Arama

Popüler aramalar

‘’Kötü günün kârı‘’

Fenerbahçe’nin ilk yarı performansı tam bir hayal kırıklığıydı. İsviçre Ligi önceki hafta başladığı için Lugano fiziksel açıdan elbette daha hazırdı ama Fenerbahçe’nin atletizmi alt edecek kalitede bir kadrosu ve hocası varken bu kadar kötü bir ilk yarı izlemek herkes için büyük sürprizdi. Oyunu geriden kurmak bir yana yediği baskıyla kaybedilen toplar ilk maçta da Fenerbahçe savunmasının başına bela olmuştu. Lugano jeneriklik bir golle henüz 7. dakikada öne geçince rakip kaleye gitmek Mourinho ve öğrencileri için hayli zorlaştı. Bu durum hele de Kadıköy’de çok anlaşılır türden değildi doğrusu. Mourinho’nun 11’de Ferdi’yi biçtiği yeni rol hem oyuncunun hem kadronun pratiğini negatif etkilemişe benziyor. Harika bir Avrupa Şampiyonası geçirip en iyi sol bek performanslarından birine imza atarak dönen Ferdi’nin sol forvetliği sol bekliğinin gerisinde. Bu anlaşılır bir durum, oyuncu pozisyon ezberi bozulduğu için bocalayabilir ama tüm takım Ferdi’nin yeni rolünü yadırgadığı için oyunun ritmi soldan doğru işlemedi. Ferdi ile Oosterwolde’nin sol koridorda fazla üst üste binmeleri gözden kaçmadı.

Defolar halledilmeli

Solda bunlar yaşanırken merkezde de Kruniç performansı hayli kötüydü. Üstüne bir de Fred sakatlanınca Fenerbahçe’nin Kadıköy rüzgârını arkasına alması gecikir gibi oldu. Ne var ki; İsmail, Fred’in yerine girer girmez sahaya büyük bir karakter koydu, enerjisini Kadıköy’e akıttı. Devre dönüşü Mert Hakan-Kruniç değişimi de senaryoyu Fenerbahçe lehine çevirdi. Dzeko sahanın en yaşlısı olmasına rağmen sezona en hazır oyuncu görünümünde. İsviçre’de 3 gol atarak büyük bir gösteri yapan Boşnak yıldız Kadıköy’de de nefis bir duran top golü atarak Mourinho’nun planında olmak istediğinin mesajını verdi. Elbette bu mesaj sadece hocasına değil, tribünde maçı izleyen En-Neysri’ye de verilmiş olsa gerek. Fenerbahçe’nin yeni rakibi Lille ve Lugano karşısındaki fiziksel defoların kısa sürede halledilmesi şart.

31 Temmuz 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Ustaların resitali‘’

Sentetik çim sahada topun hızının düşmesi duran topların önemini ister istemez artıracaktı. Lugano’nun topu Fenerbahçe’den alacak becerisi yoktu ama fizik kalitesi ligleri geçen hafta başladığından hayli yüksekti ve baskı kaliteleri beklentinin üzerinde seyretti. Bu da onlara beklentilerinden daha çok topa sahiplik getirdi. Maçın çok başında duran top savunmasında Djiku’nun çevre kontrolünü yapamaması topun ağlara gitmesine zemin hazırlamıştı bile. Bu golün ardından 20 dakika kadar Fenerbahçe orta sahada gereksiz bir baskıya maruz kaldı, top kazanamadığı gibi biraz fazla top kaybıyla oyunun dengesini bulamadı. Mourinho hazırlık maçlarında fazlasıyla forma şansı verdiği Ryan Kent’ten ümitli olmaya devam ettiğinden sol forvette Kent’i, sağda Tadiç’i izledik. Ne var ki, temsilcimize oyunun inisiyatifini almasını sağlayan Dzeko ile sırtını rakibe dayayarak Fred’e şut koridorları açan Tadiç’ti.

Hala çok klas

Oyunu çok daha erken eline almış olmasına rağmen golü devre biterken Dzeko’nun penaltı atışıyla bulmak soyunma odasının havasını değiştiren en önemli detaydı. Dzeko 38 yaşında ama hala çok klas hala büyük bir lider ve hala eşsiz bir santrfor. Yaptığı hat-trickle gecenin yıldızıydı ama diğer yandan da santrfor rotasyonundaki rekabet ateşinin ne seviyede olacağını da göstermiş oldu.

24 Temmuz 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Çok bekledik‘’

Montella’nın taktik açıdan harika işler çıkardığına şahit olduk elbette. Avusturya’ya karşı Kaan’ı geriye çekip 3 stoperle oynamak turun anahtarını bize getirmişti. Hollanda’ya karşı Merih’in yokluğunda Samet’i savunmanın merkezine yerleştiren Montella, Milli Takımımızı her maç daha da geliştirmeyi başardı. Santrforsuz oyunla EURO 2024’e geldik, gruptan ikinci çıktık, Avusturya’yı devirdik ve Hollanda’yı eleyerek yarı finale de ulaşabilirdik. Harika bir ilk yarı oynayıp öne de geçmişken ikinci yarıda savunmamızı en derine kadar çekme ve bunu üst üste 2 gol yiyene kadar sürdürmek büyük bir zaaftı. Oysa Kerem ve Okay’ı oyun çok daha erken çağırıyordu. Arada kaynamasın berbat bir hakem yönetimi izledik. Fransız hakem Turpin kartları, faulleri o kadar rahat atladı ki. Simons’un Mert Müldür’ün ayağına bastığı pozisyon net kırmızı karttı, Turpin sarıyla yetindi.

Van Dijk’ı bitirdi

Barış Alper, tam anlamıyla Van Dijk’in kâbusu oldu. Hollandalı stoperle girdiği ikili mücadelelerde ayakta kaldı, hızıyla rakibinden hep bir hamle öndeydi, Van Dijk üzerinden pozisyon üretti, sarı kart görmesine sebep oldu. Samet harika bir gol attı, Merih yoksa ‘buradayım’ dedi, iyi de oynuyordu ama sakatlanıp çıktı. Montella hoca Avusturya ve Hollanda maçlarının ilk yarılarını nefis planladı, futbolcuların taktik sadakati kusursuzdu. Ama bu eforlu bir oyun ve dakikalar ilerledikçe fizik olarak düşüş kaçınılmaz. Koeman oyuncu değişiklikleriyle sahada tazelenip bizi ittikçe biz aynı kadroyu daha da yorarak yaslanarak kaderimize razı olduk.

07 Temmuz 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Duygu değil akılla‘’

Maçın hemen başında kornerden attığımız erken gol yerleşik savunmada Avusturya’nın ne kadar büyük zaafları olduğunun göstergesiydi. Montella turnuvada ilk kez İtalyan pasaportunu kullandı! Başlangıçta geride oyunu dörtlü kurup Ralf Ragnick’in oyun içindeki hamle şansını geciktirmiş oldu. Avusturya golü yedikten sonra baskıyı kurup sete yerleştiğinde en etkili silahını da bırakmış oldu. Bu durumda topa sahip olup sete yerleşmek zorunda kaldılar. Aslında bu tam da Montella’nın istediğiydi. Biz geriye doğru hızlı bir takım değiliz. Santrforsuz oynadığımız için ön alanda topu tutmakta zorlanacağımız barizken arkada Kaan’ı sağ stopere çekip 3’lüye dönmek Montella’nın maçın momentumunu eline alma hamlesiydi. Avusturya’yı set hücumunda kalmaya zorlamak bir yana bunu yaparken savunmayı fazla yaslanmadan yapmak Milli Takımımıza konforlu bir ilk yarı sundu.

Stoperleri rahatlattı

Ayrıca bu dizilim ve oyun tercihi Abdülkerim ile Merih’i çok rahatlattı. Geriden oyun kurarken Avusturya’nın baskı noktalarını artırdığı için fazladan efora ihtiyaç duydular, en büyük silahları baskıda eksik kaldılar. Ragnick, turnuvada oynadığı ilk üç maçta merkezde kullandığı 1.87’lik Grilitch’i kesip yerine 1.70’lik Schimid’i kullandığı için merkeze oynadığımız yüksek toplar bize nefes bile aldırdı. Ragnick, ikinci yarıya başlarken Gregoritsch’i oyuna alıp çift santrfor ile bize tahminimizin çok ötesinde eşleşme sorunu yarattı. Buna karşılık savunmamız baskıya karşı koyamayıp daha da derine çekilince pozisyonlar vermeye başladık. Duran toptan gol de yedik ama çeyrek finali kucakladık. Merih Demiral kariyer maçını oynadı. İlk korner golü önüne düşen fırsattı ama ikincisi son zamanlarda izlediğim en yüksekten atılmış duran top golüydü. Merih’in iki rakibinin arasında o kadar yükseğe çıkmış olması müthiş bir sahneydi.

03 Temmuz 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Adana usulü!‘’

Montella’nın Adana Demirspor’da neredeyse tüm sezonu oynadığı 4-4-Belhanda-Emre Akbaba formasyonu Hamburg’da Çekler’e karşı ana planımızdı. İnter’de gösterdiği 6 numara performansıyla Serie A’nın en değerli orta sahası ödülünü kazanan Hakan Çalhanoğlu ile Arda Güler’i önde kullanmak bizi tamamen yerden oyuna mecbur kıldı. Sakin ve sabırlı bir ilk yarı oynarken topu hiç kaldırmadan ayağa oynamak büyük bir avantaj olabilirdi. Bunu kornerler hariç kısmen başardık, ceza sahasına pasla girmek için çaba gösterdik. Henüz 20. dakikada Barak’ın ikinci sarı karttan atılması işleri çok daha kolay hale getirebilirdi ama devre bitene kadar kaleye tek bir isabetli şut bile çekemediğimiz gerçeği endişe vericiydi. İkinci yarının başında Hakan Çalhanoğlu’nun golüyle 1-0 öne geçmek savunmayı derinde yapan Çekya’yı yuvasından çıkarmak ve farkı açmak için iyi fırsatlar doğurabilirdi. Ne var ki, Barış Alper’in getirdiği topta Arda’nın kaçırdığı pozisyon adeta bir kırılmayı beraberinde getirdi.

Yeterli olur mu?

Çekler’in çıkmaya başlamaları santforsuz oynayan Montella için savunma arkalarına inmek anlamına geliyordu ama oyunumuz topu önde tutabilmek için ısrarla santrforu çağırıyordu. Okay- İsmail değişimiyle sahada uzadığımız anlarda Mert’in yükselip hakim olamadığı topu ağlarımızdan çıkarmak tam bir hayal kırıklığıydı. İlginçtir santrforumuz turnuvadaki 3. maçımızın 75. dakikasında oyuna girebildi. İlk yarıda tek bir isabetli şut çekememek bir yana, Adana usulü oynadığımız santforsuz oyun topun kıymetli olacağı Avusturya eşleşmesinde bize yeter mi emin değilim.

27 Haziran 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Nasıl gelişeceğiz?‘’

Roberto Martinez’in basın toplantısında savunmamızla ilgili ön görüsü kelimesi kelimesine gerçekleşti denebilir. Kaleden başlayarak savunmanın her bir metrekaresinde hatalarla dolu bir maç oynadık. Abdülkerim’in aklı maçın başında Ronaldo’dan yediği çalımda kalınca devrenin geri kalanı onun adına kâbus gibi geçti. Aslında hepimiz için kâbus başlamıştı. Samet’in sağ stoperden oyun kuramaması üzerine tüm toplar Abdülkerim’e geldiğinde Portekiz’in bire bir baskıları orta sahayı uzun geçen isabetsiz yüksek toplarla oynamamıza sebep oldu. Ayrıca Portekiz’e karşı en büyük sınavı savunmada vereceğimiz bu kadar aşikarken çok basit fauller sonucunda savunma dörtlümüzün 3’ü birden sarı kart gördü. Temel stoper eğitiminde kaleciye geri pas yaparken ilk kural, topu kale direklerinin ortasına vermemektir. Bunu topa vurmayı öğrendiği ilk andan itibaren her stoper öğrenir. Samet’in topa hakim olduğu bir pozisyonda yanına kadar sokulan Altay’ı fark etmeyip kalenin merkezine pas atması kabul edilebilir bir hata değildi. Montella’nın ilk maçın kadrosundan Kenan Yıldız, Mert Müldür ile Arda Güler’i kenarda tutup Yunus, Zeki ve Kerem ile başlamasının şifresi, belli ki Portekiz’e ön alan baskısı yapma ihtimalinde.

Önce Arda ve Kenan!

Ne var ki, oyunun büyük bölümünde böyle bir baskı oyunu oynamadık, önde neredeyse hiç top tutamadık. Arda ve Kenan Yıldız gibi turnuvanın en potansiyelli oyuncuları böylesi kritik maçlara başlamayacaklarsa nasıl gelişip ana plana dahil olacaklar acaba. Ya da milli takımımız nasıl büyüyecek ve turnuvalarda podyum yapacak? Arda yorgun ya da sakatsa (umarım doğru bir iletişimle gerçek açıklanır) 3-0 geri düştükten sonra oyuna alıp onu ve Kenan’ı hezimete ortak ederek mi geliştireceğiz bu yıldızları. Son maçta Çeklerle berabere kalıp 4 puanla ikinci olup turlayabiliriz. Ama Montella’nın bu saatten sonra Arda ve Kenan’ı yazıp etrafını doldurmasına ihtiyacımız olacak.

23 Haziran 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Nefes nefese‘’

Santrforsuz oyun, turnuva boyunca ana planımız olacağa benziyor. Belki Portekiz maçında işe yarayacaktır ama Gürcistan karşısında santrforsuzluk bizi beklediğimizden daha kötü etkiledi. Rakip ceza sahasına oynadığımız yüksek toplar kolay savunuldu, topu önde tutmakta zorlandık. Daha da önemlisi kale önünde girdiğimiz pozisyonlar hep bir santrfor dokunuşuna ihtiyaç duyuyordu, bunu beceremedik ve ceza sahası dışına yönelmek zorunda kaldık. Yani iki golümüzü de ceza sahası dışından atmış olmamız bir tesadüf değil, oyunun bizi kale önünden oraya götürmesiyle ilgiliydi. Ayrıca Kalecimiz Mert’ten çıkması gereken uzun toplar, santrforumuz olmadığı için kısa oynandı ve sürekli pas örgüsüyle çıkmak zorunda kaldık. Gürcüler zaman zaman bunu bir avantaja çevirdi. 2-1’i bulduktan sonra Orkun’u çıkarıp, bir santrfor almak (Tercihen Semih) oyunu tutmak ve farkı açmak için bize önemli fırsat kapısı açabilirdi. Santrforlu oyuna geçip topu önde tutmak yerine, Merih’i alıp rakibin yüksek toplarını karşılamak için savunmayı 5’lemek gereksiz bir baskı yememize sebep oldu. 6 uzatma dakikası boyunca neredeyse sürekli baskı yedik, pozisyon verdik. Hatta az kalsın nefesimiz kesiliyordu. Maç 2-2’ye gelecekti, son saniye kontrasıyla 3-1’e getirdik. Stresli geçen bir 90 dakikaydı, silip süpürmedik, pozisyon verdik, hamlelerde hata yaptık ama tarihimizde ilk kez bir turnuvaya galibiyetle başladık.

Rekor ona yakıştı

Avrupa Şampiyonası’na bir rekorla başlamak tam da Arda Güler’e yakışacak türdendi. Maça sağ kenarda başladı, ilk yarı yüzde 100 pas isabetiyle oynadı. İkinci yarının başında Barış Alper sağa, Arda santrfora geçti. Santrforsuz oyunun gereklerini yerine getirdi, topun tehlikeli bölgeden çıkmasını önledi ve jeneriklik bir golle Ronaldo’nun rekorunu kırarak, şampiyona tarihinde çıktığı ilk maçta gol atan en genç futbolcu oldu. Bizim süper starımız, ülkemizin aydınlık yüzü, Türk halkının gururu olmanın yanına, nefis bir rekor eklemesi göz yaşartıcıydı doğrusu.

19 Haziran 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sessiz prova!‘’

Vincenzo Montella, İtalya karşısında bir nevi Portekiz maçının provasını yapıyor gibiydi. Kaan Ayhan merkezde Hakan Çalhanoğlu’nun partneriydi. Kaan bu sezon Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde iyi performans gösterdiği United ve Bayern maçlarında ön liberoda oynayıp fena iş çıkarmamıştı. İtalya’ya karşı Hakan’la defansif paylaşım içindeydi. Ancak Gürcistan ve Çekya için Hakan’ın yanında topa yön veren bir orta sahaya ihtiyaç olacaktır.

Cenk’i düşünmüyorsa...

Enes Ünal’ın kadrodan çıkarılmasıyla turnuvada santrforsuz oyuna mecburuz. Şayet Montella Cenk Tosun’u ana planda düşünmüyorsa hemen her rakibe karşı bu senaryoyla oynayacağız. İtalya’ya karşı Barış Alper santrfordaydı, Montella Semih Kılıçsoy’u son 9 dakika oyuna aldı. Barış, Hırvatistan maçında aynı role soyunduğunda kariyerinin en kritik gollerinden birini atarak Milli Takımımız’ı EURO 2024’e taşımıştı. Barış çok iyi bir seçenek, ona şüphe yok. Ama Barış’ın bize turnuvada her maçı Hırvatistan’daki gibi oynaması gerekiyor.

İyi mücadele verdik

Eğer biz turnuva boyunca bu oyunu oynayacaksak şu orta meselesine de bir çözüm üretmek şart. Zira yüksek oynadığımız her top rakibin kolay savunduğu bir hücum aksiyonu olarak sönüp gidiyor. Barış, Yusuf Yazıcı ve özellikle Kenan Yıldız’ın savunma arası koşularının ana hücum planı olacağını kestirmek güç olmasa gerek. O yüzden savunulması kolay bir takıma dönüşmemek için Arda Güler, Kenan Yıldız ve Hakan Çalhanoğlu’nun ekstra oyunlarına çok ihtiyacımız olacak. İtalya’ya karşı iyi bir sınav verdi Milli Takımımız. Son Avrupa Şampiyonu’na karşı sahanın her bölgesinde iyi mücadele verdik. Turnuva öncesi sert rakiplerle oynamak kesinlikle çok geliştirici bir tercih.

05 Haziran 2024, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI