Milli araya moralli giren Trabzonspor yine kendisi gibi moralli olan Kayserispor ile deplasmanda karşılaşıyor. Trabzonspor’da, kadro istikrarı yakaladığında oyunda da belirgin bir estetik dikkat çekiyor. Defans kurgusu artık her türlü zor maçı çıkaracak düzeyde bir birliktelik dönemi geçirdi denilebilir. Forvet hattı adeta Visca’nın dönmesini bekler vaziyetteydi son bıraktığımızda.

O nedenle sağ ön taraf için teknik adamın tercihi önemli olacak. Şu an için defans ve forvet hattıyla kıyaslandığında en hazır bölgesi orta alanı Trabzonspor’un. Yani adeta takımın kalbi... Hamsik’in dönüşü takımda oyun kalitesini artırırken oyuncuların da bireysel anlamda performansını belirli yüzdelerde yükseltti. Eleştiri alan bir çok oyuncu, onun dönüşü sonrası övgü alan isim haline geldi. Yaşı, yaşadığı sakatlığı ve pozisyonu gereği onu tüm enerjisi ile Siopis korumaya almış gibi. Bu ikilinin önünde Bakasetas adeta bilmem kaçıncı baharını yaşayacak görüntü veriyor.

Bakasetas dikkatli olmalı!

Kayserispor ise Çağdaş Atan ile transfersizliği, eldekilerle ‘takımdaşlık’ oluşturup fırsata dönüştürdü. Ortada birbirini iyi tanıyan, 90 dakika disiplinli, oyun gücü ile sonuç alan ciddi bir takım var. Geriden oyun başlatma en belirgin ısrarları gibi duruyor. Ön alan baskısı Trabzonspor’u sonuca erken ulaştırabilir.

Bu bir seçenek. Ancak ben Avcı’nın takımını şampiyon yapan, onu da şampiyon teknik adam yapan sabırlı, ölçülü, kontrollü pas oyunuyla ilmek ilmek örgülediği oyununa Kayseri’de start vereceği ihtimallini daha güçlü görüyorum. Hamsik ve Trezeguet maça damga vurabilecek isimler. Yusuf Yazıcı da süre alırsa golünü atabilir. Şunu da not düşelim; Bakasetas’ın çok dikkatli olması gereken bir karşılaşma!

Çok erken geri düşen ve çok erken de reaksiyon veren Trabzonspor, karşılaşmanın ilk yarısını beklenenin çok üstünde bir moralle kapattı... Tam da bu moral kazanımıyla ikinci yarıda arzu ettiği golü, hatta golleri bulabilir düşüncesi Gaziantep’in ön alan oyunu ve baskısıyla gerçekleşmemiş oldu... Trabzonspor 2-0 geri düştükten sonra bu sezonki en güzel oyununu oynadı... Takımda hızlanan, hızlı düşünen oyuncular top alabilmek için kendilerini gösteren ve hedefe bir an evvel ulaşma gayretinde oyuncular grubu izliyor olduk... Bu özlenen oyundu, bu uzun zamandır Trabzonspor’un onu yarışın içinde belirleyici bir aktör olarak kalmasını sağlayacak oyundu... Marek Hamsik’in sahada varlığı bile Trabzonspor’da oyunu estetik hale getirmeye yeten en önemli unsur...

Ara öncesi önemliydi...

Siopis’in de ona eklenmesi, önlerinde Bakasetas’ın bolca şut atması anlamı taşıyor olacaktı, öyle de oldu... Bakasetas yine çok istedi, yine çok şeyler yaptı... Milli maç arasına kazanarak gitmek Trabzonspor gibi çok maç yapmış, çok sakatlık yaşamış, çok yıpranmış bir takım için çok önemliydi... Şu bir gerçek... Trabzonspor’da kaliteli oyuncular var, sakatlıklar var ve her ne olursa olsun bir oyun ezberi var... Bu oyun ezberine yıldız oyuncular eklendikçe, formsuz olan bazıları form tuttukça Trabzonspor yine yarışın en önemli aktörü olacak... Tartışmalı pozisyonlar, saha içerisindeki yanlışlar, hatalar, doğrular; dün akşamki karşılaşmayı hocalar dahil tüm ilgilileri için bir eğitim karşılaşmasına da dönüştürmüş oldu... Trabzonspor ligin ilk kırılma döneminde istediği oyunu üretti mi bilemem ama moral motivasyonla bitirmiş oldu... En önemlisi de buydu...

Sezona istediği gibi başlayamayan Trabzonspor dün gece istediği galibiyeti, taraftarlarının da arzu ettiği oyunla almasını bildi. Hem sonuç hem de oyun büyük bir moral oldu. Bir kırılma yaşanırken, koca bir eşikten de geçilmiş oldu. Dün gece Trabzonspor’un oyununda gözle görülür değişim vardı. Hamsik’in sahada oluşunun bir çok şeyi değiştirdiği ilginç bir mekanizmaya sahip Trabzonspor.

Onun sahadaki varlığına Siopis’in de temaslı oyunla destek vermesi Trabzonspor adına bir çok şeyi bir anda güzelleştirmeye yetti. Trabzonspor dün gece Avrupa Ligi’nde 3 puanla tanışırken öne, hızlı oynayan bir takım görüntüsü de verdi. Maxi Gomez istediği topları alamasa da Trabzonspor için kanatlar etkili çalıştı diyebiliriz. Özellikle Trezeguet veDjaniny, Hamsik gibi bir organizatör olduğunda yeteneklerini gösterme açısından daha cüretkar olabildiklerini belki de unutanlara göstermiş oldular.

Psikolojik toparlanma

Bakasetas’ın, orta alanda arkasında sağlam ikili olduğunu hissettiğinde daha etkili olduğu bir kez daha görülmüş oldu. İdeal orta alan üçlüsünün de ilanı gibiydi dünkü kurgudaki Hamsik-Siopis Bakasetas üçlüsü. Her şey bir tarafa Trabzonspor psikolojik açıdan kendini tamir etti. Lig için moral buldu. Bir nevi aslına rücu etmiş oldu. Ülke puanına katkı görevi de yerine getirilmiş oldu. Rakibin gücü, rakibin 10 kişi kalışı sonrası farkı artıramama ve kalesinde gördüğü gol ise işlerin tamamen düzelmediği konusunda küçük bir uyarıydı.

Ayrıca Trabzonspor bu tribünleri dolu bırakmıştı. Bazen taraftar oyuna çok daha önce başlar takımdan… Bazen de takım çoktan başlamıştır… Takım sırasını savdı. Sıra taraftarda…

Trabzonspor için kendi saha ve seyircisi önünde mutlak kazanma gecesi... Koşullar böyle düşündürüyorsa da, duyguların değil aklın devreye sokulması şart. Uzun zaman sonra son şampiyonun bu ‘mutlak’ maç kazanabilme stresini yaşıyor olması elbette kaderin cilvesi. Ancak üstesinden gelinebilecek bir durum. Bunun bir dayatma, bunun bir olmazsa olmazlıktan çıkarılması yayından çıkmış bir okun tekrar yayına dönmesi kadar imkansız gibi gözükse de öyle değil. Bu tip maçları bu teknik ekip daha önce de yaşadı. Deneyimleri yeterli.

Büyük motivasyon...

Abdullah Avcı da, oyuncular da bu beklentiyi büyük bir kazanma motivasyonuna dönüştürerek sahada olacaklar. Geçmişte olduğu gibi bunu başarabilecek oyun akılları da, oyun becerileri de var. Yaşanan kaosa rağmen hem teknik adamın hem de Trabzonspor camiasının genelinin bu işin üstesinden gelineceğine ve yeniden başlanacağına inançları çok yüksek. Bir kırılma maçına bakar görüşü hakim görüş. O karşılaşma neden Kızılyıldız maçı olmasın? Trabzonspor gibi son şampiyonlar ve tanıdık bildik isimleri var kadrolarında. Liglerinde sorunları yok gibi gözüküyor. Liderler. Avrupa’ya onlar da kayıpla başladılar. Puana oynayacakları açık.

Hamsik ve Siopis’le olur

Bizden daha formda oldukları, moralli oldukları kabulüyle takım savunması öncelenerek yeniden başlama fırsatı Trabzonspor için. Kendini bu kadar kolay bozup bu kadar da kolay onaran bir oyun futbol. Ya da tersi. Trabzonspor yaşanan bu kadro değişimini bir dönüşüm fırsatı olarak görüp başkalaşmak ve yeniden motive olmak zorunda. Artık Fırtına zamanı... Golcüleri affetmeyen Trabzonspor’un onlara top taşıma biçimleri geceye damga vurur. Hamsik daha uzun süre sahada olabilirse, Siopis formasına kavuşabilirse bu iş olur. Bir de sağ kanat sorunu çözülürse tadından yenmez bir 3 puan gecesine şahit olabiliriz.

Trabzonspor uzun zamandır istenen oyunu üretmekte zorlanan bir takım görüntüsünde... Elbette iyi oyunu ortaya çıkaran da bir süreç kötü oyunu ortaya çıkaran da... Abdullah Avcı geldiği gün başlattığı yürüyüşte takım savunması ön plandaydı. An itibariyle takım savunması kavramının yerinden yeller esiyor denilebilir. Bir an önce fabrika ayarlarına dönülmesine dair bir çok alarm verilse de dün gece zirve yaşandı denilebilir. Trabzonspor’da ortaya konan şeyi zaman ilerledikçe daha kolay anlatabileceğimizi düşünürken şimdi tanımlamakta oldukça güçlük çektiğimizi söylemeliyim. Evet sakatlıklar, evet yeniler var ve bir türlü takım olunamadı denilebilir. Ancak şu da bir gerçek ki; bu kadar kopuk, bu kadar düşük hızlı oyunu salt yenilenmeyle izah etmek gittikçe zorlaşıyor.

Güven duygusu kaybedilmiş

Geçen yıl işler kötü giderken bireysel performanslarla da puanlar toplayan Trabzonspor’da bu yıl bireysel katkılar da hayli düşünce kazanmak daha da zorlaşmış oldu. En güvenilir isim Uğurcan Çakır’ın bile konsantrasyon sorunları hayli şaşırttı ve düşündürdü denilebilir. Trabzonspor için dün gece kaybedilen 3 puandan daha önemlisi kaybedilen güven duygusuydu. Bunun yeniden tesisi için teknik direktör Abdullah Avcı’nın hem oyunda hem de oyuncu tercihlerinde radikal değişimler yapması şart gibi duruyor.

Bir sezon boyunun uzunluğu düşünüldüğünde çok kısa sayılabilecek bir sürede kara bulut gibi camia üstüne çöken olumsuz havayı dağıtmak istiyor Trabzonspor... Bunun için de AdanaDemirspor karşılaşmasını çok önemli bir fırsat olarak görüyor.Değişen kadrosuyla oyununu geliştirmek için süreye ihtiyaçları var. Yeni katılanlar içinde takıma hemen adapte olanlar ve bir türlü olamayanlar söz konusu... Böylesi bir geçiş dönemindeHamsik’in ve Visca’nın sakatlıklarının da eklenmesiyle Trabzonspor’da oyun anlamında bir çok şey olumsuz anlamda değişmiş gözüktü.

Hızlı oynamak şart

Şimdi Hamsik dönüyor. Onun varlığı Trabzonspor’da çok şeyin değişmesi anlamını taşıyor. Trabzonspor’un oyunuHamsik sahadayken bambaşka bir seviyeye geliyor. Tıpkı yokluğunda olduğu gibi... Kızılyıldız maçı öncesi moral bulma adına da önemli bir kırılma maçı olacak bu karşılaşma. Kabul edelim ki Trabzonspor çok iyi transferler yaptı. Eskiler ve yeni transferlerin birlikte iyi oynaması içinHamsik gibi kaliteli bir nirengi noktasına ihtiyacı vardı Abdullah Avcı’nın. Şimdi öne ve hızlı oynama zamanı Trabzonspor adına. Yana da oynansa hız bu akşamın ana konusu olacaktır.

Forvette sorun yaşanmaz

Adana Demirspor kadroda değişim yaşayan ve yeni transferleriyle dikkat çeken bir takım. Onların da moralsiz Trabzonspor’a karşı fırsat maçı olacak şüphesiz. Maxi Gomez,Umut bozuk gözüken o ki bulduklarında, top onlara hızlı bir şekilde ulaştığında gol yapmakta zorlanmayacak ligimizde. Avcı, Ferencvaros maçı sonrasında özeleştirisinde hızlı oyundan bahsetti.Hızlı ve tempolu oyununHamsik’le birlikte devreye sokulacağını ve bu gece bambaşka bir Trabzonspor izleyeceğimizi düşünüyorum. Olumsuz her sonuca sahada verdiği tepkilerle ‘reaksiyoner takım’ olduğunu gösteren Trabzonspor, gerekli dersleri çıkartmış olarak sahada olacaktır.

Rakip on kişi kaldıktan sonra Trabzonspor’un karşılaşmayı rahatlıkla kazanabileceği düşünülürken, kalesinde gol görmesi bozuk planları daha da onarılması güç hale getirdi... Değişen kadrosuyla yeniden başlangıç yapmaya çalışan Trabzonspor’un özellikle bazı oyuncularının performansının bir türlü yükselememesi büyük bir sorun... Bu nedenle kötü oyun izletilmeye ve kötü goller yenmeye bir süre daha devam edilecek gibi görünüyor...

İşler kötü giderken teknik adamların dakika ya da devresi hiç önemli olmaksızın oyuncu değişikliğine gitmemesi takımları adına en büyük sorun... Geçen yılda mecburiyetler bir tarafa Abdülkadir Ömür ve Bakasetas’ın birlikte iyi işler yapamadığına tanıklık etmiştik.

Dün gece bu ikiliye bir de Bardhi eklenince, hücum planları inanılmaz derecede sekteye uğradı. Fizik gücü iyi, geçişleri çok doğru, defans arkasına etkili toplar atabilen ev sahibi takım istediği golleri ve akabinde eksik de kalsa istediği oyunu son düdüğe kadar götürmesini bildi. Yeni takım, değişen takım, buna ilaveten devam eden eski alışkanlıklar Trabzonspor için kısa vadede zamana duyulan ihtiyacı işaret ediyor. Maç öncesi bu maçtan alınacak bir puan başlangıç için iyi sayılabilirdi.

Ancak dün geceki karşılaşma detaylarında büyük bir kayıp olarak tarihe geçmiş oldu. Abdülkadir Ömür tek sorumlu değil ancak; eğer onbirde başlayacaksa sanıyorum bir kez daha oyunun ilk bölümlerinde oyundan alınarak her şeye yeniden başlamak zorunda.

Ümraniyespor’un oyun anlayışı ile Trabzonspor’un kadrosunda yaşadığı büyük değişim ortaya kısır bir futbol çıkardı. Açıkçası beklentilerin ötesinde bir durum değildi bu futbol zira dört haftalık periyotta Ümraniyespor’un oynadığı maçlar savunmadaki soğukkanlılıkları ve rakibi doğru bekleme modelleri Trabzonspor’un hücum planlarına son derece ters gelecekti. Maç öncesi beklentilerin bu kadar örtüştüğü bir karşılaşma çok da yaşamamış olabiliriz. Abdullah Avcı ve Recep Uçar uzun yıllar birlikte çalışmanın avantajlarını ve dezavantajlarını oynayarak ya da oynatmayarak göstermiş oldular. Kabul edelim ki, Trabzonspor bir dönüşüm yaşıyor adeta Abdullah Avcı ile başladığı o ilk anlara geri dönüyor şimdilik. Takım savunması ve ön tarafta kreatif oyuncuların becerileriyle bu haftaları ‘Keyifsiz’ de olsa kayıpsız ve sağlamcı bir oyun anlayışıyla bitirip yollarına öyle devam edecek Trabzonspor.

Ümraniye'yi yenmek zor

Trabzonspor taraftarı bir kez daha sabır ve istikrar adına teknik ekibine ve oyuncu kalitesine güvenerek onların takım olmalarına destek verecek. Bakasetas büyük oyuncu ve bu büyük oyunculuğunu böylesi takım olunamaması evrelerinde gösteriyor. Eleştiri de alsa Trezeguet ve onun kanadına bu geçiş sürecinde Trabzonspor çokça ihtiyaç duyulacak gibi. Unutmadan ekleyelim; gözüken o ki bu Ümraniyespor’u yenmek zor, 1-0 yenmek ise anca mümkün.