Arama

Popüler aramalar

‘’Yok böyle yarış‘’

Bu hafta zirve fena sallandı. Önce Kayseri’den geldi şiddetli sarsıntı. Akhisar Belediyespor yenilgisiz Erciyesspor’u, rakibin eski oyuncusu Sertan ile vurdu. Tecrübeli yıldız hat-trick yaparken, Erciyesspor’u da liderlikten indirdi. Sonucu merakla beklenen bir karşılaşma da Elazığ’da oynandı. Ligin yenisi olmasına rağmen muhteşem bir performans sergileyen Gakgoşlar, tecrübeli rakibi Adanaspor’u yine tecrübeli bir isim Burak Akdiş’in golüyle geçmesini bildi. İstanbul’da birbirinden önemli iki karşılaşma vardı pazar günü. Kartalspor karşısında uzun süredir şansı tutmayan Çaykur Rizespor bu defa gülen taraftı. Kasımpaşa ise deplasman takımı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor önünde aldığı 2-1’lik galibiyetle iç sahadaki yenilmezliğini sürdürdü.

Tavşanlı’da ev sahibi, 3 puanı aldım derken bir son saniye golüyle evinde Boluspor karşısında 1 puana razı oldu. Beraberlikler Ege’de devam etti. Karşıyaka, Denizli’den istediğini alıp evine 1 puanla döndü. Göztepe ise Sakaryaspor karşısında öldü öldü dirildi ve oyunun sonlarında attığı beraberlik golüyle bir nebze olsun sevindi... Velhasıl A Milli Takım’ın milletimizi üzdüğü ve Süper Lig’e ara verildiği bir dönemde 1.Lig’de heyecan yerindeydi. Şimdi kısaca maçların analizini yapalım...

Elazığspor-Adanaspor
Elazığ’da iki takım için de zor bir 90 dakika olacağı belliydi. Hani atan kazanır cinsinden maçtı diyebiliriz. Nitekim Elazığspor, Adanaspor kalecisi Tolgahan’ın hatalı çıkışını affetmedi ve Burak Akdiş’in golüyle 3 puanı aldı. Elazığspor’un bana göre en büyük artısı istekli bir ekip olması. Adanaspor ise aynı Galatasaray gibi. İyi ve tecrübeli bir takım, ama rakip kaleye gitmekte ve gol pozisyonu bulmakta zorlanıyor. Levent Eriş devre arasında çözüm bulmalı.

Kartalspor-Çaykur Rizespor

İstanbul’da Rizespor ilk yarıda işi bitirdi. Açılışı Engin Aktürk yaptı, noktayı da Jallow koydu. İkinci yarıda da rakibe şans vermeyen Yeşil-Mavililer, Kartal’ın sonlarda attığı gole rağmen 3 puanı almasın bildi. Hüseyin Kalpar müthiş bir ikili yakalamış. Bikoko ve Jallow çok iyi anlaşıyorlar ve üretkenler. Dolayısıyla takım görevini yapınca, bu ikili de skorer futbollarıyla takımı taşıyor.

K.Erciyesspor-Akhisar Bld.
Kayseri’de ev sahibi sahaya lider çıktı, ama 90 dakikanın sonunda tahtını kaybetti. Hep bu ligin yenisi diyoruz Akhisar Belediyespor’a. Ancak Manisa ekibi bu ligi çok iyi bilen oyunculardan oluşuyor. Zaten onlardan biri yetti bu deplasman zaferini kazanmaya. Sertan daha önce formasını giydiği Erciyesspor’a 3 gol birden attı ve Akhisar Belediyespor sahadan 3-2’lik skorla ayrıldı.

Kasımpaşa-Gaziantep B.B.
Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda biraz da tedirgin çıkmıştı Kasımpaşa sahaya. Aslında İstanbul ekibi lige iyi başlamıştı, ancak rakip Gaziantep Büyükşehir Belediyespor tecrübeli, deplasmanı seven ve sürprizi seven bir takımdı. Önce ev sahibi, Atilla’yla hazırlanışı ve vuruşu şık bir gol buldu. Ardından Ramazan beraberliği getirdi. Fakat son sözü bu sezonun golcüsü Dimitrov söyledi ve Kasımpaşa derin bir nefes aldı.

Konyaspor-Güngörenspor
Konya şok bir golle yenik duruma düştü. Kaleci Pawelek’in beklenmeyen hatasını İbrahim Arıkan affetmedi ve Güngörenspor deplasmanda öne geçti. Ardından Robak ile beraberliği yakaladı Konyaspor. Ev sahibi mutlak kazanmak için çıktığı ve favori olduğu karşılaşmada Gökhan Emreciksin’le zor da olsa zafere uzandı.

T.Linyitspor-Boluspor
Tavşanlı Linyitspor taraftarıyla, takımıyla bu ligin en büyük renklerinden. Boluspor önünde tribün desteğiyle birlikte öne geçen ev sahibi ekip, 3 puanı ramak kalmışken elinden kaçırdı. Oyunun sonlarında 10 kişi kalan Boluspor, Cemil’in golüyle hayat buldu.

Bucaspor-Giresunspor
Haftanın kapanış maçı nefesleri kesti. Bucaspor, taraftarı önünde Abdülkadir’le golü buldu. Ligin galibiyetsiz takımı Giresunspor, 3 puan parolasıyla gittiği İzmir’de pozisyon üretmekte sorun yaşamadı ve Eren’le eşitliği yakaladı. Herkes ‘maç bitti’ diye düşünürken, 90+3’te Sarı-Lacivertliler’in yıldızı Abdülkadir yeniden sahneye çıktı. Frikikten müthiş bir gol atan 25 yaşındaki futbolcu, ev sahibini galibiyete taşıdı.

Denizlispor-Karşıyaka
Denizli’de iki takımın da önceliği kaybetmemekti. Çünkü Denizlispor zor bir dönemden geçiyor ve toparlanma sürecinde. Ev sahibi aslında 3 puanı çok istiyordu, ama bir yenilgi her şeyi daha da kötüye götürebilirdi. Bu tedirginlik içinde olan futbolcular daha kontrollü bir futbol anlayışıyla mücadele etti. Karşıyaka ise Kartal galibiyetinden sonra dışarıdan eli boş dönmek istemiyordu. Sonuçta birer puan iki takımın da böyle sorunlu ve sıkıntılı dönemlerinde işlerine geldi.

Göztepe-Sakaryaspor
Sezona büyük umutlarla başlayan, ancak son haftalarda üst üste aldığı kötü sonuçlarla taraftarını üzen Göztepe, mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçta, Sakaryaspor önünde 1 puanı son dakikada kurtardı. Şaban Yıldırım’ın yeniden teknik direktörlük görevine gelmesiyle farklı bir havaya bürünen Sakarya ise oynadığı futbolla gelecek adına umut verdi.



16 Kasım 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bitse de gitsek!‘’

‘Bayram günü nereden çıktı bu maç’ gibi oynadı bazı futbolcular. Kimse Olimpiyat Stadı’ndaki ambiansı ve rüzgârı mazeret olarak göstermesin. Çünkü bu bilenen ve yıllardır olağan bir durum. O nedenle buraya gelen takımların zihinsel olarak buna hazır olmaları gerek.

Bursaspor lige iyi başlasa da sendeleyen bir grafik çizdi şu ana kadar. Yeşil-Beyazlılar, Belediye maçını kazanıp, kötü gidişe son vermek için sahaya çıkmıştı. Tabii ki Belediye’nin gözü liderlikte ve Play-Off kovalayan bir takım olarak maçı çantada keklik göremezlerdi konuk ekip. Aslında oyuna istedikleri gibi rüzgarın da katkısıyla iyi başladılar. Ancak ilk 20 dakikadaki hakimiyet sonrasında maçta önce denge oluştu daha sonra koca bir ikinci yarı daha etkili olan taraf Belediyespor’du.

Karşılaşmanın teknik analizini yaptığınızda niye bu maç 0-0 bittiğinin yanıtını şöyle verebiliriz. Girilen pozisyonlarda ciddi bir son vuruş becereksizliği vardı. Diğer bir faktör de iki takımın da kalecileri görevlerini başarıyla yaptı. Ama asıl önemli olan sahada futbol adına ne yapıldığıydı. Bence bir takımın gole ulaşması için önce gole yatkın futbol oynaması gerekli. Bunun için de orta alanın sadece savunan değil aynı zamanda ofansif bir zenginlik içinde olmalı. Ayrıca orta alanda üretken olamıyorsanız, kanatlarınız iyi çalışmalı. Dünkü karşılaşmada Bursaspor’da Basser ve Vederson ile önlerinde oynayan Ozan İpek’in kaç tane etkili akını vardı. Keza Belediyespor kaç tane kanat bindirmesi gerçekleştirdi. Hadi bunları bıraktık. Herkes savunma görevini iyi yaptı ve alan bırakmadı. O zaman etkili şutlarla rakip kaleyi yoklarsınız. Ancak dağlara taşlara atmazsınız! İşte 90 dakikaya baktığınızda sevimsiz, bitse de gitsek diye izlediğimiz bir karşılaşma izledik. Oyunun sonlarında son haftaların modası önemli karamboller yaşandı, Bursaspor kalesinde. Ancak gol sesi çıkmadı. Skor tabelasındaki 0-0 aslında maçında özetiydi.

07 Kasım 2011, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Doğru oynadı ve kazandı‘’

İlk 45’te pozisyon fakiri bir karşılaşma izledik. Es Es’in iki, Karabük’ün ise sadece bir gol pozisyonu vardı. Eskişehirspor ilkinde Veysel ile fileleri havalandırdı, ikincisinde ise Alper çok şık bir plase vurdu, kaleci Tomic aynı güzellikte çıkartmayı başardı. Karabük adına tek pozisyon 45. dakikada gerçekleşti, ancak top direkten döndü. İkinci yarı ilk yarının aksine zevkli, heyecanı yüksek bir mücadele izledik. Risk alan Karabük, hücum üstüne hücum yapıp beraberlik ararken kalesinde Kamara’nın vuruşuyla ikinci golü gördü: 2-0. Buna rağmen ev sahibi ekip mücadeleyi bırakmadı. Yücel İldiz; Mehmet Batdal ve Bülent’i oyuna sokarak tüm silahlarını kullanmayı denedi. Aslında bu değişikliklerden sonra oluşan kadro, Karabükspor’un iç saha 11’iydi. Çünkü sahanızda puan almak, en azından maçı kaybetmemek istiyorsanız bu şekilde oynamalısınız. Shelton skoru 2-1’e getirse de aradığı ikinci golü bulamadı Kardemir Karabükspor. Evet ev sahibi mutlak fırsatlar yakaladı, ancak bu anlarda ya kaleci İvesa, ya da şanssızlık vardı. Sonuçta Es Es, rakibin bunaltıcı baskılarında kontratak yakaladı, ancak skoru yükseltemedi. Ve özellikle 2. yarı zorlandığı karşılaşmadan 3 puanla ayrılmasını bildi. Karabük’ün sezon başı yapılan transfer planlamasının bedelini ağır ödediğini puan cetvelinden rahatça görebiliriz.

06 Kasım 2011, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Sivas'la başladı Sivas'ta bitti‘’

90 dakikaya baktığınızda daha çok isteyen, daha çok koşan, daha iyi oynayan kazandı. Sivasspor geçen sezon son maçını bu statta oynamış ve kaybetmişti. Dün gece çok iyi motive olmuş bir Sivasspor izledik. Yiğidolar, Fenerbahçe gibi ligde 27 haftadır kaybetmeyen bir takıma karşı oldukça ofansif bir 11’le mücadele etti. Rıza Çalımbay, Mersin karşısında nasıl oynattıysa, Fenerbahçe maçında da aynı bakış açısındaydı. Ama bunu sahada uygulamak önemliydi ve Çalımbay’ın öğrencileri, harfiyen uyguladılar hocalarının istediklerini... Peki Fenerbahçe’ye ne oldu? Bu kadar etkisiz ve teslimiyet içinde olmalarının nedeni neydi! Bir oyuncunun yokluğu bu kadar mı etkiler bir takımı... Alex’ten bahsetmiyorum, geçen hafta onsuz 86 dakika mücadele etti aynı takım ve Karabükspor’u 1-0 yendi. Bence Ziegler’in oyundan çıkmasıyla takımın bütün dengeleri alt üst oldu. Büyük bir takım için bu tablo düşündürücü. Lider ve bu maça kadar yenilgisiz bir takımın, bir oyuncusunun sakatlanıp çıkmasıyla çöküş yaşamaması lazım. Caner savunmanın soluna döndükten sonra, oyuna giren Stoch’un sıfır katkısı Aykut Hoca’nın da planlarını bozan faktörlerin başında geldi.

Sözü fazla uzatmayalım, ilk gol milimetrik ofsaytta olsa Grosicki ile gelen 2. Sivasspor golü bir anlamda 3 puanın hakkını perçinliyordu. Aslında Sivasspor’u yakından takip edenler, bu sonuca sürpriz demeyecekler. Çünkü bu takım ve bu kadronun kapasitesi, bu tür sonuçları alabilecek güçte, yeter ki oynasınlar...
Ve Fenerbahçe’nin Sivasspor ile Kadıköy’de başlayan serisi, Sivas’ta bitti...

05 Kasım 2011, Cumartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Sürprizzz!‘’

Kıran kırana bir lig izliyoruz. Zirve yarışı bu sezon bir hayli çetin geçecek gibi. Baksanıza, sessiz sedasız sezona başlayan, hatta ‘ligde kalayım yeter’ diyen Kayseri Erciyesspor yenilgisiz lider. 9. haftaya başka yenilgisiz ekip olarak giren Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, bu unvanını Elazığspor karşısında yitirdi. Kırmızı kartlar, son saniye golleri ve geriden gelip kazanılan maçlara baktığımızda haftalar ilerledikçe tadına doyum olmayan bir
heyecan yaşıyoruz. Aslında şöyle geriye dönüp, sezon başına bakıp sonra da puan cetvelinin şu anki haline
bakarsak, kafamız biraz karışabilir. Çünkü kimse söyleyemezdi; liderlikte Erciyesspor’un, takipçisi ise Elazığspor’un olacağını. Elazığ’ın bu konumda sürpriz bir şekilde yer aldığınısöylemek istemiyorum. Gakgoşları izleyen her futbolsever, bu takımın burada olmasını normal karşılar. Benim söylemek istediğim; bu sezon 1. Lig’e çıkmış bir ekibin, yeni bir kadronun ilk sezonunda çok çabuk uyum sağlaması ve başarılı bir performans çizmesi... Tabii ki ilerleyen haftalarda daha çok sürpriz sonuçlar ve sürpriz takımlar sahne alacak. Gelelim maçlara...

Boluspor-K.Erciyesspor

Bolu’da ev sahibi, son haftalarda kazanamamanın gerginliği içinde biraz da 3 puan baskısıyla oyuna başladı. Erciyesspor’un hedefi zorlu deplasmanda yenilmemek ve 1 puanı alıp evine dönmekti. Aslında konuk ekip bunu
başardı ve skor 1-1 olduktan sonra herkes ‘böyle biter’ diyordu. Ama Boluspor sonuca razı değildi ve son saniyelerde akın üstüne akın yapıp, 3 puanın peşine düştüler. İşte Yarenler 3 puanı ararken, 1 puan elden gitti. Bolu atağında dönen topta iyi bir kanat hücumu yapan Erciyes, Gökhan Kaba’yla zafere uzanan taraf oldu.

Gaziantep B.B.-Elazığspor

Beraberlik takımı olarak lige giriş yapan, daha sonra da aradığı galibiyet serisini bulan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor evinde şoka uğradı. Mavi-Beyazlılar, Elazığspor’un iyi bir dış saha takımı olduğunu unutmuş olmalı. Çok yetenekli, farklı özellikte genç ve tecrübeli oyunculara sahip Elazığspor bir de buna fizik gücünü ekleyince sahadan galibiyetle ayrıldı. Osman Özköylü’den iyi bir miras alan Hüsnü Özkara bu ligin tecrübeli bir teknik direktörü olarak Elazığspor’u başarıyla 2’nci sıraya taşıdı.

Ç.Rizespor-Konyaspor

Hedefleri Süper Lig olan iki tecrübeli takımın karşılaşmasından 2-2’lik beraberlik çıktı. Maç öncesi ben de beraberlik bekliyordum, ama bu kadar gollü olacağını tahmin etmiyordum. Mücadele oldukça zevkli ve gollü geçti. Konyaspor karşılaşmayı uzun süre önde götürdü, ancak 10 kişi kalan Çaykur Rizespor mağlubiyeti kabul etmedi. Yeşil-Mavililer ikinci yarıda attığı gollerle 1 puana uzandı.

Karşıyaka-Kartalspor

İzmir’de ev sahibi adına ilkler yaşandı. Yeşil-Kırmızılılar, yeni teknik direktörü Mustafa Uğur’la çıktığı ilk maçta, ilk iç saha galibiyetine uzandı. Kaf Kaf 1-0 yenik duruma düştü, ancak bu sezonun formda ismi Şaban’ın iki golüyle zafere gitmesini bildi. Aslında Kartal net pozisyonlar bulduğu karşılaşmayı koparabilirdi, fakat kaleci Kaya’nın büyük hatasını Şaban affetmedi.

Akhisar Bld-Kasımpaşa

Kasımpaşa zorlu deplasmanda ayağına gelen 3 puan fırsatını son saniyede kaçırdı. İlk olarak öne geçen Akhisar Belediyespor oldu. Ardından sezona iyi başlayan Bulgar Dimitrov attığı iki golle takımını öne geçirdi. Artık
herkes başka gol beklemezken, tecrübeli Sertan sahneye çıktı ve Kasımpaşa ağlarını havalandırıp, 2-2’lik skoru tayin etti.

Giresunspor-T.Linyitspor

Güngören’le birlikte henüz 3 puanla tanışamayan iki takımdan biri olan Giresunspor, evinde Tavşanlı Linyitspor’la golsüz berabere kaldı. 3 yenilgi ve 6 beraberlik alan Çotanaklar’da mali sıkıntılar çözülse, bu kadro çok iyi yerlere gelebilir. Ama sezon başından beri yaşanan yönetimsel ve mali kaos tecrübeli kadroyu ister
istemez performans olarak istenilen seviyeye getiremiyor. Tavşanlı ise kritik deplasmanda önceliği olan 1 puanı aldı.

Adanaspor-Göztepe

Önce Göztepe taraftarının yüzü güldü ve Adana’da 2-0 öne geçtiler. Ardından Adanaspor fırtınası başladı ve Toros Kaplanı adeta kükredi. Tuna Üzümcü ile başlayan gol yağmuru, genç Okan Salmaz’ın 2 golüyle devam etti ve noktayı siyahi oyuncuları M’Billa Etame koydu. Sonrasında kaptan İlhan’ın penaltısıyla gelen 3. Göztepe sayısı sadece skoru değiştirdi.

Güngörenspor-Bucaspor

Sonuç değil, ama skor sürpriz. Çünkü ev sahibi ekip zor gol atan ve henüz galibiyetle tanışamamış bir takım. Fakat tüm bunlara rağmen Güngören’in sahasında kolay kolay yenilmediği de bir gerçek. Ancak Bucaspor’un golcüleri coşunca ortaya 5-1’lik skor çıktı. Bucaspor şu ana kadar rakip filelere gönderdiği 14 golle, Rizespor’dan sonra en skorer ekip. Eğer savunmayı da oturturlarsa işler yolunda gider. Güngören için iyimser olmak şu an için zor. Devre arasında özellikle hücuma takviye şart.

Sakaryaspor-Denizlispor

İki Yeşil-Siyahlı ekibin Adapazarı’ndaki mücadelesinden golsüz beraberlik çıktı. Sakaryaspor, içinde bulunduğu
şartlar nedeniyle zor bir dönemden geçiyor ve sabırsızlıkla devre arasını bekliyor. Denizlispor ise sezona iyi başlayıp devamında büyük hayal kırıklığı yaşayan bir takım. Osman Özköylü ile ilk puanını alan Horozlar da, rakibi gibi lig arasını bekleyen ekiplerden.

03 Kasım 2011, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Atan kazandı‘’

Eskişehirspor haftalar sonra 3 puanla tanıştı. Maç öncesi galibiyete yakın gözüken taraftı ev sahibi, ancak rakip Samsunspor ’un iyi bir beraberlik takımı olması da kafalarda soru işaretiydi. Skibbe aslında gerçekçi bir 11 sahaya sürmüştü. Orta alanda Alper Potuk, Veysel Sarı ve Bülent Ertuğrul ’dan oluşan 3 ön libero ile rakibin etkili ataklarını kesip, sonra da hücumu yapıp gol aramaktı Skibbe’nin planı. İlerde Mehmet Yıldız Sivas ’taki parlak günlerini hatırlatır bir performansla oynadı ve savunmaya karşı müthiş duvar pasları yaptı. Tello ve Kamara da atakları organize eden isimlerdi. Dün gece Dede gününde değildi. Tecrübeli solbek çok çalıştı, ama üretkenlikte biraz kısırdı. Samsunspor ’a gelince; Petkoviç rabikin hızını kesip, sonra da kontrataklara gol aramayı denedi. Ancak ilk yarıda 30. dakikaya kadar etkili bir Samsunspor göremedik. Üstelik Alper ile gelen erken Eskişehirspor golüne hiç hazır olmadıklarını gördük. İlk yarının hakimi Es Es’ti . Samsunspor bu yarıda Murat Yıldırım ile gole yaklaşsa da İvesa izin vermedi.

İkinci yarıda iki takımın da karşılıklı ataklarından olan dengeli bir maç izledik. Eskişehirspor ’da dikkati çeken bol bol şut atmalarıydı, ama bu şutların etkisi zayıftı. Samsunspor’da ise takımın en üretken ismi yorulana kadar Ufuk Bayraktar’dı. Bence Samsunspor ’un sıkıntısı final vuruşlarındaki etkisizliği. Gerçekten önemli pozisyonlar buldular, özellikle Ekigho ’n un kaçırdığı affedilir cinsten değildi. Zaten dış sahada da bulabileceğiniz pozisyon bu kadar olur.

Oyunun sonlarında ise Tello ve Mehmet Yıldız ile Eskişehirspor, Anıl Dilaver ’le de Samsunspor gole çok yaklaşktı, ancak skor değişmedi. Maçın özeti; iki takım da galibiyete uzun süredir hasretti. Bu hasrete son veren Eskişehirspor rahat bir nefes aldı. Samsunspor ’un zamana ihtiyacı var diyebiliriz, ama bu zamanın artık tükendiği gerçek.

30 Ekim 2011, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Nefes nefese!‘’

Tam 8 hafta geride kaldı ve yarış şimdiden kızıştı. Gerçekten hafta içi ve sonu oynanan maçlarla, Süper Lig mücadelesi veren takımların havaya girdiğini rahatlık görebiliriz. Şu anda zirvede Erciyesspor var. Biraz sürpriz kokan bir liderlik. Niye derseniz, sezon başı itibarıyla pek o havayı vermediler bize. Açıkçası kafalardaki soru işaretleriyle lige başladılar, hedef koymadılar. Olumlu düşünmek için tek seçenek, Başkan Ziya Eren’in yine kulübün başında olmasıydı. Çünkü Eren’in olup olmaması, Erciyesspor’un hedefleri açısından çok önemliydi. Başkan, takımı maddi-manevi destekleyen bir isim. Teknik direktör Fikret Yılmaz hep saha kenarındaydı, ama patron olarak ilk defa sahneye çıkmıştı.

İyi futbol şart

Şu ana kadar gelinen noktada karne iyi, önemli olan devamının gelmesi... İstanbul’daki Güngören maçı pek tat vermedi. Son oynadıkları Giresunspor karşısında da iyi değillerdi, ama bir son dakika golüyle kazanmasını bildiler. İyi ki penaltıyla kazanmadılar. Çünkü izlediğim kadarıyla maçın hakemi, Giresunspor lehine faul vermesi gereken pozisyona, penaltı vererek büyük bir hata yaptı. Belki de Gökhan Kaba’nın içine sinmedi! Topu dışarı attı. Erciyesspor’un, iyi değilken bu noktada olması da bir anlamda avantaj ama bundan sonra hep böyle gitmez. Sonucu iyi futbolla da süslemeleri lazım. Bolu Beyi ise, Kasımpaşa önünde son saniyelerde galibiyeti kaçırdı. Sezona Süper Lig hedefi başlayan iki takımın maçında, öncelik kaybetmemekti. Maç öncesi beraberlik ağır basıyordu. Boluspor, yeni takımında havasını bulan Ümit Tütinci’nin kafa golüyle öne geçti, ardından “maç böyle biter” derken, Gökhan Güleç sahne aldı. Gol
güzeldi ama Atacan gibi bu sezona çok formda başlayan bir kalecinin, pozisyonda biraz da geç kaldığını söyleyebilirim.

Bu kez Bikoko sahnede!

Dış sahada aldığı galibiyetlerle zirvede olmayı başaran Rizespor, Buca’da son dakika golüyle kazandı. Hüseyin Kalpar gerçekten forvet hattındaki etkili ikilisiyle şampiyonluğa doğru koşuyor. Bir maç Jallow, bir maç Bikoko’yla kazanıyor Karadeniz ekibi. Buca’da bu defa sırayı Bikoko aldı ve bu ligi çok iyi bilen siyahi oyuncu, takımına altın değerinde 3 puan kazandırdı. Kartalspor fırtınası ise kesilmeden devam ediyor. Sezona oldukça sıkıntılı giren ve maddi sorunların had safhada olduğu söylenen Kartal, müthiş bir performans sergiliyor. Besim Durmuş ve öğrencilerine bravo... İçeride dışarıda puan toplayan ve zor yenilen bir takım oldu ve 8 .hafta sonunda liderin bir puan gerisinde yerini aldı Kartalspor. İstanbul ekibi bu hafta da evinde Denizlispor’u, 1-0 yenik duruma düştüğü 90 dakikada, 3-1’le geçmesini bildi. Denizlispor için söylenecek fazla bir şey yok. Çünkü bu kadar güçsüz, içi boşalmış bir takım olmaları, anlaşılabilir gibi değil. Yani Güvenç Kurtar gibi tecrübeli bir ismin takımının, bu kadar kondisyon sıkıntısı çekeceği ve 90 dakikayı bitiremeyecek halde olması düşündürücü. Osman Özköylü’nün yapacak çok işi var. Allah yardımcısı olsun.

Antep ve Elazığ coştu...

Beraberlikler takımı Gaziantep Belediye, birden galibiyetler takım oldu. Mavi-Beyazlılar sezona bir puanla başladı ve bir türlü kazanamıyordu. Ancak iyi bir takım olduğu konusunda herkes hem fikirdi. Nitekim son 3
haftaya 3 galibiyet alıp, 9 puan sıkıştırdılar ve zirveye yanaştılar. Ligin yeni takımı Göztepe ise içeride dışarıda son haftalardaki kayıplarıyla taraftarını üzüyor. Gakgoşlar kısa bir kriz yaşadı, ama Hüsnü Özkara ile tekrar ayağa kalktı. Özkara, takımın başında çıktığı 3 maçtan, 7 puan toplayarak Elazığspor’u yarışa ortak etti. Bu hafta da evinde, bu ligin yenisi sayılan ama başarılı bir ekip olan Akhisar Belediyespor’u tek golle de olsa, geçmeyi başardı.

Haftanın sürprizi Adana’da

Konyaspor’a gelince... Yeşil-Beyazlılar lige çok sıkıntılı başladı. Ancak Osman Özdemir bu şartlarda tam bir profesyonel gibi işine baktı ve Konyaspor’u en azından düzlüğe çıkardı. Aslında transfer yasağı olan bir kulüp, ama elde kalan kadro da oldukça kaliteli. Bir kere bu takıma gol atmak kolay değil. Zaten takım savunmasındaki başarıyı, hücumda da gösterince, yükselişe geçti. Haftanın sürprizi ise Adana’da yaşandı. Hepimizin favorisi ev sahibi Adanaspor’du. Ancak genç Sakaryaspor, yenilgiyi kabul etmedi ve iki
kere mağlup duruma düşmesine rağmen sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı. Adanaspor tecrübeli kadrosuyla şaşırtıyor ve hızlı bir şekilde kan kaybediyor. Sakaryaspor, kongre öncesi moral puanı alarak “ligde ben de varım” dedi.

Son söz Sakaryaspor’a

Sakarya’da kongre öncesi hareketli günler yaşanıyor. Şimdiki yönetim, karşılarında ciddi bir oluşum görünce, işlerine 4 elle sarıldı. Ancak Şaban Yıldırım’ın görevden alınış şekli, kulübün imajını oldukça zedelerken, yönetime karşı bir güven bunalımı yarattı. Üstelik bu yönetimin karşısındaki oluşumun da Sakaryaspor’u kılcal damarlarına kadar bilen ve yaşayan isimlerden oluşması, kongrenin oldukça ateşli geçeceğini gösteriyor. Aslında doğrudan tarafım. Eğer işler iyi gitmiyorsa, bırakmasını bilmek lazım. Bu bir bayrak yarışıdır, zamanı gelince tekrar göreve talip olunur. Kişisel hesapları bırakarak, Sakaryaspor’u temiz ve emin ellere teslim etmek bence en hayırlısı. Kimse kazanmasın! Kazanan Sakaryaspor olsun...

26 Ekim 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yorgun savaşçılar‘’

Moskova’dan yorgun dönen Trabzonspor, karşısında diri bir Bursaspor buldu. Yeşil-Beyazlılar, aradıkları golü ilk yarıda bulabilirdi ama biraz şanssız, biraz da beceriksizlerdi. 90 dakikaya baktığımızda maç 50. dakikada Sestak’ın golüyle başladı. O dakikaya kadar futbol adına bir şey yoktu. Özellikle Trabzonspor’un ne bir sistemi vardı ne de organize bir atağı. Oysa son senelerde Burssapor’a karşı önemli bir üstünlük sağlayan Bordo-Maviller, beraberliğe gelmiş bir görünümdeydi. Sadece Burak’tan gol bekleyen bir takım olmanın inanılmaz sancısı içindeydi Trabzonspor.
İkinci yarı golle başladı. Sahanın en iyilerinden Ozan İpek, düştü kalktı ve onun yaptığı nefis ortayı Sestak kafayla Trabzonspor ağlarına yolladı. Aslında, Basser’in yerine giren Svensson’un bulunduğu sağ kanat, Trabzon
spor’un etkili hücum yaptığı alan oldu. Burak yine sahneye çıktı ve yaptırdığı penaltıyı gole çevirdi. Trabzonspor’un geçen sezonki kadrosundan ayrılanların yerinin dolmadığı gün gibi aşikar. Bu takımın hem ligi hem de Avrupa’yı götürmesi zor.
Bursaspor ikinci golü ararken kalesinde penaltı golünü gördü ve oyundan düştü. Şenol Güneş oyuncu değişiklikleriyle takımın gücünü tazeledi. Çünkü güç olarak rakibine göre sıkıntılıydı ve alınacak 1 puanın iyi olduğunu düşündü tecrübeli hoca. Maçın ilginç yanı, yorgun dediğimiz Trabzonspor’un son 30 dakikada daha diri ve istekli olmasıydı. Ama Trabzonspor adına dünkü 1 puanda aslan payı, Glowacki ve Giray’ındı. Bursaspor ise sezonun ilk beraberliğini alırken futbol olarak göz doldurdu.

23 Ekim 2011, Pazar 12:00
YAZININ DEVAMI