Arama

Popüler aramalar

‘’Anadolu Efes, yanına yaklaştırmadı‘’

Anadolu Efes bu sezon kazanıyor, kazanırken de oynadığı basketbolla keyif veriyor.

İstanbul-Atina rekabetinde haftanın ikinci maçıydı. Fenerbahçe, Olympiakos deplasmanından galibiyetle dönerken, Anadolu Efes, Panathinaikos’u adeta ezdi.

Başladığı gibi bitirdi Lacivert-Beyazlılar, bir an olsun yanına bile yaklaştırmadı Panathinaikos’u...

Sayı kralı olarak veda ettiği Euroleague’de belki de sayı atmadan bitirdiği ilk maç oldu Langford’un...

Geçen yıl bu salonda 42 verimlilik puanı alan, tribünlere de el kol hareketi yapan Calathes, maç bitimi süklüm püklüm gidiyordu soyunma odasına...

Beaubois devreye girdi

İlk yarıda farkın açılmasındaki en önemli faktör yapılan harika savunma sonrası alınan savunma ribauntlarıydı. Efes, net ribauntlar sonrası sayısız ‘fast-break’ attı PAO potasına. Geçiş hücumunu harika oynadı.

Hücumun sıkıştığı anlarda ise Beaubois müthiş bir skorer olduğunu ispatladı bir daha. Dunston’un 6/7 ile 14 sayı atması, Simon’un 5 asisti, Beaubois’in tam 4 bloku, Miçiç’in her şeyi yapması, Moerman’ın sezon başından bu yana yaptığı istikrarlı katkı, gecenin güzel yanlarıydı.

Her geçen gün...

Ergin Ataman da çok iyi hazırlanmış. Oyuncular da stratejiyi harika uygulayınca güzel bir galibiyet geldi.

Efes, her geçen gün üstüne koyuyor. Yeni bir takım olmalarına rağmen sezona beklenin çok üzerinde başlamışlardı. Umarım bu ivme aynı şekilde sürdürürler.

17 Kasım 2018, Cumartesi 07:45
YAZININ DEVAMI

‘’Fener zoru sever‘’

Euroleague’in en zor deplasmanlarından biriydi. Üstüne üstlük takımın en en skoreri, en çok ribaunt alan ve en çok asist yapan ikinci oyuncusu yoktu. Jan Vesely bir gün önce baba olmuştu ve takımla beraber Atina’ya gelmemişti. Maç sabahı Obradoviç’i aradı ve ‘gelmek istiyorum’ dedi. Sonuçta bir saatlik yok. Ama Obradoviç, ‘Sen eşinin ve bebeğinin yanında ol. Bu hayatında her zaman yaşayabileceğin anlardan biri değil’ yanıtını verdi. Üç yıldır Euroleague finali oynayan bir takım, her ne kadar ekibin istatistik lideri olmasına rağmen bir oyuncuya bağlı bir takım değildi, olmamalıydı da. Nitekim Fenerbahçe, Olympiakos deplasmanında nasıl bir takım olduğunu gösterdi. Sarı-Lacivertliler, ‘bukalemun’ gibi. Her türlü şarta uyum sağlamayı başarıyor. Atmosfer, rakibin Atina derbisini kaybetmiş olmasından dolayı gösterdiği aşırı motivasyon ve reaksiyon, Vesely’nin yokluğu vs... Neredeyse hiç etki etmedi.

Son 6 sayı Sloukas’tan

Obradoviç, şartlar ne olursa olsun sızlanıp, yakınmıyor. Elindeki mevcut kadroyu en iyi şekilde hazırlıyor. Bu yıl, MVP performansı gösteren Sloukas eski takımına karşı 20 sayılık performans sergilerken takımının son 6 sayısını attı. Gösterdiği sevinç sonrası Olympiakos tribünlerinin tepkisini çekti ama o artık Fenerbahçeli!... Melih, artık Guduriç’in dakikalarından çalmalı. Dün Guduriç 2 dakika oynadı, Melih 26. Ama 4 tane üçlük attığı için, çoğu da zor pozisyonda... Artık oynaması için neler yapması gerektiğinin iyice farkına varmalı... Kaliniç bu sene bir başka seviyede. 16 sayı ve 4 ribauntla oynadı. İstikrar abidesi gibiydi. David Blatt’in ekibi Olympiakos şimdiden 4. yenilgisini aldı Fenerbahçe karşısında. Kanarya çok zorlu bir fikstürü, kolaylaştırmaya devam ediyor.

16 Kasım 2018, Cuma 06:11
YAZININ DEVAMI

‘’Fener'den usta işi‘’

Fenerbahçe’yi, Vitoria’da psikolojik bir savaş bekliyordu. Bu yıl Final-Four’a ev sahipliği yapacak olan Baskonia, geçen yıl da Play-Off’ta elendiği temsilcimize karşı aşırı motiveydi. İyi mücadele ettiler, agresif savunma yaptılar, pres yaptılar, Fenerbahçe’yi tam 16 top kaybına zorladılar ama sonunda kazanan yine Fenerbahçe oldu. Hücumda çok kötü de oynasa, düzenden çıksa, bir çok top kaybı yapsa da mental olarak ayakta kalan taraf Sarı-Lacivertli ekipti. Bunda Kaliniç, Datome, Dixon, Sloukas, Vesely ve Melli gibi karakterli oyuncuların olmasının rolü büyüktü. Skor hep başa baş gitti belki ama Baskonia, 3. ve 4. çeyreklerde iki kez 7 farkı yakalamayı başardı. Son bölüme de 55-48 önde girmişlerdi, taraftar da havaya... Ama sahada sakin ve akıllı kalan taraf Fenerbahçe’ydi.

Kararlı olduğunu gösterdi

Obradoviç son bölümde 4 kısaya dönerken, Bobby Dixon’un savunmayı delip yaptığı asistler sonrası Datome ve Kaliniç’le gelen üçlükler Fenerbahçe’nin kazanmaya olan inancını artırdı. Lauvergne geldiği günden bu yana en etkili oyununu sergilerken, son 36 saniyeye 70-69 geride giren Sarı-Lacivertliler, Kaliniç, Sloukas ve Datome’nin çok akıllı oynayıp aldıkları fauller sonrası buldukları serbest atışlarda maçı 74-72 kazandı, 6. haftada 5. galibiyetini elde etti. Bu zafer, Fenerbahçe’nin üst üste 5. Final-Four için ne kadar kararlı olduğunun da bir göstergesiydi.

10 Kasım 2018, Cumartesi 07:17
YAZININ DEVAMI

‘’Hüsran!‘’

Darüşşafaka Tekfen, Bayern Münih deplasmanında tarihinin en ağır yenilgilerinden birini aldı. Geçen yılın Eurocup şampiyonu olarak Audi Arena’ya çıkan Yeşil-Siyahlılar salondan 46 sayı farkla mağlup ayrıldı.

Darüşşafaka Tekfen’in, bu kadro yapısı ile Euroleague’de özellikle de deplasmanda maç kazanmasını çok beklemiyoruz ama Bayern gibi bir takımdan da 46 fark yemesini hiç beklemiyorduk.

CSKA ve Baskonia gibi daha zor deplasmanlarda oyunun içinde kalmayı başaran Daçka, dün ne tarihine ne adına yakışır bir mücadele ortaya koydu.

Sezon başında Bayern dahil, Darüşşafaka, Buducnost, Gran Canaria gibi takımların son sıralarda yer alacağı tahmin ediliyordu. Sonuçta birbirlerine denk gibi gözüken iki takım arasındaki maçta bu kadar fark olması, çok da kabul edilir bir durum değil.

Daçka ilk çeyrekte Berk gibi genç oyuncuların etkili oyunuyla maçın içinde kalırken, sadece 21-17 ile geriye düşmüştü.

Onlara yakışmadı...

Genç Türk oyuncuları sahada görmek, hoşumuza gidiyor ve heyecanlanıyorduk da. Ama ikinci periyodun başındaki alan savunması tercihi ve Koponen ile Dangubiç’in üçlükleri ile gelen 10-0’lık seri skoru 31-17 yaptı, gerisi de çorap söküğü gibi geldi. Yeşil-Siyahlılar için maç da o anda bitti. 54-35 devre, 87-50 üçüncü periyot skorları. Maç da 116-70 bitti.

Daçka, Euroleague’de tarihi yenilgilerden birini aldı. Dünkü basketbol, onlara yakışmadı. Euroleague’de maç kaybedilir, fark da yenebilir ama kolay teslim olunmaz.

Umarız Daçka gereken dersi çıkarır.

09 Kasım 2018, Cuma 06:14
YAZININ DEVAMI

‘’Bu kez Fenerbahçe!‘’

Örnek gösterilecek, Euroleague seviyesinde bir maç izledik Ülker Arena’da... Coach stratejileri, maç içindeki yapılan satranç hamleleri, müthiş savunma sertliği ve konsantrasyonu, mücadele... Her şey vardı, kazanan ise bu yıl Anadolu Efes’e 2 kez kaybeden Obradoviç’in takımı Fenerbahçe oldu. Ergin Ataman, yabancı tercihini 3 oyun kurucudan yana kullanırken, Dunston ve Moerman’ı neredeyse bütün maç oynattı. Kazandığı iki maça göre farklı bir kadroyla Fenerbahçe’nin karşısına çıkarken, Obradoviç daha klasik bir tercih yapmıştı. Felaket bir üç sayı isabet oranı ile oynayan Efes, Beaubois’in bireysel çabası ile oyuna tutunmayı başarırken, 3. çeyreğin başı bizi neler beklediğini gösteriyordu. Tam 5 dakika basket olmadı. İki takım da, çok agresif savunma yaparken, birbirini top kaybına zorladı. Burada, Vesely faktörü ön plana çıktı. Kanarya tekrar öne fırladı ama direnen Efes, Moermann- Dunston ikilisi ile geri döndü, 11’de 2 ile şut atan Larkin’in serbest atışları ile maçı uzatmaya götürdü.

Gecenin sorusu?

İki takımın bu yılki 3. maçı da nefesleri kesti. Türkiye Kupası’nda da denk gelirlerse normal sezonda 6 kez karşı karşıya gelmiş olacaklar. Acaba mayıs ayında 7. derbi oynanır mı?

Maçın starı

Oyunun genelini çok iyi oynamadı belki ama karar anlarında yine sorumluluk almaktan çekinmedi. Özellikle, Moermann’ın üzerinden geriye çekilip attığı üçlükle, derbi zaferini Fenerbahçe’ye getirdi Kostas Sloukas. Kaliniç de bütün maçın en istikrarlı ismiydi.

Maçın olayı!

Çok fazla sertlik, bolca kandırmaca, kendini yere atmaca vardı maçta. Hakem üçlüsü, maçı daha da zor hale getiren oyunculara rağmen derbiyi iyi idare etti.

Kısa mesaj

Ataman, Larkin’e sezon başından bu yana mesaj yolluyor. Mesajların yerine ulaşıp ulaşmadığını yakında göreceğiz.

06 Kasım 2018, Salı 04:37
YAZININ DEVAMI

‘’Efes'ten hediye‘’

Basketbolun güzelliği burada. Kaybedince kötü oluyor belki ama, hayatın gerçeği. İlk yarıda 16 sayı geri düşen, pes etmeyip rakibi yakalayan, 3. çeyreğin sonunu kötü oynayıp tekrar 14 sayı fark yiyen Efes, Miçiç’le 2 serbest atıştan biri atsa belki müthiş bir geri dönüş hikayesine imza atacaktı. Ancak 19 şutun 16’sını kaçıran Mike James’in üçlüğüyle Milano’dan boynu bükük ayrıldı. O kadar emeğe, gösterilen efora yazık oldu tek kelimeyle... İki takım da yenilenmiş kadroları ile sezona 4’te 3’le başlamıştı. İkisi de formdaydı.

Hiç atamadı...

Nitekim maç da şu anki durumlarına yakışır oldu. Milano, ligimizden tanıdığımız Micov ve Jerrels’la kaçtı, Efes 10/12 ile 23 sayı atan Moerman’la direndi, Pleiss’in serbest atışları ile 68-54 geride girdiği 4. çeyrekte 80-78 öne geçti. Bitime saniyeler kala Miçiç serbest atış çizgisine gitti. İkisini atsa maç bitecek, birini bile atsa Efes’e taktik faul yapma fırsatı doğacak ama hiç atamadı Sırp oyun kurucu. Ardından o ana kadar 10’da 1’le üçlük atan, 10’da 2 ile iki sayılık atan Mike James’in ayağına atladı. Topu çalamayınca da Amerikalı boş üçlüğü Efes potasına gönderdi. 1 saniye kala yine Miçiç, pota altında boş kalan Moerman’a pas verirken, topu Mindauskas’ın eline verince, Lacivert-Beyazlılar, bu sezonki 2. yenilgisini aldı. Olmayacak işler basketbolda oluyor. Dün, şans bizim yanımızda değildi. Miçiç de beceriksiz bir günündeydi.

03 Kasım 2018, Cumartesi 06:37
YAZININ DEVAMI

‘’Kötü savunmaya rağmen...‘’

Alışık olduğumuz bir Euroleague maçından çok farklı başladı oyun. Özellikle savunma anlamında. Fenerbahçe, iç sahada oynadığı son iki maç gibi hücumda tempolu başladı. Kolay sayı buluyordu. Ama aynı başarıyı savunmada gösteremedi Sarı- Lacivertliler. Kısa oyuncular, birebirde kolay geçilirken, arkadan da yardım gelmiyordu. Periyod 28-26, devre de 51-48 bitti. İlk yarıda 51 sayı atan Fenerbahçe’nin maçı normal şartlarda çoktan koparmış olması gerekiyordu. Taraftar da rahat bir maç izliyordu, nasıl olsa kazanırız havasındaydı Ülker Arena. Maç böyle devam etseydi, ufukta sürpriz bir mağlubiyet görünüyordu.

Jest ve mimikler

Sinan’ın oyuna girmesinden sonra savunma daha agresif oldu. Kısaya baskı yapan, top da çalan Sinan’dan sonra, maçın rengini değiştiren Derrick Williams’ın tribünlere yaptığı jest ve mimikler oldu. Taraftar basketbolu müthiş biliyor. Bayern, yarı sahadan çıkarken 8 saniye oldu, kenar yönetim bile farketmedi belki ama bütün tribün ayağa kalktı. Williams, protestoları kendisine sandı belki, onun taraftara yaptığı hareketler, hem seyircileri, başta da Vesely olmak üzere takımı ateşledi.

Kılpayı kurtuldu

İlk yarıda potaya bakmadığı için bolca azar işiten, özgüvenini yitirmiş görünen Guduriç 2’si üçlükten 8 sayı attı kısa süre içinde. Vesely her iki pota altında harikaydı. Datome ise bütün maçı aynı istikrarda iyi oynadı. Kolay gibi görünen maç zor bitti. EuroLeague’de kazalar olabiliyor. Fenerbahçe, hasar almaktan kılpayı kurtuldu dün.

02 Kasım 2018, Cuma 12:04
YAZININ DEVAMI

‘’Galatasaray, Belgrad'da kayıp‘’

Basketbol Süper Ligi’nde 3’te ‘0’ çeken Galatasaray, Eurocup’ta Kızılyıldız deplasmanında tutunamadı. 30 sayı fark yiyen Cim Bom ikinci tura kalma yolunda büyük bir darbe aldı.

Galatasaray her ne kadar ligde istediği sonuçları alamasa da, Eurocup’ta daha iyi basketbol oynuyordu.

4 maçın 2’sini kazanan, 2’sini de son saniyede kendi hataları ile kaybeden Cim Bom, uzun yıllar Euroleague oynayan ve bu kupanın favorileri arasında yer alan Kızılyıldız karşısına çıktı.

Geçen yıl transfer ettikleri Boşnak Alen Omiç nedeniyle takımı protesto eden ‘ırkçı’ taraftar grubu ‘Delice’, Galatasaray’la eskiden kalma gerginlik nedeniyle boykota ara verip Alexander Nikoliç’teki yerini alırken, salonda zor bir atmosfer yarattı.

Defoları ortaya çıktı

Taraftar desteğini arkasına alan Kızılyıldız, ligimizden tanıdığımız Baron’un üçlükleriyle öne fırlarken, yaptığı savunma ile neden kupanın en az sayı yiyen takımı olduklarını gösterdi.

Galatasaray kaybettiği maçlarda dahi, son ana kadar oyunun içinde kalmayı başarmıştı. Ama Belgrad’da bir an olsun, maça giremediler. Kızılyıldız gibi bir deplasmanda, takımın defoları iyice ortaya çıktı.

Cim Bom 2 de kaldı!

Webster oyunu organize edemezken, Sarı-Kırmızılılar, bir tane bile doğru oynanmış bir set üzerinden sayı bulamadı. Periyodu 26-13, devreyi de 44-26 önde tamamlayan Belgrad ekibi salondan 87-57 galip ayrılıp 5. maçında 4. galibiyetini alırken, Galatasaray 2 galibiyette kaldı.

31 Ekim 2018, Çarşamba 05:57
YAZININ DEVAMI