‘’Fener direnemedi‘’
Wilbekin, Pierre ve Guduriç'ten yoksun olarak güçlü Real Madrid karşısına çıkan Fenerbahçe Beko, evinde farklı yenildi 2. mağlubiyetini aldı. Kanarya, bu sonuca rağmen liderliğini sürdürdü.
Fenerbahçe Beko, ilk kez bu kadar zor şartlar altında bir maça çıkıyordu. Rakip de şampiyonluk adaylarından Real Madrid'di... Onlarda da Hanga ve Yabusele gibi önemli oyuncular yoktu belki ama ellerindeki geniş rotasyon nedeniyle Fenerbahçe kadar etkilenmediler. Kanarya'nın kısa rotasyonunda zorlanacağını tahmin ediyorduk. Sahadaki isimlerden İsmet ve Calathes de tam hazır olmadığı için hücumda çok düşük bir enerji ile başladı Fenerbahçe.. 25-10 geriye düşen Kanarya bir daha da rakibini yakalayamadı. Fark 21'e çıktıktan sonra, oldukça dağınık bir görüntü çizilmesine rağmen geri dönmeyi deneyen, pes etmeyen bir karakter koyması gecenin artı hanesine yazılabilir. Real, Tavarez ile pota altında fark yaratırken Deck sırtı dönük oyunlardan fazlasıyla skor buldu. Musa ile de rahat basketler bulan Real, 85 sayıya ulaştı.
Sakatlıklar, hastalıklar...
Kısa oyuncuların yokluğunda Edwards'ın performansı merak konusuydu. İlk Euroleague sezonunu yaşayan Edwards bu beklentileri karşılayamadı. Yanlış şut tercihleri, savunma hataları ile tam takımın hamle yapmaya hazırlandığı anlarda ihtiyacı gideremedi. Booker-Motley ikilisi dışında normal performanslarına yaklaşan bir başka oyuncu da çıkmayınca böyle bir maçta doğal bir yenilgi geldi. Sakatlıklar, hastalıklar olacak. Fenerbahçe'nin eksikken de yaşamayı öğrenmesi gerekecek. Bu anlamda faydalı bir yenilgi olduğunu düşünüyorum...
‘’Anadolu Efes seriye bağladı‘’
Sezona kötü başlayan son iki yılın şampiyonu, Barcelona, Milano, Bologna'dan sonra bir başka güçlü takım Olympiakos'u da devirdi, üst üste 4. galibiyetini alıp ait olduğu yere bir adım daha yaklaştı.
İlk üç dakikada top kayıpları nedeniyle şut bile atamayan Anadolu Efes, 10-0 yenik başladı maça. Ergin Ataman doğal olarak rotasyona girdi. Efes, Clayburn'ün bireysel çabaları ile oyuna tutundu ve bir şekilde skorun içinde kalmayı başardı. 10 maçın 7'sini kazanan Olympiakos, oyunu hep kontrol eden, doğru şutu bulana kadar hücum eden taraftı. Nitekim ilk yarı 41-33 Atina ekibinin lehine sonuçlandı. Ama devre arası Efes'e ilaç gibi geldi. Soluklanan ve doğru düşünmeye başlayan Lacivert- Beyazlılar ikinci yarıya baskılı ve sert savunma ile başladı.
Maçın adamı...
Hücumda Miçiç önderliğinde topu da paylaşmayı hatırladı. Sezona çok iyi başlamayan Beaubois oyunun iki tarafında da katkı verince momentum Efes'e geçmeye başladı. Clyburn atmaya devam ediyordu. Miçiç ve Beaubouis performansını giderek artırdı. 3. periyodun sonunda fark 1'e inmişti: 52-53. 4. periyodun başında Clyburn'ün üçlüğü ile ilk kez öne geçen Anadolu Efes bir daha arkasına bakmadı. Taraftar desteği ile ivmeyi yakalayan Lacivert- Beyazlılar, ikinci yarıda şampiyona yakışır bir mücadele sergileyip üst üste 4. galibiyetini almayı başardı. 18 sayı, 9 ribaunt ve 9 asistle 'triple-double'lık performans sergileyen Miçiç maçın adamı oldu. Hatfaya Larkin de geliyor... Bakalım Larkin'le beraber bu takım hangi seviyeye çıkacak?...
‘’Wilbekın yoksa İsmet var‘’
Fenerbahçe Beko, iki cephede birden yoluna emin adımlarla ilerliyor. Geçen hafta Monaco ve Milano deplasmanlarında kazandıktan sonra Galatasaray'ı deplasmanda yenen Kanarya, 48 saat geçmeden çıktığı maçta Beşiktaş'ı da deplasmanda yendi, namağlup unvanını sürdürdü. Fenerbahçe, Galatasaray'ı yenerken takımın önemli silahı Wilbekın'ı kaybettiğine üzülüyordu. ABD'li yıldız 2-3 hafta oynamayacak. Onun yokluğunu Edwards'ın doldurması beklenirken sahneye sürpriz bir isim çıktı; İsme Akpınar. İsmet Akpınar müthiş bir profesyonel. Çok da oynasa, hiç dakika almasa da hep hazır. Nitekim İtoudis'in bu yıl yüzüne pek bakmadığı İsmet, Beşiktaş derbisine ilk beşte başladı, daha ilk çeyrekte 4/4 üçlük attı. Periyodu 31- 20 önde bitiren Fenerbahçe Beko, rakibini bir daha da yanına yaklaştırmadı. Maçı 7/9 üçlük isabeti ile 23 sayı ile tamamlayan İsmet, kariyer rekorunu egale ederken Motley 19 sayıyla yardımcı skorer oldu. Şehmuz da kenardan gelip ciddi katkı verdi.
Direnç gösterdiler
İtoudis'in bu yoğun dönemde rotasyona girmesi beklenirdi ama o Motley, Calathes, Hayes gibi çok dakika alan oyuncularını yine sahaya sürdü. Beşiktaş, gücü oranında iyi mücadele etti. Skorda hep geri kalmalarına rağmen hiç geri atmayıp hep maçın içinde kaldılar. Burak Can Yıldızlı önderliğinde direnç gösterdiler ama bu kadar formda bir Fenerbahçe'yi hiç de kolay olmayacaktı. Olmadı da...
‘’Fenerbahçe boyut değiştirdi‘’
Sinan Erdem'de olağanüstü bir derbi izledik. Muhteşem bir basketbol, evinde taraftarı önünde ligin namağlup takımı Fenerbahçe Beko'ya karşı mükemmel oynayan bir Galatasaray NEF. Ama Fenerbahçe Beko çıtayı öyle bir seviyeye çıkardı ki, 16 üçlük, 23 asist üzerinden tam 91 sayı Galatasaray bu basketbol karşısında çaresiz kaldı. İtoudis ve oyuncuları başka bir boyuttaydı sanki... Çift maç haftası dönüşleri tüm Euroleague takımları için kabus olur. Sürpriz yenilgiler genelde bu haftalarda çıkar. Ama rakip Galatasaray olunca Fenerbahçe'nin motive sorunu kalmadı. Doğal olarak konsante çıktılar maça. Ama mental olarak bu kadar güçlü olmaları beklemiyordum açıkçası. Hele ki Bost ve Ennis ile üçlük yağmuruna maruz kalmalarına, çift haneli farklarla geriye düşmelerine rağmen. Tribünler de müthiş bir atmosfer vardı. Ama hiç etkilenmedi Sarı-Lacivertliler. İlk yarı Wilbekın ve Calathes. İkinci yarı Hayes ve Metecan, bu üçlüklere misliyle karşılık verdi.
Hücumda çok rahattı
McGee attı, Colaiaro attı, hatta Yunus Emre kısa sırada 5 sayılık çok kritik katkı verdi ama nafile... Hem fizik, hem de mental olarak çok güçlü bir Fenerbahçe Beko vardı sahada. Namağlup unvanlarını sürdürmeye kararlıydılar. İkinci yarıda baskılı savunmayı çözüp, kendileri de daha iyi savunma yapınca 10 sayı geriden gelip 10 sayı öne geçti Sarı Lacivertliler. Calathes'in 11 asisti, Wilbekın'ın 4, Hayes ve Metecan'ın 3'er üçlüğü Fenerbahçe'yi hücumda çok rahatlattı. Kenardan gelen Şehmuz, Edwards da skora katkı yapınca bu zorlu deplasmanda 97 sayı bulup zirvedeki yerini korudu Kanarya.
Maksimuma yakın oynadılar
Yıllarca İtoudis'in yardımcılığını yapan Pistouilis de takımı iyi hazırlamış. Aldığı önlemler ilk yarı işe yaradı ama dünkü Fenerbahçe, karşısında kim olursa olsun kazanırdı sanki... Fenerbahçeliler takımlarıyla ne kadar gurur duysalar az. Galatasaraylı oyuncular da derbinin hakkını sonuna kadar verdi. Maksimuma yakın oynadılar ama sonunda güçleri yetmedi...
‘’Çok değerli galibiyet‘’
Fenerbahçe Beko ligin en zor deplasmanlarından birine çıktı. Monaco, 8 maçın 6'sını kazanmış, geçen yıl Play-Off oynayan iskeleti koruyup üzerine takviyeler yapmıştı. Böylesine zor bir maçı çok ama çok kolay kazanıyordu neredeyse Fenerbahçe Beko. İtoudis, kısa zamanda rolleri çok iyi oturttu. İtiraf etmek gerekirse, Nigel Hayes ısrarına fazlasıyla şaşırıyordum Yunan antrenörün. Pierre'in yokluğunda bu kez üç numara başladı Hayes. Onun yüksek yüzdeli üçlük isabetleri ve kritik hücum hamleleri ile kontrolü eline aldı Fenerbahçe. Calathes, prangalarından kurtulmanın mutluluğu içinde sanki. İkinci baharını yaşıyor. 15 sayı ve 7 asistle mükemmel bir oyun kuruculuk örneği gösterdi. Monaco ligin en dengeli oynayan takımlarından biri.
Yavaş yavaş geldi
İlk üç periyot Fenerbahçe savunması öyle verimli ve etkiliydi ki, Fransız ekibinden tam 10 top çaldı Sarı-Lacivertliler. Uzunlar faul problemine girmesine rağmen oyunun her iki yönünde de katkı verdiler. Wilbekın, Edwards, Metecan, Guduriç ne zaman ihtiyaç hissedilse devreye girdi. Neredeyse böyle bir deplasmanda güle oynaya kazanıyorduk maçı. Fark giderek açıldı ve Fenerbaheçe 34 sayı bulduğu 3. periyodu 79-60 önde bitirdi. Klasik olacak belki ama bu seviyelerde rehavete kapılırsan rakip seni anında cezalandırıyor. Nitekim elinde Mike James, Jordan Lloyd, Okobo gibi skorerleri bulunan Monaco, hissettirmeden yavaş yavaş geldi.
Büyük avantaj
Savunma konsantrasyonu düştü. Hücumda yanlış tercihlere ve top kayıpları eklenince, pembe rüya neredeyse kabusa dönüşüyordu. Fransız ekibi 33-15'lik seriyle farkı 1 sayıya kadar indirse de, Guduriç'in serbest atışarı sonrası üç sayı savunmasını düzgün yapan Kanarya çok önemli bir engeli daha aşmış oldu. 9 maçta 8 galibiyet. Play-Off, hatta ilk 4 için büyük avantaj. Yüreğimiz ağzımıza geldi belki ama çok değerli bir galibiyet de cebimize girdi.
‘’Fener resital sunuyor‘’
Euroleague, Milli Takımlar, tekrar Euroleague derken bazı oyuncuların 8 günde 4 maça çıktığı haftaya konsantre olmak belki zor görünebilirdi ama Fenerbahçe Beko, özellikle ikinci çeyrekten itibaren öyle bir basketbol ortaya koydu ki, adeta bir resital sundu. İlk çeyrek 25-22 Panathinaikos lehine sona erdikten sonra müthiş bir savunma baskısı ile oyuna dönen Fenerbahçe, Edwards ve Melih'le bulduğu üçlüklerle 13-0'lık seri yakaladı, gerisi de çorap söküğü gibi geldi. Çok doğru bir kimya ile kurulmamış olan Panathinaikos da bu sertlik sonrası hemen teslim oldu. Wilbekin, Calathes ve Guduriç'le hücumları yönlendiren, tam 21 asist sonrası basket bulan Sarı-Lacivertliler, hem 8. maçında 7. galibiyetini aldı, hem şov yaptı, hem taraftarını mutlu etti, hem de özgüvenini fazlasıyla arttırdı. Motley, Booker ve Hayes, oyunun her iki yönünde de etkili olurken, sonradan giren Şehmuz bile 7 sayılık katkı yaptı.
Booker'dan 4 blok!
Rakip belki dirençli ve oturmuş bir takım değil. Muhtemelen hafta içi coach Radonjic'in de görevine son verilir. Ama dünkü Fenerbahçe karşısında kim olursa olsun duramazdı. Edwards, Avrupa basketbolunu öğrenmeye başlıyor. Bu konuda çok azimli. İnanılmaz bir skorer. Savunmada da çok çaba sarfediyor. Ama kat etmesi gereken uzun bir mesafe var. Ligin en az sayı yiyen takımıydı Fenerbahçe. Dün de istese Panathinaikos'u 60'larda tutardı. Booker'ın yaptığı 4 blok da hafızalarda yer etti... Bjelica sağlıklı döner, Jekiri de sistemin içine dahil olabilirse, Fenerbahçe emin adımlarla Play-Off, hatta Final-Four'a yürür gibi görünüyor..
‘’Efes sezonu açtı‘’
Anadolu Efes için çok kritik bir maçtı. Sezona kötü başlayan, 7 maçın 5'ini kaybeden, hala Larkin'siz oynayan Efes, Barcelona'yı ağırlıyordu. Rakip de bu yıl yaptığı transferlerle daha da güçlenmişti. Ama çıkış yolu arayan Efes, gerek mental, gerekse taktiksel olarak çok iyi hazırlanmış maça... Özellikle de 4 numaralardan ilk kez bu kadar katkı aldı Lacivert-Beyazlılar. İlk yarıda önce Polonara, ardından da M'Baye ile üç olmak üzere bu pozisyondan 4 üçlük bulan temsilcimiz, istediği açık alanı da bu sayede bulmuş oldu. 4 numaraların şut tehdidi olunca, Miçiç ve Clyburn'ün üzerindeki savunma baskısı biraz olsun azaldı. Miçiç 22, Clyburn de 24 sayı atarken, Bryant da onlara 16 sayı ile destek verdi.
İlk yarıda top kayıpları ve hücum ribauntları canımızı yakmıştı ama özellikle Dunston oyuna girdikten sonra savunmaya verdiği enerji ile daha da iyi hücum etmeye başladı Efes.
Krizi nasıl yönetecekler?
Son saniyelerde maç Efes adına bitmişti ama iki coach da sayı averajını düşünüp molalar aldı. Burada karlı çıkan Efes oldu. Clyburn'ün son saniye basketi skora 96-86 yaptı. Efes, hücumda topu paylaşıp eski günlerden bir resital sundu. Savunma ise henüz tam oturmuş değil. Takıma yeni gelenlerin hala sistemi öğrenmesi, özellikle de müdafada daha çok katkı yapması gerekecek. İki dominant karakter Kaliniç ve Jasikevicius maç içinde tartıştı. Litvanyalı, Kaliniç'i soyunma odasına gönderdi. Bakalım bu krizi nasıl yönetecekler?
‘’Devler pes etmiyor‘’
12 Dev Adam şansını sonuna kadar denemeye devam ediyor. Yaz döneminde Letonya ve Sırbistan yenilgileri ile şansını azaltan milliler, Belçika'yı 86-52 yenip gruptan çıkma ihtimalini kalan 3 maça taşıdı. Avrupa Şampiyonası'nda aynı grupta bulunduğumuz ve yenerken zorlandığımız Belçika, Obasohan dışında aynı kadroydu. Bizde ise NBA oyuncuları ve Barcelona'nın izin vermediği Sertaç yoktu. Ama mevcut kadro öyle kararlı ve coşkulu oynadı ki, Belçika bir an olsun maçın içine giremedi.
Ergin Ataman, Belçika'yı yenerken bir yandan da kritik Sırbistan maçının da provasını yapıyordu sanki. Özellikle de Göksenin'i, Micic'in savunmasına hazırladı sanki. Avrupa Şampiyonası'nda çok süre alamayan isimlerden Onuralp Bitim, ligin şu ana kadarki yıldızıydı, maçta da ışıl ışıl parladı. 19 sayı, 6 ribaunt ve 5 asistle muhteşem bir performans sergiledi. Keza Sadık Emir Kabaca... O da 16 sayı ile Onuralp'i takip etti. Fark sistematik olarak açıldı. Burada averaj da önem taşıyabilir. İlk tur grubunda Belçika, Sırbistan'ı iki kez mağlup etmişti. O yüzden savunma konsantrasyonunun 40 dakika boyunca düşmemesi, 8 top çalma çok değerliydi. Dakika alan 12 oyuncu da skora katkı verdi.
Zor ama imkansız değil
Bir gün önce Kızılyıldız maçında 5 üçlük atan Melih, Belçika potasına da 3 üçlük gönderdi. Farklı kazandık, kazanırken de yorulmadık. Pazartesi günü dananın kuyruğu kopacak. Belgrad'da Sırbistan'ı yenersek bir kez daha Dünya Kupası'na katılmayı garantileriz... İşimiz zor ama tabii