‘’Efes çok yol katetmiş‘’
Kalite olarak çok üst düzeyde değildi belki ama, mücadele, çekişme ve savunma sertliği açısından keyifli bir final izledik Ankara’da...
Aslında, Fenerbahçe’den çok, Anadolu Efes daha çok merak ediliyordu. Kanarya’da yenilerden sadece Lauvergne parkede yerini alırken, yabancılardan Vesely, Guduriç ve Ennis dışarıda kalmıştı. Ergin Ataman ise Shane Larkin’i tribüne gönderirken, oyun kurucu pozisyonu için Beaubois ve Miçiç’i tercih etmişti. Miçiç tercihi, belki de maçın kazanılmasını sağladı. Lacivert-Beyazlılar, 9 yeni transfere rağmen, çabuk gelişim sağlamış, uyum sorununu yaşamamış göründü.
Özellikle bu kadar üst seviyede savunma yapmalarını hiç beklemiyordum. Hele ki sezon başında. Maçın MVP’si seçilen kaptan Doğuş, yazın milli takımda da çok iyi işler yapmıştı. O özgüven, kulübüne de yansımış. Fenerbahçe oyun kurucularına inanılmaz baskı yaptı, 2 top çaldı, hiç kaçırmadan 13 sayı attı, 5 ribaunt ve 3 asistle kupanın Efes’e gelmesinde önemli rol oynadı. Dunston hücumda çok ortalarda görünmedi belki ama bu kadar kısır geçen maçta yaptığı 4 blok çok değerliydi.
Fenerbahçe ise daha oturmuş kadro olmasına rağmen, çok hazır görünmedi. Sezonu geç açmışlardı. Çok milli oyuncuları vardı. Biraz daha zamana ihtiyaçları olacak. Ligde ise 5 yabancılı sistemde, yerlilerden daha fazla katkı almaları gerekecek. Dün biraz Ahmet, çokça Sloukas vardı, diğerleri ortalarda gözükmedi. Sloukas son üçlüğü atsa, neredeyse tek başına takımına kupa kazandıracaktı ama şampiyonluk hak edene gitti.
‘’Müthiş final‘’
3 aylık özlemin ardından, basketbolda sezon başlıyor. Hem de dev bir maçla. Bu yıl ülkemizi Euroleague’de temsil edecek iki takım Fenerbahçe ve Anadolu Efes, Cumhurbaşkanlığı Kupası için parkeye çıkacak.
Son üç yıldır Euroleague’de final oynayan Sarı-Lacivertliler, başarılı kadroyu nispeten korudu. Geçen yıl takıma hiç katkı vermeyen Thompson’ın yanı sıra Wanamaker ve Nunnally takımdan ayrılırken, Joffrey Lauvergne ve Tyler Ennis kadroya dahil oldu.
Euroleague’de tarihin en kötü sezonlarından birini geçiren Anadolu Efes ise bu yıl baştan aşağı yenilendi. Tam 9 yeni transfer yaptı.
Hazırlık dönemi iyi geçti
James Anderson, Rodrigue Beaubois, Tibor Pleiss, Adrian Moerman, Vasilije Miçiç ve Shane Larkin gibi yabancıların yanı sıra, Buğrahan Tuncer, Sertaç Şanlı ve Metecan Birsel gibi milli takım seviyesindeki yerli oyuncuları kadroya kattılar.
Efes hazırlık dönemini de iyi geçirdi. Beklenenden çabuk uyum sağladıkları görüldü.
Fenerbahçe ise Eylül başında milli takımlardaki oyunculardan yoksun olarak toplandı. Onlar hazırlıklara daha geç başladılar ama Efes kadar süreye ihtiyaçları yoktu. Daha sezonun ilk resmi maçı oynanacak.
Sadece 5 yabancı kuralı
Tabii ki takımların kat edecekleri çok yol var. Bir de yeni kurallar gereği sahada sadece 5 yabancı bulunacak. İki takım da kendi yabancılarını seçerken, rakibin de sahaya hangi kadroyla çıkacağını tahmin etmeye çalışacak.
Efes, 3 tane hızlı oyun kurucusu ile tempolu ve çabuk basketbol oynamaya çalışıyor. Fenerbahçe de, hazırlık döneminde uzunlarının da hareketli olması nedeniyle daha hızlı oynamayı tercih edecekmiş gibi göründü.
Bugün bizi kesinlikle keyifli bir maç bekliyor. Yeni kadroları izlemek de heyecan verici olacak.
Umarız bu iki takımımız, Euroleague sezonunda da ülkemizi gururla temsil ederler.
‘’Buraya kadar‘’
Dünya Kupası macerası, Kadın Basketbol Takımımız için kısa sürdü. Son 10 yılda katıldığı bütün turnuvalarda derece yapan Pota’nın Perileri, İspanya’ya da iddialı gelmişti. Ama Nijerya maçındaki kötü oyun, şanssızlıklar ve hakem hataları, oyuncularımızı mental olarak etkiledi. Dün de Fransa maçına çok kötü başladık. Fransa, Gruda ile (5/5) attı 10-4 öne geçip, periyodu 19-10 galip bitirdi. İkinci periyodun başında fark 17 sayıya çıktı: 29-10. Bu ana kadar Hollingsworth takımın 10 sayısını da atarken, diğerleri 0/16 ile oynuyordu. Ne zaman Tilbe ile ilk üçlüğümüzü bulduk, takım maça inanmaya başladı. Fark yavaş yavaş eridi. Devre 38-27 bitti.
Hakemler görmedi
Ay-Yıldızlılar, ikinci yarıya daha moralli başladı. Işıl Alben’in üçlüğü ile fark 3’e indi: 45-42. Ama burada hakemler devreye girmeye başladı. Gruda da atmaya devam ederken, 11-0’lık seriyle fark tekrar 56-42 oldu. Milliler, yeniden geri gelmeye çalıştı. Ama en kritik anda Cansu üçlük atarken, rakip oyuncumuzun eline vurdu. Şut potaya bile değmedi. Bütün salonun gördüğünü hakemler görmedi.
Canımız çok yandı
Coach Ekrem Memnun’un haklı itirazına iki teknik faul çalındı. Ardından yardımcı coach Aziz Akkaya’ya da bir tane teknik faul. Oyuncularımıza da sportmenlik dışı... Kombine savunmamız onları şaşırtmıştı ama her zamanki gibi ribaunt sorunu yaşadık, müdafadaki çabamızın karşılığını alamadık. Top kayıpları da fazlasıyla canımızı yaktı. Onlar 9, biz 19 top kaybettik. Belki kazanacak kadar iyi oynamadık ama, turnuvanın başından bu yana aleyhimize yapılan, göz göre göre çalınan düdükler de, canımızı çok yaktı.
‘’Perilerin gücü yetmedi‘’
2018 FIBA Dünya kupası B Grubu’nda Nijerya yenilgisi sonrası, Avustralya maçının çok da önemi kalmamıştı aslında. yenip lider olma planları yaparken, Nijerya mağlubiyeti hesapları alt üst etmişti. üstüne üstlük, Cambage ile savaşabilecek tek oyuncumuz esra sakatlanıp turnuvayı kapamıştı. Bahar da hafif sakatlığı nedeniyle riske edilmedi dün. Bugünkü Play-Off maçına saklandı Bahar. Cambage, dünyanın en iyi oyuncularından belki ama dün bir başka iyi oynadı. kullandığı ilk 11 şutun tamamında isabet buldu. O kadar iri ki, yapılan faullerden de etkilenmiyor, dengesi bozulmadan topu potaya atabiliyor.
Yüksek yüzdeyle oynadı
Cambage’ın yanı sıra, 4 WNBA oyuncusu bulunan Avustralya üç sayı çizgisinin gerisinden de çok yüksek yüzdeyle oynadı. Maç bir ara 34-23 olduktan sonra Avustralya 15-0’lık seriyle 49-23 öne geçti. Cambage bu dakikaya kadar tam 24 sayı amıştı. Devre de 53-33 sona erdi. Milliler, oyun disiplininden kopmamaya çalıştı, direndi ama güçleri yetmedi.
Daha önce kanıtladık
Avustralya da, turnuvadaki iyi performansını sergileyince ortaya 26 sayılık bir fark çıktı: 90-64. A Milli Basketbol takımımız, bugün Play-Off maçına çıkacak. Bahar’ın oynayacağını tahmin ediyoruz. son iki maçı kötü oynadık ama Pota’nın Perileri, neler yapabileceğini, nasıl savaşçı bir takım olduğunu geçmiş turnuvalarda bize kanıtlamıştı. yine öyle maçlardan birini oynamalarını umuyoruz.
‘’Periler'e şok‘’
A Milli Kadın Basketbol Takımımız, Dünya Kupası’nın ikinci gününde beklenmedik bir yenilgi aldı. Periler, Nijerya’ya yenilirken, hakemlerin son derece kötü performansı sonuca etki etti.
Grupta, Avustralya maçını düşünürken, hesapta olmayan bir yenilgi aldı A Milli Kadın Basketbol Takımımız, Nijerya karşısında.
15 gün önce İstanbul’daki hazırlık maçında 40 farkla yendiğimiz Nijerya karşısına yine iyi başladık. Quainitra’nın pota altı sayıları ve Tilbe’nin üçlüğü ile 11-4 öne geçtik. Işıl da skora katkı yapınca fark bir anda 10’a çıktı. 15-5.
Daha sonra Quanitra’ya çalınan ucuz faullerle, pivotumuz kenara geldi. Esra da sakatlanınca, savunmamız düştü. Buna rağmen ilk yarıyı 32-29 önde kapadık, ama Quaintra’ya 2. yarının hemen başında 4. faul çalındı.
Maç ritmini kaybeden milliler karşısında Nijerya tam 21-0’lık bir seri yakalayıp, 52-35 öne geçti. Çok faul kaçıran, çok top kaybı yapan milliler buna rağmen geri gelmeye çalıştı. Önce Cansu, ardından Olcay’ya maça ortak olmaya çalıştık. Fark bir ara 4’e kadar indi (67-63) ama yine saçma bir centilmenlik dışı faulle şansımızı kaybettik.
FIBA saçmalığı
Belki galibiyeti hak edecek kadar iyi oynamadık ama kötü günümüzde bile bu takımı yenerdik. FIBA’nın saçma işleri devam ediyor. Grubun son maçını Avustralya ile oynayacağız ve maçı Avustralyalı hakem yönetiyor. İnanılır gibi değil. Ve bu Avustralyalı 2. yarıda tam Quaintra devreye girecekten teknik faul uydurup onu dışarı çıkardı. Ardından Olcay’ın yaptığı normal bir faule centilmenlik dışı çaldı. Ekrem Memnun kendi kendine söyleniriken, bir teknik de ona çalındı.
Turgay Demirel, FIBA Avrupa Başkanı olduktan sonra Erkek Milli Takımımız, hakemlerden çok çekti, çekiyor da. Burası Dünya Kupası. Kontrol FIBA’da ama bırakın, lehimize bir düdük çalınmasını, adalatten bahsetmek zor, hatalar hep fazlasıyla rakip taraf lehine oluyor. Kantarın topuzu çok kaçıyor.
‘’En büyük silah savunma‘’
Dünya Kupası, Kadın Milli Takımımız için harika başladı. Avrupa’da gümüş ve bronz madalya kazanan, son Dünya Kupası’nda yarı final oynayan Türkiye, Tenerife’de, Nevriye ve Birsel gibi bu takımı yıllarca sırtlayan iki önemli oyuncusundan yoksun ilk turnuvasını oynayacaktı.
Rakip, Arjantin çok güçlü olmasa da sonuçta bir Dünya Kupası oynuyoruz ve Türkiye, en önemli silahının yine savunma olacağını gösterdi ilk maçta.
40 dakika boyunca savunmaya çok konsantreydik. Zaten yediğimiz sayıdan da belli oluyor, ne kadar iyi olduğumuz.
Nevriye yoktu belki ama Tilbe vardı sahada. 2. yarının başında 3, üçlük attı. Keza Tuğçe.
Birsel bu takım için çok önemliydi. Ama Olcay Çakır vardı. Tam 5 asist yaptı. Keza, Asena da ilk defa büyük bir turnuvada bu kadar sorumluluk aldı, görevini başarıyla yaptı.
Maçın başında Bahar, fizik avantajını kullanıp sırtı dönük olarak Arjantin potasını sürekli bombaladı.
Set hücumlarını çok tempolu oynadık. Quanitra’yı hep doğru yerde, doğru zamanda buluşturduk.
Q, sadece 8 dakikada 7 sayı atarken, hiç yıpranmadı. 19 yaşındaki İlayda da, ciddi katkı verdi.
Grupta hedef Avustralya maçı. Yenersek doğrudan çeyrek final oynayacağız ve çeyrek finalde ABD’den kaçacağız. Avustralya da, Arjantin karşısında kazanırken zorlandı. Cambage, 63 sayının 26’sını attı. Coach Ekrem Memnun, o maçta her zaman yaptığı gibi bir formül bulacaktır....
‘’Söke söke Dünya Kupası'na‘’
4 galibiyet taşıdığımız ikinci turda ilk iki maç bizim için çok önemliydi. Çünkü İspanya ile oynamıyorduk ve NBA oyuncularımız için uygun bir zaman periyodundaydık. Bu avantajı da ikide iki yaparak çok iyi kullandık.
Cedi, Furkan ve Ersan boşuna gelmediklerini kanıtladılar. Karadağ’dan sonra Slovenya’yı da yenerken, son yıllarda hiç göremediğimiz bir hücum performansına da ulaştık. Aslında coach Ufuk Sarıca’nın Karşıyaka ve Beşiktaş’ta da uygulamak istediği sisteme benzer bir basketboldu bu. Hücuma geçişlerde pozisyonu bulduğumuz anda çabuk top kullanmak, yarı saha hücumunu da topu tempolu çevirmek. Elinde de kaliteli, bu sisteme uygun Wilbekin, Cedi, Furkan ve Ersan gibi oyuncular da olunca, ortaya seyir keyfi veren bir basketbol çıkıyor.
Bundan sonra ne olacak?
Kasım ve Şubat aylarında 4 maç daha oynayacağız. İlk 3’e girmemiz için bir galibiyet yeterli olacak. İçeride İspanya ve Slovenya, dışarıda ise İspanya ve Karadağ ile karşılaşacağız.
NBA ve Euroleague oyuncularımız yok. Ama ilk turda onlarsız da Ukrayna ve Letonya’yı devirmiştik. Yine eldeki kadro, bizi Çin’e götürecek sonuçları alacaktır.
‘’Devler harika‘’
Çok iyi bir hazırlık dönemi, teknik kadro ve oyuncuların konsantreleri, emekleri boşa çıkarmadı ve ikinci turda hedeflenenen 2. galibiyet de geldi. Slovenya her ne kadar eksik olsa da, son Avrupa Şampiyonu ve tehlikeli bir rakipti. Ama Türkiye, tam kadro olunca işler de bambaşka oluyor. Maçı defalarca koparma noktasına getirdik, buralarda biraz aceleci davrandık. Biraz da son kozunu oynayan Slovenler direnince, son ana kadar heyecan yaşadık ama her kritik anda bir başka yıldızımız sahne aldı. Furkan ve Cedi, oynadıkları 4 resmi maçta da 20 sayı ortalama yakalayıp, görevlerini fazlasıyla yerine getirdi. Onlara çok teşekkür edip NBA’e gururla yolluyoruz. Ersan da son 2 maçta büyük katkı verdi.
Kötü maç yönetiyorlar
Dün, Wilbekin maça 3/3 üçlükle başlarken, 6/8 ile bitirdi, tam 22 sayı üretti. Geçen yılki Avrupa Şampiyonası’ndan bu yana hakem sorunu da yaşıyoruz. FIBA hakemleri çok yetersiz. Kötü maç yönetiyorlar ama oyunun geneline baktığımızda durum hep bizim aleyhimize oluyor. Karadağ maçında da fauller 5’e ‘0’ başlamıştı, dün de aynısı oldu. Semih 5’ledi, Cedi, Furkan, Sertaç ve Ege 4’er faulle maçı bitirdi. Doğuş, olgunluk dönemini yaşıyor. Sayı atamadı belki ama tam 7 asist yaptı. 9 serbest atış ve sayısız turnike kaçırdık, yüzde 41’le şut atmamıza rağmen 86 sayı ürettik.
Kolay iş değil
Yıldızlarla oynamak güzel ama onlara oynayacak fırsatı ve ortamı yaratmak kolay iş değil. Coach Ufuk Sarıca ve ekibi de büyük alkışı hak ediyor. Artık Çin yolu çok kısaldı. Kalan 4 maçta Wilbekin, Ersan, Cedi ve Furkan olmayacak. Ama diğerleri ilk turda görevlerini yapmıştı. İşi yine onlar bitirecek.