‘’Doğru zamanda doğru yerde‘’
Galatasaray taraftarının adı geçtiği andan itibaren burun bükmediği, hatta gözlerinin parladığı belki de tek isim Okan Buruk. Futbolculuğunda Sarı-Kırmızılı ekipte yakaladığı büyük başarıların ardından en büyük hedefi, hoca olarak yuvaya dönmekti... Anadolu’da yaptıkları, Başakşehir’de yaşadığı şampiyonluk; basamakları doğru çıktığının kanıtı. Hatta kendisiyle Başakşehir’deyken yaptığım bir röportajda, bir gün hedefini Avrupa olarak göstermişti ve yeterli donanıma sahip olduğuna da inanıyordu. İtalyanca ve İngilizce’nin ardından Almanca da öğrenmek istemesi, geleceğe dair beklentilerini anlamaya yetiyor. Tabi söz konusu Galatasaray olunca, akan sular durur onun için. Evet Galatasaray zor bir dönemden geçiyor. Ancak güçlü yönetim profilinin Okan Buruk’la birleşimi, camianın zorlukları aşmasını kolaylaştıracaktır. Kısacası Okan hoca doğru zamanda doğru yerde.
‘’Ekol oluşturmalıyız‘’
Türkiye, ilk maçta deplasmanda 6-0 yendikleri Litvanya’yı İzmir’de misafir etti. Rakip, Faroe Adaları'ndan hava şartları nedeniyle maç günü gelebildi. Yorgun olduğu düşünülen Litvanya ilk yarıda dirençli bir futbol ortaya koydu. Alman hoca hazırlık maçı niteliğindeki bu seride doğru rotasyonlar yaptı ve sezon yorgunu futbolcuları hem gördü hem de farklı kullanmayı denedi. Uluslar Ligi'nde bu takım bizi rahatlıkla yukarılara taşır ama kendimizi aldatmadan gerçekçi değerlendirmeler yapmamız gerekir. Çünkü zorlandığımızda çözüm ve kilidi açma konusunda tıkanıklıklar yaşıyoruz. Dün gece de İzmir’de ilk yarıda bu zorluğu yaşadık ve Kaan Ayhan’ın ağlara değmeyen kafası bir nebze olsun bizi rahatlattı. İkinci yarıda Hakan ile gelen penaltı golü bir anlamda galibiyeti perçinledi. Kuntz tüm futbolcuları performans olarak bu sık maç serisinde görme fırsatını buldu.
Sürpriz isimlerle güçlenecektir
Alman hoca geleceğe dönük kafasındaki Milli Takım yapılanmasını görme açısından, kolay gözüken rakipler karşısında alınan başarılı sonuçlarla ileriye dönük bizi güzel yerlere taşır. İyi bir havuza sahibiz. Bu havuz zaman zaman yeni sürpriz isimlerle de güçlenecektir. Yurt içi ve yurt dışı oyuncularımızla ülke genetiğine uygun bir ekol oluşturmalıyız. Bu farklı yetenekleri hem ofansif hem de defansif bir bütünlük ile birleştirirsek sanırım istikrar yakalarız.
‘’Hoş geldin İstanbulspor‘’
Finallerin bir kazananı olur her zaman. Ancak bu finalin bana göre bir farkı vardı. İki güzel teknik adam kazandırdı bu final Türk futboluna. Mustafa Gürsel de Osman Zeki Korkmaz da aynı Recep Uçar gibi inandıkları yolda taviz vermeden yürüdüler. Bu yolun ucunda ilk ikiden çıkmak da vardı, Play-Off finalinden gelmekte. işte maç öncesi tablo buydu ve özgüvenleriyle takımlarının başında sahaya çıkıp tüm sonuçlara saygı duyarak takımlarını yönettiler. Maçın ilk yarısı tribünlerin verdiği coşkuyla beklentinin üzerinde tempolu ve çekişmeli geçti. İstanbulspor'un ilk golü atarak psikolojik üstünlüğü ele aldığı karşılaşmada müthiş bir ilk yarı sonu izledik. VAR devreye girdi, Bandırma penaltıdan beraberliği sağladı. 1-1 bitecek derken VAR niye devreye girdi ve İstanbul'un penaltısı geldi, kaptan İbrahim Yılmaz da takımını soyunma odasına 2-1 önde götürdü.
Gerilim filmi gibi ikinci yarı
Çok güzel heyecan dolu bir final izledik . Tabii ki kazananı tek olacaktı ve bir taraf sevinecek bir taraf üzülecekti. Şu bir gerçek ki ikisi de futbolseverlerin gönlünde Süper Ligi hak etmişti.
İkinci yarı gerilim filmi gibiydi. Bandırmaspor müthiş taraftarıyla tüm gücünü sahaya yansıttı ve önce beraberlik sonra galibiyeti hedefledi. Ancak karşısında skoru korumak açısından kompakt bir ekip buldu. İstanbulspor müthiş mücadele gösterdi ve Süper Lig'e çıkan 3. takım oldu. Gerçekten Osman Zeki Korkmaz ve öğrencilerini kutluyorum. Ama Mustafa Gürsel'in de hakkını yemeyelim, öyle bir sezon yaşadı ve yaşattı ki gönüllerde taht kurdu. Bize böyle güzel bir sezon güzel bir gece yaşatan iki ekibi de kutluyorum. Hoş geldin İstanbulspor, tebrikler.
‘’Hak edenlerin finali‘’
‘Süper Lig’e 3. bileti kim alacak?’ sorusunun cevabı bu gece Kocaeli’de verilecek. 4 takımın Play-Off mücadelesinde her ekibe saygımız sonsuz. Ancak sezonun bütününe bakarsak performans olarak ilk ikiyi hak eden iki takım finale kaldı. Bütün bir yılın emeği için son maçlarına çıkacaklar. Bandırmaspor için bir ilk. Marmara ekibi şirin bir ilçe olarak yıllardır Türk futbolunun içinde ve Süper Lig’e hiç bu kadar yakınlaşmamıştı. Genç teknik adam Mustafa Gürsel teknik patron olarak sezon başında aldığı Bandırmaspor’u bugünkü finale getirdi. Kadro olarak gerçekten ‘mütevazı ama yetenekli’ tabiri Bandırmaspor için uygundur. Tecrübeli bir kaleci Gökhan’ın önünde birbiriyle iyi anlaşan bir 4’lü, orta alanı nerdeyse çakılı oynayan bir ikili ve ön bölgede ise geriye dönebilen bir 4’lü forvet hattı izledik sezon boyu. Osmajic ve Keny Bandırmaspor’un finalde en büyük silahları.
Kafasına koymuş!
İstanbulspor’a gelince; tam bir teknik adam ekibi. Tek tek isimler üzerinden anlatmak yerine ‘kompakt’ kelimesi Sarı-Siyahlı ekibe çok uyuyor. Türk futbolunun önemli yıldızlarının yetiştiği İstanbulspor yıllar sonra bu şansını iyi değerlendirmek peşinde. Osman Zeki Korkmaz genç bir teknik adam olarak takımıyla birlikte Süper Lig’e çıkmayı kafasına koymuş. Bu finalin favorisi yok, kim kazanırsa sürpriz olmaz ama nefes kesecek bir karşılaşma bizi bekliyor. İki ekibe de başarılar dilerken hak eden kazansın.
‘’Karşılığını aldılar‘’
Final maçları oynamak kolay değildir. Çünkü tek maç ve telafisi olmayan bir karşılaşmaya çıkarken güçlü olacaksın, sakin olacaksın yani hırslı ve coşkulu olacaksın. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda finale zorlu rakipleri eleyerek gelen Kayserispor’un ilk yarı performansı rakibine göre daha iyiydi. Özellikle Onur ve Ramazan ile sağ kanadı çok etkili kullandılar. Genelde kaliteli kanat oyuncuların arkasındaki beklerin işi zordur. Nitekim Gradel olmazsa olmaz bir oyuncu ama savunması zayıf ve arkasındaki Uğur hücumu da düşününce hatalar çoğaldı. Nitekim Kayserispor’un golü de Uğur’un asistinden geldi. Sarı-Kırmızılı ekibin kupa yıldızı Ramazan nefis bir vuruşla takımını öne geçirdi. Tabii ki ardından Thiam’ın yan direkten dönen şutu ile 2-0 öne geçebilirdi Kayserispor. Sivasspor dalgalı bir performans sergiledi bu yarıda ve tek net pozisyonu Ulvestad’ın kötü bir kafa şutuyla kaçırdılar.
Lig performansları ipucu verdi
İkinci yarıya avantajlı başlayan Kayserispor gibi gözükse de lig performansları bize bazı ip uçları veriyordu. Sivasspor geri dönüşü olan bir takım olarak dikkat çekerken, Kayserispor İçin en büyük eleştiri öne geçtiği maçları kaybetmesiydi. Açıkcası kaybedilen 33 puanın yarısını alsa Kayserispor belki de ligi Konyaspor’un yerinde bitirebilirdi. Gerçekten de serbest vuruştan çalışılmış bir Sivasspor golü izledik. Aaron sürpriz bir isim olarak takımını beraberliğe taşıyan isimdi. Özellikle golle birlikte Sivasspor oyun üstünlüğünü ele aldı ve önemli pozisyonlar yakaladı. Nitekim mücadele uzatmalara gitse de Yiğido, kurduğu baskının karşılığını aldı. Uzatmalarda gelen gol de tarihi kupayı, Sivas'ın müzesine götürdü.
‘’Avrupa bileti‘’
Bu gece iki Anadolu takımı Avrupa bileti almak için bütün güçlerini ortaya koyacak. Bir İç Anadolu finali izlerken bu iki ekip buraya nasıl geldi? Güç dengesi nasıl diye sormadan geçemiyor insan. Hikmet Karaman’ın Kayserispor’u Fenerbahçe, Beşiktaş ve şampiyon Trabzonspor’u eleyerek finale gelmesi bir anlamda güç gösterisi diyebiliriz. Ancak rakip Sivasspor’un mütevazi ve dar kadrosuyla ligde korkulu rüya görmeden finale kalması alkışlanacak bir başarı hikayesi…
Dar kadrolarla
Kadrolar açısından iki ekibin de özelliği kendi oyun anlayışlarını sahaya yansıtmak ve bunu da rakibine kabul ettirmek olacaktır. Tabii ki böyle maçların en çarpıcı isimleri kaleciler olur. Çünkü uzama ve penaltı ihtimali kalecilerin yükünü artırır. Gerçekten bir Anadolu takımı için Avrupa ligine gitmek adına en kolay yolu seçen iki takım da bu başarıyı hak ediyor. Buraya gelirken açıkçası iki teknik adam zaman zaman eleştirildiler ama yılmadılar. Kayserispor bu başarıyı daha önce yakalamış ve müzesine kupayı götürmüştü. Sivasspor bir ilki başarmak için motive olacaktır.
‘’Güzel veda..‘’
Antalya’da bir Akdeniz akşamları başkadır. Sezonun son maçında iki takımda iyi bir futbol iyi bir sonuçla taraftarına veda etmek istiyordu. Antalyaspor’un genç teknik patronu Nuri Şahin’e açılan pankart bu kadar kısa sürede birlikteliğin nerelere geldiğini gösteriyordu. Galatasaray cephesinde Torrent bir kadro sürprizi yapmadı ve beklenen isimleri sahaya sürdü. İspanyol hoca ligin en formda ekibi Antalyaspor karşısında ofansif bir taktiği tercih etti. Genelde ev sahibinin fazlasıyla favori gösterildiği karşılaşmada rakip kalede çok önemli pozisyonlar yakalasa da son vuruşlarda etkisizdi. Hani bu döneme kadar iyi oynamadan kazanan Galatasaray bu defa iyi oynarken Wright’tan gelen golle soyunma odasına 1-0yenik girdi. Bana göre Antalyaspor iştahlı ve istekli bir Galatasaray beklemiyordu. Nitekim zaman zaman kanatlardan gelen akınlarda zorlandığını gördük Akdeniz ekibinin.
Çok ustacaydı
İkinci yarıda skoru bozma çabaları oyuncu değişiklikleri meyvesini aldı Sarı-Kırmızılı ekip. Torrent’in Kerem ve Mostafa Mohamed hamlesi beraberliği de getirdi. Mısırlı forvetin gol dokunuşu çok ustacaydı. Oyunun son bölümünde baskıyı artıran Galatasaray, Antalyaspor kalesinde etkili ataklar geliştirdi. Dün gece dolu tribünler önünde sezonun son maçlarını oynayan futbolcular her şeye rağmen tüm iyi niyetlerini sahaya yansıttılar. Başkanlık krizi, yönetimsel kaoslar, gelecek sezonun ne olacak belirsizliği içinde profesyonelce mücadele eden Galatasaraylı oyuncuları saygı duymak gerek. Ev sahibi Antalyaspor ise kötü başladığı sezonu hem takım olarak hem de Türk futboluna pırıl pırıl bir teknik adam kazandırarak kapattı.
‘’Kaptan gemiyi kurtardı‘’
Kupada finale çıkmak İçin sahaya çıkan iki Anadolu takımı gerçekten bu noktaya bileklerinin hakkıyla geldiler. Tabii ki kupa statüsü gereği ya devam ya da tamam 90 dakikanın bitimindeki gerçek. Bir başka gerçekte bir Anadolu takımı için Avrupa’ya gitmenin en mantıklı yolu kupadan geçiyor. Tabii ki ilk maçta deplasmanda kazanan Sivasspor maç öncesi daha avantajlıydı. Rıza Çalımbay dar kadrosuyla hem ligde hem de kupada takımını yürütürken mazeretlere sığınmadı hiçbir zaman.. Öte yandan Farioli genç bir teknik adam olarak elindeki kadroyla önemli başarılara imza attı. Dün gece de İtalyan teknik adam haklı olarak sahaya gole yakın kazanmaya yakın bir 11 tercihi yaptı… Maçın başında Alanyaspor’un kaleden başlayan asla taviz vermeyen oyun taktiğine Sivasspor baskı yaparak bozmaya hataya zorladı… Kayserispor’un finale çıktığı Kupa’da ikinci bir bir Anadolu finalisti olmak için kıyasıya mücadele etti iki takım…
Baskılı gözükse de…
İlk yarıda özellikle ilk 20 dakikada ev sahibi baskılı gözükse de Alanyaspor savunmada kontrollü futbolunu sürdürdü… Beraberliğin Sivasspor’u finale taşıma duygusu Alanyaspor’un ofansif hamlelerin daha etkin gösterdi. Çünkü evinde yiyebileceği bir gol Sivasspor’u demoralize edebilirdi. Nitekim Alanyaspor’un baskısı 78’de golü getirdi. Son 10 dakika doğal olarak Alanyaspor maçı uzatmaya götürmek stratejisi içindeydi. Aslında Sivasspor için uzun süre deplasmanda ilk maçta alınan galibiyeti koruma anlayışı riskti. Sivasspor’da sahneye Hakan Arslan çıktı. Kaptan attığı golle skoru beraberliği taşırken gemisini kurtardı. Dün gece ev sahibi 1-1’lik skorla kupada finale çıkan ikinci takım oldu. Alanyaspor sanırım final şansını ilk maçta kaybetti. Oysa dün gece oynadığı futbolla en az rakibi kadar finali hak etti dersek abartmış olmayız.