‘’Operasyona ihtiyaç var‘’
Hayal kırıklığı yaşadığımız Lüksemburg maçının ardından bir hayal kırıklığı da dün gece yaşadık. Faroe Adaları’na karşı bir prestij maçına çıktık aslında. Toplam değeri 4 milyon avro değerinde bir rakip karşısında tel tel döküldük. Faroe Adaları’nın dünya sıralamasındaki yeri malum ve üzerimizde hiç bir baskı olmaması lazım. Çünkü B ligine çıkmışız ve çok da rahat olmamız gerekirdi.
Evet hava soğuk, rüzgarlı saha sentetik ancak bunlar mazeret olamaz bildiğimiz gerçeklerdi. İlk yarı bozan, önde basan ve temaslı olunda daha dominant olan rakibimiz karşısında çok etkisizdik. Rakibin en büyük kozu ev sahibi olarak böyleyken teknik kalitemizi öne çıkartıp atacağımız gol ve gollerle dirençlerini kırmak olmalıydı. Ancak gördüğümüz kadarıyla bu yarıda ezik kaldık, yetersiz kaldık ve üretken değildik. Sonuçta gol pozisyonu bulamadan soyunma odasına girdik... İkinci yarı hava şartları lehimize diye kendimizi kandırdık. Bir kere Kuntz’un anlamsız Eren ısrarı kalemizde ilk golü getirdi. Lüksemburg maçında ilk golümüze sebebiyet veren Eren belli ki düşüşte bu ısrar niye. Beraberliği beklerken gelen ikinci golle tam yıkıldık.
Geniş kapsamlı
Artık gelişi güzel baskıyla rakibi hataya zorlayıp gol arayışı tam ikinci sınıf bir futbol anlayışıydı. Sanırım Kurt kadar kurmayları da zayıf bana göre. Hocanın göremediğini onlarda mı görmüyor gerçekten. Sanırım milli takımlar sorumlusu Hamit Altıntop parlak futbol kariyerinin aksine çok kötü bir yöneticilik kariyeri ile süsleyecek. Oysa yönetmek yerine yönettirmeyi seçseydi kendi adına da ülkemiz adına o makamın içini dolduran bir teknik adamı gelseydi bugün bu üzüntülü tabloyu yaşamazdık.
Bir stadı dolduracak kadar bir nüfusa sahip bir ülkeden futbol dersi almak çok acı verici. Açıkçası milli takım kimsenin deneme tahtası değildir acilen radikal kararlar alınıp bu kötü gidişi son verecek adımlar atılmalıdır. Bu adımlar sadece teknik direktörle sınırlı kalmamalı geniş kapsamlı bir operasyona ihtiyaç olduğu kesin görünüyor...
‘’Büyük takım refleksi‘’
Adana Demirspor karşısında kaybeden 11’i değiştiren Abdullah Avcı, maça adeta şokla başladı. İlk 10 dakikada kalesinde 2 gol gören Trabzonspor, gerçekten ne olduğunu anlayamadı. Aslında futbolda bu tür başlangıçlar olur ama aynı şekilde iki gol yenilmesi yakışmadı şampiyon kadroya ve savunmasına. Ancak çok kısa bir sürede Trabzonspor büyük takım refleksi göstermeyi başardı. Gerçekten Gaziantep FK karşısında kurulan baskı, özellikle Hamsik ve Bakasetas ikilisinin organizasyonları, sayesinde goller geldi. Konuk ekip erken gollerle öne geçince, topu tamamen rakibe bıraktı. Trabzonspor ilk 45 dakikada gerçekten iyi futbol, kaliteli paslarla Gaziantep FK’yı kalesine hapsetti. Ancak bu baskı beraberliği getirdi ve ekipler soyunma odasına 2-2’lik sonuçla gitti.
Çekişmeli geçti
İkinci yarıda beklentinin altında bir Trabzonspor izledik. Bu oyunda tabii ki Gaziantep FK’nın daha çok topla oynama isteği, golü düşünmesi de etkili oldu. İki ekibin de hücumu düşünmesi zevkli ve çekişmeli bir ikinci yarı izletti bizlere. Son bölüm oyuncu hamleleriyle geçerken, konuk ekibin kontrollü savunma ve hızlı hücumlarla Trabzonspor’a karşılık verdiğini gördük. Uzatmalar gerilim filmi gibi geçti, son dakikalarda bir puanı cebine koymak üzereyken şişirme bir Trabzonspor topunda, önce Günay sonra da Ertuğrul’un kontrolsüz kafa vuruşunda, yani üst üste hatalar zincirinde, Bartra kafa ile galibiyet golünü attı.
‘’Yiğido hayata döndü‘’
Sivasspor oldukça eksik bir kadroyla geldiği Romanya deplasmanında hem moral hem sezonun ilk galibiyetini almak hem de grupta iddiasını ortaya koymak için sahaya çıktı. Zaten maç öncesi de teknik direktör Rıza Çalımbay bu noktanın altını çizen bir açıklama yaptı. Cluj’un başında bir zamanlar dünya futboluna Rumenler’in sunduğu Yıldız isim Dan Petrescu’nun olması da güzel bir ayrıntıydı. Aslında evimizde ilk maçımızda grubun en güçlü ekibi Slavia Prag ile oynanan maçtan çıkardığımız beraberlikle ilk iki adayı olduğumuzu göstermiştik. O nedenle Cluj deplasmanı bizim için kritik bir virajdı. İlk 20 dakikada dengeli bir oyun vardı sahada. Rakibe istediği baskıyı kurdurmadık ve etkili olabilecek atak başlangıçlarımızı ise iyi sonlandıramadık.
İsmine yakışır mücadele
Gerçekten Çalımbay hepsinin ilk 11'de oynayabilecek sakatlar ordusuna rağmen kulübesinin yetersizliğine rağmen sahaya çıkan Sivasspor ismine yakışır bir mücadele gösterdi ilk yarıda. 25 dakikada Harisis çizgi üzerinden çıkardığı topla müthiş bir golü önledi. Hemen ardından yaptığımız hücumda kazandığımız penaltıyı Gradel nefis bir vuruşla gole çevirdi ve deplasmanda 1-0 öne geçtik. Gerçekten ilk yarıda her şey isteğimiz gibi gelişti. Rakip duran topları iyi kullanan bir takım olmasına rağmen bu yarıda son vuruşlarda başarısız olması bizim için avantaj oldu. Özellikle hücumlardan çabuk geriye dönmemiz önemli artılardı. Kısaca ilk yarıda tempoya tempoyla karşılık verdik ve soyunma odasına 1-0 önde moralli girdik. İkinci yarıda rakibin beklentisinin aksine iyi savunma ve etkili hücumlarla sahada çok başarılı bir Sivasspor izledik.
Hak edilmiş galibiyet
Doğal olarak süre geçtikçe rakibin oyun disiplini bozuldu. İşte o anlarda çok rahat ikinci golü bulabilirdik ancak son vuruşları iyi yapamadık. Bu karar kulübemizin az oyuncuya sahip olmasına rağmen Yiğidolar Romanya’da destan yazdı. Bu sezonki ilk resmi maç galibiyetiniz de böyle kritik bir anda gelmesi daha da anlamlıydı. Bravo Rıza Çalımbay ve öğrencileri gerçekten dün geçe bizi gururlandırdınız ve hak ettiğiniz bir galibiyetle Türkiye’ye dönüyorsunuz.
‘’1 puana razı olmadı‘’
İki teknik adamın oyuncu tercihleri ve taktik anlayışı bizi maç öncesi soru işaretleriyle dolu bir beklentiye itti. İlk yarıya baktığımızda Montella iki golcüsünü kulübede tutup koşan, çabuk kısa isimlerle hücum hattını belirlemiş. Abdullah Avcı ise savunmanın önünde Gbami ve Bakasetas ikilisini koymuş, önlerine de ofansif bir dörtlü oturtmuştu. Rodrigues'in müthiş füzesiyle gelen Adana Demir golünden sonra ev sahibi ilk yarı bitene kadar rakip kalede gol aradı ve önemli pozisyonlarda buldu. Trabzonspor için olumlu konuşacak bir şey göremedim. Geçen sezonun şampiyonu şampiyon gibi oynayamıyor. Rakitskiy’nin ikramıyla gelen penaltı olmasa bu yarıda gol atması pek mümkün gözükmüyordu. İkinci yarı Abdullah Avcı, Hamsik ve Abdülkadir hamlesini yaparak orta alanı dengelemeyi planladı. Ancak golü bulan Adana Demir oldu. Geriden başlayan hızlı hücum finaline kadar kusursuzdu ve Ndiaye akıl dolu bir vuruşla takımını öne geçirdi.
Son söz Samet'ten
Dün gece Trabzonspor adına beni şaşırtan, ileride iki golcünüz var ve gol pozisyonu sayısı inanılmaz düşük. Bunun sebebi bu ikiliyi besleyen orta alan ve kanatların iş yapmaması. Böyle maçlarda iyi oyun yetmiyor. Adana Demir yakaladıklarını atamadı. Hamsik ile orta alanda başlayan atağı Umut şık bir vuruşla sonlandırıp beraberliği sağladı. Maç böyle bitecek derken Adana Demir bir puana razı olmayacağını son bölümdeki net pozisyonlarla gösterdi. Ve son sözü Samet söyledi. Açıkçası hak eden kazandı.
‘’Kerem'in dönüşü‘’
Galatasaray ritmini arayan bir takım durumunda. Dün de Kasımpaşa karşısında zaman zaman dalgalı bir performans gördük. Geçen sezon ki arızalardan bazıları halledildi. Özellikle orta alan kurgusu oturma sürecinde ama top rakipteyken kırılganlık sürüyor. Yenilen iki kafa golüne bakınca bunu çok net görebilirsiniz. Bir de çabuk oynama ve tempo konusunda yine yeterli seviyede değil. Tabii ki 8 Eylül de transfer bitti ve bundan sonra Okan Buruk kafasını daha çok taktik anlamda yoğunlaştıracaktır. Şimdilik sağ kanatta işler iyi gibi ama sol kanatta tam bir koordinasyon sağlanmış gözükmüyor. Yine de Kerem adına iyi bir maç başlangıcı diyebiliriz önceliklere göre.
Kaliteli ara pası
Dün gece Galatasaray’ın attığı ikinci gol kalitenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Gomis kafa ile indirdi Mertens tek pas Oliveira’yı gördü. Portekizli'nin kaliteli ara pası ve Kerem’in çabukluğuyla ve de son vuruşuyla birleşti. Sanırım Kerem bu sezon bir türlü yapamadıklarını dün geceye sığdırdı ve attığı nefis gollerle müthiş bir geri dönüş yaşadı.
Tatmin ediciydi
Her zaman söylüyoruz oyuncuyu kaybetmek kolay, kazanmak zordur. Yapılan transferlerle forma rekabetinin yükselmesinin mutlaka olumlu bir yansıması olarak görüyorum kanat performansındaki kımıldamayı... Gecenin özeti Galatasaray lige ısınmaya başladı ve yeni transferleriyle eskileriyle iyi bir bütünleşme yolunda. Özellikle Mertens gibi Gomis gibi kariyerli isimlerin Kerem’e gollerinden sonraki sevgileri takım olma yolunda çok önemli birlikteliğin göstergesiydi. Açıkcası ikinci yarıdaki Galatasaray performansı tatmin ediciydi ve ileriki günler için ışık verdi diyebiliriz
‘’Giresun'a son dakika şoku‘’
Gol beklentisi düşük bir ilk yarı izledik. Baskın olan taraf Karagümrük, karşılayan taraf Giresunspor’du. Ev sahibi ekip 4-3-3 düzeninde mücadeleye başladı. Pirlo takımın son iki maçındaki performansına bakarak bu maçta da beklenen kadrosunu sahaya sürdü. Giresunspor ise büyük ölçüde yenilenmiş kadrosuyla biraz oyun arayışı içinde gözüktü.Hakan Keleş bu zamana kadar eline gelen farklı kadroları işler hale getirmeyi başarmış bir teknik direktör. Sanırım daha önce olduğu gibi benzer bir süreç yaşıyor ve yenilenen kadroyu işler hale getirmeyi planlıyor.Dün ilk yarıda Giresunspor’un defansif tarafını izlerim ancak ofansif anlamda yetersizdiler.
Karagümrük adına ilk yarıda gol atma çabaları vardı ancak son toplarda sıkıntı yaşadılar. İkinci yarıda ev sahibi Karagümrük, Giresunspor’un defans bloğunu aşabilmek için özellikle kanatlardan etkili olmaya çalıştı. Pirlo yeni transfer Kouassi alarak sağ kanadı güçlendirdi. Hakan Keleş, İstanbul’da Galatasaray karşısında disiplinli savunma yapıp rakibin boşluğunu bulup nasıl kazandıysa Karagümrük karşısında da aynı anlayışı uyguladı.Nitekim bu plan 73. dakikada tuttu ve ceza alanı içinde yaşanılan pozisyonu VAR tarafından uyarılması sonucu maçın orta hakemi bakıp penaltı noktasını gösterdi. Bajic’in penaltı vuruşunu ilk etapta kurtaran Viviano topu elinden kaçırınca Bosnalı forvet takımını öne geçirdi: 0-1.
Kapandılar ama...
Karadeniz ekibi ikinci İstanbul deplasmanından da 3 puanla dönmek için son bölümde iyice kapandı. Karagümrük ise istediği baskıyı bir türlü kuramadı ve ceza alanına şişirilen toplarda rakip defanstan döndü. Artık maç böyle biter derken belki de 90 dakika sahada görünmeyen Diagne kornerden gelen topu nefis bir kafa vuruşuyla Giresunspor ağlarına yollayıp maçın skorunu belirledi: 1-1.
‘’Yiğido 1 puan kurtardı‘’
Türk futbolunun en büyük zaafı top rakipteyken yaşadığı kırılganlık. İki bekinin oldukça ofansif olduğu ve kanat hücumları iyi yapabilen rakibi karşısında Sivasspor evinde olmasına rağmen bur türlü istediği oyunu sahaya yansıtmakta zorlandı. Daha maçın başında Appindangoye’nin hatasını rakip affetmedi ve oyuna nerdeyse yenik başladık. Bunun altından kalkmak isterken risk alınca yine rakibin etkili hücumlarını yedik. İlk 20 dakikadaki şaşkınlığı atıp oyunda dengeyi kuran Sivasspor Gradel’in nefis asistinde Saba’nın golüyle beraberliği yakaladı. Pozisyonlar verdiğimiz anlarda kalecimiz Ali Şaşal önemli kurtarışlar yaparak Sivasspor’u maçta tuttu. Tabii ki grup maçlarında sadece kazanmak değil kaybetmemek de önemliydi.
Beraberliği küçümsemeyelim
Gerçekten temposu yüksek atletik bir rakip karşısında Sivasspor sonuç ne olursa olsun iyi mücadele etti ve futbol olarak üstüne koyan yükselişte olan bir Yiğido vardı sahada. Gruptaki iddiamız açısından dün geceki maç beni fazlasıyla umutlandırdı. Artık maç bu sonuçla biter derken yediğimiz baskı ve savunmadaki panik sonucu rakip penaltı kazandı. Ancak gecenin kahramanı Ali Şaşal penaltıyı da kurtararak adeta kalesinde devleşti. Gerçekten güçlü bir rakiple oynadık ve aldığımız beraberliği evimizde diye küçümsemeyelim
‘’Sivasspor Gümrük'e takıldı‘’
Sivasspor lige istediği gibi giremeyen takımların başında geliyor. Yiğidolar içeride iki beraberlik dışarıda iki yenilgiden sonra dün gece Karagümrük karşısında mutlak galibiyet için çıkmışlardı sahaya. Rakip ise Pirlo ile iyi başlamasa da geçen hafta Ankaragücü karşısında farklı kazanıp Sivas’a moralli geldi. İyi başlayan ve önemli pozisyonlar yakalayan Karagümrük oldu. Konuk ekip ayağa paslarla organize ataklar sonucu Diagne ve Borini ile gole çok yaklaştı. Özellikle su molasına kadar belirgin bir üstünlük sağlayan ve oyun planını sahada uygulayan Karagümrük karşısında Sivasspor zayıf bir reaksiyon gösterdi. İlk yarının son 15 dakikasında Sivasspor daha sık göründü. Özellikle kanat ortalarıyla karambol fırsatları yakalasa da son vuruşlar ya yetersizdi ya da rakip savunma önledi. Geçen hafta kazanan 11’i bozmayan Pirlo, takıma bir oyun ezberletip bunu sonuca yansıtmak istiyor. Bu düşüncenin esintilerini gördük İstanbul ekibinde. İkinci yarısı daha hareketli ve ceza alanında gol pozisyonlarının çok olduğu bir 45 izledik.
Taraftarı mutlu etmedi
Çalımbay kazanmak için bütün hamlelerini yaparken Pirlo, takımın ritmini korumayı tercih etti. Son bölümde penaltı tartışması VAR’dan döndü, beraberlik bozulmadı. Son dakikada Karagümrük’ün 3 puanı direkten döndü. 90 dakikaya bakarsak Karagümrük puanı fazlasıyla hak etti. Sivasspor cephesinde ise bir puanın taraftarı pek mutlu ettiği söylenemez