Rakibinin zaaflarını son derece iyi etüd etmiş bir Hamza Hamzaoğlu vardı.

Karşılaşmaya, adeta rakibinin sağ tarafını hedef alarak başlayan Kayserispor, ilk görüntüleri itibarıyla; maçın başlarında gol bulacak, devamında savunmaya doğru çekilip, geçişlerle oyunda kalmak isteyecekti.

Erken buldukları gol sonrası topu rakibine teslim eden ancak doğru kapanan bir takım görüntüsü verdiler.

Ana sorun bekler

Buna karşın sezonun en iyi pas oyununu oynayan, kapanan rakibinin bloklarına etkili girmeye çalışan bir Trabzonspor izledik.

Sezon başından bu güne değin aslında benzer eleştiriler alan Trabzonspor için ana sorunun bir kez daha ve apaçık bekleri olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Gerek Marlon, gerekse Hüseyin'in hücumlarda sıfır katkısı, defansif anlamda da yetersiz kalmaları Trabzonspor'un önümüzdeki sezon planlamasında önceliklerini de işaret eder gibiydi.

Doğan yıldız oldu

Buna rağmen kaleci patlaması yaşayan ülke futbolunun son dönem çıkışlarıyla dikkat çeken ismi Doğan karşılaşmanın yıldızı oldu.

Buna ilave olarak koruduğu kale direklerinin Trabzonspor'a izin vermediği notunu da düşmemiz lazım.

Soru şu, Trabzonspor her şeye rağmen iyi miydi?

Yoksa Kayserispor mu bu görüntüye müsaade etti?

Djaniny, Nwakaeme, Ekuban ve arkalarında onlara daha yakın bir Bakasetas olursa, Trabzonspor’un kazanma olasılığı hayli artar. Bu dörtlüyle maçın net favorisi haline gelir. 4-1’lik Ankaragücü maçı gibi bir 90 dakika izlememiz muhtemel.

Trabzonspor’un attığı gol sayısı kulvarının çok çok dışında. Yediği goller ise kulvarındaki takımlarla büyük bir uygunluk arz ediyor.

Aslında bu çelişkili durum sezonun da Trabzonspor adına özeti gibi. Trabzonspor gol atamıyor. Takım savunması anlayışı ile; mevcut takım kadrosu bile şampiyonluğa oynayacak kadar doğru felsefeye ulaştı... Ancak hücum testleri ve bunu uygulaması beklenen oyuncu grubu, hem sayı olarak hem de yeterlilikleri itibariyle son derece kısıtlı kaldı.

Kilit nokta; orta ikili

Sivas karşısında zaten kısıtlı olan kadrosuna bir de Djaniny’nin yokluğunun eklenmesi çok şeyi de olumsuz etkilemişti. Bu kez Djaniny Kayseri maçında kadroda olacak ve hücum yerli yerine ‘eldeki en ideale’ dönecek... Nwakaeme, Ekuban, Djaniny ve arkalarında onlara daha yakın bir Bakasetas olursa, Trabzonspor’un kazanma olasılığı hayli artar. Bu dörtlüyle maçın net favorisi haline gelir. Esas soru; Abdullah Avcı’nın orta sahada Bakasetas harici diğer ikilisi kim olur?

Eğer Berat olmazsa...

Berat kendini iyi hissederse oynar, diğer tercih ise teknik adamın ısrarlı uygulamaları düşünüldüğünde sırasıyla Yunus, Baker veya Flavio dan biri olacak. Burada kilit isim Berat. O yoksa Flavio, Baker ikilisi sanki daha mantıklı gözüküyor. Tıpkı Ankaragücü maçında olduğu gibi, takım savunması ile hücum organizasyonlarının alt alta toplanıp yüksek sonuç vereceği bir karşılaşma izlememiz muhtemel.

Mühendislik harikası olmadığını zaten bildiğimiz mevcut kadronun; Berat ve Djaniny gibi iki önemli aktörü de olmayınca devreye elbette mecburiyetler girecekti. Buraya kadar sorun yok... Abdullah Avcı’nın, bir türlü hazır görüntü veremeyen Yunus Mallı’da ısrarının, milli arada yapılan çalışmalarla ‘bir bildiği varmış’ dedirtmesini bekliyordum açıkçası. Yine olmadı. Yunus Mallı bu performansıyla 11 oynamaya devam edecekse bu kez kendisine Yunus ‘Ballı’ dedirtebilir...

Savunma ilkesi...

Hamle oyuncusu olarak beğeni kazanan Yusuf Sarı, 11 oyuncusu olarak son derece etkisiz kalmasına rağmen 75 dakika sahada kaldı. O da öyle etkisizdi ki, mecburiyetten başladığı 11 içinde adeta kenarda dinlendirilmek yerine içeride aktif dinlendiriliyor gibiydi. Madem uzun süre kaldı, bir 15 dakika daha, çok da yorulmadığı düşünülerek sahada tutulmaz mıydı? İlk 15 dakika itibariyle önde, güçlü, golü arayan bir Sivasspor’a karşı, takım savunması ilkesini devreye sokmuş bekleyen bir Trabzonspor izledik.

Arayışları konuşacağız

Nwakaeme arkasında solbeksiz oynadı. Abdülkadir Parmak yanında pas yapacağı oyuncu sorunu yaşadı. Ekuban ise ilerideki yalnızlığı nedeniyle çok etkisiz kaldı. Bu dar kadro ile son bir umut diyerek ligin kalan çeyrek bölümünde yukarıyı tehdit etmesi beklenen Bordo- Mavililer için bundan sonrasında arayışları konuşuyor olacağız gibi. Trabzonspor, mevcutlarla kayıp gibi gözüken bir sezondan önümüzdeki sezona birkaç doğru oyuncu ve oyun anlayışı taşıyacak... Tek tesellisi de bu olabilir dünkü karşılaşmanın.

Bordo-Mavililer, ciddi bir rakiple oynayacağı bu dönüş maçını kazanması halinde; üstündeki takımlara karşı tehdit oluşturacak. Son haftaların suskun ismi Nwakaeme, çözüm yöntemleriyle maça damga vurabilir.

Trabzonspor, farklı Ankaragücü galibiyetiyle girdiği milli ara sonrası çok ciddi bir rakiple ‘lige dönüş’ karşılaşması yapacak. Bu dönüş maçını kazanmaları halinde sıralamada üstündeki takımlara karşı tehdit oluşturmaya devam edecekleri ortada. İlk dört içinde kalmanın ötesinde, öncelikle ilk üç içinde olmak adına; hedef revize edilecek bir karşılaşma izleyebiliriz. Bu durumun somut bir hedef olduğunu ve Trabzonspor adına motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum.

Yunus Mallı öne çıkabilir

Takım savunması ilkesini oyuncu grubuna ısrarla öğreten ve uygulatan Abdullah Avcı’nın bu konuda aldığı yol, mevcut kadro yapısı da düşünüldüğünde mükemmel sonuçlar verdi. Teknik adamın son haftalarda hücum organizasyonlarını geliştirmek adına üstün gayret içinde olduğunu gözlemledik. Yunus Mallı’yı, o bilinen meziyetlerini sergilemesi adına ısrarlı oynatması dikkatlerden kaçmıyor. Üstüne bir 15 gün daha eklendiği düşünülürse Yunus’un seviye atlaması beklentiler içinde.

Soru işareti Flavio

Bunun yanı sıra... Güçlü orta alan ve hücum hattıyla, ayrıca farklı defans tercihleriyle Sivasspor takımının Avrupa arenasından, lige dönüşü geç de olsa çoktan gerçekleşmiş oldu. Ve yükselişteler... Trabzonspor’da hücum hattında tam da işler yoluna giriyor diye düşünüldüğü bir dönemde Djaniny cezalı duruma düştü. Berat da olmayacak.. Bakasetas milli takımda santrafor oynadı. Ortada bir kişilik alan açılabilir ve bu isim de Flavio olabilir mi? Yusuf Sarı’nın sağ tarafta başlama ihtimali de diğer tarafta güçlü bir şekilde duruyor. Suskun Nwakaeme çözüm yöntemleriyle maça damga vurabilir...

Belirsizliklerin daha da cazip hale getirdiği bu oyunun, belki de en belirsiz periyoduna girmiş durumdayız. Sezonun, yuvarlak hesapla çeyreklik son dilimindeyiz... Bir tarafta güçlü şampiyonluk adayları ve Avrupa bileti alabilirim düşüncesinde takımlar varken; diğer tarafta ise sayı ve nitelik anlamında çok güçlü düşme adayları söz konusu... Hedefsizlik sendromu içinde çok fazla takım olmaması halinin belirsizliğe katkısı da düşünülünce, cazibe daha da artacak gibi.

Doğru motivasyon

İşte tam da bu aşamada Trabzonspor, kategorik olarak hem şampiyonluk adayı takımlar içinde yer alırken hem de Avrupa biletini cebinde ve emniyette görür vaziyette. İki farklı psikolojiyi işaret eden bu durumun doğru yönetilmesi, sezon sonunda 'keşke' denilmemesi adına önemli. Trabzonspor camiasının Abdullah Avcı ve takımından beklentisi son düdüğe kadar mücadele ancak oyuncu grubunu sürekli kazandırmaya motive etmek mümkün olabilecek mi?

Devler Ligi olabilir

Üstündeki takımlarla sırasıyla dört, altı ve dokuz puan fark varken kısa hedefler konması akla daha yatkın duruyor. Lideri yakalamak uzak ihtimal gibi gözükse de, üstündeki iki takımı geçip Şampiyonlar Ligi şansı yakalamak çok daha yakın ve ulaşılabilir hedef gibi duruyor. Trabzonspor'un böylesi bir sezondan bir doğru iskelet, bir cazip Avrupa bileti ile ayrılması büyük başarı olacaktır. Keşke dememek için koca bir 10 hafta ve matematik, kollarını açmış bekliyor.

Yeter ki iste... Neden olmasın?

Trabzonspor geçen yıl dramatik bir şekilde şampiyonluk kaybetti. Ve açıkçası her kaybettiği sezon sonrası yaşadığı travmaların çok benzerini yaşayarak yeni sezona başladı. Geçen yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi, yarışan takımın en skorer, en özel oyuncularından üçü türlü gerekçelerle takımdan ayrıldı. Geçmiş deneyimlerimizden, gözlemlerimizden ve yaşanmışlıklarımızdan çıkardığımız sonuç ve buna bağlı beklentimiz belliydi. Trabzonspor için yeniden bir toparlanma için en az 5 yıl gerekli olacaktı.

En doğru tercihti

Newton’la başlanan sezon ve onun oyuncu tercih ve istekleriyle de şekillenen kadro, bir mühendislik harikası değildi... Ve sonuçları da hakikaten ‘yeni ve ligi bilen’ bir teknik adamın acilen alınmasını mecburi hale getirdi. Abdullah Avcı’nın mevcut kadroya gelişi ile birlikte de takım savunması prensiplerinin öncelenmesi Trabzonspor’da geceyle gündüz gibi fark oluşturdu. Kazanma odaklı Trabzonspor, hem tedavi oluyor hem de yürümeye başlıyordu. Teknik adamın da kredisi arttıkça artıyordu. Beraberinde gelen seri galibiyetlerle, yaşanan travmalardan kurtulundu... Ayağa kalkmak için 5-10 yıl beklenecek ezberi bir anda yerini ‘neden olmasın’ düşüncelerine bıraktı.

Transferde umut veriyor

Milli araya girdiğimiz şu dönemde Trabzonspor için gündemde iki konu var. Birincisi; ‘yeni seriler yakalayıp, sıralamada bir ya da bir kaç basamak daha çıkabilir miyim?’ durumu. İkincisi ise transfer konusu... Abdullah Avcı gözetiminde nokta transfer hamleleri için çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Hazır olmamasıyla eleştiri konusu olan Yunus Mallı transferi, anlaşılabilir bir yatırım gibi duruyor. Diğer transferlerin direkt katkı vermiş olması ise; bu anlamda yapılması planlanan yeni transferler adına umut vaad ediyor.

Yaşanan puan kayıpları sonrası bambaşka bir başlangıç geldi Trabzonspor’dan. Abdullah Avcı, oyuncularına rakip alanda baskı talimatı vermiş olmalı ki Trabzonspor’u uzun zaman sonra ilk defa bu oyun başlangıcı ile görmüş olduk. Bu baskılı oyunun sonuçları da kısa sürede tabelaya yansımış oldu. Mevkileriyle ilgili sorunları olduğunu haftalardır düşündüğümüz ikili Ekuban ve Djaniny oyunun ilk bölümüne adeta damga vuran oyuncular oldular. Ekuban kendini en iyi ifade ettiği yerde iki gole ve eski iştahlı görüntüsüne dönerken; Djaniny, özelliklerini daha rahat sergileyebildiği serbestliği elde etmenin üretkenliği içindeydi. Orta alanda Abdullah Avcı’nın, denediği oyunda, uzun süreli kullanmak istediğini düşündüğümüz Yunus Mallı tercihi devam etti. Ancak bu oyuncunun mevcut fiziksel özelliklerinin hazır olmaması oyuncunun ‘En azından’ daha erken kenara alınmasını gerektiriyordu.

Denedi ve test etti

Teknik adamın oyunu kazanırken, 11 tercihi, hamle tercih ve süreleri itibariyle birçok konuda ‘Denemeler ve testler’ yaptığını düşünüyorum. Bazı oyuncuları, bazı mevkilerde görmek, seneye yola devam edip, etmemek de dahil kapasitelerini ölçmek gibi... Uğurcan’ın adeta devleştiği bir karşılaşmanın 4 gollü galibiyetle izahı başka türlü zor çünkü.

Abdullah Avcı, önümüzdeki sezon planlamasına başladıkları şu dönemlerde saha sonuçları üzerinden çok fazla yıpranmak istemeyecektir. Trabzonspor’un Ankaragücü maçıyla yeniden çıkışa geçmesi beklenen bir durum...

Sıralamaya bakıldığında; yukarıda bir Trabzonspor, aşağıda bir Ankaragücü takımı var. Form grafiğine bakıldığında ise düşüşte bir Trabzonspor, yükselişte bir Ankaragücü takımı var. Trabzonspor’un hedefi ilk 4 içinde kalmak. Ankaragücü’nün hedefi ise ligde kalmak. Trabzonspor için bu durum; hedefsizlik gibi dururken, motivasyon kaybını daha da tetikliyor. Ankaragücü’nde ise ligde kalma umudu ya da hedefi yeni teknik adam Hikmet Karaman’la büyük motivasyon aracına dönüşmüş durumda.

Kapasitesinin üzerine çıktı

Hal böyle olunca; Abdullah Avcı ile birlikte kadro kapasitesinin çok üzerinde işler yapan Trabzonspor’un, Ankaragücü maçıyla birlikte yeniden çıkışa geçmesi beklenen bir durum. Eminim Avcı da önümüzdeki sezon planlamasına başladıkları şu dönemlerde saha sonuçları üzerinden çok fazla yıpranmak istemeyecektir. Bu kadro yapısıyla sürekli seriler yapmak nasıl mümkün değilse kayıp anlamında da süreklilik arz eden seriler de anlaşılır bulunmayacaktır.

Sonuç olur, oyun olmaz

Takım savunması konusu bu yılın en önemli kazanımı ancak hücum planları konusu aynı oranda umut vermiş değil. Başlıca sebebi nokta bir santrfor olmaması, kanat sorunu, beklerin durumu süreci sonraki seneye öteletiyor. Orta alanda Bakasetas kendi yerinde oynarsa maçın adamı olmaya aday. Flavio’yu bu kez 11’de izleyeceğimizi düşünüyorum. Sonuç odaklı Trabzonspor’a dönüş, kazandırmaya devam eder. Yoksa bu kadro ile istediğiniz oyun zor.