Sağlık, bereket, esenliklerle dolu günler dostlara. Yüce Rabbimiz nice bayram sevinçleri nasip etsin tüm canlara. Gönül penceresi Galatasaray’a bakanlar, sürpriz bayram armağanı da alabilir! Sabır ve dua ile beklemek, en doğrusu değil mi? 'Kaf' dağı ardında zannedilen şampiyonluk kupası ihtimali, ‘laf’ olacak gibi. Cengiz yönetimi, Terim ve ekibi becerisi sayesinde tabii.

Futbolda her türlü olasılık olabilirmiş! İpin ucunu bırakmama azmi, bendeniz dahil bir dolu bileni (!) ters köşe etti. Daha oynanası 90 dakikalar, tabii yeterli donanım, deneyim de varsa her türlü güzellik; son düdüğe kadar beklenmeli demek ki!

Sözde Galatasaraylı bir kısım koltuk heveslisinin görmezden gelmeye gayret ettiği öylesi pozitif gelişmeler var ki. Mesela son haftada doğan Şampiyonlar Ligi olasılığı ihtimali gibi.

Terim'le imza tazelenmeli

Neleri görmezden gelir ulemalar? Bakalım beraberce; Cengiz ve yönetimi UEFA ve CAS davalarını kazanıp, fresh men vakasını önledi. Taze bir 'UEFA mani' olma vakası yani! Giden Florya geri alındığı gibi, Kemerburgaz projesine de start verildi. Riva villaları, bulvarı & kulvarı inşası da sağlıklı. Ya eriyip gaibe karışmak üzere olan ‘Buz ada?' Galatasaray Adası olarak bir daha zapt edildi! Döviz borçlarında, TL‘ye dönüldü. Finansal yapılanma gerçekleştirildi. Sponsor gelirleri pekiştirildi. Cengiz&Terim dönemi futbol kulvarında, kazanılan kupaları da bir zahmet siz sayınız!

Düşündüğüm şudur; böylesi bayram havasında Terim’in opsiyonu devreye girmeli ve imzalar tazelenmeli. Yedi ceddinin geleceğini ve sağlığını ipotek eden Mustafa Cengiz’e de rica edilmeli ‘Galatasaray’ı bir dönem daha, lütfen yönetir misiniz Sayın Başkan’ diye. Galatasaray vefası, nezaketi, kültürü ve ezeli insani değerleri böylesini gerektirir nokta.

Galatasaray öylesi zorlu müsabakaları kazanıp, o denli kolay halledebileceğini zannettiği; 90 dakikaları da kaybetti ki. Eeeeey Galatasaraylı, kaçırılan fırsatları hatırla ve dün gece yaşananlardan sonra gel de, ‘paramparça‘ olma! Denizli’de umut günüydü dün. Hem umutlu hem de karamsar ama sonu sabırla aydınlık olacak gibi evvel Allah... Kazanacağından Aslan emin de, rakiplerinin ne olacağı hakkında kafalar karışık.

Averaj halledilirdi

Bu karışıklık oyunu da karıştırdı, olmadık gol fırsatları kaçtı; Emre Akbaba ile bir de penaltı kaçtı. Averaj konusu dün gece halledilirdi de, olmadı. Mohammed’in atamadığı penaltı, yeniden tekrarlandı. Bu arada Galatasaraylılar karıştı, Rodellaga atıldı. Yine Mohammed de karar kılındı: 3-1. 88’de Mohammed Onyekuru asistiyle ikiledi: 4-1. Mustafa Cengiz ve yönetimine bedhahlık, hatta hainlik örnekleyen sözde Galatasaraylılar kaybetti!

Peki kimler kazandı...

Stresi mükemmel yöneten ve asla yılmayan Galatasaray sevdalısı namuslu, onurlu idari ve teknik yönetim kazandı. Beşiktaş ve Fenerbahçe mi? Evlerinde yenildi nokta. Galatasaray yine ‘MAYISLAR BİZİM’ havasına mı girdi? ‘Mucize için sabır gerek’ kim demişti?

Rahmetli Coşkun Özarı’ya ‘Hocaların Hocası’ sıfatı pek yakışırdı. Dün gecenin ‘Fatih’ine de ‘Hocasının Hocası’ desem olmaz mı?

Öyle ya... Sergen Yalçın’ın ‘high IQ’ futbol limitini ancak, hocası Fatih Terim’in ‘tecrübe ve birikimi’ aşardı, aştı...

Demek ki İmparator’a gereken neymiş? Konsantrasyon!

Atlattığı Covid 19 virüsü sonrası, hocanın beynine bir de ‘başkanlık virüsü’ bulaştıran akıl; Galatasaray olası şampiyonluğunu entübe etti! Böylesi kadroyu oluşturan Mustafa Cengiz ve yönetimine de ayıp edildi.

Terim; 90 dakikaya etkili ve tempolu başlayan Beşiktaş’ın önce hızını kesti. Sonra yoluna taş, mıcır ne gerekiyorsa koydu ve Sergen Yalçın’ın da asabını bozdu.

Mükemmel saha ve adam paylaşımı, mücadeleye ve Babel, Falcao, Arda gollerine; Ghezzal’in tek sayısı yetmedi.

Cüneyt Çakır müsabakayı çok iyi yönetti. Ne Terim’in kaşmir paltosunu fırlatması, ne de Yalçın’ın koridorda beklemesi gerekmezdi. Terim’in ben dahil çok kişinin tahminlerini ‘badem ettiği’ yine belgelendi. Futbol bu yüzden güzel değil mi zaten? Gecenin tatsızlığı uzatmalarda sedyeyle çıkan Mustafa Mohammed’di.

Kartal’ın 7 maçlık başarı trendi ‘reklam arası’ mı verdi? GS:3BJK:1...

Beşiktaş'ın Hatayspor karşısındaki muhteşem futbolu, ruhsal harabat yapmış herhalde! Tamam Galatasaray zirve umudu hamili de, Gençlerbirliği'ne ne oldu? Ev sahibi sanki küme düşme tehlikesinde değil de; sokağa çıkma yasağında gezintiye çıkmış, izin belgeli emekli vatandaş rehavetindeydi! Sergen Yalçın resitali, mobing etkisi yapmış tüm futbolcularda demek ki! Galatasaray 5 yabancıyla sahada ama sanki 11 futbolcu da birbirine yabancı! Özellikle ilk yarı. Bu kadar isabetsiz pas olur mu arkadaş? Eğer bu isabetsizlikte, isabete devam edilirse gelecek müsabakada olabilecekleri düşünmeyi dahi arzu etmem. Taylan'ın uzun pasını asiste çeviren Halil şahane golü, 44'te ipe dizili mandaldan farksız savunmacılar arasından attı 1-0. İkinci yarı Halil kafasıyla indirdi Emre nefis vurdu dakika 53'te 2-0. Galatasaray, Ankara’da 2 farkla kazandı. Kazandı da Gençlerbirliği futbolun zerresini ortaya koyamadı. Manevi tasallut; bozmuş birçok futbol profesyonelini!

Gecenin sorusu!

Gedson’un rakibi Candeias'a dönük kramponları, acaba hakkaniyetle tecziye edildi mi?

Maçın starı!

Halil, Emre Akbaba ve Taylan Antalyalı... Bravo çocuklar.

Maçın olayı!

Gedson’un iyi niyetinden asla kuşku duymam. Duymam da Candeias’ın hastanelik olması sanırım herkesi üzdü. En çok da Gedson’u. Şifa ya Rab.

Kısa mesaj

Mustafa Cengiz’e muhalefet edip, yıpratma peşinde, Galatasaray'ın olası şampiyonluğuna zehir sıkıp, Terim’in konsantrasyonunu yerle bir edenler kına yakabilir. Az kaldı!

İstanbul’dan Konya istikametine doğru yola çıktığınızda; Ankara’yı 250 km. geçince, makas mevkiine ulaşırsınız. Yolun sonrası dümdüz asfalttır ve sürücüyü bir tuhaf eder, gözleri açık uyuma nedeni dahi olabilir! Dün gecenin tamamı makası geçip, Konya’ya direksiyon sallayan bir sürücünün uyuşuk hali gibiydi! Bu tür haller; Konya istikametinden gelenin de, İstanbul’dan yola çıkmış olanın da kazaya uğrama riskini arttırır. Zaten o kesimde çok kaza olur! 45 dakika boyunca sadece Gedson Fernandes’in isabetli şutu var. İkinci yarı Muslera’ya gelen ilk topun dakikası 61. Nedeni Galatasaray değil, Konyaspor’un haftalardır süren uyuntu halidir.

O halde dahi 53’te oyuna dahil olan Cikalleshi 79’da kale çizgisine paralel seyreden, önündeki topu seyretti! 87’de Emre Akbaba golü attı. Bu gol aynen kaza standartlarındaydı! Babel ceza alanı dışından vurdu, pozisyonu süzemeyen Sehic ancak çelebildi ve Akbaba tepeledi: 1-0. İki tarafın da futbol adına zerre değer sunmadığı tatsız, tuzsuz bir 90 dakikaydı ama maksat hasıl oldu yani!

Gecenin sorusu

Bu tempo ve oyun anlayışı yeter mi yoksa Terim’in haftalardır buz kabı üzerinde ikamet ediyor olması; izlediğim soğuk futbolun nedeni mi?

Maçın starı

Emre Akbaba... Sehiç serildi ve Akbaba vaka mahaline intikal edip, bitirdi.

Maçın olayı

İki tarafın da hem uyuması hem de izleyen hemen herkesi müsekkin almışcasına mahmurlaştırmasıydı. Şu gergin virüs ortamında iyi geldi valla!

Kısa mesaj

Bu kadar masraf, bu kadar para ve neticede maalesef futbol değerleri berhava nokta.

Asla unutulamaz Yeşilçam avantür nostaljisine nispet, mükemmel gösteri vardı dün gece sahnede ‘Akdeniz’de avantür!’ Antalya’da heyecan gerilim, kick boks, futbol, tepük, su topu, arzu, sergüzeşt, direk, Boffın; uzun lafın kısası sonucu kestirilemeyen, bilumum hamle, muhtelif teşebbüs var. Ve 77’de pozitiften, negatife dönen Muhammed’in harbi pozitif vuruşu ve gol ! Antalyaspor 0-1 Galatasaray

Galatasaray geceye iştahlı, arzulu ve karakter artistlerine has ‘çıldırtıyorsun beni’ tiradıyla başladı. Bu uzun tiradın içinde enteresan sahneler de vardı! 24’ te Ömer, Mert, Bahadır sanki havuzdaki su topu maçı gösterimi. 25’te Podolski ve Şener kick boks sahneleri ardından 58’de benzer kick hamlesiyle Podolski’nin hakem kararıyla, ülkemizde ilk kez yaşadığı ihraç hüznü. Direkten dönen Galatasaray şutları, kale sahasında kaçan gol fırsatları, mükemmel Boffin kurtarışları. 19’da Serdar, 45’te Bahadır sakatlıkları ve müthiş çekişmeli 90 dakika suaresi, güzeldi. Galatasaraylılar'a iyi geldi 1-0

Gecenin sorusu: Eeeey UltrAslan; Mustafa Cengiz ve Fatih Terim şimdi devam edebilir mi ! Eli taşın altında olanlara, büyük ayıp etmediniz mi ?

Maçın starı: Boffen şahaneydi, harbi stardı yine.

Maçın olayı: Podolski ve Şener’in ilk dakikadan itibaren birbirini kıstırmaya çalışması ve neticede Mete Kalkavan’ın Podolski yi kızartması.

Kısa mesaj: MHK ve hakemleri her tarafından kurcalayıp yol bulanların, artık bu yolda daha vicdanlı ve insani değerler hakimi olması gereğinin ortaya çıkması. İnsaf yahu!

Trabzonspor ile Göztepe arasındaki kalite farkı, Galatasaray futbolcularında eşleşme sıkıntısı yarattı. E tabii yaşanılan senkronizasyon problemi, mücadeleyi ev sahibi adına oldukça sıkıntılı bir hale getirdi! İlk dakikalardan itibaren futbolla barışık olan, rakip kalede tehlikeli olan; Abdullah Avcı’nın on biriydi. Djaniny, Bakasetas, Nwakaeme, Ekuban mahşerin 4 atlısı gibi Muslera cıvarında pike yaptı pik oldu ve korku yaşattı. Muslera imkanları nispetinde mücadele etti ama Edgar Ie’den böyle bir darbe beklemezdi. Aslında başarılı stoperden kimse beklemezdi ama futbol beklenmeyenlerin vitrini değil mi? Yusuf Yazıcı’nın bonusu olarak Lille tarafından armağan edilen Bissau doğumlu başarılı futbolcu 4x4 aile babası olarak gönüllerde yer buldu. Türkiye‘de çok bir şutla 76’da golü de buldu. Tehlikeli 4’lüden gol beklerken iki kez tehlikeli gelen Portekizli Trabzonspor’a beraberliği temin etti. Galiba Beşiktaş ve Fenerbahçe‘ye de Şampiyonlar Ligi vizesini verdi. Hayırlı olsun. Galatasaray; 90 artıda beraberliği Akbaba ile sağladı. Sağladı da, bu beraberlik acaba ne işe yaradı? Geçmiş olsun!

Gecenin sorusu

Sezon sonu zirvesi dün gece yaşanan beraberlik neticesinde tamamen gözüktü mü, yoksa bana mı öyle geldi?

Maçın starı

Muslera Aslan’ı yine hafriyat kamyonu çarpmış hale gelmekten kurtardı. Allah razı olsun.

Maçın olayı

Bildim bileli topa dargın olan Şener’e, topun onca dargınlığa karşın, fedakarca örneklediği vefa. Pasta, börek, baklava, havuzlu villa, hatta son model süpersonik araba !

Kısa mesaj

Beyler daha kaç müsabakanız olsa hava nokta.

Galatasaraylı sporcular Cengiz feryadına; ‘anlaşıldı tamam!’ cevabını verip, mükemmel mücadele etti. Göztepe müsabakası neticesi önemliydi, önemliydi de sahadaki duruş, e tabii mesajı anlayış çok daha önemliydi! 11 yiğit Aslan’lara yakışır savaştı . Başkan Cengiz ; böylesi mücadele gerekliliği şartını, talep etmemiş miydi zaten?

Göztepe’li Diabete futbolun neden bu kadar çok sevildiğini belgeleyen şaheser bir gol attı dakika 9: 1-0. Bu gol Başkan’ları mesajını, doğru anlamda algılayan gençlerin; onur sınavı startı oldu . Mesaj alınmış şahane mücadele başlamıştır. Şimdi trans halinde uykuda gezen; kaçak et kesim üstatları yok! Yenilgiye isyan eden sporcular, kutsal formalarını hakkaniyetle temsil edenler var! Kerem Aktürk soyadı ile müsemma muhteşem gencimiz 19-39-64’te birbirinden güzel 3 gol attı. Golcü vuruşu, Aslan duruşu hamili örnek Galatasaraylı. Bu tarif sahadaki her Galatasaraylı futbolcunun hakkı. Kırılma gecesini Aslanlar 3 golle aştı, İrfan Can olmasa, fark çok daha artardı !

Gecenin sorusu

Fatih Terim; 50 senedir Galatasaray’da olduğunu ifade ettin. Kim inkar etti ve hakkını vermedi hocam? Doğal olarak profesyonel çerçevede 50 senedir masanın, hep alan tarafında bulundun. Veren tarafı, alıştığın tarafta durmaya benzer mi acaba?

Maçın starı

Kerem Aktürkoğlu ve Galatasaray'ın Galatasaray gibi oynaması mesajını veren Mustafa Cengiz

Maçın olayı

Galatasaray’ın şans verilen her genci o kutsal formanın hakkını verir. Taylan, Kerem, Halil ve Emre yine ispat ettiler işte.

Kısa mesaj

Anlayana nokta nokta !