‘’Şakaya gelmez!‘’
İlginç sonuçlar, sıralamadaki sürpriz niteliğindeki tablo... Aslına bakılırsa şaşırmamak lazım. Çünkü bu görüntü Bank Asya 1.Lig’de alışılagelmiş bir durum. Maçlarla ilgili en fazla öngörülerde bulunabiliyorsunuz, ancak sonuçları için kesin konuşmak, hüküm vermek neredeyse imkansız. Bir haftanın en iyisi diğer hafta olmayacak puan kayıplarına, hatta hezimetlere uğrayabiliyor.
Boluspor-Elazığspor
Liderin geçtiğimiz sezonlardaki en büyük sıkıntısı iç sahadaki puan kayıplarıydı. Ancak bu sezon görüntü değişti. Lige çok iyi bir başlangıç yaptılar ve özellikle de evlerinde rakiplerine göz açtırmadılar. Ta ki, Elazığspor sınavına kadar. Kazanıp arayı açma, en azından da kredisini artırma hedefindeki Kırmızı-Beyazlılar, iç-dış saha ayrımı yapmayan ve tüm krizlere rağmen futbola konsantre olmayı başarmış Elazığ’dan ancak 1 puan aldılar. Boluspor’un bu duraklamasından bahsederken Elazığspor’un direncini de alkışlamakta fayda var.
Akhisar Bld-Göztepe
İşte yazımızın başında bahsettiğimiz bir Bank Asya 1.Lig klasiğine en güzel örnek... Akhisar Belediyespor sessiz ve derinden ilerliyor, zirve ortağı konumunda. Geçtiğimiz sezondan çok iyi dersler çıkaran, yarışı tanıyan bu ekibin üst üste aldığı başarılı sonuçları tesadüf olarak değerlendirmek hem emeklerine yazık olur hem de gerçeği inkâr etmektir. Göztepe her ne kadar lige yeni çıkmış olsa da en az Akhisar kadar deneyimli bir kadroya ve çok daha yüksek hedeflere sahip. Ayrıca Akhisar’ın her ne kadar zirveye koşsa da ‘göz önünde olmama’ avantajının da işlerine çok yarayacağı kanaatindeyim.
Güngörenspor-K.Erciyesspor
Bir Bank Asya klasiği daha... Bir önceki maçında ligin en tecrübeli ekiplerinden olan Çaykur Rize’ye 4 gol atan Kayseri ekibi, İstanbul’da Güngören’e teslim oldu. Ancak geçtiğimiz haftaki Rize skorunun biraz yanıltıcı olabileceğini de öngörmüştük. Bu ligin şifresi istikrar. Her maça aynı özen ve konsantrasyon gerekiyor. Güngören’in de bu parolayla Erciyes’e çok iyi hazırlandığı ortadaydı. İzlemeyenler için bir bilgi de verelim, galibiyeti kaçıran taraf ev sahibiydi.
Ç.Rizespor-T.Linyitspor
Ağır Erciyes yenilgisinin altından kalkmak kolay değildi ama Çaykur Rizespor’un bunu başardığını gördük. Üstelik Tavşanlı gibi bir ağır misafiri ağırlamak da hiç azımsanacak bir iş değildi. Fakat burada Rize’nin deneyimli bir antrenör avantajını kullandığını söylemek lazım. Hüseyin Kalpar’ın bu toparlanmada büyük etkisi olduğundan eminim. Tavşanlı için ise bu maçta ortaya konan futbol kötü değildi ama bunu puana çeviremediler.
Giresunspor-Kasımpaşa
Her iki takımın da aşırı dengeli ve kontrollü futbolu ortaya kısır bir maç çıkardı. Bu yarışta kaybetmemek önemli ama Kasımpaşa’nın özellikle bu tip karşılaşmalarda daha belirleyici olması gerekir. Giresunspor gibi şartları idare etmeye çalışan bir takıma göre hem daha iyi bir kadroları var hem de daha yüksek hedefleri. Bunun için kayba uğrayan taraf Kasımpaşa’dır diye düşünüyorum.
Sakaryaspor-Kartalspor
Kartalspor, Sakarya’nın krizinden çok iyi faydalandı. Büyük çalkantılar yaşayan Sakaryaspor’un futbola dönebilmesi daha zaman alacak gibi görünüyor. Kartalspor’un ise her geçen hafta yükselen bir ivmesi söz
konusu. Üstelik normal şartlarda çok zor kabul edilebilecek bir Sakaryaspor deplasmanından böyle net skorlu bir galibiyet almak da onları haftanın en karlı ekiplerinden biri yaptı.
Gaziantep B.B.-Adana
Haftanın en kritik randevularından biriydi. Üst gruptan kopmamakta kararlı iki ekibin mücadelesinde istediğini alan taraf Gaziantep Belediye oldu. Adanaspor ise bir türlü istikrarı yakalayamıyor. Hep bir iniş-çıkış var, bir türlü taşlar yerine oturmuyor. Her hafta birbirinden çok farklı performanslar görüyoruz. Lider ile aradaki 6 puanlık farktan daha önemlisi de bu durum.
Denizlispor-Konyaspor
Güvenç Kurtar sonrasında Denizlispor’un bir patlama yapabileceği tahmin ediliyordu. Ancak bizler gibi durumu daha yakından gözlemleyenler için bunun olma ihtimali azdı. Çünkü Denizlispor’un bir anda, sihirli el dokunmuş gibi değişmesi imkansız. Belki haftaya da olmayacak, sonraki hafta da. Çünkü çok ciddi bir toparlanmaya ihtiyaçları var. O nedenle yeni teknik kadroya zaman ve kredi vermek gerekiyor. Konya’nın ise aldğı puan altın değerinde.
Karşıyaka-Buca
Geçen haftanın en çarpıcı sonuçlarına imza atan iki ekip İzmir’de kapıştı. Geçen hafta toplam 9 gol atan Karşıyaka ve Buca’nın maçından bu anlamda beklentiler büyüktü. Ancak takımlar o sükseli sonuçlara gölge düşürmemek ve rakibi kontrol altına alabilmek için fazla titizlendiler. Sonuçta da ortaya bu kez golsüz eşitlik çıktı. Bu maç için de daha çok isteyen tarafın Karşıyaka olduğunu hatırlatalım.
‘’Gol yağmuru!‘’
Tam 29 gol... Adeta patlama oldu... 1. Lig’de birbirinden sürpriz sonuçlara imza atıldı. Aslında ligin ne kadar zor olduğunun kanıtıydı bu sonuçlar. Kim derdi ki Erciyesspor’un Çaykur Rizespor’u 4-0’la geçeceğini! Erciyes demişken hemen aklıma gelen teknik direktör Fikret Yılmaz oldu. Bilmeyenler için söyleyelim Fikret Yılmaz, Trabzonspor’un golcüsü Burak Yılmaz’ın babası. Yeni sezonda görünen o ki baba-oğul coşmaya devam edecekler.
Daha bu haftaya kadar ligde 3 puanla tanışamayan Karşıyaka, geçen sezonun flaş takımı Tavşanlı Linyitspor’u hem de deplasmanda 4-0’la devirdi. İzmir’de birbirinden ilginç sonuçlar çıktı hafta sonu. Bucaspor-Denizlispor maçında gol rekoru kırıldı ve ev sahibi 5-2’lik bir galibiyet aldı. Bu sonucun ardından Denizlispor’da Güvenç Kurtar istifa etmek zorunda kaldı. Hemen ardından da Osman Özköylü göreve getirildi.
Gaziantep’te beraberlikler takımı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, ligin yenisi ve sıkıntılı günler geçiren Sakaryaspor’u hezimete uğrattı. Gakgoşlar yeni hocaları Hüsnü Özkara ile çıktıkları ilk maçtan net bir skorla ayrıldı ve Giresunspor’u 3-0 yenmeyi başardı. Ligin genç takımlarından, ama tecrübesi de yeterli düzeyde olan Akhisar Belediyespor ise Adanaspor’u deplasmanda yenip iddiasını kanıtladı. Geriye dönüp baktığımızda tek istikrarlı ekip olarak Boluspor’u görebiliriz. Bolu Beyi içerde kazanan, dışarda kaybetmeyen bir takım ve liderlik koltuğunu fazlasıyla hak ediyor. Haftanın maçlarına bakalım...
Göztepe-Boluspor
Futbolda sadece iyi oynamak yetmiyor. Göztepe elinden geleni yapsa da Boluspor karşısında istediğini alamadı. Boluspor’da taşlar yerine oturmuş gözüküyor ve bir anlamda gerçekçi oynayıp lazım olanı alıyor. İzmir’de Ferhat’ın erken golüyle öne geçip skoru korumasını bildiler. Yarenler çok önemli bir deplasman galibiyetiyle evine döndü.
K.Erciyesspor-Ç.Rizespor
Erciyesspor açıkçası maç oynanmadan, önce 1 puan diyordu. Ama goller üst üste gelince maçın sonları iyice koptu ve Rizespor hiç de beklemediği bir skorla Kayseri’de hezimete uğradı. Aslında maçın en kritik anı; Erciyes 1-0 öndeyken Rizespor lehine verilmeyen net penaltı pozisyonuydu. Bu belki de Rize adına maçın kırılma anıydı. Ancak bu yenilgiyi sadece bu pozisyona bağlamak, Erciyes’e haksızlık olur. Kayseri ekibi kötü başlangıç yaptığı ligde, haftalar ilerledikçe üstüne koyuyor.
Kasımpaşa-Güngörenspor
Maç öncesi favori Kasımpaşa gösteriliyordu doğal olarak. Ancak istatistikler Güngörenspor’un Kasımpaşa’ya ters geldiğini söylüyordu. Nitekim erken bir golle 1-0’ı yakalayan Güngören, uzun süre önde götürdüğü karşılaşmayı Halil Çolak’ın attığı 2 golle kaybetti. Kasımpaşa için kritik bir
3 puan. Ama bu 3 puanın Halil Çolak gibi uzun süredir şans bulamayan bir oyuncunun golleriyle gelmesi, ayrıca önemli.
Adanaspor-Akhisar Bld.
Adanaspor evinde kazanıp zirve yarışında yerini sağlamlaştırmak istiyordu, ama olmadı. Akhisar Belediyespor kontrollü ve haddini bilerek oynadı. Ve de önce 1, sonra 3 puan dedi. Önce rakibini durduran Akhisar Belediyespor, ikinci yarıda Şehmus’un attığı golle Adana’dan altın değerinde 3 puanla döndü. Rizespor’un ardından Akhisar önünde de alınan bu yenilgi, yarışta ağır hasar verdi Güney ekibine.
Elazığspor-Giresunspor
Elazığspor ikinci yarıdaki etkili futboluyla Giresunspor’u yenmeyi başardı. Gakgoşlar Osman Özköylü’den boşalan teknik direktörlük görevine gelen Hüsnü Özkara yönetiminde çıktığı ilk maçtan 3-0’lık net bir skorla ayrılarak, taraftarını mutlu etti. Giresunspor’da ise en azından 1 puan umuduyla çıktıkları maç, hüsranla bitti.
T.Linyitspor-Karşıyaka
100. yılına şampiyonluk hedefiyle başlayan, ancak ilk 5 maçta oynadığı futbolla hayal kırıklığı yaratan Karşıyaka, Tavşanlı Linyitspor deplasmanında coştu. Sahasında uzun zamandır kaybetmeyen rakibi karşısında mücadeleye hırslı başlayan Kaf Kaf, kaleci Ulaş’ın hatasında gelen golle moral buldu. Devamı ise çorap söküğü gibi geldi ve ortaya çıkan 4-0’lık sonuç Karşıyaka’yı ayağa kaldırırken, Tavşanlı cephesinde büyük şok yaşandı.
Konyaspor-Kartalspor
Beklenen bir sonuçtu 0-0. İki takımın da bu haftaya gelene kadarki performansları, beraberliği işaret ediyordu. Kaptan Erdinç’in kırmızı kart gördüğü Konyaspor, sıkıntılı günler geçiriyor, ancak buna rağmen ligde bir yerlere gelmeye çalışıyor. O nedenle iki ekibin de bu sonuçtan memnun olduğunu söyleyebiliriz.
Gaziantep B.B.-Sakaryaspor
Aslında şartlara bakarsak normal sonuç. Çünkü Sakaryaspor’un son haftalarda yaşadığı travmaların böyle genç ve kırılgan bir ekip için zararlı olacağı belliydi. Ancak bu maça kadar ev sahibi ne yenilmiş, ne de yenmişti. Bir yerde patlama yapacaklardı, o da bu maçta oldu.
Bucaspor-Denizlispor
Bucaspor, lige iyi başlamasına rağmen birden çöküşe geçen Denizlispor’u gol yağmuruna tuttu. Abdülkadir’in 3, Zafer’in 2 golü ve 90 dakikanın sonunda 5-2’lik Bucaspor zaferi vardı. Denizlispor’da bu yenilgi sonrası Güvenç Kurtar’ın beklenen istifası geldi. Osman Özköylü’yle yola devam etme kararı alan Denizli’yi, oldukça kritik bir süreç bekliyor.
‘’Zor da olsa Galatasaray‘’
Bursaspor dün gece Arena’da sahaya çıktığında, “Ben buraya 1 puana geldim, haberiniz olsun” der gibiydi. Açıkçası ilk 45 dakikaya baktığımızda 2’de Sestak’ın Muslera’da kalan kafa şutundan başka tek bir atakları yoktu. Galatasaray ise önce orta alanda üstünlüğünü kabul ettirdi, sonra bol ve çabuk pasla rakibine karşı etkiliydi. Ancak ev sahibinin saydığımız bu olumlu yönlerine rağmen ilk 45 dakikada onlar da sadece golde vardı. O da Engin’in ekstra yarattığı pozisyon ve al da at dediği Elmander’in golüydü. Galatasaray ilk yarıdaki iyi futboluna rağmen sıkıntısı, gol aradığı üçüncü bölgede çoğalamamasıydı. Bu noktada Kazım ile Riera’nın etkisizliği de önemli rol oynadı. Ancak ilk yarıdaki 1-0’lık skor, oyunun özeti anlamına geliyordu. İkinci yarıda Galatasaray sonucu perçinlemek için ikinci golü ararken, tedirgin bir şekilde savunmayı da elden bırakmadı. Bu anlayış, Sarı-Kırmızılılar’ın hücumda çoğalmasını da engelledi. Dolayısıyla Sarı-Kırmızılılar iç sahada oynamasına rağmen ikinci golü bulmak adına çok zorlandı.
Şampiyon olduğu sezon İstanbul’da çok başarılı sonuçlar alan Bursaspor ise 2010’daki görüntüsünden uzaktı. Yine de 1-1’i yakaladıktan sonra maçı kaybetmemek için elinden geleni yaptı, hatta ileriye de çıktı. Galatasaray’da ise “60’ta oyuna girer, krizi çözer” denilen Baros, 80’de de sahaya çıksa farkını ortaya koydu ve hem Terim’e, hem de Galatasaraylılar’a nefes aldıran golü kaydetti. Galatasaray zor, ama önemli bir galibiyet elde etti. Bursaspor ise beraberlik için yeterli bir futbol sergiledi. Ama son dakikada yedikleri golle 1 puandan da oldular.
‘’Tükeniş‘’
Kocaelispor’u bu hale getirenler utansın. Şimdi de yetmiyormuş gibi ‘kulüp kapansın’ diye kampanya yapıyorlar. Nerede o gol attıkları zaman tribünlere dönüp formayı öpenler, nerede o Sakarya’da skor 4-1 iken skorboarda plaka yazdırmamak için 5. golü kalesine atanlar... Derler ya ‘düşenin dostu olmaz’ bu sözün karşılığı Kocaelispor. Çok şey söyleniyordu yine de gidip soru işaretlerini kafamdan kaldırıp gerçek resmi görmek istedim. Bir zamanlar Türkiye Kupası’nı müzesine götüren, Avrupa’da Türkiye’yi başarıyla temsil eden kulübün tesisinden içeri girdiğimizde bizi Yakup karşıladı. Yakup kim mi? O Kocaelispor’un en sadık dostu, papağanı. Herkes terk etmiş ama Yakup ekmek yediği yere ihanet etmemiş. Katları dolaşırken de bizim peşimizdeydi. Tesisler harabe, bakımsızlıktan dökülüyor, camlar kırık, elektrikler kesik, doğalgaz kapatılmış. Yemekhanesinde yemek pişmeyen bu tesis bir zamanlar A Mili Takım’ın kamp yeriydi.
Borçlar bahane oldu
‘Takım nerede’ diye sorduk, ‘spor salonunda çalışıyor’ dedi orada bir görevli. Zaten 3 kişi kalmış koca tesiste. Yaşları 17-18 olan 20 genç antrenman yapıyordu. Bu çocuklar U-18 takımı oyuncuları. Hepsi yetenekli ama aralarında birkaç abi olsa daha moralli sahaya çıkarlar. Çok tecrübesizler. Kulüp tüm maddi sıkıntılarına rağmen yine de bu hale düşmeyebilirdi. Ancak kulübü kurtarmak için gelenler bir anlamda kulübü kapatmaya gelmişler. Borçları bahane ederek Körfezspor’a bütün oyuncuları vermişler. Üstelik bunu yaparken darbe üstüne darbe vurulmuş. Kulübün 3 yıllık kira geliri bile bu oyuncular gitmeden önce (360 bin TL) alınıp Kocaelispor’u adeta susuz çöle çevirmişler.
Tarih olmasınlar
Tarihi çınar o kadar köklü ki, bu kulübün formasını şan ve şerefle temsil etmiş eski futbolcuların gönlü razı olmamış bu tabloya. Eski kaptanlardan Orhan Görsen’in başkanlığında oluşturulan yönetim tüm olumsuzluklara rağmen liglerin gecikmesini de fırsat bilerek kazanılan zaman içinde prosedürü tamamlayıp, takımı 2. Lig’e başlatmayı başarmışlar. Sonuçlar tabii ki çok kötü. Çok farklı mağlubiyetler Kocaelispor’u sevenlerin içini kan ağlatıyor. Belediye, takımı antrenmanlara götürüp getiren bir otobüs tahsis etmiş. Ama bu temiz yönetim karşısında belediyenin de destek olacağı söyleniyor. Gerçek Kocaeliler şöyle bir Türk Futbolu’nda geçmişe baksınlar... Vanspor, Erzurumspor, Malatyaspor yok. Bu takımlar bir zamanlar nerelerdeydi, şimdi niye yoklar, bir düşünsünler.
Kurtuluş Savaşı!
Hedef Kocaelispor’u da mı bu kervana katmak. Kaybetmek çok kolay. Önemli olan bu aşkı küllerinde doğdurup tekrar canlandırmak. Bunun yolu birlik ve beraberlikten geçiyor. Kişisel hesaplaşmaları bir kenara bırakıp, görevde olan tertemiz isimlere destek olmak. Gördüğüm kadarıyla şu anda Kocaelispor’u gerçek gönüllüler ekibi yönetmeye çalışıyor. Başkan eski kaptan Orhan Görsen, teknik direktör yine eski kaptanlardan Yalçın Kıldıran, yardımcısı eski kalecileri Rüstem İsmailoğlu ile birlikte yönetici arkadaşlarıyla birlikte saygı duyulacak bir kurtuluş, onur savaşının içindeler.
Başka Kocaelispor yok
Son söz; Kocaelispor, Kocaelilerindir, O nedenle Kocaelispor’u çıkar uğruna, siyaset uğruna, rant uğruna tarihin karanlık sayfalarına gömülmesine izin vermeyin. Çünkü bundan başka Kocaelispor yok unutmayın...
‘’Hoş değil boş bir gece‘’
Maçın ilk yarısı kocaman bir sıfır. Zaten skor tabelası da öyleydi. Bizim Milli Takım el freni çekili araba gibi. Azerbaycan ununu elemiş, eleğini asmış geleceğe dönük bir yapılanma peşinde. Olsun, kardeş bir ülke gelmiş prestij maçı oynuyorlar. Bizse kazanırsak Almanya’dan gelen sonuçla birlikte play offu garantileyecğiz. Ancak ne tempo, ne gol girişimi, ne de pozisyon hak getire! En azından rakip üzerinde bunaltıcı bir baskı kurup, bunaltıp kart problemi yaşatılır. Onu bile yapamadık. Notlarıma bakıyorum; Bir Kazım’ın savunmadan dönen topa penaltı noktası üzerinden dışarıya giden vuruşu ve dört tane de Hamit’in attığı şut. Kısaca ilk yarıya bakacak olursak, bu takım play offa gitse ne olur!
İkinci yarı başladı, önümüzdeki monitörde Almanya: 3, Belçika: 0 yazıyor. Ama biz ne yapıyoruz? Nasıl olsa bize bu skor yeter havasındayız. Oysa rakibin fazla bir şey yaptığı yok. Hücum bile yapmıyor, sadece koşup, savunma yapıyorlar. Bu da çok normal. Kaleyi mi açsınlar! Tabii böyle bir maçta fanteziler üretilmez mi! Tribünde birisi dedi ki, “Şu anda biz gol yesek play offa gidemiyoruz.” Bir başka arkadaşımız, “Eğer maç böyle bitse Azerbaycan ikili averajda bizden üstün olacak. Düşünün bir milli maçta bu kadar futbol geyiği yapacak biçimde konuşabildik ve yazdık. Bu muhabbet arasında Burak ile golü bulduk, keyiflendik. Geceyi özetlersek, Gökhan, Selçuk, Servet ve Aurelio 11’de yoktu ama değişen bir şey de yoktu. Hoş değil boş bir geceydi. Arena’dan umutlar kırık, evin yolunu tuttuk.
‘’Darbenin adı Bolu‘’
Bolu Beyi bu sezon lige sağlam başladı. İlk 5 hafta Yarenler’in tam istediği gibi geçti. Bu ligde her teknik direktörün şöyle bir hesabı vardır sezon başlarken; ‘tüm sezon oynayacağımız maç sayısı 34 ve 2 puan ortalamayla 68 puanı toplar, Süper Lig’e çıkarım.’ İşte Boluspor’un ilk 5 maçlık serisi aynen böyle. Cihat Arslan’ın öğrencileri içeride kazanıp dışarıdan getirdikleri 2 beraberlikle zirvede. Tabii bu tablo Boluspor’un iyi tarafı. Peki soru işaretleri yok mu?.. Haksızlık etmeyelim ama işler iyi giderken de eleştirilerimizi söylemek daha gerçekçi olur. Sağlam savunma yapmaları iyi de gol yollarında daha atak ve üretken olmalı Boluspor. Çünkü her maç son dakikalarda veya tek golle kazanılmayabilir. Ama ligin daha başındayız, puanlar kazanıldıkça ve galibiyetler alındıkça takımın özgüveni artar ve bir takım sorunların üstesinden gelmek daha da kolay olur. Kısaca Boluspor bu avantajı yakaladı, bundan sonra iyi kullanması gerekir. Adanaspor Bolu’ya lider geldi, ama maç sonunda bu unvanını rakibine verdi. Ümit Tütünci’nin attığı tek penaltı golü, maçın skorunu belirledi.
Müthiş ikili: Jallow-Bikoko
Haftanın bir başka ilginç karşılaşması Rize’deydi. Maç öncesi tablo iki tecrübeli kadronun beraberliğe razı bir futbol ortaya koyacağı yönündeydi. Ancak önce konuk ekip, rakibinin kendi kalesine attığı golle öne geçti. Ardından Ousman Jallow sahneye çıktı. Üst üste attığı gollerle takımını rahatlattı Gambiyalı. Karadeniz ekibi, hırslı ve atak futbolunu 4 golle süslürken, sahadan 3 puanla ayrılmayı başardı. Geçtiğimiz sezon Samsunspor’da olduğu gibi Hüseyin Kalpar Rize’de de kazanmaya bilenmiş bir ekip yarattı. Bundan da önemlisi, Rize’nin en büyük sorunuydu gol. Kalpar, Samsunspor’daki Zenke-Agbetu ikilisinden daha iyisini Rİze’de oluşturmuştu. Jallow ile Bikoko bu ligin üzerinde golcüler. Bir büyük artıları da arkalarında Mehmet Al gibi klas bir oyuncu bulunması. Kasımpaşa’ya gelirsek... Tecrübeli bir takım olmalarına rağmen savunmada sıkıntıları var. Bu yenilgiden gerekli dersleri alacaklardır.
İzmir’de ise Karşıyaka’nın düşüşü sürüyor. 100. yılına büyük umutlarla giren Kaf Kaf, kendisinin beşte biri bütçeyle mücadele eden Güngörenspor’un bile altında, puan cetvelinde. İyi transferler yaptılar, ancak çok isimle bir yere varılmıyor, önemli olan takım olabilmek. Genel görünüm; birbirine uyumsuz ve katkısı olmayan isimler topluluğu var Karşıyaka’da. Reha Kapsal ligi iyi tanıyan ve bilen bir teknik adam olmasına rağmen, maya tutmamış gibi gözüküyor. Erciyesspor ise zor bir deplasmanda, kazanmasını becerdi ve beraberlik takımı olma özelliğinden kurtuldu.
Şaban hocaya ayıp edildi
Konyaspor, Sakarya’da gol orucunu bozarken ilk 3 puanını da aldı. Bu sonuç Yeşil-Beyazlılar için lige dönüş anlamına geliyor. Fakat en büyük alkış, Sakaryaspor taraftarına. Takımlarına, mağlup olmasına rağmen sahip çıkan ve maç sonrası tribünlere çağıran Tatangalar’ı kutluyorum. Çünkü bu takımın tecrübeye ihtiyaçı var ve destekleri sürerse mutlaka başarı gelecektir. Ancak aynı övgüyü Sakaryaspor yönetimi için sarfetmek zor. Teknik direktörü canlı yayında görevden alan yönetimin davranışı, çok yakışıksızdı. Çünkü bu takımı hiç umutları yokken 2.Lig’den alıp 1.Lig’e çıkartan ve bir mucizeye imza atan Şaban Yıldırım’dı. Dolayısıyla böylesi bir hareket hiç yakışık almadı. Üstelik Yıldırım, Sakaryaspor’a her şeyini verebilecek bir isimken. Kulüpte kongreye 10 gün varken, yönetimin böyle bir düşüncesi varsa bile en azından beklemesi daha etik olurdu. Gelelim ligin iddialı takımı Denizlispor’a... Lige Göztepe galibiyetiyle başlayan Horoz, 4 maçtır kazanamıyor. Tavşanlı Linyitspor’a Fethiye’de 3-1 kaybeden Güvenç Kurtar’ın ekibinin üstüne kara bulutlar erken geldi. Bir türlü savunma kurgusunu oturtamayan Denizlispor, hücumda da etkisiz gözüktü. Geçen sezonun flaş ekibi Tavşanlı ise Coşkun Demirbaka’la tekrar eski havasını bulmaya başladı.
Göztepe iyice alıştı
Bu sezon ilginç sonuçlara imza atacak takımlarından biri de Kartal olacak. İstanbul temsilcisi eskiden olduğu gibi evinde rakiplerinin kabusu olacak. Aradaki Erciyes yenilgisini bir kenara koyarsak, Elazığ’dan sonra Bucaspor’u ra devirdiler. Giresun’da ise yine beraberlik vardı. Tüm sıkıntılarına rağmen iyi bir mücadele sergileyen Çotanaklar, eldeki kadronun kıymetini bilmeli. Kent bu takıma sahip çıkarsa, rahat bir sezon geçirmeleri mümkün. Üstelik evlerinde Göztepe önünde alınan golsüz beraberliği küçümsememek lazım. Göz Göz’e gelince; Sarı-Kırmızılılar bu ligin yenisi olarak artık ısınmaya başladı. Her geçen hafta üstüne koyarak ilerliyorlar.
Beraberliğe aboneler
İstanbul’da favori, konuk ekip olarak gözüküyordu. Bu maç öncesi aleyhlerinde verilen 5 penaltı ve bol kırmızı karttan sonra Güngören’in, güçlü rakibi Elazığspor karşısında puan şansı oldukça zayıftı. Ancak Güngören iyi bir mücadele ortaya koydu ve sahadan 1 puanla ayrıldı. Akhisar’da ise beklenen bir sonuç ortaya çıktı. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, 5 maçta 5 beraberlik alarak dikkatleri üzerine çekti.
‘’Asya Kaplanı!‘’
Tam 4 hafta geride kaldı ve dönüp baktığımızda Süper Lig’den düşen Konyaspor’un, rakip filelere bir gol dahi atamaması ilginç. Tam 4 hafta geride kaldı ve dönüp baktığımızda Süper Lig’den düşen Konyaspor’un, rakip filelere bir gol dahi atamaması ilginç. Ayrıca Gaziantep Belediyespor da oynadığı 4 maçta ne yendi ne de yenildi. Sıkı bir beraberlik takımı olma yolunda anlaşılan. Hafta içi oynanan 4. maçlar sonunda Adanaspor, Boluspor’dan liderliği almayı başardı. Önümüzdeki hafta bu iki takımın Bolu’da oynayacakları karşılaşma, böylece daha bir anlam kazandı şimdiden. Puan cetvelinin dibindeki Güngören Belediyespor’un oynadığı 4 karşılamada 5 penaltıya sebebiyet vermesi, sezon başı için ilginç bir not. İstanbul ekibi bu ortalamayla giderse, bir rekora imza atar! 4. haftada öne çıkan özellik; 3. maçlardaki deplasman galibiyetlerinin ardından beraberliklerin çokluğu. 9 karşılaşmanın 5’i beraberlikle bitti. Gelelim maçlarımıza...
Adanaspor-Giresunspor
Adanaspor evinde oyuna iyi başlıyor, ama sonunu getiremiyor ya da bu iyi futbolu 90 dakikaya yayamıyor. Giresunspor tüm mali sıkıntılarına rağmen bu lig için iyi bir kadroya sahip. Adana’da ev sahibi 2-0’ı yakaladı ve ‘maç bitti’ zannetti. Penaltıyla gelen Giresunspor golünden sonra Adanaspor kalesinde öldü öldü dirildi. Özellikle Aydın’la çok önemli iki pozisyonu değerlendiremeyen Giresunspor, ister istemez sahadan puansız ayrıldı. Adanaspor için bu galibiyetin önemi Turuncu-Beyazlılar’ın liderliği ele geçirmesiydi.
Kasımpaşa-Karşıyaka
İstanbul’da favori kazandı. Maçın skoruna bakmayın, Kasımpaşa daha farklı kazanabileceği bir maçı zora soktu. Ev sahibi ekip hem gol kaçırdı, hem de 2-0’dan sonra rehavete girdi. Bir de bunun üzerine hakem Koray Gençerler’in uydurduğu bir penaltı kararı sonrası gelen Karşıyaka golü, maçı gerginleştirdi. Penaltıyı attıktan sonra Erhan Şentürk’ün tribünlere yaptığı el hareketi, kesinlikle direk kırmızı karttı ve Koray Gençerler gözünün önünde bunu da görmezden geldi ve maçın elektriklenmesine bir anlamda katkı yapan isim oldu. Ben Erhan’ı kaç yıldır izlerim hiç yakıştıramadım ve daha önce de hiç böyle görmemiştim.
Gaziantep B.B-Boluspor
Tam isabet bir maç aslında. Boluspor’un şansının tutmadı bir rakip Gaziantep Büyükşehir Belediye... Ve konuk ekip önce beraberlik demişti. Ev sahibi ekip ise bu maç öncesi 3 maçında da sahadan beraberlikle ayrılmıştı ve 90 dakikanın sonunda da yine beraberlik çıktı.
Elazığspor-Ç.Rizespor
İçeriden çok dışarı da daha iyi oynayan takımların maçında, normal olarak Rizespor güldü. Oysa bir önceki maçında Elazığspor, İzmir’de Karşıyaka önünde kazanırken, iyi futboluyla da göz doldurmuştu. Rizespor ise evinde Göztepe’ye yenilmenin moralsizliğiyle gelmişti Elazığ’a. Karadeniz ekibi, Adana deplasmanında da tam bir dış saha maçı oynamış ve kazanmıştı. Nitekim aynı futbolunu Elazığ’da da tekrarlayıp, 3 puanı aldı. Deplasmanda Bikoko’nuz varsa, büyük avantaj. Siyahi oyuncu, bu ligi bilmesiyle ve son vuruşlardaki kalitesiyle Rizespor’un aradığı kan gibi. Elazığspor aslında 1-0 yenikken yakaladığı penaltıyı gol yapsa, belki de maçı da çevirebilirdi. Ancak penaltı olduğunda tesadüf bu ya takımın penaltıcısı Göksu oyundan çıkmıştı.
Göztepe -Güngörenspor
Ev sahibi favoriydi maç öncesi. Ancak ilk 5 dakika bir sürprizle bitti ve Güngören soyunma odasına 1-0 önde gitti. İkinci yarı Göztepe iki penaltı kazandı ve ikisini de gole çevirdi. Kırmızı kartla 10 kişi kalan rakibi önünde sahadan 3-1’le ayrılıp korkulu rüya gördüğü karşılaşmayı mutlu bitirdi.
Akhisar Bld.-Sakarya
Akhisar’da ev sahibinin erken bir golle öne geçmesi Sakaryaspor’un hiç hesabında yoktu. Ancak Mert’in attığı golde adam paylaşımı, son derece kötüydü. Sakaryasporlu savanmacılar, rakibe çok rahat bir kafa vuruşu yaptırdılar. Böyle kolay goller yerseniz, kaybedersiniz... Sonrasında konuk ekip rakip kaleye yüklendi ve Zafer’in kafa vuruşuyla bir gol de kazandı ama sayılmadı. Aslında tekrarını izlediğimde, nizami bir goldü bana göre. Ama futbol böyle işte... Bolu’da Akhisar Belediyespor’un nizami bir golü geçersiz sayıldı ve sahadan puansız ayrıldılar. Akhisar Belediyespor 2. golü atarak skoru perçinledi ve 3 puanı hanesine yazdırdı.
T.Linyitspor-Kartal
Tavşanlı’da konuk ekip öne geçti ve uzunca bir süre de maçı önde götürdü. Kartal 3 puana çok yaklaştığı karşılaşmada oyuna sonradan giren Semavi’yi unutunca, kalesinde beraberlik golünü gördü. Aslında maçın hakkı beraberlikti. Her şeyden öte, Kartalspor bu mücadelesiyle yenilseydi yazık olurdu.
K.Erciyesspor-Denizlispor
Sezona galibiyetle başlayan Denizlispor savunma hattındaki sorunlar nedeniyle son iki maçı kaybedince, ister istemez Kayseri’ye tedirgin gitti. Erciyesspor ise beraberlik ağırlıklı bir takım olarak ‘evimde kazanamasam da kaybetmeyim’ diyordu. Kısaca iki takım da ‘ne şiş yansın ne de kebap’ misali birer puana razı oldu.
Bucasspor-Konyaspor
Süper Lig’den düşen iki takımın maçından 0-0’lık beraberlik çıktı. 4 maçtır gol oruncunda olan Konyaspor’a İzmir’de 1 puan teselli oldu. İki takım Süper Lig’den düşerken, Kasımpaşa gibi hazırlıklı düşmemiş...
‘’Evdeki yabancılar‘’
Süper Lig’e çıkmak için yola çıkan ekipler 3. maçlarını bitirirken şu mesajı verdiler: ‘Sakın ola ki şimdiden kimseyi favori göstermeyin’ Elazığspor ile başlayan deplasman galibiyeti serisi Konya’da Tavşanlı Linyitspor’un aldığı 3 puanla sona erdi. Evinde kazanan Boluspor ise bunun karşılığını liderlikle aldı. Yıllardır edindiğim tecrübe; takımların performanslarının haftalık olduğu. Buna en somut örnek olarak Kartalspor’u gösterebiliriz. İstanbul temsilcisi 1.Lig’e sıkıntılarla hazırlandı. Ama önce evinde Elazığspor’u devirdi, ardından da deplasmanda Kasımpaşa’yla berabere kalırken rakibine ecel terleri döktürdü. Aynı Kartalspor lige ısınamayan beraberlikler takımı görünümündeki Erciyes’e evinde kaybetti. Şu 3 haftalık periyotta buna benzer bir çok örnek görebiliriz. Ama 3 haftalık saptamam, genelde takımlar içerde zorlanıyor ve dış sahada daha rahat mücadele ediyor. Bir de bu 3 haftanın en ilginç olayı, Güngörenspor’un aleyhine verilen 3 penaltının gole çevrilememesi.
Şaşırtanlara gelince; başta Karşıyaka ve Denizlispor’u sayabiliriz. Ege temsilcileri gerçekten kötü bir başlangıç yaptı. Özellikle Karşıyaka’nın yeni bir takım olması ve çok transfer yapmasına rağmen evinde Adanaspor ve Elazığspor’a kaybetmesi taraftarını oldukça üzdü. Ayrıca lige Göztepe galibiyetiyle başlayan Denizlispor’un, Elazığ deplasmanında aldığı yenilgiden sonra evinde Kasımpaşa’ya 3-0 mağlup olması da oldukça ilginçti. Bir diğer şaşırtıcı ekip de Konyaspor. Yeşil-Beyazlılar oynadığı 3 maçta da henüz golle tanışamadı.
Boluspor-Akhisar Bld.
Bu hafta evinde kazanan tek takım oldu Boluspor. Bu sezon güçlenen rakibi Akhisar Belediyespor önünde 2-1’lik bir galibiyet alan Yarenler, yavaş yavaş lige ısınmaya başladı. Konuk ekip son dakikalarda sayılmayan gole çok itiraz etse de evine eli boş döndü.
Güngören Bld.-Adanaspor
Taraftarı önünde Rizespor’a kaybeden Adanaspor, İstanbul’da yara sardı. Güngören Belediyespor’un 2 kırmız kart görüp 9 kişi tamamladığı karşılaşmada goller Mbilla ve Bülent Bölükbaşı’ndan geldi, Turuncu-Beyazlılar bir de penaltıdan yararlanamadığı 90 dakikadan mutlu ayrıldı. Ev sahibi ekibin en büyük sorunu kartlar ve penaltı olarak gözüküyor. Bunu bir an önce çözmeleri gerek.
Karşıyaka-Elazığspor
Gakgoş İzmir’de iyi futbolunu galibiyetle süsledi. Arif’in nefis golüyle öne geçen Elazığspor, Karşıyaka önünde skoru korumasını bildi. Karşıyaka çok koşan mücadele eden bir takım ama biraz panik yapan bir ekip görünümü çiziyor. Fazlaca gol şansı yakaladı Yeşil-Kırmızılılar, ancak bunları cömertçe harcadılar. Akılda kalan en net pozisyon ise, Özgürcan’ın kaleci Yavuz’un büyük hatasında boş kale yerine topu dışarı göndermesi.
Denizlispor-Kasımpaşa
Süper Lig adayları arasında yer alan iki ekibin maçında Kasımpaşa rakibine şans tanımadı. Denizlispor’u evinde 3 golle geçen Kasımpaşa’da Bulgar Dimitrov, attığı 2 golle belki de geldiği günden beri takımına en büyük katkıyı sağlamış oldu. Denizlispor’da sorun takım savunmasında gözüküyor. Koray’ın yokluğu doldurulmadı ve bence Güvenç Kurtar’ın gerekirse Fatih Yiğen’i bu bölgeye çekip çözüm üretmesi gerek.
Kartalspor-K.Erciyesspor
Erciyespor 1 puana razı olduğu karşılaşmadan evine 3 puanla döndü. Oysa maç öncesi ilk iki maçtaki performansıyla Kartalspor favoriydi. Ancak bu lig ne kadar çok sürpriz barındırdığını bir kez daha gösterdi. 90 dakika sonunda çıkan 2-1’lik Erciyesspor galibiyeti bunun en güzel göstergesiydi.
Ç.Rizespor-Göztepe
Rize’de sel felaketinin yaşandığı bir günde Karadeniz ekibi bir felaketi de futbolda yaşadı. Göztepe önünde 2-0 yenik duruma düşen Hüseyin Kalpar’ın öğrencileri 2-2’yi yakalamasına rağmen sonrasında yedikleri bir golle sahadan 3-2 yenik ayrıldı. Oysa bir önceki maçta Adana’da alınan 3 puanın moraliyle sahaya çıkan Rize kaybetmeyi aklından bile geçirmiyordu. Ancak ligin yenisi Göztepe kararlı futboluyla kazanıp, ilk 3 puanını dış sahada almanın mutluluğunu yaşadı.
Sakaryaspor-Bucaspor
Adapazarı’nda Sakaryaspor tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Bolu’da son saniye golüyle kaybeden Yeşil-Siyahlılar, Buca önünde de yine bir son dakika golüyle yenildi. Kazanma duygusunun çok öne çıktığı Sakaryaspor’un yine de bu ligde yapacak çok işi olduğuna inanıyorum. Süper Lig’den düştükten sonra kadroyu mecburi olarak gençleştiren Bucaspor ise 1.Lig’deki ilk 3 puanla tanıştı.
Konyaspor-T.Linyitspor
Konyaspor’da gol orucu sürüyor. Evinde Erdinç’in kendi kalesine attığı golle yenik duruma düşen Yeşil-Beyazlılar, Tavşanlı Linyitspor karşısında özellikle oyunun sonlarında önemli poziyonlar bulmasına rağmen sahadan puansız ayrıldı. Tavşanlı ise risk alan rakibi karşısında hızlı hücumlarla bol gol pozisyonu buldu, ama aradığı 2. golü atamadı.
Giresunspor-Gaziantep B.B.
Beraberlik takımlarının maçında yine kazanan çıkmadı. Giresunspor’un iki kere öne geçtiği karşılaşmada Gaziantep Büyükşehir Belediyespor teslim olmadı ve 90 dakikanın sonunda tabelada 2-2’lik eşitlik vardı.