‘’Bir golcü aranıyor‘’
Hazırlık maçlarına idman gözüyle bakarım. Gerçekçi olursak Fenerbahçe podyuma ve kantara ilk olarak Dinamo Kiev karşısında çıktı. Jesus'un oyun planını ve sahaya süreceği 11'i hepimiz merak ediyorduk. Portekizli hoca geçen yılın başarılı 11'ne biraz el atmıştı. Crespo-Zajc (Neden yoklar?) ikilisi kulübeye, yenilerden Arao (Gustavo'nun daha genci ve hızlısı) ve İsmail Yüksek sahadaydı. Yenilerden formayı kapan diğer isim de King (Serdar Dursun'u zor keser) olmuştu.
Kronik hastalık devreye girdi
İlk bölümde topu alan, oyunu kontrol altında tutan, önde baskı yapan Fenerbahçe oldu. Lucescu yıldızı bol rakibi karşısında takımını kendi alanında tutuyor, tek pas oynatıyor, hızlı hücum denemeleri yaptırıyordu. Fenerbahçe'nin baskılı oyunu yine kronik hastalık (gol atmayı becerememe) nüksedince devre golsüz kapandı. İkinci bölüme Fenerbahçe zorunlu bir değişiklikle başladı, Serdar Aziz yerini Tisserand’a bıraktı.
Kadıköy'de geçer
Fenerbahçe bu yarıda gol atmak için her yolu denedi. Kanatları kullandı, duran toplardan avantaj aradı. Sahanın en iyileri Osayi ve Ferdi ile kanat akınları düzenledi. Rossi ve Valencia ile pozisyonlar yarattı ama golü bulamadı. Son bölümde Jesus'un hamleleri geldi. İrfan Can ile King'in yerlerine Lincoln ve Bruma, daha sonra da Valencia ile Rossi'nin yerlerine Serdar Dursun ile büyük ümit, Arda Güler girdiler . Maçın son bölümü adeta rakip yarı sahada oynandı. Ama Fenerbahçe Dinamo Kiev'in kalecisi Bushchan’ı geçemedi. Rövanş mı? Fenerbahçe bu Dinamo Kiev’i Kadıköy’de geçmesine geçer. Ama hala bu takımın golcüsünün olmayışına hayret etmemek mümkün değil. Sözün kısası; Bir golcü aranıyor.
‘’Fenerbahçe yine sil baştan...‘’
Geçtiğimiz sezon bittiğinde Fenerbahçe’nin sahaya çıkacak 11’ni taraftarın büyük çoğunluğu tahmin edebiliyordu. İsmail Kartal önce ideal 11’i, sonra da başarıyı yakalamıştı. Sezon bitti, şampiyonluk kaçmasına rağmen camia ümit doluydu. Hem başkan Ali Koç hem de teknik direktör Jesus, takıma sadece nokta transferler yapacaklarını, ilk 11 üzerinde fazla oynamaya gerek olmadığını söylüyorlardı. Peki öyle mi oldu? Hayır! Fenerbahçe yine sil baştan hale döndü. Kim’in transferi, defans kurgusunu bozdu. Takımın stoperleri Szalai ve Serdar Aziz gibi duruyor. Lemos ve Tisserand gözden düşmüş. Peki 3 kulvarda yarışacak bu takımın yedek stoperleri nerede?
Arda şans bulur mu?
İki kanat beki Osayi ve Ferdi. Onların yedekleri, iyileştiği zaman Nazım ve bekleyen Novak. Takımın geri kalan 6 mevkii için tam bir curcuna var. Bugün Fenerbahçe için sağlıklı bir 11 yapmak zor. Takımın en büyük silahı İrfan Can’ın bile yeri garanti değil. Dikkat ederseniz Jorge Jesus genelde dilinden anlayan oyuncuları aldırıyor. Yenilerden Arao, King ve Lincon takımın bankoları. Crespo, Zajc, Mert Hakan, Emre Mor, Pelkas, Valencia’dan formayı kimler kapar? Tiago Çukur, taraftarın sevgilisi Arda Güler ilk 11 şansı bulurlar mı?
Merakla bekliyorlar
Forvet hattı yenilendiğinde Serdar Dursun, kulübeye mi döner? Evet kesin olan şu ki, Jesus hem oyun planı hem de ilk 11 için “Sil baştan” yapıyor. Taraftarlar ve camia çok güvendikleri için Jesus‘un yeni Fenerbahçesi'ni merakla bekliyorlar. Bakalım geçen sezonun takımını arayacaklar mı, yoksa hatırlamayacaklar mı?
‘’Alex'ten Mesut'a...‘’
Alex’in gidişinin ardından Fenerbahçeliler onu çok aradılar. Brezilyalı yıldızdan sonra her gelen yeni yabancıyı onun yerine koymaya çalıştılar ama bir türlü özlemlerini gideremediler. Yıllar sonra Mesut Özil’in gündeme gelişi camiayı çok heyecanlandırdı. Başkan Ali Koç, rüya transferi gerçekleştirdiğinde Alex hasreti biter diye düşündüler. Mesut Özil’in Fenerbahçe’deki ömrü beklenenin aksine çok kısa sürdü. Aykut Kocaman dönemi Alex’i, İsmail Kartal dönemi de Mesut Özil’i bitirdi.
‘Ya Alex ya ben!’
Fenerbahçeliler yıllardır Alex’in gidiş sebebini net olarak bilmezler. Bu soruya genelde kaçamak cevaplar verildi. Başkanlığı bırakmadan birkaç ay önce bu konuyu Aziz Yıldırım’a sormuştum. “Neden gönderdiniz?” dedim. Cevabı mı? Aziz başkan, “Takım liderdi. Aykut Kocaman bana kısaca ‘Ya o ya ben’ dedi. Lider takımın hocasını gönderecek değildim, onun için Alex’i yolladık” sözleriyle yanıt verdi. Geçtiğimiz gün Ozan Tufan’ın yaptığı açıklamalardan da soyunma odası tartışmalarından Mesut Özil’in ipinin çekildiğini öğrendik.
Ayrılıkları şık olmadı
Soyunma odasındaki tartışmanın boyutlarını bilmiyoruz. Bunu ancak iki taraf net olarak konuşursa, olayın şahitleri bunları doğrularsa öğreniriz. Ancak unutmamak gerekir ki hem Alex’in hem de Mesut Özil’in ayrılıkları hiç şık olmadı. Taraftarın gözdesi, sevgilisi bu oyunculara daha vefalı bir veda yapılabilirdi. Alex için geçti ama Mesut Özil’in CV’si en azından anlamlı bir vedayı hak ediyor. Öyle değil mi, Sayın Koç? Öyle değil mi sevgili İsmail Kartal? Büyüklük sizlerde kalsın...
‘’Fenerbahçe'nin ideal 11'i‘’
8 yıldır şampiyonluk özlemi çeken Fenerbahçe’de bu sezon öncesi daha farklı bir heyecan ve ümit var. Zico’dan (2006) sonra ilk kez takımın başına iddialı bir teknik adam, Jorge Jesus geldi. Camia yeni hocadan her ne kadar kısa zamanda başarı bekliyorsa da işler öyle kolay yürümüyor. Geçen sezonu hatırlayalım. İsmail Kartal’ın başarısındaki en önemli faktör, ideal 11’i kısa sürede bulup, sahaya sürüşü idi. Sarı-Lacivertli takımın geçen sezon sahaya çıkacak 11’ni hemen hemen herkes tahmin edebiliyordu. Sakatlıklar ve cezalar dışında takım kolay kolay bozulmuyordu.
Cevap bekleyen sorular
Şimdi bu sezon öncesine dönelim. Jesus her ne kadar takımı kasetlerden izlediyse de yeni arayışlar içinde. Yeni transferler (Lincoln, Bruma, Emre Mor) geldi. Gidenler olursa, gelmeye de devam edecek. Gelenlere ‘banko’ gözüyle bakanlar var. O zaman bu takımın ideal 11’i nasıl şekillenecek? Görünen o ki şimdilik kanat bekleri, Osayi ve Ferdi. Kaleci Altay ve Kim de diğer bankolar. Szalai, Serdar Aziz tercihi olur mu? Geçtiğimiz sezonun uyumlu çifti Crespo ve Zajc bozulur mu? İrfan Can’dan vazgeçilmez, ya Mert Hakan’dan? Rossi, Pelkas sahada mı olur, kulübede mi? Taraftarın sevgilisi Arda Güler ve yeni gözde İsmail Yüksek, forma şansı bulacak mı? Berisha ve Serdar Dursun, takımın golcüleri mi? Yoksa beklenen santrafor gelecek mi?
Papatya falıyla olmaz
Kiralıktan dönenleri ve eldeki diğer oyuncuları hiç hesaba katmadım. Görüldüğü gibi elde yine çok geniş bir kadro var. Sezona 3 kulvarda yarış ile başlanacak. Ancak kim ne derse desin, Jesus’un ideal 11’ini bir an önce bulup sahaya sürmesi şart. Bu işler papatya falı açmakla olmuyor. Yazıya erken diyenler olabilir. Ama Fenerbahçe’nin başına ne geldiyse ideal 11’i yaz-boz tahtasına çevirmesinden geldi. Şimdi sorun taraftara, hepsi ayrı bir 11 yapar. Onun için Jesus’un işi kolay değil. Tecrübesi, birikimi ve bilgisiyle bu işi çözebilecek olması da elbetteki her Fenerbahçeli’nin en büyük güvencesi...
‘’Kimse 'Mesut' olamadı‘’
Fenerbahçe’ye transferi gündeme gelince Başkan Ali Koç, “Fazla hayalci olmayalım” demişti. Kısa zamanda hayal gerçeğe döndü ve Mesut Özil, Fenerbahçeli oluverdi.
Camia bayram yapıyordu, dünya yıldızı gelmişti ya, şampiyon olmak artık daha kolaydı. Forması satış rekorları kırıyor, Sarı-Lacivertli taraftarlar onunla yatıp onunla kalkıyordu. Erol Bulut döneminde Mesut Özil takımın bankosu olamadı. Hoca, baskılar karşısında ona şans veriyor ama ‘mesut’ olmadığını belli ediyordu.
Mesut’un da mutlu olduğu söylenemezdi. Erol hoca gitti, Emre Belözoğlu geldi. Belözoğlu, kendisi gibi yıldız olan Mesut’a daha çok şans verdi. Sezon sonu şampiyonluk kaçtığında ne yönetim ne de camia ‘mesut’ olamadı.
İşler iyi gidince...
Bir sezon sonra Vitor Pereira dönemi başladı. Portekizli hoca zamanında da kimse ‘mesut’ olamadı.
Hatta Pereira, her fırsatta oynattığı sistemde Mesut’a yer olmadığını gösteriyordu. Medya ve taraftar baskısı sonucu, Fenerbahçe’de Pereira dönemi de sona erdi. ‘Mesut’ olan yine yoktu. Bu defa camianın çocuğu İsmail Kartal göreve geldi. Ama o da ne, Kartal da Mesut’u çok ön plana çıkarmadı.
İşler iyi gitmeye başlayınca Mesut çok konuşulmamaya başlandı. Üstüne üstlük, yönetim şok bir kararla dünya yıldızını kadro dışı bıraktı. Takım iyi sonuçlar almaya başladıkça da Mesut adeta unutuldu.
Ali Koç açıklamalı
Kim ne derse desin Fenerbahçe taraftarı Mesut Özil’i hep takımda görmek arzusundaydı. Neden kadro dışı kaldığını bize sadece Ali Koç açıklayabilir. Taraftar, Jorge Jesus’un gelmesiyle yine ümitlendi ve Mesut kararını beklemeye başladı. Portekizli hoca imza töreninde Mesut Özil için noktayı koydu. “Karar yönetimin, beni aşar” dedi. Bu açıklama sonrasında Fenerbahçe’de Mesut Özil dönemi kapandı.
Kim haklı bilemem. Benim bildiğim, geldiği gün yeri göğü inleten Mesut Özil, Fenerbahçe’de ne kimseyi ‘mesut’ edebildi, ne de kendi ‘mesut’ olabildi. Tek üzüldüğüm, bu dünya yıldızının neden geldiği gibi gönderilmeyişidir.
‘’Mert Hakan Yandaş'a mektup‘’
Sevgili Mert Hakan, seni Sivasspor’dan beri takip ederim. Kırmızı-Beyazlı forma altında çok başarılı olup, müthiş bir çıkış yakalayınca büyük kulüplerin radarına girdin. Fenerbahçe, daha çok istediğinden paraya kıyıp seni transfer etti. Sarı-Lacivertli taraftarlar gelişine çok sevindiler.
İlk sezonunda bekleneni veremedin. Hem Erol Bulut hem de Pereira seni ilk 11 düşünmediler. Bu haklı olarak psikolojini bozdu. Bu yüzden forma şansı bulduğun maçlarda, yanlış anlama ama tribünlere oynamaya başladın. Hakemlerin her kararına itiraz ettin. Gereksiz sarı ve kırmızı kartlar gördün. Sosyal medyada gündem oldun.
‘Yenilgiyi kabullenmez’
Önceki gün eski hocan Rıza Çalımbay ile kulaklarını çınlattık. Seni yere göğe sığdıramadı. Özetle, “Mert Hakan süper karakterlidir. Ben Sivas’a geldiğimde genelde yedek soyunuyormuş. Onu hemen ilk 11’e monte ettim. Çok başarılı oldu, bize büyük katkı sağladı ve sonra haklı olarak Fenerbahçe’ye gitti. Sahada agresif, saha dışında çocuk gibidir. Yenilgiyi kabullenmez, bu yüzden saha içinde çok hırçın gözükür. Ama asla tribünlere oynamaz. İsmail hoca (Kartal) onu yeniden kazandı. Milli Takım’a alınmayışı ise komedi” dedi.
Formayı yine kaparsın
Fenerbahçe’de son dönemlerde inanılmaz işler yaptın. Neden Milli Takım’a çağrılmadın, anlaşılır gibi değil. Bu da sinirlerini bozmuş olabilir ama kafana takma. Jorge Jesus ile senin için yeni bir dönem başlıyor. Yeni transferler ile kadro yine şişecek. Ben inanıyorum ki, sen o formayı yine kaparsın. Yeter ki, sadece ve sadece futbol düşün. Ne hakemleri, ne de rakiplerini kafana takma. En büyük desteğin, sana çok güvenen Sarı-Lacivertli taraftarlar. Şunu unutma ki, hem Fenerbahçe hem de Milli Takım’da yer bulma şansın fazlasıyla var. Hayırlı ve başarılı bir sezon geçirmen dileğiyle...
‘’Jorge Jesus'u beklerken‘’
Fenerbahçe’de Zico’dan (2006) sonra camiada en fazla heyecan uyandıran teknik adam şüphesiz Jorge Jesus oldu.
8 yıldır şampiyonluk özlemi çeken Fenerbahçe, bu sezona geçen senelerden daha umutlu girecek.
Öncelikle, büyük problemler yaşanmazsa, transferler daha çabuk sonuçlanacak.
Alınacak ve satılacak oyuncular için son kararı büyük ihtimalle Jesus verecek.
Tek yetkili olan Jesus ateşli, iddialı bir teknik adam.
Peki 1 yıllık sözleşme imzalayarak göreve başlayan Jesus, şampiyonluk hasretini giderecek mi?
Bunu hem gidip gezdiğim yerlerde hem de telefonla sohbet etmek için arayan her Fenerbahçeli soruyor.
Konuyu biraz açalım.
Uyum tehlikesi
Düşündüklerimiz her Fenerbahçeli’nin hoşuna gitmeyebilir. Hatta çok da kızdırabilir, sinirlendirebilir.
Fenerbahçe, kendi ülkesini saymazsak Jesus’un ilk Avrupa deneyimi olacak.
Ben hocanın bugüne kadar İtalya, Almanya, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi futbolun marka ülkelerinde neden çalışmadığını merak etmiyor değilim.
Ya teklif almadı ya da kendi tekliflere sıcak bakmadı.
Arabistan hariç, Jesus genelde Portekiz ve Brezilya’da çalıştı.
Çalıştığı futbolcuların büyük bölümüyle dil problemi yaşamadı.
Saha kenarındaki heyecanını soyunma odalarına taşıyan, futbolcusunu çok iyi motive edebilen Jesus, burada sıkıntılar yaşayabilir.
Sarı-Lacivertli futbolcular, geçen sezonun sonunu başarıyla kapatırken İsmail Kartal ile çok iyi bir uyum yakaladılar.
Bakalım bu sezon aynı uyum yakalanacak mı? Forma adaletli dağıtılacak mı?
Doğru karar
Herkesin merakla beklediği santrfor için Jesus kimi tercih edecek?
Kim ne derse desin başkan Ali Koç, hoca konusunda doğru kararı verdi.
Camiada şimdilik çatlak ses fazla çıkmıyor. Ama unutmayalım ki futbol sonuç oyunu.
Kupalar, başarılar gelmezse hocalar çok kolay gider.
Şimdi her Fenerbahçeli gibi ben de merakla Jorge Jesus’u bekliyorum.
İşler iyi giderse baştacı olur.
Aksi mi?
Bunu şimdi hiç bir Fenerbahçeli düşünmek istemiyor...
‘’Tek sıkıntısı dil‘’
“Futbolu yakından takip edenler ünlü Alman teknik adam Otto Rehhagel’i tanırlar. Fenerbahçe muhabiri iken bir Almanya kampı sırasında (1985 ya da 1986) onunla karşılaşmış ve bir röportaj yapmıştım. Kısaca bana, “Dilini konuşamadığım ülkede hocalık yapmam” demişti. Nitekim 26 yıl Almanya’da çalışıp, sürpriz bir transferle 2001 yılında Yunanistan’a gitmişti. Jorge Jesus’un da böyle bir durumu var. Uzun yıllar ülkesinde ve yine lisan olarak problem yaşamadığı Brezilya’da çalıştı. Yani Avrupa’da ilk deneyimi Fenerbahçe olacak (Portekiz kendi ülkesi).”
‘İletişim çağındayız’
“Jesus ateşli bir teknik adam, araya tercüman girince, futbolcunun motivasyonu nasıl olacak göreceğiz. Bildiğim kadarıyla İngilizcesi iyi değil. Bu yüzden yabancı futbolcular ile de tercüman aracılığıyla iletişim kuracak. CV’si başarılar ile dolu olan Jesus’un bana göre tek sıkıntısı bu olacak. Gerçi iletişim çağındayız. Bu problemi de başkan Ali Koç, bakarsınız simultane tercümanlar ile çözer.”