‘’Ders almadı, verdi Kanarya!‘’
Fenerbahçe tahmin ettiğim gibi her açıdan iyi hazırlanmış. Motivasyon, provakasyon, film, futbol, stres, çatırtı ne arasan var! Ey Kanarya! Bu maçı bu hale getirmenin manası ne ya? Zaten oyunu ele almışsın ya! Sezonu kurtarma 90 dakikası için geç kalmadıklarına şartlanmışlar.
Planladıkları gibi oynadılar, bravo İsmail Kartal. Yetenekli yıldızların, bunca puanı toplayan futbol takımın var elbette kazanman gereken 90 dakikalar da var. Şovunu Rams Park’a saklamışsın belli oldu. Adı Mert kendisi dert Hakan da var, ne gerek var? Belli oldu! Daha maç başlamadan provokeye başladı, oyun başladıktan sonra da bırakmadı. 65’te çıkana kadar bilumum dümene yattı. Oysa gereği de yoktu çünkü oyun üstünlüğü zaten Fenerbahçe’deydi. Fenerbahçe‘nin 10 kişi kalmasına rağmen Galatasaray’dan daha etkili futbol oynadığını görüyoruz hep beraber! Üzerlerinde ölü toprağı var sanki Buruk ve futbolcularının. Muslera en sakin olması gereken yerde tuhaf bir gerilim içinde.
Ya Konya ya Hanya
Rakip harbiden Galatasaray savunması ve forvetlerine bekleriyle duman attırıyor, Sarı-Kırmızılılar seyrediyor. Nelsson da olmasa yandılar valla! Galatasaray’ın santrforu İcardi ile buluşturmayı bir türlü sağlayamadığı topu, konuk stoperi, Çağlar ile buluşturdu ve 1-0 öne geçti. Buyrun cenaze namazına! Fenerbahçe başardı, Galatasaray maalesef başaramadı. Asla unutulamayacak bir tarihi de, 10 kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe yazdı. Bravo. Haftaya deplasmanda, ya Konya ya Hanya!
‘’Her ilkbahar gelişinde...‘’
Galatasaraylı olabilmek gerçekten muhteşem duygu, elbette olgu. ‘Her ilkbahar gelişinde, sen gelirsin aklıma; diri dipdiri dallar arasında, sarı kırmızı goncalarla hamili Galatasaray zaferleriyle bezeli şampiyonluk simgesi kupa...’ Okan Buruk, ekibi ve Aslan’ları bir mutluluk sezonu daha yaşatacak Galatasaraylı’lara. Elbette rakibi yener veya beraberlikle ayrılırlarsa! Futbolculuğu döneminde camiasına yaşattığı mutlulukları teknik adam kimliğiyle de yineliyor. Sağ olsun var olsun... Yine bir güzel mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı ve bu anlamlı günde de ezeli ve ebedi takipçi Fenerbahçe derbisi. Galatasaray camiası mutlu, güvenli, huzurlu. Ya umutlar mı? Şelale...
Fener için ilk olacak
Ezeli ve ebedi izimiz sürücüsü rakibimizle 2023- 2024 sezonuna şampiyonluk mührünü vurmak, helal alınteri, emek hakkı kupayı damgalamak üzere, Rams Arena’da Aslanlar olacak. Evvelallah gönüldaşlarını sevinçten uçurup yine onurlandıracak. Bu sezon hiç deplasman yenilgisi görmeyen Fenerbahçe, bu kez tanışacak! İlklerin kulübü olma apoletinin hakkını vermek, Galatasaraylı’ların doğal vazifesi tabii. Fenerbahçe’nin ne tür motivasyon, tutku ve azimle sahada olacağının benzer senaryolarını bir takım rakiplerde görmüş olsak da! Esas vaziyeti en iyi Okan Buruk bilir. Bu nedenle taktik-tuktuk tariflerle kimsenin kafasını yormayacağım. Galatasaray bir his takımıdır, kazanır. Not; Süheyl Batum’un adaylığı Galatasaray camiası aydınlığı, çağdaşlık ve demokratlık posteridir. Farkı fark etmek gerek.
‘’Büyük mücadele‘’
Galatasaray ile karşılaştığı her müsabakada adeta predator kimliğine bürünüyor. Türkiye Kupası 90 dakikasında belgelediler! Atatürk Olimpiyat Stadı’nda da predatör kimliği ve niyetindeydiler, Aslanlar yemedi! E tabii zorlu bir ilk yarı oldu Galatasaray için. Fizik, psikoloji, odaklanma ve temposu mükemmel bir Kafkas ekibi izledim. Galatasaray rakipten dönen topları karşılamada zaaf yaşarken, ev sahibi hücumlarında da eksik yakalandı! 33. dakikada Mendes, Yeşil Burun Adaları; Tarrafal kumsalında jogging rahatlığında gitti ve şahane bir gol attı: 1-0. Bu arada Ziyech deniyor, Mertens ve Barış Alper ısrarla arıyor, İcardi ‘Yakalarsam yakarım’ havasında geziniyor. Kaan, Nelsson, Köhn, Abdülkerim bindiriyor. Torreira ve Demirbay mancınık etkisinde hırpalıyor fakat umulan olmuyor. Karagümrük mü yanıyor! Barış Alper ve Mertens önce kontrole aldı. Ardından mükemmel iş birliği ile söndürdü yangını, devre 1-1 bitti. Karagümrük çatır çatır oynarken insan düşünüyor! Bu güç, böylesi tempo ve yetenek nasıl oluyor da ligimizin en tehlikeli fay kırıkları civarında geziniyor?
Dokunuşlarla canlandı
Bu sezonun azim ve tempo imparatorluk tacı aday adayları Barış Alper ve Mertens işbirliği 2. golü getirdi. 83’te ise Markao’nun 5 yıldızlı Michelin ustalığındaki golüne de ancak ‘Bravo’ denilebilirdi: 2-2. Okan Buruk estetik dokunuşlarıyla, umutları canlandırdı ve 90’da duruş, kalite ve özveri timsali Kutlu Berkan bütün Galatasaraylılar’ı mutlu etti ve 3-2 kazandı Sarı-Kırmızılılar. Karagümrük bu futbolla nasıl gitti... What dersin Süleyman? Vaziyeti oşinografi dairesi bile ifade edemez de!
‘’İntikamımsı gibi mi‘’
Dün gecenin Galatasaray’ı; Julio İglesias’ın eşsiz, harikulade konserlerinden birine götürdü beni harbi. ‘Sanatçı Ae, ao’ yu söylerken vokalistlerin ve orkestranın uyumu, bilumum enstrümanların icra mükemmelliği ve müzisyenlerin yetenekleri ile sahne hakimiyetine hayranlık, keyif, mutlulukla şahit olan dolu dopdolu tribünler… Rams Park müthiş görsellerle bezeli, konser tadında bir futbol şaheserine tanık oldu dün gece. İglesias’ın muhteşem konserlerinde şahit olduğum yetenek, bütünlük, özveri, beceri, disiplin ve antreman ciddiyeti görseli, futbola uygulanmış resmi miydi bu? Evet. Barış Alper Yılmaz asisti, Hakim Ziyech golüyle açıldı görsel sanat şöleni. Şunu da söylemeliyim ki, kurgunun esas yıldızı, attığı dikine muhteşem pas ile Kerem Demirbay’dır tabii.
Mertens şaheseri
İyi insan, mükemmel yürek Ciro’nun biricik babası Mertens iki asisti ve iki golüyle bir başka stardı sahnedeki. Barış Alper resmen özveri, fedakarlık, başarı ve güzelliklerin adamı. İcardi de asistlerin, olağanüstü gollerin elbette sakinlik, tevazu ve centilmenliğin… Nelsson her geçen hafta savunma hünerleri icrasında büyüyor. Aynen Muslera, Abdülkerim, Kaan, Köhn, Torreira gibi… Helal olsun hepsine. Galatasaray 6-1 kazandı. ‘İntikamımsı’ gibi mi oldu, ama oldu !
‘’MM Muslera & Mertens‘’
Gençliğimde MM Marlyn Monreo vardı. İhtiyarlığımda da MM Muslera & Mertens var. Son yılların en güzel adeta nefes kesen, müsabakalarından birini izledim. 28. dakika değil, 28. saniyede sezonun en erken gollerinden birini atacaktı valla Mendoza. Balotelli’nin pas Muslera’nın da olağanüstü ustalıklarına gel de hayran olma. Her iki yıldız da müsabaka boyunca kalitelerini belgeledi zaten. Adana’da da 90’da 3. golü atan Icardi… Kutluyorum, kutluyorum da, ‘Allahınız aşkına biraz da, koşar mısınız sinyor biraderim ?’ diyorum. Hikmet Karaman dün kulübesi önünde, senden daha fazla koştu valla! Mösyö Mertens hepimizi, hepinizi mahcup edecek özveri ,gayretle top kapıyor, mücadele ediyor, asist yapıyor, savunmaya gelip mücadele ediyor. İçinden gelsin, gayretli ol hiç olmazsa Arjantino Tango ritmini yakala. Gol krallığında da zirveyi yakaladın nasıl olsa... Devam... Devam da koşa koşa devam...
Dualarını esirgeme...
Galatasaray camiası tabii Okan Buruk ve sporcuları şunu iyi bilmeli! ‘Şampiyonluk geldi’ gazına sakın ola gelmeyin. Her 90 dakikadaki rakibiniz Fenerbahçe’dir artık. Sizler de Fenerbahçe karşısındaymış gibi oynamak zorundasınız. 15-16 maçta 2 kez kazanmış, başkanı bırakmış Adanademirspor nasıl performans örnekledi hep beraber gördük. Paçayı zorlukla kurtardığımızı da tabii. Hem de 3 gole rağmen. Barış, Torreira, Köhn, Kaan, Demirbay, Nelsson, Abdülkerim ve İLLEDE BARIŞ’a dualarını esirgeme Galatasaraylı... Şampiyonluk sevincine az kaldı...
‘’Galatasaray‘a moral rakibe anksiyete!‘’
Dünya nüfusunun yüzde 4’ü kaygı (anksiyete) nedenli gerginlik ve sıkıntı yaşıyormuş. Yaklaşık 300 milyon insan gerginlik problemi ile başbaşa yani. Ciddi mesele. Türkiye’de ise 30 milyon Fenerbahçeli olduğunu var sayalım. Bir de Beşiktaşlılar’ı ve diğer rakipleri katalım. Neredeyse ülkemizin yüzde 50’sinden fazla kulüp taraftarı; yani Galatasaraylı olmayan tüm rakipler anksiyete ikliminde! Söz konusu rakam çok ciddi ve tehlikelidir. Başkanından yönetimine, oradan divan heyetine, tribünlerine, medyasına! Sarı-Kırmızılı camianın ne tür devasa bir gerginlik ortamına karşı mücadele ettiğini düşünebilir misiniz? Dün gece yine güveni tavan yapmış, sahadaki temsilcilerinden yüzde 100 emin, tamamen dolu tribünler. Yeşil çimler üzerinde ise ‘Bize güveniniz yeter’ diyen emekçiler... Galatasaray‘ın ömrümce şahit olduğum rakiplerce idrak edilemeyen muhteşem gizi, kesinlikle budur diye düşünüyorum. Doğru ve yürekten iletişim, güven.
Olması gerektiği gibi
Tabii beraberinde sevgi, mutluluk, dayanışma başarı... Galatasaray yüksek vitese geçmeden, modern süslü donanımlı otomobil modunda 90 dakikayı keyifle tamamladı. İbrahim Üzülmez ekibi, mertçe mücadelesini yaptı, oynatmamakta direndi. Icardi, Abdülkerim, Mertens 3-0’ı sağladı. Alpaslan 3-1 yaptı. Aktürkoğlu 4-1’e bağladı. Herkes Kerem’i bağrına bastı, işte böyle olmalı. Netice; Galatasaray’a moral, rakibe anksiyete!
‘’Akdeniz akşamları...‘’
Barış Alper ve Hakim Ziyech’in 56 ve 61’de attığı müthiş, muazzam, fevkaladenin fevkinde 2 gol olmasaydı; acaba hangi Galatasaraylı Akdeniz akşamlarının bir başka olduğunun farkına varacaktı? Fatih Tekke Alanyaspor’u doğru futbol standartlarına taşımış. Özellikle ilk yarı diri dipdiri futbol mücadelesi vardı. 19’da Tekke kendini fuzuli yere attırdı, Allah’tan kulübede Grande brothers Tekke vardı ! Alanya tekkesiz kalmadı. Peki sol önde K.A. vardı da, ne yaptı? Hiç bişi! Sağa geçti fresh ürün Aurier arkada sallandı. Solda ise Köhn’ün anası ağlarken; tribündeki Montella Yusuf ve Oğuz’u sanırım not aldı. Netice ; K.A. gününde değilse, arkada oynayanın iflah etmesi mümkün olmaz. Bu arada Mertens ve Nelsson da muhteşemdi, söz etmezsem olmaz.
Pırıl pırıl gencimiz
Yerli ve milli ürünümüz K.A. acilen servise alınmalı diye düşünürken, Buruk kulübeye aldı. Bir yanda Barış Alper fedakarlıkları, bir yanda K.A. takdir aziz milletimizin! Cihan Aydın; eğer mandepsiye getirilmezse geleceği aydınlık pırıl pırıl gencimiz. TFF, MHK tabii futbolcular elbette ayak topu yazanlar, konuşanlar sahip çıkmalı. Çok zor olacağını düşündüğüm müsabakadan 2 Barış Alper, bir Ziyech ille de Icardi golüyle 4-0 galip çıktı Galatasaray. Okan Buruk faal futbol dönemi zenginliklerine teknik adam cevherlerini de katıyor. Dün gece şahit oldu bütün Türkiye…
‘’İyi ki varsın Mauro Icardi‘’
İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’de içerden görmediğini iddia ettiği desteği Hatayspor ile Volkan Demirel verdi! Galatasaray‘ı Mersin’de yendi. İki müsabakada da Fenerbahçe‘ye 6 puan verdi. Etti mi 9! Dün gece de 9 puanlık jestiyonu 12 puana tamamlama adına, ne gerekiyorsa yaptı. Bravo Hatayspor, helal sana Demirel. Fenerbahçe maçlarının süt dökmüş kedileri, Aslan karşısında harbiden aslan kesildi. Öyle olmak da, zorundalar tabii. Ligin dibi enselerinde! Enselerinde de Galatasaray ne halde? Kamp yaramış! Yaramış ama Akdeniz akşamları rehaveti de, bakiye kalmış! Arkadaş şampiyonluk yolunda bu rehavet nedir, Allah aşkına? Icardi‘nin kornerden gelen topla yaptığı gol dışında, işe yarar paslaşma oyun kurgusu, plan projeye, gol pozisyonuna tanık olan var mı?
Muazzam direniş
Millet şampiyonluk uğruna olağanüstü kongre yapıyor, Galatasaray’ın kılı bile kıpırdamadığı gibi, paçayı da zor kurtarıyor. Erden Timur ‘ezeli ve dertli rakibimize 9 puan avantaj sağladınız, daha da yetmedi mi yani?’ dese haklı valla. Kabul etmek gerekir teknik direktörü, futbolcusu, Sir biriciği, canarian yekiciği ile Hatayspor muazzam direniş örnekledi ama Kadıköy’e yetmedi! Bakalım ligde tutunmalarına efsane gayretleri yetecek mi? Torreira’nın omzu da, kol yerine geçmedi! Kötü oynayan Galatasaray’a tek golle 3 puan geldi. İyi ki varsın Icardi.