken bir maç. Kolay olmasa bile, Fenerbahçe’nin Kadıköy’de puan kaybedeceğine pek ihtimal vermiyorum. Onun için ‘Tedesco’yu bırak 3 puana bak’ diyorum.

Fenerbahçe’de teknik direktörlük koltuğu demek ki insanın aklını başından alıyor. Dinamo Zagreb maçında ben buna kesinlikle inandım. Ey Tedesco bu takım deneme tahtası mı? Çağlar’dan sağ bek, Semedo’dan orta saha olur mu? Elinde Fred ve İsmail Yüksek yok mu? Yola bunlarla devam etmeyecek misin? Yat kalk rakip eski Zagreb değildi. Oyunun ilk bölümünde organize bir atak yapamıyorsun. Kerem’i, En Nesyri’yi hiç kullanamıyorsun. Sahada gezinen Szymanski müthiş bir gol atıyor, hem seni hem de kendini kurtarıyor. Brown tam felaket. Tek yaptığı korner kazandırmak. Seyrettiğim futbolu ile Nene’ye büyük paralar nasıl verilmiş anlamak mümkün değil. Sahadaki görüntü kötü devre arası hamle yapmıyorsun.

60 dakika çöpe

Hamleler son 30 dakikada oluyor. Önce Çağlar çıkıyor, Fred giriyor. Semedo sağ bek oluyor, yani oyunun 60 dakikası çöpe gidiyor. Sonra geçikmiş olarak Oğuz ve İrfan Can Kahveci oyuna giriyorlar. Takım biraz kıpırdıyor ama sonuç değişmiyor. Fenerbahçe’de malzeme var ama hoca yok. Giden yönetimin günahı çok. Koskoca takıma futbol aklı olarak Devin Özek’i getirdiler, o da üstün deneyim ve tecrübesiyle (!) Tedesco’yu buldu. Yeni başkanın ilk icraatı bence “Tak sepeti koluna herkes yoluna” deyip bu ikiliyi göndermek olmalı. Zaman kaybı, kendine ve yönetimine negatif döner, benden söylemesi...

Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi macerası Dinamo Zagreb maçıyla başlıyor. Rakip Hırvat futbolunun güçlü temsilcilerinden... Ancak kadro değeri ve yıldız oyuncu konusunda bizden gerideler. Futbol ekollerine, fizik güçlerine güvenen bir rakip. Şimdi söz Fenerbahçe’nin yıldızlarında... Fenerbahçe’nin eski başkanı Ali Şen, bu tür maçların öncesinde yabancı futbolculara özel seans yapar ve onlara, ”Ben sizi bu maçlar için aldım. Bizim lig kolay, kendinizi bu arenada gösterin” derdi. Onun için Zagreb maçında da sahneye çıkacaklar belli!

Affettirme maçı

Ederson, Skiniar, Brown, Semedo, Asensio, Nene... Fenerbahçe’nin bu maçta onlara çok ihtiyacı olacak. Çok eleştirilen yerli futbolcuların (İrfan Can Kahveci, İsmail Yüksek, Oğuz Aydın) görev verilirse kendilerini affettirme maçı. Bakalım Zagreb, yıldızı bol Fenerbahçe’ye direnecek mi? Bu maç aynı zamanda Ali Koç’a veda, yeni başkan Sadettin Saran’a merhaba maçı. Ümit ediyorum ki Sarı-Lacivertli futbolcular, giden ve gelen başkanlarını üzmezler.

Fenerbahçe’de kim ne derse desin “İhtilal” oldu. 11 başkanla çalışmış bir gazeteci olarak ben, Koç’un kendi sonunu hazırladığına inanıyorum.

Ali Koç, mesai arkadaşlarını yanlış seçti. Aziz Yıldırım’ın yanından ayrılmayan Sertaç Komsuoğlu’nu yanına aldı. O ne yaptı? Taraftarla dalaştı. Fenerbahçe’de geçmişte hiçbir izine rastlamadığım Burak Kızılhan’ı genel sekreter yaptı. Fenerbahçe tarihine dönün bakın, bu kulüpte kimler genel sekterlik yapmış görün. En büyük bomba Erol Bilecik. Kendisini tanımam ama, efsane başkan Aziz Yıldırım’a söyledikleri yenilir yutulur değildi. Başkan bu konuda sağır sultanı oynadı.

Her şey para değil

Gelelim Hakan Safi’ye. Etrafındaki gazeteciyim diye geçinen avanta kovalayan hokkabazlara inandı. ‘Kerem Aktürkoğlu’nu alıyorum’ diye ortaya çıktı. Güzel iş, alkışlarız. Ancak hayatta her şey para ile olmuyor. Geçmişte Türkiye’nin en zengin iş insanlarını bir araya getiren Ali Şen, çok para vermeden onları yönetip Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı. Başkan Ali Koç ilk seçimlerde bizle sık sık buluşurdu. Sonradan kulübü bilen yazarlar onu eleştirince, sözde gazeteci takımıyla samimiyet kurdu ve en büyük zararı onlardan gördü.

Birliği sağlayamadı

Taraftarlar arasında birliği hiç sağlayamadı. Fenerbahçe’yi bilmeyenlerden iletişim ekipleri kurdu, tencere tava görüntüleriyle dünya yıldızlarını rezil etti. Mert Hakan Yandaş’ı komutan ilan etti. Lefter’ler, Can Bartu’lar, Cemil Turan’lardan sonra Mert Hakan’a komutan demek iç acıtıcıydı. Gelelim Aziz Yıldırım bölümüne. Eski başkana çok saygılı davranmadı. Halbuki onun gönlünü alsa bu seçimi kaybetmezdi. Yıldırım, Saran’a kırgınlığı devam ettiği için kongrede tarafsız kaldı.

Onlar kazandırdı

Ancak madalyonun bir de öbür yüzü vardı. Aziz Yıldırım’ı geçmişte destekleyenlerin büyük bir bölümü sırf, ‘Ali Koç kazanmasın’ diye Saran’a çalıştılar. Çoğunu adım gibi biliyorum. İddia ediyorum Saran’a kongreyi Aziz Yıldırım’cılar kazandırdı. Maddi olarak büyük katkılar sağlamış Koç’u bu kulüp silip atamaz. Kim bilir önümüzdeki yıllarda bu dönemden ders almış bomba gibi bir Koç’u yeniden başkan görebiliriz. Tabii pes edip, Fenerbahçe defterini kapatmamışsa...

Fenerbahçe’de tarihi bir hafta sonu yaşadık. Takımı kuran Ali Koç, rakibi Sadettin Saran ile yarışırken Fenerbahçe rakibi Kasımpaşa karşısında kazaya uğramamak istiyordu. Maçın başında Ederson bir ikram pası verdi Hajradinoviç boş kaleye topu gönderemedi. O top döndü Kerem’e geldi, asistini yaptı ve Asensio topu ağlara yolladı. Fenerbahçe sonra kendini sıkmadan oynadı. Hem temposuz orta sahasına rağmen. Fred (Devrede çıktı.) ne iş yapıyor belli değil. Torpilli Talisca formayı kapmış ama sahada yalnızları oynuyor. Devre biterken Cafu (Bir oyuncu orta sahada neden faul yapar?) rakibine kasti tekme atınca kırmızıyı gördü. Kasımpaşa’nın işleri daha zora girmişti. Beklentinin aksine 10 kişilik Kasımpaşa bu bölümde daha iyi oynadı. Golü de buldu, inanılır gibi değildi.

Topa tutarlar

Tedesco sahada yürüyenleri (Talisca, Fred, Semedo) dışarı alıp, Bartuğ, Mert ve En Nesyri’yi sahaya sürdü. Son bölümde Asensio’yu dışarı alıp, yine saha içini çorbaya döndürdü. Yakında yeni hocayı da topa tutarlar. Eksik Kasımpaşa ani ataklar kovalarken Fenerbahçe pozisyon bulmakta zorlandı. Şu bir gerçek ki Mourinho geride enkaz bırakmış. Onunla yeni sezona başlamak en büyük hataydı Şimdi gerçeklere dönelim. Kongre mutlaka sahadaki SarıLacivertli futbolcuları etkiledi. Bir yerde kongre maçın önüne geçmiş, kafaları karıştırmış olabilir. Ancak koskoca bir ikinci yarıyı 10 kişi oynayan rakibine üstünlük sağlayamamak skandaldı. Yeni başkana hayırlı olsun diyelim ama işinin çok zor olduğunu hatırlatalım. Allah yardımcısı olsun Saran’ın..

Fenerbahçe’de futbol takımı Kasımpaşa’nın karşısına çıkarken, diğer taraftan kongre heyecanı yaşanacak. Yıllardır Fenerbahçe kongrelerini takip ettim. Bu defa, “Kim başkan seçilir?” sorusuna net cevap vermek zor. Kongreye katılacak yaklaşık 49 bin üye var. Bunların yarısı kongreye gelmez. Tahminim katılım 25 bini geçmez. Ali Koç son seçildiği kongrelerde 16 bin civarı oy aldı. Bu oyu yine alırsa göreve devam eder. Ancak bu kolay gözükmüyor.

Tepkiler fazla

Başkana tepki oyları fazla. Zaten taraftar karar verse, hiç şansı olamazdı. Efsane Başkan Aziz Yıldırım, iki tarafı da desteklemiyor. Peki onun tarafındakiler kimi destekleyecek? Yaptığım istihbarata göre, oylar gönülden olmasa bile Sadettin Saran’a gidecek. Ali Koç döneminde kulübe 9 bin üye katılmış. Bu yeni üyelerin katılımı ve atacakları oylar yeni başkanı belirleyebilir.

Gelelim maça...

Fenerbahçe için genelde Kasımpaşa maçları kolay geçiyor. Bakalım Tedesco yönetimindeki Fenerbahçe bu defa zorlanacak mı? Kasımpaşa son haftalarda toparlandı. Kolay teslim olacağını düşünmüyorum. Fenerbahçe zorlansa bile maçı kazanması sürpriz olmayacak. Zaten olası puan kaybı, hem takımı karıştırır, hem de Tedesco’nun kredisini Fenerbahçe’ye ısınamadan bitirir.

Maçtan önce, “Mazeret yok” demiştik. Erteleme oyunu olduğu için Fenerbahçe’nin yenileri yoktu ama sahadakilerin onlardan ne farkı vardı? İlk 45 dakikayı izledikten sonra sahadaki Sarı- Lacivertli oyuncuların büyük bir bölümü yine kulübeye döner diye düşündük. Brown düşüşte, Semedo ısınma turlarında, Fred ve Szymanski torpilli ayaklar, orta alanda bütün yük İsmail Yüksek’in sırtına binmiş. Talisca ve En Nesyri çırpınıyorlar, ancak takımın hücum organizasyonu yok. Oğuz Aydın geriye gitmiş. Alanyaspor’u ve hocasını kutlamak lazım. Derslerini iyi çalışmışlar. Hem koştular, hem pas trafiğini ayarladılar hem de mükemmel ani ataklar yaptılar. İlk 20 dakika dolmadan da ilk ani ataklarında İbrahim Kaya ile golü bulunca maç Fenerbahçe için sıkıntıya girdi. Kanatlar çalışmıyor, gol için duran toplar kovalanıyordu. Tedesco devreyi yenik kapatmalarına rağmen hamleyi devrenin başında yaptı. Oğuz’un yerine İrfan Can Kahveci oyuna girdi. İlk yarıda çok iyi oynayan Alanyaspor skoru koruma adına geriye yaslanınca çıkan fatura ağır oldu. Bu yarıda oyunu rakip alana yıkan, kanatlarını kullanan Fenerbahçe maçın mutlak hakimi oldu. Önce VAR uyarısıyla penaltı geldi. Talisca yine kaçırdı. Tribünlerin morali bozuldu. Ardından Szymanski ve Talisca, tribün protestoları ile dışarı alındı. Levent Mercan ve Cenk Tosun oyuna girdiler. Mourinho dönemi gibi sahadaki her oyuncunun yeri değişti.

Son not hocaya...

Fenerbahçe’nin maçı kurtarma çabası ve isteği artarak devam etti ve sonunda En Nesri sıkıntılı 90 dakikada takımını güldüren golü attı. Goller geldikçe Tedesco sevinçten ne yapacağını şaşırdı, anlıyamadık. Fenerbahçe maçı kazanıyor derken sahneye İrfan Can Eğribayat çıktı. Yediği gol inanılır gibi değildi. Tuttuğu topu sadece elinden değil, maçıda kaçırdı.Bu gerçekten Fenerbahçe’ye büyük bir şok oldu.Uzatma dakikalarında ise Fenerbahçe’ye verilmeyen penaltıyı hala çözmeye çalışıyorum. Son bir not Tedesco’ya: Gollerden sonra kenarda zıplayacağına takımını zıplat.