Şampiyonlar Ligi kapısını aralayacak maça Fenerbahçe’nin kadrosunda tek yeni oyuncu Archie Brown vardı. Mourinho’da aynı, takımda aynı. Yeni golcü Duran kulübede, satılacak denilen En Nesyri sahada. Fred, Amrabat ve Szymanski kendilerini gösterecekleri maçın ilk 45 dakikasında kayıplar. Çok koşan, önde baskı yapan Feyenoord ilk 45 dakikayı tek golle geçtiyse Fenerbahçe kendini şanslı saymalıdır. Yeni transfer Brown’ın tek başına yarattığı en cidddi atağın gol olmaması da Fenerbahçe adına şansızlıktı. Kötü futbola rağmen Mourinho devre arası hamle yapmadı. Ancak sahadaki SarıLacivertli oyuncular bu yarıya daha istekli ve baskılı başladılar. Fenerbahçe’nin baskısı gol getirmeyince Mourinho son 30 dakikada 2 yeni transferi sahaya sürdü. İrfan Can Kahveci ve Oğuz Aydın’ın yerlerine Semedo ve gol ümidi Duran oyuna girdiler. Ev sahibinin geriye yaslanmasıyla Fenerbahçe oyunu rakip alana yığdı. Mourinho‘nun son hamleleri Bartuğ ve Cenk Tosun oldular. Maç gidiyor derken sahneye Amrabat çıktı.

Eski takımını iyi tanıyor

Ceza sahası içinden müthiş bir füzeyle topu ağlara yollarken,takımına adeta hayat veriyordu. Maç böyle biter derken sahanın iyilerinden Moussa’nın kafayla attığı golü hem İrfan Can Eğribayat hem de defans seyredince maç kolay yoldan kaybedildi. Rövanş mı? Mourinho’nun 11’i belli değil. Takımın kalecisi yok. Feyenoord çok diri ve çok kQoşan bir ekip. Robin Van Persie eski takımını iyi tanıyor. İşte bu yüzden Kadıköy rövanşı kolay değil.

Fenerbahçe’nin Feyenoord maçı için UEFA’ya bildirdiği kadro ister istemez bende şaşkınlık yarattı. Portekiz kampına katılan, hazırlık maçlarında oynayan Mimoviç kadroda yok, takımla hiç bir araya gelmeyen Semedo listeye dahil edilmişti. Gelelim bir başka konuya. Fenerbahçe yönetimi eleştirilere açık değil. Onları eleştirdin mi yandın. Şimdi onlara sormak lazım. Toplamda 50 milyon Euro ödeyeceğiniz (Bonservisler ile birlikte) Diego Carlos ve Cengiz Ünder neden kadroda yoklar? Daha önce sormuştum, yine sorayım. Diego Carlos’u bu takıma kim aldırdı? Cengiz Ünder’e 15 milyon Euro bonservis verirken 15 dakika düşündünüz mü? Alındıklarında onları yere göğe sığdıramayan sözüm ona Fenerbahçe yorumcuları şimdi kalem oynatmıyorlar.

Çoktan biterdi

Bunları yazdığınız zaman, sevimsiz kişi oluyorsunuz. Allah’a şükür 35 yıldır doğru bildiklerimizi yazmaya çalışıyoruz. Fenerbahçe Kulübü aylardır Bankalar Birliği’nden çıkmaya çalışıyor. Transferde sokağa atılan Euro’lar olmasa bu iş çoktan noktalanırdı. Bunları yazdığımız zaman, “Siz muhasebeci misiniz?” diyenler de var, Osimhen’i hatırlatanlar da... Ben Fenerbahçe’nin futbol aklı kim diye merak edip bunları yazdım. Bu gidişle sadece Fenerbahçe’nin değil, diğer kulüplerin borçları sizce biter mi? Unutmadan; şampiyonluklar ve kupalar geldiği sürece kimse para pul hesabı yapmaz. Bu da işin tartışmasız en büyük gerçeği!

Fenerbahçe hazırlık maçlarına devam ediyor. Portekiz’deki maçta rakip yine bir 2. lig takımı Leiria idi. Rakipler güçsüz olunca Fenerbahçe’yi test etmekte zorlanıyoruz. Düşünün kaleciler Livakovic ve İrfan Can Eğribayat’ın 2 maçta kurtardıkları tek pozisyon yok. Mourinho maçlara 4’lü savunma ile başlıyor. Rakip hiç üstüne gelmeyince ister istemez 3’lü savunmaya dönüyor. Takımın geçen sezondan pek farkı yok. Belki rakipler güçlü olursa, sahadaki görüntü değişebilir. SarıLacivertli futbolcuların moral motivasyonu iyi değil. Çünkü hiç biri ne zaman nerede kaç dakika oynayacaklarını bilmiyorlar. Skriniar gelince yanında kim oynar? Carlos niye alınmış biri anlatsın. Djiku ve Çağlar çok faullü oynuyorlar. Yusuf Akçiçek forma şansı bulabilir. Hocanın Mert Müldür takıntısı devam ediyor. Fred çalışkan, Amrabat hep aynı. Oyunu yavaşlatıyor, yine stoperlerin önüne geliyor.

11’i zor görürler!

Forma şansı bulanlardan Cengiz Ünder, Mimovic, Levent Mercan, İsmail Yüksek (Asensio gelirse) Cenk Tosun sezon içinde ilk 11’i zor görürler. Szymanski’yi çözmek zor. Leiria karşında mutlak bir fırsatı kullanamadı. Ancak hocanın bankolarından. Takımın yine en iyisi Oğuz Aydın. Onunla birlikte Archie Brown takımın bankolarından olacak gibi. İrfan Can Kahveci yine kulübe mahkumu olur. Asıl problem Talisca. Bakalım ona ilk 11’de nasıl yer açılacak? Duran’ı merakla bekliyoruz. En Nesyri giderse, hem kendi hem de takım için daha hayırlı olur.

Her maça ayrı kaptan! Takımın

kaptanlık problemi çözülemiyor. Her maça ayrı kaptan çıkar mı?Leiria maçında sahaya Fred kaptan çıktı, o çıkınca İrfan Can Kahveci kaptan oldu. Oynasa Mert Hakan kaptan olacak. Bana göre takımın banko oyuncularından biri seçilip kaptan yapılmalı. Kim olur onu da Mourinho seçsin. Görüldüğü gibi Fenerbahçe’nin henüz coşkusu yok. Yeniler gelince çoşku artar mı onu da yakında göreceğiz..

Fenerbahçe taraftarı merakla takımlarının hazırlık maçlarını bekliyor. Elbetteki maçlardan çok SarıLacivertli takımın ilk 11’i ve oyun planı da bir başka merak konusu. Kadroya yeni katılan oyuncular olsa da geçen sezonun bankoları takımdan ayrıldı. Mourinho bakalım bu sene neler planlıyor. Fenerbahçe’de ilk 11 her zaman olduğu gibi bu yıl da çok tartışılacak. Takımda tartışılacak isimlerin başında da İrfan Can’lar geliyor. Mourinho’nun hiçbir zaman gözüne giremeyen İrfan Can Kahveci harcanıyor. Milli oyuncu aslında takımda maçın gidişatını etkileyecek bir silah. Ama Mourinho ona gerekli şansları vermedi, vermeyecek gibi. İrfan Can Kahveci’nin tek başına skor olarak döndürdüğü birçok maç sayabiliriz. Yönetim bu oyuncunun gitmesine izin vermez.

Birinci kaleci olamaz

Ancak sahadan çok kulübede kalacaksa, bu Fenerbahçe’nin lehine olmaz. Bakalım Portekizli hoca, oyuncusu için neler düşünüyor? Gelelim kaleci İrfan Can’a. Mourinho ona Livakovic’den daha fazla güveniyor. Fenerbahçe’nin uzun uğraşlar sonucunda ikna edip kadroya dahil ettiği Hırvat kaleci ise moralsiz. Takımın her zaman birinci kalecisi olduğunu düşüyor ve de haklı. Livakovic sakatlanmasa, İrfan Can Eğribayat kaleye geçer miydi? Kesinlikle hayır. İrfan Can Eğribayat Fenerbahçe’nin birinci kalecisi olmaz.

Problemi nasıl çözecek?

En önemlisi psikolojik olarak bu göreve hazır değil. Agresif, çabuk sinirleniyor, topu oyuna sokarken riskler alıyor. İyi bir yedek mi? Evet. Bu sezon içerde dışarıda önemli maçlar oynayacak olan Fenerbahçe’nin kalesi çok güvenli gözükmüyor. Bakalım Mourinho takımın 1 nolu problemini nasıl çözecek?

Fenerbahçe, kendisi için en önemli sezonda kongre muhabbeti ile çalkalanacak. Yönetim, mutlak şampiyon olacak bir takım kurma planları yaparken eylül ayında yapılacak olağanüstü seçim kafaları karıştıracak. Kongre ne olur? Sorusundan çok, taraftar futbol takımını merak ediyor. Mourinho yeni sezonda neler planlıyor? Takımdan giden çok, gelen yok. Duran’ı bekliyoruz... Livakovic kalıyor mu, bilen yok. Bekler yok, stoperler belirsiz. Orta saha muamma. Talisca dert olur mu? Açıklar kim? Bu belirsizlikler, Sarı-Lacivertli taraftarların moralini fazlasıyla bozuyor. Başkan Koç, iyi bir takım yapmak istese de aklı ister istemez kongreye takılacaktır. Başkan yeniden aday olursa, yönetiminde büyük revizyon yapacaktır

Süper takım...

Bu iş başındaki yöneticileri olumsuz yönde etkileyecek ve “Suya sabuna” dokunmayacaklardır. Görüldüğü gibi kongre Fenerbahçe için büyük bir problem gibi gözüküyor. Yeni adaylar iş başındaki yönetimi eleştiri yağmuruna tutacaklardır. Taraftar ve kongre üyelerini ise ilk etapta futbol takımı ilgilendirecektir. Sarı-Lacivertli takım Avrupa Kupaları’na ve Süper Lig’e iyi bir başlangıç yaparsa, hava tamamen değişir. Kongrede Ali Koç’un şansı (Seçime girerse) çok artar. Ancak dediğim gibi Fenerbahçeliler acilen süper bir takım kurulmasını istiyorlar. Bunun için de fazla zaman yok. Bakalım başkan Ali Koç’un taraftarlarına ve camiasına ne gibi sürprizleri olacak?

Fenerbahçe’de kongre üyeleri kulübün tarihinde ilk defa yönetimi devirmek için imza kampanyası başlattı. Başkan Ali Koç, “İmza toplamaya gerek yok, Eylül’de kongre var” dese bile, yönetimin karar defterine yazılmış bir olağanüstü kongre kararı şimdilik yok.

Başkan Ali Koç, gelişmelere bakıp eylül ayında kongre yapmayabilir. Ancak şu anda durum farklı boyutlara geldi. Muhalefetin liderleri ve ileri gelenleri ile konuştum. Kongre için yeterli imzalar toplanmış. Onların verdiği bilgileri aktarayım. Kulübün şu anda hayatta olan 54 bin 977 üyesi var.

Fazlası toplanmış

Bunlardan 46 bin 939’u aidat yatırmış. Bu durumda 9400 imza yeterli. Ancak imza sayısı daha fazlaymış. Toplanan imzalar 2 Temmuz günü teslim edilecek. Çok ilginç, kulübün tüzüğünde imzaların kime teslim edileceği yazmıyor. Muhalefet, imzaları Yüksek Divan Kurulu’na teslim edecek. Teslim sırasında hem sicil kurulundan, hem de üyelik işlerinden sorumlular olacak.

2000 Derneği Başkanı Şevket Yılmaz, teslim sırasında Genel Sekreter Burak Kızılhan’ın da gelmesini istedi. O da gelecek. Sicilin incelemesinden sonra imzalar yeterli görülürse (muhalefet fazlasıyla yeterli diyor) yönetim 1 ay içinde olağanüstü kongre kararı alacak. Dediğim gibi şu anda alınmış bir kongre kararı yok. Ancak imzaların tesliminden sonra bu karar alınacak ve resmileşecek.

Yönetimi tamamen yeniler

Fenerbahçe’de başkan adayları bir bir ortaya çıkıyor. Bakalım gelişmelerden sonra adaylar kararlarında ısrarcı olacaklar mı? Ali Koç mu? Eğer olağanüstü kongre kararı alınırsa yeniden aday olur ve yönetimini tamamen yeniler. Ama esas merak edilen Fenerbahçe’de kongre olur mu? Olursa da bu kongreye kaç başkan adayı katılır? Görüldüğü gibi gelişmeler kimseyi memnun etmiyor. İster iktidar, ister muhalefet olsun Fenerbahçe’ye bu günleri yaşatanlar sizce memnunlar mıdır?

Fenerbahçe’deki transfer sessizliği ister istemez taraftarlarının canını sıkıyor. Gündemde birçok isim olmasına rağmen imza aşamasına gelen henüz futbolcu yok. Alınması düşünülen oyunculardan biri Skriniar. Slovak oyuncu için telaffuz edilen rakamlar ürkütücü. PSG oyuncusunu yeni dönemde kadrosunda düşünmüyor. Ancak bonservisi için kapıyı 10 milyon Euro’dan açıyor. Skriniar’ın istediği rakamlar da bu seviyelerde. İnanılır gibi değil. Bir stopere servet ödenir mi? Bu oyuncu çok başarılı ise kendi takımı onu neden istemiyor? Kaldı ki Fenerbahçe’nin son maçlarını iyi izleyin, Slovak oyuncunun saha içi hatalarını net göreceksiniz.

Dengeler bozulur

Fenerbahçe’ye geçmişte çok önemli stoperler geldi. Danimarkalı Simon Kjaer bu rakamların yarısına oynadı. Galatasaray’da forma giyen Popescu 4 milyon Euro’ya, Beşiktaş’a Real Madrid’den gelen Pepe yıllık 4,5 milyon Euro’ya oynadılar. Skriniar kötü bir stoper değil. Ancak bu rakamlara transfer edilirse, takım içi dengeler tamamen bozulur. Mourinho oyuncuyu çok istiyormuş. Çok istiyorsa pazarlığı kendisi yapsın. Astronomik transfer gerçekleşirse, takımdaki diğer stoperlerden nasıl verim alacaksın. Senin kanat oyuncuların, santraforların belli değilken, bir stopere servet ödemek yine gömleğin düğmelerini yanlış iliklemeye benzer. Ne dersiniz?

Transfer dönemi yakında resmen başlıyor. Peki Fenerbahçe’de durum ne? Ben uzun yıllar Fenerbahçe’yi takip ederim. Ne yalan söyleyeyim böylesine belirsizlik bu takımda hiç yaşanmadı.

Yönetim transfer işlerini çok gizli yürütüyor olabilir. Ancak merak edilen bu takımın iskeletinin nasıl oluşacağı. Başkan Ali Koç dışında Jose Mourinho’ya fazlaca inanan ve güvenen yok. Başkanın ısrarı ise tam bir muamma. Düşünün yakında kamp dönemi başlayacak, önümüzdeki sezon takımın kalesini kimin koruyacağını kimse bilmiyor? Bekler, stoperler kim? Elindeki genç Yusuf Akçiçek’i satmaya çalışıyorsun, neden? Takım hızlı oynayacakmış. Kimle Talisca ve Fred ile mi? Ayrıca Mourinho’nun kafa yapısı değişecek mi? Hiç sanmam.

Sesleri çıkmaz...

Sarı-Lacivertli taraftarlar ve camia meraklı bir bekleyiş içinde. Yönetimde uyum yok. Geçenlerde tesadüfen iki yönetici Hulusi Belgü ve Sertaç Komsuoğlu’nu Fenerbahçe TV’de dinledim. Biri voleybol takımının, biri basketbol takımının önümüzdeki sene kupalara talip olduğunu anlatıyordu. Ya futbol takımı? İşin hâlâ farkında değiller. Başkan şimdi çıkıp, toplanan imzaların kendilerini frenlediğini söylemesin. Sen öyle transferler yaparsın ki, muhalefetin sesi çıkamaz. Bakalım Fenerbahçe’deki meraklı bekleyiş, daha ne kadar sürecek?