‘’Fener evinde mutlu!‘’
gidiyor. Yeniden yapılanmasına rağmen sezona beklentilerin çok üzerinde başlayan Kanarya, 7. hafta sonunda 6. galibiyetine ulaştı, Play-Off yolunda büyük avantaj elde etti. Sezonda kolay maç yok. Geride kalan 6 haftaya baktığımızda her takım, her takımı deplasmanda olsa dahi yenebiliyor. Kızılyıldız her ne kadar ligin zayıf takımı gibi görünse de Vildoza'nın takıma katılması, Nedovic'in de dönmesi ile tehlikeli bir ekip haline gelmişti. Nitekim maç boyunca bunu da hissettirdiler. İki oyun kurucu Calathes ve Wilbekın'ın normal standartlarının çok altında kalmasına, Edwards'ın hiç oyuna girmemesine rağmen 93 sayıyla gelen galibiyet hücum çeşitliliğinin de arttığının bir göstergesiydi. Motley'in 25 sayı ve 10 ribauntluk performansı, kısaların etkili olmadığı günde Melih'in kenardan gelip sadece 16 dakikada 5 üçlük üzerinden 20 sayı üretmesi son derece değerliydi. Özellikle Melih'in attığı her sayı Kızılyıldız için fazlasıyla kalp kırıcı oldu.
Kazanmanın yolunu buluyor
Pierre bu yıl ilk kez bu kadar top kullandı, 10 sayı ve 5 ribauntluk katkı verdi. İşler olunda gitmediğinde, takımın ana rollerinde oynayanların gününde olmadığı günlerde 93 sayı atıp kazanmak gerçekten önemliydi Fenerbahçe Beko için. Savunma sertliği geride kalan 6 haftaya oranla kötüydü. Jekiri'den hala katkı alınamıyor. Booker de dün hiç oyunun içine giremedi. Ama bir şekilde kazanmanın yolunu bulan bir Fenerbahçe vardı sahada. Devamının gelmesi dileğiyle...
‘’Yine olmadı‘’
Sezona sıkıntılı başlayan Anadolu Efes için çıkış maçlarından biriydi. Ama rakip de ilk beş maçını kaybedip ayağa kalkmaya çalışan Bayern Münih olunca, temsilcimizin işi bir kat daha zorlaştı. Larkin'in sakatlığına Beaubouis de eklenince İsiah Taylor takviyesi ile Münih'e gelen Anadolu Efes, bir şekilde kazanmanın yolunu bulmaya çalıştı. Ama olmadı. Bu sezonki en büyük sorun savunmada. Efes şampiyonluklara koşarken bir hücum takımıydı ama savunmayı da ortalamanın üzerinde yapıyordu. Yeni takviyelerden başta Ziziç olmak üzere, Clyburn ve özellikle de Polonara bu yönde bir katkıyı maalesef veremiyor.
Yine de kaybettiği Monaco ve Valencia maçlarında olduğu gibi maç kazanılacak noktaya geldi. İlk yarı başa baş geçtikten sonra 3. periyotta oyunu 'koparma' noktasına gelen Efes, anlamsızca yediği 9-0'lık seriyle Bayern'i maça ortak etti. Oysa ki 5 maçı da kaybedip mental olarak çok zayıf olan Bayern'e karşı vurulacak bir darbe işi çok erken bitirebilirdi. Ama 1 dakika içinde geriye dönüşlerde adam paylaşmada sorun yaşayan Lacivert-Beyazlılar, üç pozizyon üst üste potasında üçlük gördü.
Çözüm olmayabilir
4. çeyreğinde başında da Bayern farkı 10 sayıya kadar çıkardı. Miçiç'le geri dönen Efes yine oyunu kazanma noktasına getirdiyse de, 40 dakika boyunca yaşadığı ribaunt sorunu onların başını yaktı. Toplamda 18 hücum ribaundu alan Bayern, maçın kafa kafaya gittiği anlarda neredeyse atana kadar kaçırdığı her topun ribaundunu aldı ve salondan da 81-78 galip ayrılıp, bu sezon ilk kez salondan gülerek ayrıldı. Efes'te işler iyi gitmiyor. Larkin'in dönmesi de çözüm olmayabilir. Bütçeleri elverir mi bilmiyorum ama hala boşta olan eski oyuncuları Chris Singleton'u alıp, Polonara'dan çıkabilirlerse bazı şeyler düzelebilir. Özellikle de savunmada...
‘’Kusursuz fırtına‘’
Euroleague'e 4'te 4 ile başlayan Fenerbahçe Beko, son iki yılın şampiyonu Anadolu Efes'i baştan sona üstün oynadığı maçta devirdi, namağlup unvanını sürdürdü. 25 sayı atan Wilbekın sahanın yıldızı olurken Kanarya zirvede tek başına kaldı.
Sezona fırtına gibi başlayan Fenerbahçe Beko, son iki yılın şampiyonu Anadolu Efes deplasmanında da hız kesmedi, Wilbekın'ın yıldızlaştığı maçı kazanıp 5'te 5 yaptı. Efes sezona sorunlu başlamıştı. Sakat olan Larkin'e, Beaubois de eklenince kısa rotasyonu iyice daralmıştı Lacivert- Beyazlılar'ın...
Itoudis takımı çok iyi yönetti
Fenerbahçe Beko da en az sayı yiyen takım olarak gelmişti Sinan Erdem'e.. Sarı- Lacivertliler, ilk yarıda ikili oyun savunmasını kötü yapmasına rağmen hücumda hiç aksamadı. Önce Motley pota altında etkili oldu, sonra bir resital sergileyen Wilbekın sahne aldı. Kenardan gelen Guduriç de arka arkaya 4 üçlük isabet bulunca zaten sezon başından bu yana sorun yaşayan Efes savunması iyice yumuşadı. Düne kadar çok az süre alan Booker, bu kez savunmayı toparlayan isim oldu. Nitekim Motley ve Jekiri neredeyse maçın kalanında kenarda oturdu. Itoudis takımı çok iyi yönetti, yaptığı her hamleden verim aldı. Tıptı ikinci yarının başında Edwards'ı sahaya sürüp, ondan üst üste 10 sayılık verim alması gibi.
Efes'in yumuşak karnı 4 numara
Efes'te Miçiç ve M'Baye'e destek olacak 3. bir oyuncu çıkmadı. Clyburn, Hayes ve Pierre savunmaları karşısında dün 13'te 4 ile şut attı. Son derece verimsiz bir gece geçirdi. Efes'in bu yılki en yumuşak karnı 4 numaradan alacağı savunma katkısı olacak. M'Baye dün bekleneni verdi ama daha sert uzunlara karşı fizik olarak yetersiz kalabilir. Pollonara ise halen kayıp. Bir dakika içinde Wilbekın'a iki kez geçilip, bir de basket faul yaptırına Ergin Ataman bir daha onun yüzüne bakmadı. Bir 4 numara takviyesi gerekecek gibi duruyor. Fenerbahçe'nin şu ana kadarki en zor maçıydı. 4'te 4 yapmışlardı ama çok ciddi bir rakiple karşılaşmamışlardı. İtoudis ve ekibi dün rüştünü ispatladı bence. Sarı- Lacivertliler, emin adımlarla Play-Off'a doğru ilerliyor....
‘’EuroLeague'de Türk gecesi: Anadolu Efes - Fenerbahçe Beko‘’
Euroleague'de hedefi yüksek iki Türk takımı bu gece karşı karşıya geliyor... Son iki yılın şampiyonu Anadolu Efes, Larkin'in yokluğuna, yeni 4 numaraları M'Baye ve Polonara'dan yeterli katkıyı alamamasına rağmen neredeyse 4'de 4 yapıyordu ama Monaco ve Valencia'ya şanssız bir şekilde mağlup oldu. Fenerbahçe Beko ise beklentilerin çok üzerinde bir başlangıç yaptı.
Edwards'la hücumlar daha sorunsuz olur
Hazırlık döneminde yeni coach İtoudis takımın başında olmamasına, bir çok yeni yabancıya, yeni bir sisteme sahip olmalarına rağmen ilk 4 maçını kazandı Kanarya... Belki çok zorlu maçlar oynamadılar ama bu dönemi kayıpsız geçmeleri Play-Off yolunda onlar için ciddi bir avantaj oldu. Şimdi kendilerini sınama anlamında ilk zor deplasmana çıkıyorlar. Bjelica'nın sakatlığı uzadı ama Motley, Jekiri, Hayes ve Booker dörtlüsü pota altında şu ana kadar sorun yaşamadı. Calathes ve Wilbekın hücumları yönlendirmede oldukça başarılıydı. Guduriç de bu ikiliye fazlasıyla yardımcı oluyor. Takımın skor yükünü sırtlaması gereken Edwards ise halen Avrupa basketbolunu ve sistemi öğrenme döneminde. Ondan da beklenen katkıyı alırlarsa hücumlar daha sorunsuz hale gelebilir.
Kısa rotasyonda yorgunluk hissedilebilir
Anadolu Efes oynadığı 4 maçta Miçiç- Clyburn ikilisini neredeyse 35 dakika oynattı. Bu ikili Larkin olmadığı için ligde de çok fazla süre aldılar ve yıprandılar. Bryant ve Beaubois henüz ritm bulamadığı, Larkin de olmadığı için Efes'in kısa rotasyonunda yorgunluk hissedilebilir. İki takımın da eksik yönleri var. Henüz tam hazır oldukları söylenemez. Fenerbahçe Beko kazanırsa iyice ritm bulacak ve çok önemli bir engeli aşmış olacak. Elde edecekleri moral ve özgüven de cabası olacak. Anadolu Efes ise hesapta olmayan Valencia mağlubiyetini telafi etmek isteyecek. Kazanırlarsa ilk ayı çok da kötü bir yerde bitirmeyecekler. Her zaman söylediğimiz gibi. Başlamak değil, bitirmek önemli. Mart-Nisan aylarına formda ve sağlıklı girmek, Play-Off ve Final-Four için en belirleyici unsur oluyor...
'40 dakika boyunca savunma sertliğini korumalıyız'
Anadolu Efes coachu Ergin Ataman: “Fenerbahçe Beko Euroleague’e iyi bir başlangıç yaptı. Nick Calathes’in organizasyonu, Scottie Wilbekin ve Marko Guduric’in skorer oyunları dışında Nigel Hayes-Davis ve Johnathan Motley’den de ciddi skor katkısı alıyorlar. Savunma sertliğini 40 dakika boyunca uygulamalıyız. Çok önemli bir maç ve bu derbiyi kazanmak için hücumda pas sayısını artırmak ve pota altını daha etkili kullanmak istiyoruz."
'Bu mücadele çok fazla konsantrasyon gerektiriyor'
Fenerbahçe Beko coachu Dimitris Itoudis: “Bu sezon EuroLeague’de ya da Türkiye Süper Ligi’nde henüz maç kaybetmedik, ancak Anadolu Efes ile oynadığımız ilk resmi karşılaşmayı kaybettiğimizi biliyoruz. Sezon çok uzun ve bizim ayaklarımız kesinlikle yere basıyor. Önümüzdeki zorlukları biliyoruz. Son Avrupa şampiyonuna karşı oynayacağız. Aynı zamanda Avrupa’nın en yetenekli takımlarından birine sahipler. Bu mücadele çok fazla dikkat, konsantrasyon ve hem hücumda hem de savunmada sinerji gerektiriyor."
‘’Bursa çok 'extra'‘’
Sezonun namağlup takımı Frutti Extra Bursaspor, son iki yılın Euroleague şampiyonu Anadolu Efes'i muhteşem bir maç sonrası devirdi yenilgisizlik unvanını sürdürdü. Clemmons-Onuralp ikilisi 45 sayıya imza atıp galibiyette önemli rol oynadı.
Haftanın merakla beklenen maçıydı. Beklediğimize de fazlasıyla değdi. İnanılmaz bir basketbol ortamı vardı Bursa'da. Biletler günler öncesinden bitmiş, Eurocup ve BSL'de hiç yenilmeden yoluna devam eden Frutti Extra'ya, Bursa taraftarı tam destek vermişti. Rakip ise son iki yılın şampiyonu Anadolu Efes'ti... İki takım da çok dar bir rotasyonla oynayacaktı. Efes'te Larkin, Bursa'da ise Auguste ve Enes Taşkıran sakattı. Maç içinde skor sürekli el değiştirdi. Bursa, Clemmons ve Onuralp'le potaya gidip skor üretirken, Ahmet'i pota altında çok iyi kullandı. Efes ise daha çok dış atışlara yöneldi. Nitekim tam 15 üçlükten 45 sayı üretip bu zorlu deplasmanda oyuna tutundular.
Maçın kırılma anı: 17-2'lik seri
Maçın kırılma anı 3. periyodun ortasıydı. Efes, Clyburn'ün sayıları ile 58-51 öne geçtikten sonra Bursa'nın 17-2'lik serisi geldi. Savunmada çok agresif olan kaptığı toplar ya aldıkları ribauntlar sonrası rakip sahaya çok çabuk geçen Bursa taraftar desteğini de arkasına alıp 68-60 öne geçti. 4. periyodun ortalarında da farkı 12'ye çıkardılar: 83-71. Ama Efes'te Miçiç iki teknik faulden atıldıktan sonra Beaubois ile arkaya üçlükler buldu ve 9-0'lık seriyle maça bir anda ortak oldu: 83-82. Ancak bu yılın MVP'si olmaya aday Onuralp başta olmak üzere, Clemmons ve Ahmet'le kritik basketler bulan Frutti Extra, salondan 86-84 galip ayrılıp zirve yürüyüşünü sürdürdü...
‘’Efes hata yapmadı‘’
Euroleague'de Monaco ve Valencia'ya son anlarda kendi yaptığı hatalarla yenilen Anadolu Efes, namağlup Alba Berlin karşısında da çok zorlandı ama bu kez maç sonunu daha iyi oynayıp, galibiyete uzandı.
Alba Berlin bu sezonun flaş takımı olmaya aday. Geçen yıldan bu yana coach Gonzales yönetiminde hep üstüne koyarak devam ediyorlar. Yatırım yaptıkları gençler, düşük bütçeyi maksimum getiri ile kullanmaları, oynadıkları sıra dışı basketbol ile İstanbul'a 3'te 3 yaparak gelmişlerdi. Neredeyse Efes'i de yeniyorlardı ama başta 37'lik Dunston'ın savunmada isyan bayrağını açması, diğerlerinin ona katılması ile ilk mağlubiyetini aldı Alman ekibi.
Çok şanssız iki yenilgi alan son şampiyon Efes, dün de çok inişli-çıkışlı performanslar sergiledi. 13 sayı geriden gelip, 7-8 sayı öne geçti. Rakibine tekrar yakalandı, geri düştü ama maç sonunda rakibini hata yapmaya zorlayınca sezonun ikinci galibiyeti geldi.
Larkin'in yokluğunda, Beaubois ve Bryant'ın henüz ritmini bulamadığı bu dönemlerde Miçiç ve Clyburn'e çok yük biniyor. Çift maç haftasının ikinci gününde Miçiç ve Clyburn 35'er dakika oynadı yine.
Son iki yıldır...
Takıma sınıf atlatması ile transfer edilen Ziziç, bu performansla Dunston ve Pleiss'in arkasında 3. pivot kalacak gibi görünüyor. Savunmada ayakları çok yavaş. Dün M'Baye ve Pollonara 4 numara savunmasını çok iyi yaptı. İlk üç haftanın yıldızı Sikma, son derece verimsiz oynadı. Bu da galibiyetin anahtarlarından biriydi.
Başa baş giden maçta, kritik anları daha iyi oynayan Efes, tecrübesi ile sonuca gitti. Son iki yıldır sezon başlangıçları hep sorunlu oluyor Efes için. Şubat ve Mart aylarında form olarak üst seviyeye çıkıp hedefe ulaşmışlardı. Ama bu yıl Play-Off'a kalmak bence her zamankinden daha zor olacak. Larkin'in dönüşü sonrası takımın da çehresi değişecektir. Efes, o zaman kadar geçen süreyi ne kadar az hasarla atlatırsa, ileriye o kadar umutla bakacak...
‘’4X4 Fener‘’
Sezon başı ne kadar az kayıp, ilerisi için o kadar kardır... Hele ki Fenerbahçe Beko gibi coach ve bir çok yabancının yeni olduğu bir takımda... Sarı-Lacivertliler, ilk 4 haftayı kayıpsız kapadı. Salı günü 16 üçlük atıp Avrupa yakasında Anadolu Efes'i devirip bu yılki ilk resmi galibiyetini alan Valencia, Asya'da bir başka sürpriz peşinde koşmak istedi. Aslında Valencia'nın oyuncu yapısına baktığımızda şu ana kadar galibiyet alamaması sürpriz sayılmalıydı. Nitekim Efes maçına benzer bir şekilde başladı Valencia oyuna. Oyunculuğu bıraktıktan sonra ilk coachluk kariyerine Euroleague'de başlayan Mumbru yönetimindeki İspanyol ekibi, Efes'e karşı ilk yarı 12 üçlük atmıştı. Dün de 7 üçlükle soyunma odasına 43-34 önde gittiler. Bir ara 33- 20 öne geçmişlerdi.
Doğru beşleri aradı
Fenerbahçe Beko ise Motley dışında kimseden verim alamadı. İtoudis doğru beşleri aradı ama nafile... Hücumda doğru tercihleri yapamayan Sarı- Lacivertliler, savunmayı da oturtamadı. Ki geride kalan 3 maçta rakiplerini ortalama 64 sayıda tutan Fenerbahçe bu alanda Euroleague'in en iyisi konumundaydı. Ama ikinci yarıya agresif ve enerjik başlayan Fenerbahçe, bir anda oyunun gidişatını değiştirdi. Bu periyot rakibi 5 top kaybına zorlayan, geçen maç 5'te 0 üçlük atan Hayes'le arka arkaya 3 üçlük bulan Kanarya, bir anda 24-8'lik seri yakaladı, 58-51 öne geçip maçı da kazanacak noktaya getirdi.
Maçın en istikrarlısı...
Her ne kadar son 30 saniyede top kayıpları olup maç tehlikeye girse de, Sarı-Lacivertliler'in ikinci yarıda rahat bir galibiyet aldığı söylenebilir. Wilbekın'ın 20 sayı, 5 ribaunt, 5 asisti, Hayes'in bu kez boş şutları kaçırmaması, Calathes'in 7 asisti, maçın en istikrarlı ismi Motley'e yaptıkları yardım sonucu belirledi...
‘’Fener ezerek yeniyor‘’
Euroleague'de 3. hafta maçında Asvel'i ağırlayan Fenerbahçe Beko, yine müthiş bir savunma yaptı. Fransız ekibini yanına bile yaklaştırmayan Sarı-Lacivertliler, 3. galibiyitini de net bir skorla almayı başardı.
Euroleague Fenerbahçe Beko için harika başladı. Avrupa Şampiyonası sonrası, Fenerbahçe gibi çoğu takım hazır olmamasına rağmen bu alışma döneminde elde edilen 'net' galibiyetler moral ve özgüven açısından çok önemli. Yoksa nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemli bu ligde. Ama yeni coach, yeni düzen, yeni oyuncularla alışma dönemini kayıpsız atlatmak ilerisi için de büyük avantaj.
Sarı-Lacivertliler bunu yapıyor.
Coach İtoudis, CSKA'da geçirdiği yılların ve kazandığı iki şampiyonluğun ardından bu seviyelerde nasıl oynanacağını çok iyi biliyor. Başarı da savunmadan geçiyor. Bayern'den 62, Maccabi'den 71 sayı yiyen Fenerbahçe dün de Asvel'i 63 sayıda tuttu.
Maça Wilbekın'ın 3/3 üçlüğü ile başlayan ve 15-8 öne geçen Kanarya, bir daha da arkasına bakmadı.
Motley, her geçen gün Euroleague'e adapte oluyor. Performansı giderek artıyor. Burada Jekiri de katkı yapınca pota altından gereken skoru elde etti Sarı-Lacivertliler.
Calathes takımın beyni. Dün de 11 sayının yanına 8 asist ekledi. En iyi yaptığı şeylerden bir buket hazırladı Asvel'e karşı.
En sevindirici taraf ise Edwards'a verilen dakika ve serbestlikti. Edwards özel bir skorer. Euroleague basketboluna çok uzak ama öğrenmeyi çok istiyor. Savunma gayreti, topun kendine gelmesini sabırla beklemesi, rolünü kabul etmesi ne kadar kararlığı olduğunun göstergesi. Öğrendikçe daha da faydalı olacak. Dün 23 dakikada 19 sayı atıp sahanın en skoreri oldu.
Güzel oluğu kadar, gelişmesi gereken yönleri de var Fenerbahçe'nin.
Bjelica döndükten sonra Nigel Hayes sevdası devam ederse, İtoudis'in uzun vadede başı ağrıyabilir.
Hayes bir rol oyuncusu. Görev tanımı belirlenirse az oynayıp, çok fayda verebilir. Ama ona bu kadar süre verilmesi, 'yıldız oyuncu' sanılması anlaşılır bir durum değil.
İşler iyi giderken sırıtmıyor belki ama 0/7 ile şut atan bir oyuncunun kaybedilen bir maçta 23 dakika sahada kalması da açıklanamaz...