Antalya’da iki takımın da ofansif futbol anlayışı daha ilk yarıda 5 golü getirdi. Karagümrük oyuna müthiş başladı ve rakip kaleye o kadar gitti ki daha maçın başında 2-0’lık skoru elde eden taraftı. Belki de atamadıklarını değerlendirebilseydi ilk 30 dakikada oyun kopabilirdi. Ancak futbol gevşemeye gelmez. Nitekim de öyle oldu. Nuri Şahin üst üste gollerde hatası olan Luyindama’yı oyundan alıp Gacha’yı sahaya sürdü. 3’lüden 4’lü savunmaya dönen Antalyaspor, Wright ile skoru 2-1’e getirdi. Ardından Güray’ın nefis golü ev sahibi ekibi beraberliğe taşırken devre bitmeden son sözü kaptan Veysel söyledi: 3-2. İlk yarı oyuna iyi başlayan Karagümrük iyi bitiren ise Antalyaspor oldu. 66’da bir uzun topta Diagne, kaleci Alperen ile karşı karşıya kaldı, ancak topu boş kale yerine dışarı vurarak takımının beraberlik şansını heba etti.

Seriye devam

Risk alan rakibi karşısında Antalyaspor hem skoru korumak hem de 4. golü bulmayı hedefledi. Ev sahibi ekip 84’te kornerden dönen vuruşta farkı ikiye çıkardı. Günün yıldızı Güray ceza alanı dışından ilk attığı goldeki gibi düzgün bir vuruşla takımını Karagümrük karşısında 4-2 öne geçirdi. Son bölümde iki teknik adamın oyuncu hamlelerini izledik. Antalyaspor üst üste 3. galibiyetini alarak serisini sürdürdü. Karagümrük ise 2-0 öne geçtiği 90 dakikadan evine puansız döndü.

Derbide ilk yarıda Galatasaray oyuna baskılı başladı. Ancak gördük ki bu baskıya hazırlanmış bir Beşiktaş vardı karşısında. Okan Buruk muhtemel kadroyu doğrular bir 11 sahaya sürerken, Barış Alper’in atletik yapısından ve oyunun iki yönünü de oynamasından faydalanmak istedi. Nitekim İcardi’nin nefis golünde Barış Alper’in zorlanmasına rağmen kafa ile yaptığı asist yerindeydi. Beşiktaş beraberliği klasik bir duran top organizasyonu ile buldu. Beşiktaş’ın bu planını bilmesine rağmen Galatasaray’ın bu kadar kolay gol yemesi düşündürücüydü. İkinci yarıda Beşiktaş skoru korumak için oynayıp geriye yaslanmadı. Çünkü böyle oynarsa Galatasaray’ın forvetteki etkili ayaklarının gol atma ihtimalini yüksek olduğunun bilincindeydi. Şenol Güneş taktik olarak çekilerek değil, iyi savunma ve kontrollü hücum uygulattı.

Farkını ortaya koydu

Galatasaray için bu maçı kazanmanın yolu, rakibe oyun kurdurtmadan baskı ile hataya zorlamaktı. Nitekim baskıyı uygulamaya başladığı anda 2. gol de geldi ve İcardi nefis bir kafa ile Beşiktaş ağlarını havalandırırken kalitenin ne demek olduğunu gösterdi. 60'tan sonra Galatasaray’ın hücumları Beşiktaş kalesinde oldukça etkiliydi. İcardi kendisinin ve takımının 3. golünü atmaya çok yaklaştı ancak direğe takıldı. Galatasaray bu bölümde maçı kopartacak pozisyonları yakaladı. Maça damgasını İcardi vurdu ama Muslera, oyunun sonlarında Cenk Tosun’un uzaktan vuruşunu inanılmaz bir kurtarışla kornere atarak, farkını ortaya koydu. Gecenin özeti; 'Galatasaray yaptığı transferlerin karşılığını bu maçta aldı' diyebiliriz. SarıKırmızılılar, ezeli rakibi karışısında bu sezonki en iyi performansı gösterdi ve hak ettiği bir 3 puanı aldı.

Prag’da gruptan çıkmış olmanın rahatlığıyla sahadaydık. İstanbul’da Fenerbahçe ile kar∫ılacak olmak RızaÇalımbay’ı kadro konusunda da hesap yapmaya zorladı.Nitekim Prag’da rotasyon yapıp farklı bir 11 sahaya sürdü tecrübeli hoca. İlk yarıda uzun süre rakibi karşıladık. Bu bilinçli savunma anlayışı iyi işledi, rakibi ceza sahamıza sokmadan dış şuta zorladık. Bu oyunu 35 dakika sürdürdükten sonra ilk etkili atağımızda penaltı kazandık ve Gradel şık vuruşla 1-0 öne geçirdi. İkinci yarıda da işler istediğimiz gibi giderken beklemediğimiz anda kalemizde golü gördük. Tartışmalı bir korner kararından gelen top Goutas’a çarpıp ağlarımızı havalandırdı. Beraberlik golünü yedikten sonra Çalımbay kenardaki kozlarını sahaya sürdü. Yatabare, Keita ve Sabia’yı oyuna alarak hem skoru korumak hem de rakibin yakaladığı oyun üstünlüğünü ele geçirmeyi hedefledi.

Yolunuz açık olsun

Taraftarların da desteğiyle bu maçı kazanıp Avrupa’ya veda etmek istemeyen Slavia Prag’ın baskısı son bölümde iyice arttı. Bu bölümde baskıya direnç gösteren ve rakibine 2. gol şansını vermeyip gruptan lider çıkmayı hedefleyen Sivasspor’u izledik. Dün gece lider geldiğimiz Prag’dan lider döndük. Sivasspor, Türk futbol tarihine bir zafer armağan etti ve ülke puanına katkımızı da sürdürdü. Avrupa serüvenini başarıyla devam ettiren Yiğidolar, yolunuz açık olsun. Yürekten kutluyorum.

Sivas’ta ilk yarı ev sahibi için şok bir sonuç diyebiliriz. Sezona kötü başlayan Yiğidolar son haftalarda temposuyla oyun ritmiyle Antalyaspor karşısında 3 puana daha yakın taraftı maç öncesi. Ama futbolda dün yok bugün var. Antalyaspor savunmanın arkasına atılan toplarla 2 gol buldu. Nuri Şahin’in 11’i bence olması gerekendi. 3’lü savunma ve kanatlarda Bünyamin ile Güray rakip hücumda 5’li oluyordu. Adriano’dan vazgeçmesi bile Nuri Şahin’in artısıydı. Sivasspor’a gelince; Rıza Çalımbay yenik duruma düştükten sonra orta alandaki zafiyeti görüp ilk yarı bitmeden Hakan ve Keita’yı çıkartıp Ulvestad ile Robin’i soktu. Orta alandaki etkisizlik hem hücumu hem de savunmayı olumsuz etkiledi. Kısaca ilk 45 dakikada herşey Antalyaspor’un istediği gibi gitti.

Ne yapsalar olmadı

İkinci yarının başında Rıza hoca, Ziya ve Apindangoye’yi de sahaya sürüp 4 değişiklik hakkını kullanmış oldu. Ancak erken hamleler de çözüm olmadı, üretkenlikten uzak, çözümsüz bir Sivasspor izledik. Antalyaspor oyun disiplininden kopmadan ön alan baskısıyla Sivasspor’u yıldırdı ve ceza alanından uzak tutmayı başardı. Antalyaspor ilk yarıdaki iyi futbolunu 2 golle süsledi ve doğru oyunla bunu korumasını bildi. Hak eden kazandı. Antalyaspor üst üste iki galibiyet alarak bir seriye başlamanın adımlarını attı. Nuri Şahin 11 konusunda doğruyu bulmuş, maceraya gerek yok. Sivasspor için iyimser bir yorum yapalım; kötü günündeydi, bazen ne yapsan olmaz. Öyle bir geceydi Yiğidolar için.

Kayseri’de oyun planları belli ve sahaya kazanmak için çıkmış iki ekibin maçını izledik. Son deplasman maçlarını üst üste Kasımapaşa’ya karşı oynayıp kazanan Kayserispor ve AdanaDemirspor’un farklı hedefleri vardı. Konuk ekip kazanıp zirvedeki ortaklığını sürdürmek, Kayserispor ise üst sıralarda kendine yer açmak istiyordu. Maça hızlı ve etkili başlayanDemirspor üst üste ataklarla gol aradı. Bu baskıyı kuran misafir ekip Belhanda’nın asistinde son haftaların formda bir başka ismi Ndiaye ile öne geçti. İkinci yarıya yine etkili başlayanDemirspor, Onyekuru ile skoru 2-0’a taşıdı. Bu gole Kayserispor nefis bir Gavronovic vuruşuyla karşılık verdi: 2-1.

Hareketli ve bol pozisyonlu bir karşılaşma izledik. Sahasında tek yenilgisini Trabzonspor’a karşı alan ve iyi bir iç saha takımı olan Kayserispor bu iyi gidişi bu maçta da sürdürmek istedi ve yaptığı hamlelerle sonradan oyuna giren oyuncuların katkısıyla 2-2’yi yakaladı. Özellikle Cardoso ilk golde asist ve 2. golde ise nefis bir kafa vuruşuyla ağları havalandırdı.

Demoralize olmadan

Son bölümde orta sahaların çabuk geçildiği ve taktik disiplinin kaybolduğu, iki tarafın da beraberliği bozma çabalarını izledik. Aslında AdanaDemirspor 2-0 öne geçtikten sonra maçı kopartabilirdi, bu fırsatları yakaladı ama cömertçe harcadı. Kayserispor ise yenik duruma düşmesine rağmen demoralize olmadı, iki şık golle bir puanı geriden gelip almayı başardı.

Sivasspor’un sezon başıyla bugünkü performansı siyah ile beyaz gibi...Hatırlayın, Yiğidolar Süper Kupa ile sezonu açtı ve Trabzonspor karşısında farklı bir yenilgi almıştı. Sonrasında lige başlangıç ve uzun süre galibiyeti bile olmayan Kırmızı-Beyazlılar için karamsar yorumlar gelmişti. Ancak son haftalarda hem Avrupa hem de ligde müthiş bir rüzgar estiriyor RızaÇalımbay’ın öğrencileri.Dün gece de Cluj önünde yine oyunun hakimiydi hem futbol hem de skor olarak. Özellikle ilk yarıda rakibine pozisyon bile vermeden Yatabare’nin golüyle 1-0 önde girdi Sivasspor. Üst üste zor maçlar oynamasına rağmen dün gece de diri ve tempolu bir Sivasspor izledik. Savunmadan çıkan pas kalitesi biraz daha yüksek olsaydı hücumlar rakip kalede daha etkili olurdu. 4-2-3-1 düzeninde sahayı iyi parselleyen Sivasspor oyun hakimiyetini rakibe bırakmadı. İkinci yarıya ilk yarının sonlarında sakatlanan KaptanUğur’un yerine Gradel’i alarak başlayan Sivasspor kazanıp gruptan çıkmak İçin kararlıydı takım olarak.

Yürekten kutluyorum

Erdoğan’ın sol beke geçmesiyle sağ ve soldan güçlü ataklarlaCluj karşısında 2. golü aradık. Nitekim bu baskı meyvesini verdi ve sol kanattan kazanılan serbest atışta Gradel aradığımız 2. golü atan oyuncuydu. Skor artınca risk alan rakip pas hataları da yapmaya başladı. Orta alanda kapılan topta önce Saba vurdu kaleciden dönen topa yılların tecrübesi Yatabare nefis bir şutla kendisinin 2. takımının 3.’golü olarak Cluj ağlarını havalandırdı. Dün gece Yeni 4 Eylül stadında Avrupa kupalarında ben de varım diyen grup liderliğine yerleşen gururumuz Sivasspor’u yürekten kutluyorum.

Alt sıralardan kurtulma maçında Giresunspor evinde Ankaragücü’nü ağırladı.Çotanakların başında 3. sezonunu yaşayanHakan Keleş için bu 90 dakika kötü gidişe ‘dur’ demekti. Ankaragücü ise sezona kötü başlayan bir ekip olarak Ömer Erdoğan’ın takımın başına gelmesiyle kıpırdayan ama istediği ritmi yakalayamayan bir görüntü içindeydi. Maça etkili hızlı ve baskılı başlayan Giresunspor aradığı golü erken bulmak İçin rakip kalede önemli pozisyonlar buldu. Ancak Ankaragücü kalecisi Gökhan geçen haftaki Fenerbahçe maçında yediği hatalı golleri affettirmek istercesine müthiş kurtarışlar gole geçit vermedi ilk yarıdaki performansıyla. 60. dakikada Jese’nin plasesi Giresunspor üst direğinden dışarı çıktı. 66’da Ankaragücü penaltı kazandı. Atışı kullanan Jese topu ağlara yollayarak takımını 1-0 öne geçirdi. Bu gol aynı zamanda Jese’nin Süper Lig’deki ilk golüydü.

En kötü ihtimal!

Yenik duruma düştükten sonraHakan Keleş’in oyuncu hamlelerini gördük. Ankaragücü ise skoru korumak ve böyle kritik bir dış saha maçından 3 puanla dönmek için savunmasını güçlendirdi. Ömer Erdoğan yorulan isimlerin yerine Ariyibi veDiack’ı aldı. Giresunspor baskısı beraberlik çabaları Bajiç sert şutuyla karşılığını buldu ve skor 1-1 oldu. İki takım da kazanmak istedi ama kaybetmemek ve sahadan puanla ayrılmak da hedeflerden biriydi.Nitekim öyle oldu ve haftayı birer puan alarak kapattılar

Adana’da öyle bir maç izledik ki adeta futbola doyduk. İki takımı da, iki teknik adamı da kutluyorum. Sahaya çıkarken galibiyetten başka bir sonuç düşünmeyen, beraberliğe razı olmayan anlayış tabii ki güzel futbolu da bizlere izletti. Maça son haftalardaki diziliş ile başlayan Montella rakibi karşısında ilk 25 dakikada şiir gibi futbolla bol gol pozisyonu buldu ama gol Konyaspor’dan geldi. Bu maçta ilk 11’de çıkan Diouf fırsatçılığını gösterdi ve Konyaspor’u deplasmanda öne geçirdi. Sonrasında yenik duruma düşmesine rağmen Demirspor baskıdan vazgeçmedi ve beraberliği yakalamayı başardı. Ev sahibi ayağa paslarla ve hızlı oyun anlayışı Konyaspor kalesini abluka altına aldı. İlk yarıda Konyaspor baskıyı savunma direnciyle kırmak için mücadele etti. Taraftarın desteğiyle coşan Demirspor’un bu tempoyla maçı bitirmesi kolay değildi. Yine oyun hırsı bitmeyen ev sahibi rakip kalede önemli gol pozisyonları buldu. Kanatlardan Onyekuru ve Akintola rakip savunmaya zor anlar yaşattı. Orta alanda N’diaye bitmeyen enerjisiyle sahanın yıldızıydı.

Panik yapmadan 1 puan

Özellikle bu bölümde Belhanda’nın 6 pastan kaçırdığı gol inanılmazdı. Demirspor evinde Konyaspor üstün oynamasına rağmen bir puanla ayrıldı. Konyaspor ise tam bir deplasman takımı gibi oynadı, panik yapmadan demoralize olmadan kaybetmeden evine bir puanla dönmeyi başardı.