‘’Kriz mi fırsat mı?‘’
Beşiktaş, bu sezon çok iyi bir kadro kurmasına rağmen 10 günde yaşadığı sakatlıklar sebebiyle 11 kişiyi sahaya çıkarmakta zorlanır hale geldi. Amsterdam deplasmanında Ajax ile oynamak normal şartlarda bile zorken bu kadar eksiğe rağmen Sergen Yalçın’ın aklı selim açıklamaları ve durumu doğal kabul etmesi takım üzerinde rahatlatıcı bir etken. Böyle kabul etmek elbette sakatları iyileştirmeyecek ama eldeki futbolcuları cesaretlendirecek bir itici güç olabilir.
Merak uyandırıyor
Takımda hemen her bölgenin birinci oyuncusu sakat olduğundan Rıdvan’ın sol ön, Can’ın orta saha, Serdar ve Josef’in stoper performansı merakla bekleniyor. Dortmund karşısında kaybetmesine rağmen ideal kadrosuyla topa hükmedebilen Sergen Yalçın’ın Amsterdam’da iyi bir geçiş planlaması gerekecek. Bunun için direkt hücum ederken yüksek yüzdeli oynaması şart. Yani Türkçesi bulduğunu atacak. Batshuayi’nin maç saatine kadar oynayabilecek duruma gelmesi bu açıdan umut verici. Zira Belçikalı santrfor baskıdan kazandığı topları iyi değerlendirebiliyor. Sergen hocanın en büyük korkusu ise Gökhan Töre ve Rıdvan’ın kaybedeceği top sayısı olacaktır. Son Altay maçında neredeyse ayağında top tutamayan Töre’nin kafasında iyi oynamaktan ziyade top kaybetmemek oluyor. Zaten limitleri belli olan Töre kendini rahat bırakmalı.
Ajax kusursuzu arıyor
Erik Ten Hag, 2017’den beri takımın başında ve geldiğinden beri üst üste 3 kez Ajax’ı Hollanda Ligi şampiyonu yaptı. Bu elbette şaşılacak bir durum değil. Zira Hollanda Ligi’nde PSV ve Ajax dominasyonu kimseyi şaşırtmıyor. Bu sezona başlarken Ajax Hollanda Süper Kupa maçında PSV’ye 4-0 yenilince herkeste bir ‘acaba’ sorusu belirdi. Erik Ten Hag ve öğrencileri bir hafta sonra lige öyle bir başladılar ki, deyim yerindeyse ‘gelene 3 gidene 5’ atar hale geldiler. İlginçtir Ajax bu sezon oynadığı 7 lig maçında üç kez 5-0, bir kez 9-0, son hafta da 3-0 kazandı. Şampiyonlar Ligi ilk maçında ise Sporting’e Lizbon’da tam 5 gol birden atarak bulutların üzerine çıktılar.
Kimse eksiklere bakmaz!
Ten Hag’ın takımında sağ bek Mazroui, santrfor Haller, oyun kurucu Berghuis, tecrübeli forvet Tadic ve Brezilya Olimpiyat Milli Takımı’yla Tokyo’da şampiyon olan 2000 doğumlu sağ forvet Anthony kusursuz bir uyum içerisinde çalışıyor. Bu bir Şampiyonlar Ligi maçı ve kimse sizin eksiklerinize bakmıyor. Bazen böyle kriz dönemlerinde oyunculardan çok ekstra performanslar çıkabiliyor. Beşiktaş’ın da Amsterdam’da her bir oyuncusundan alacağı ekstra performansa ihtiyacı olacak.
‘’Taktik kazanım‘’
Vitor Pereira iyi bir taktisyen ve her geçen maç oyuncularından beklediği ‘plan sadakati’ yükseliyor. Ligin en iyi ve direkt hücum eden takımlarından biri olan Hatayspor’a karşı Ferdi’yi sağa Muhammed’i sola koyarak Mesut’u kenarda oturtan Portekizli hoca sahanın her bölgesinde istediği tempoya çıkmayı başardı. Valencia’nın yeteneklerinden fazlasıyla faydalanan Pereira’nın Muhammed ve Ferdi’den beklediği katkı da son derece yeterliydi. Kim, Szalai ve Novak üçlüsü ise kusursuza yakın oynadılar. Ömer Erdoğan’ın Emre ve Saint Louis hamlesi golü getirince oyun hareketlendi. Hatay’ın baskıyı artırmasına karşılık Serdar Dursun-Berisha değişimi beklenen etkiyi yapmayınca Pereira 86’da Mesut ve Pelkas’ı küstürme pahasına oyuna alarak maçı bitirdi. Fenerbahçe ilk kez bir maçta rakibinden az topla oynasa da tam 30 kez rakip cezasında topla buluşup, 15 şut atarak galip geldi.
Gecenin sorusu
Serdar Dursun, 1 metreden kaçırdığı golü kaç gece rüyasında görür sizce?
Maçın starı
Valencia çok yetenekli oyuncu. 61 dakika oyunda kalmasına rağmen Fenerbahçe’nin iki golünü hazırladı.
Maçın olayı
Fenerbahçe bu sezon ilk kez bir maçta rakibinden daha az (%34) topla oynamasına karşın sezonun en çok şut çektiği (15) ikinci maçını oynaması.
Kısa mesaj
Hatay’a topu kaptıran ve sadece 199 pas yapan Fenerbahçe’nin 4 faulle oynayan rakibini 15 faulle durdurması dikkat çekiciydi.
‘’Kolay olmayacak‘’
Fenerbahçe, Pereira’nın istediği düzeni henüz ideal şekilde oynayamıyor. Pereira’nın isteği Porto’daki dönemlerinde olduğu gibi yüksek tempolarda yetenek oyunu oynamak. 3-4-3’te oyunun ritmini ağırlıklı olarak iki kenar belirler. Ferdi ile Samuel bu oyunda büyük bir ikilem yaşıyor. Koşmalı mıyız, çözmeli miyiz? Aslında Pereira’da bunun cevabı var; her ikisi. Bu Hatay deplasmanında o kadar kolay olmayacak elbette. Fenerbahçe, Giresun’a Kadıköy’de kendinden fazla şut şansı vermişken Hatay’a karşı merkezi daha iyi savunup forvetlerinden yüksek yüzdeli hücum bitirişleri bekleyecek.
Yüksek isabet gerek
Yetenekli bir ön bölgeye sahip olmasına rağmen Pereira’nın takımı ligin ilk 6’sında hâlâ en az gol atan takım. Fenerbahçe’nin Mesut, Pelkas ve Rossi’nin yetenekleri kadar Valencia’nın az top kaybettiği ve yüksek isabetle şut attığı maçlara ihtiyacı var. Hatay’a karşı topa sahip olmak yetmez, az top kaybetmek maçın anahtarı olur. Zira Ömer Erdoğan ve öğrencileri sahanın her bölgesinde kazandıkları topları çok çabuk karşı atağa dönüştürecek bir yazılımla oynuyor ve rahat skor yapıyorlar. Saba Lobjanidze ile Diouf hemen her takımın ayarlarını bozabilecek kapasitedeler.
Herkes için zor olur
Hatay deplasmanı sanırım bu sezon da her takım için zorlu geçecek. Geçen sezonun kadrosunu önemli oranda değiştirmelerine rağmen Ömer Erdoğan çok ileri bir teknik direktörlük örneği göstererek takımını ideal oyununa yaklaştırdı. Son 4 maçı üst üste kazanırken rakip kalelere ortalama 18,75 şut çektiler. Ömer Erdoğan, çok hızlı ve şutör bir takım yaratma yolunda ilerliyor. Ruben Riberio merkezden Diouf, Saba, Kaabi ve Traore’yi besleyecek pasları attığı gibi dönen topları da kovalıyor. Özetle tempolu ve keyifli bir futbol maçı bizi bekliyor.
‘’Haftanın kazananı‘’
Vitor Pereira, Kim Min Jea’yı sağ stoper başlatınca Giresun’un tüm ayarları negatif etkilendi. Fenerbahçe’nin sağ kanadı da çok dinamik hale geldi; Ferdi’nin attığı golde Kim, organizasyon şefiydi. Sonrasında savunmanın merkezine geçti. Gol henüz 2. dakikada geldi ve sonrasında Fenerbahçe istediği baskıyı kuramadı. Giresun özellikle 30’dan sonra cesur geldi. Bu baskı penaltı getirse de Balde direğe takılınca, Fenerbahçe iyi oynamadığı bir devreyi önde bitirdi.
Mesut Özil-Valencia-Rossi forvet üçlüsü beklenen üretimi yapamayınca Berisha-Rossi değişimi maçın momentumunun Fenerbahçe’de kalmasını sağladı. Nitekim Berisha, Mesut’u golle buluşturan isimdi. Mesut çok büyük yetenek ama gözü hep kenarda, ‘Acaba çıkacak mıyım?’ tedirginliğini yaşıyor gibiydi. Böylesine büyük oyuncular değer görmek ve bazen kötü oynadıklarında bile sahada kalıp alkışlanmak isterler. Herkesin puan kaybettiği bir hafta arasında Fenerbahçe çok da iyi oymadığı bir maçı 2-1 kazanarak büyük adım attı.
Gecenin sorusu
Pereira tam 20 lig maçında Kadıköy’de yenilmemenin coşkusunu mu yoksa evde Giresun’dan daha az şut atmanın kaygısını mı yaşamalı?
Maçın starı
Kim Min Jea sağda başlayıp merkeze geçene kadar takımının golüne yardım etti. Maç boyunca dinamik ve çok kararlıydı.
Maçın olayı
Giresunspor’un bu sezon Süper Lig’deki ilk golünü atması.
Kısa mesaj
Sanırım futbol tarihimizde ilk kez aynı haftada 3 ayrı maçta ilk 2 dakika içinde gol oldu. Muhammed ve Cornelius 1. dakika dolmadan ağları bulurken Fenerbahçeli Ferdi golü attığında henüz 2. dakika dolmamıştı.
‘’Tarihi golle zafer Antep'in‘’
Türk futbol tarihine geçecek bir maç başlangıcı yaşadık. Santra vuruşunu yapıp rakip kaleye doğru hızlı koşan Muhammet Demir arkadaşının indirdiği uzun topta Epureanu’yu geçip topu ağlara gönderdiğinde kronometre henüz 9 saniye 18 saliseyi gösteriyordu. Bu bir rekordu ve Süper Lig tarihinde atılmış en erken gol olarak kayıtlara geçti. Sagal hızlı ama savruk futbolcu. Başakşehir savunmasının arkasına istediği topları aldığında hızla kaleye yönelse de zamanlaması, tercihleri ve vuruş kalitesi bir tanesi hariç hep vasatın altında kaldı. Sagal Süper Lig’de kalıcı olmak için sadece hızının yeteceğine ikna olmuş ise yanlış yapar. Erol Bulut’un ondan fazlasını talep etmesi gerekiyor.
Eski halinden eser yok!
Başakşehir tüm gücünü, konsantrasyonunu Fenerbahçe’ye harcamış gibiydi. O kadar erken geri düştüler ki, 90 dakika boyunca Erol Bulut’un istediği senaryoyu oynamak zorunda kaldılar. Topa sahip olsalar da tabelayı değiştirecek aksiyonları yaratamadılar. Başakşehir, eski halinden hayli uzak. Tüm topların Tolga’da buluşması ve Başakşehir’i üretken değil sadece dirençli gösteriyor.
Visca’nın düşüşü
Belki de bu yüzden topa sahip olma yüzdesi sadece istatistik kalemi olarak değer taşısa da oyun üstünlüğü getirmiyor. Ayrıca Visca oyuna ve takıma mesafeli görünüyor. 10 yıla yaklaşan Türkiye kariyerinde tam 4 sezon 34/34 maç kaçırmadan ve oyundan çıkmadan 90 dakika ortalamayla oynayan Boşnak yıldızda şampiyonluktan bu yana düşüş devam ediyor.
‘’Lazio yenilgisi!‘’
Fatih hoca Lazio maçında sahaya sürdüğü 11’de Marcao-Luyindama değişikliği yaparak Alanya’yı karşıladı. Fakat bir farkla, Nelsson’u ligde ilk kez sağ stopere getirerek. Bu değişimle Galatasaray’ın top çıkışları hayli temiz gerçekleşti. Ne var ki, Berkan ile Cicaldao, Lazio maçından farklı olarak 10’ar metre yer değiştirerek santrfor arkasında 4’lü dizildiler. Bülent Korkmaz hoca, merkezde Fatih Aksoy ile uzun kalıp Emre Akbaba ile topa nitelikli hükmetmeyi seçti ve bunda da başarılı oldu. Efecan ile Davidson’un Galatasaray bekleri üzerine kurdukları baskı maçın senaryosunu belirledi. Devre bitiminde Taylan, Halil ve Morutan’ı kenara alıp Feghouli, Mohamed ve Emre Kılınç’ı oyuna sokan Terim, Yedlin’i öne 73’te seyirci tepkilerine yenik düşüp Ömer Bayram ile değiştirdi. Oysa Anholt’u sağ beke getiren bu değişim üzerinden golü yediler. Sanırım bir başka önemli detay da; Terim’in Lazio maçında olağanüstü bir tempoya çıkan öndeki 6’lıyla maça başlayıp Feghouli, Mohamed ve Emre Kılınç’ı yedek oturtmasıydı.
Gecenin sorusu
Fatih hoca, ne zaman Morutan ile maçı bitirmeyi deneyecek acaba?
Maçın starı
Davidson oyunda kaldığı 71 dakikada yüzde 100 pas isabetiyle neredeyse hiç top kaybeden Alanya’yı ayakta tuttu.
Maçın olayı
Islıklanan Yedlin’in çıkarılıp Aanholt’un sağ beke geçişi.
Kısa mesaj
Bülent Korkmaz, Alanyaspor’un başına geldiğinden beri oynadığı 2 maçı da kazandı. Topa sahip olma oyunundan vazgeçen Korkmaz geçiş oyunuyla 6 puan yaptı bile.
‘’Keyifli olacak‘’
Fenerbahçe’nin Frankfurt deplasmanında ortaya koyduğu futbol umut vericiydi. Savunmada istediği düzeye yaklaşan Pereira’nın hücum organizasyonunu düzeltmesi kaçınılmaz. Frankfurt maçında Pelkas’ın iyileşmesi, Mesut’un golle mental açıdan yükselmeye başlaması, Valencia’nın klasını göstermesi Başakşehir’e karşı Pereira’nın en büyük kozu olabilir. Fenerbahçe, Beşiktaş’tan sonra ligin en az gol yiyen (1) takımıyken ilk 8 içerisinde en az gol atan (6) ekip.
Hayli zorlanıyor
Pereira, futbolcularından 3-4-3’ü çok yüksek tempolarda oynamalarını istiyor. Özellikle iki kenarda oynayan Ferdi ile Samuel fizik olarak hayli zorlanıyorlar. Aykut Kocaman, yeni santrforu Okaka’yı rakip 3 stoperden kurtarmak için sağ kenarda Ömer Ali-Visca, solda Lima-Deniz ile topu kenardan taşımayı öncelikli planları arasında tutacaktır. Böylelikle Szalai ile Serdar’ı beklerin kademesine çekip Okaka’ya daha konforlu bir oyun alanı yaratmaya çalışacaktır.
Son çıkış gibi...
Aykut Kocaman’ın Başakşehir’i bu sezon oynadığı 4 maçı da kaybedince ister istemez Fenerbahçe karşılaşması, ‘Köprüden önce son çıkış’ gibi görülmeye başlandı. Yine topa sahip olma futbolu isteyen Kocaman, bunu önemli oranda başarsa da merkezde kazandığı topları Tolga Ciğerci ile başarılı bir kullanıma dönüştüremiyor. Neticede iki iyi taktisyenin yarışını izleyeceğiz. Pereira’nın tempolu 3-4-3’üne karşı Aykut Kocaman’ın topa sahip olma oyunu bize keyifli bir maç vadediyor.
‘’Gençlik ateşi‘’
Galatasaray, başlama düdüğüyle birlikte sahaya büyük bir efor koydu. Fatih Terim’in tercih ettiği forvet hattının yaş ortalamasının 22 olması İtalya Ligi’nin en yaşlı takımı Lazio’ya karşı büyük bir enerji farkı yarattı.
Morutan’ı sola Kerem’i sağa yerleştiren Terim, Cicaldao’ya forvet arkasında konforlu bir alan sundu. Bu sayede İtalya Ligi’nin en çok isabetli pas yapan takımından topu baskıyla aldılar, yetenekle ayaklarında tuttular. Morutan sağ kenarda bir oyun kurucu gibi Cicaldao ve Halil’i oyunda tuttu, onlara kritik noktalarda topla buluşma imkanı tanıdı.
Sarri 56 ile 66 arasında Savic, Muriqi ve Pedro ile topun hakimiyetini almak için hamle yaptığı anda büyük bir kaleci hatasıyla Galatasaray öne geçti. Ne var ki, Terim 78 dakika boyunca üçüncü bölgede yüzde 91 pas isabet oranıyla oynayan Taylan’ı çıkardığı andan itibaren top kayıplarını artırdı ve Lazio’yu üzerine getirdi. Kaderin cilvesi; Galatasaray, iyi oynadığı, pozisyona girdiği, direkleri dövdüğü ve hak ettiği bir maçı şans golüyle kazandı.
Gecenin sorusu
Diagne ve Mustafa Mohamed, Halil Dervişoğlu’nu izledikçe ne düşünüyorlardır acaba?
Maçın starı
Taylan oyunda kaldığı 78 dakika boyunca 3. bölgede yüzde 91 pas isabetiyle fark yaratırken, 3/4 top kaptı ve gecenin yıldızı oldu.
Maçın olayı
Lazio kalecisi Strakosha’nın savunmanın yükselttiği topu Taylan oyunda kaldığı elleriyle gol yapması...
Kısa mesaj
Sahaya 6 tane 24 yaş altı oyuncuyla başlayan Galatasaray, Serie A’nın en yaşlı takımına karşı enerjisiyle kazandı.