‘’Hakettiler ve kazandılar‘’
Beklediğimiz gibi bir ilk yarı izledik. Bastıran Beşiktaş karşısında önde baskı yaparak bunu kırmaya çalışan Galatasaray vardı sahada. Ancak iki takım da çok koşmalarına rağmen çok pas hatası yaparak, enerjilerini boşa harcama konusunda hovardaydılar. Sergen Yalçın, rakibin iki bekinin zaafını bilerek kanatları kullanmaya çalıştı. Ama orta alandan gelen destekle Galatasaray bu bölgede daha az sorun yaşadı diyebilirim. Özellikle geriden oyun kurma konusunda iki ekip de yetersizdi.
Yan top zaafı...
1-1 biten bu yarıda yenen gollerde iki kalecinin de hatası vardı bana göre. Ersin o mesafeden gelen topu çelebilirdi en azından. Muslera ise tecrübesine yakışmayan şekilde boşa çıktı ve topu ağlarında gördü. İkinci yarıda benzer görüntüler izledik. İkinci golde Beşiktaş Sporting’den yediği golün benzerini atarken, Galatasaray savunması adına iki golün yan ortalardan olması bir zaaftı. İlginçtir; yenik duruma düşen Galatasaray’ın rakibini orta alan faulleriyle durdurma çabasıydı. Oysa organize atakların hiçbirini göremedik gol pozisyonu açısından.
Şansı kullanamadı
Dün şunu gördük ki, çok koşmak zaten olması gereken ama buna futbol aklını ve kaliteyi katamazsanız, kazanamazsınız. Böyle maçlar kazanmak ancak bireysel yeteneklere ya da rakibin yapacağı hataya kalır. Nitekim bu hata da Vida’dan geldi ve penaltı Galatasaray’ın imdadına yetişse de Ersin, Mohamed’e geçit vermedi. Belki bu maç berabere bitebilirdi ama oyun olarak hakeden taraf kazandı. Galatasaray için bu oyunla en iyi sonuç beraberlik olurdu, o şansı yakaladılar ama kullanamadılar.
‘’90+ Balotelli‘’
Sivasspor iç sahada istikrar arayan bir ekip olarak mutlak 3 puan parolasıyla maça çıktı. Adana Demirspor ise Montella ile iyi bir çıkış yakalamışken içerde Yeni Malatyaspor karşında alınan yenilgi planlarını bozdu İtalyan teknik adamın. Rıza Çalımbay sahaya zorunlu bir 11 çıkartmıştı. Özellikle sağ bekte Erdoğan’ın oynaması her şeyi anlatıyor. Konuk ekip hoca tercihinin öne çıktığı bir kadroyla sahadaydı. İlk yarıda erken golle öne geçen Sivasspor kontrollü futbolu benimsedi. Gradel’in kişisel becerisi ve ani şutunda Ferhat gafil avlandı ve Yiğidolar öne geçti. Bu dakikadan sonra Adana Demir’in beraberlik çabaları vardı ama yeterli olduğunu söylemeyiz. Akıllarda kalan; savunma arkasına atılan topla buluşan Balotelli’nin sert şutunu Ali Şaşal’ın kurtarmasıydı.
Gerginlik ve kırmızılar
İkinci yarı sahada daha baskılı oynayan Adana Demirspor beraberlik golünü aradı. Sivasspor da 3 puan hesaplarını tutturabilmek için mücadele ederken, Pedro’nun 67’de kırmızı görmesi işini zorlaştırdı. Bu dakikadan sonra 10 kişi kalan Sivas karşısında, konuk ekip önemli ataklar geliştirdi. Son ölüm hocaların hamleleriyle geçerken maçın da gerginleştiğini gördük. 84’te gerginlik Akintola’nın kırmızı görmesiyle sonuçlandı. Demir’in çabaları ise 90 artı 7’de penaltı getirdi ve Balotelli zorlu deplasmanda 1 puanı söktü aldı.
‘’Giresun bir rakibe bir kendine‘’
Giresunspor iyi futbolunu Antep deplasmanında da devam ettirdi. Dışardan bir yabancı gelip bu maçı izlese hangisi ev sahibi hangisi konuk takım şaşırırdı. Çünkü Giresunspor kendi evinde gibi sakin ve kendinden emin futbolunu kaleden başlayıp forvete kadar sürdürdü maç boyunca. Gaziantepspor’un oyun anlayışı topu rakibe bırakmaksa böyle olmamalı. Çünkü bu oyunda orta alanın top kapıp rakibi az adamla yakalaması lazım. Giresunspor’un oynadığı ve ev sahibinin de rakibini izlediği bir karşılaşma gözlemledik. Futbolunu rakibe kabul ettiren Giresunspor şık bir golle de öne geçti. Aslında 90 dakikaya bakarsak Giresunspor’un pozitif futboluna karşılık golü geç geldi. Sahasında kaybetmeyen Gaziantep’te kritik isimlerin düşük performansı düşündürücü. Erol hoca bu yetersiz oyunu yeterli hale getirtmek zorunda. Giresunspor’u, özellikle teknik direktör Hakan Keleş’i kutlamak gerek.
Keleş’e alkışlar
44 yıl sonra çıktıkları lige kötü bir giriş yapmalarına rağmen inandıklarından vazgeçmediler ve oyun planını uygulayan bir takım vardı. Şanssız ve savunma-kaleci anlaşmazlığından son dakikada yedikleri golle galibiyeti kaçırdılar ama başları dik evlerine dönüyorlar. Gaziantepspor FK bu oyunla ancak rakibin böyle bir hatasıyla gol bulabildi ve bir puana sevinmek zorunda kaldı. Giresunspor 3 puanı fazlasıyla hak etmişken son dakika golüyle beraberliğe razı oldu...
‘’İyi oynamadan kazanma serisi‘’
Oyun öncesi görüşüm, kırılgan bir savunmaya sahip Galatasaray karşısında Konyaspor’un da bol gol pozisyonu yakalar yönündeydi. Ancak erken gelen Galatasaray golü konuk ekibin planlarını bozdu. Bu golde Konyaspor’un çok itirazı olsa da Sehic ve Skubic anlaşmazlığı daha doğrusu kararsızlığı gole sebebiyet vermiş. Ancak dün şunu gördük ki erken golle rahatlaması gereken Galatasaray, risk alan gol arayan rakibi karşısında daha iyi oynaması gerekirdi. Bu hafta kaybeden Beşiktaş ile deplasmanda derbiye çıkacak olan Sarı-Kırmızılı ekipte kronik savunma zaaflarının devam ettiği bir gerçek. Dün Galatasaray seyircisinin desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı. Ön bölge ve orta alanın yeteri kadar rakibe direnç koyamaması sonucunda savunmaya ağır bir yük geldi. Nelsson ve Alpaslan özellikle bu yükü en ağır hisseden oyunculardı. İlginçtir Galasataray iyi oynamadan kazanma serisi nereye kadar sürecek.
Gecenin sorusu
Şampiyonluğa oynayan bir takım evinde bu kadar baskı yemesi normal mi! İster istemez bir yetersizlik var mı sorusu gündeme geliyor!
Maçın starı
Dünkü maçın iki yıldızı takımları bu kadar kötü oynamasına rağmen ayakta kalan iki isim Muslera ve Alpaslan diyebilirim.
Maçın olayı
Evinde oynamasına rağmen Galatasaray’ın istatistik olarak Konyapor’a ezilmesi... Gerçekten de özellikle ikinci yarıdaki rakamlar oldukça düşündürücü.
Kısa mesaj
Maçın hakemi Arda Kardeşler Galatasaray’ın golünde verdiği kararın etkisinde kalarak oyunu yönetti. Bir hakem verdiği karardan emin olmalı ve skora göre maç yönetmemeli. Bu kadar şansa rağmen kendisini geliştiremeyen ama ısrar edilen bir düdük niye?
‘’Çalımbay'ın planını Güven bozdu‘’
Beşiktaş yorgundu ve önemli eksikleri vardı, önemli mazeretleri bulunuyordu Sivasspor maçı öncesi. Ancak Sergen Yalçın bütün bunlara rağmen farklı bir 11 sahaya sürdü. Gerçekten de formda Sivasspor karşısında böyle cesur bir tercihi kimse beklemiyordu. İlk yarıda genel anlamda mücadelesi çok, pozisyonu az bir maç izledik. Bu yarıda benim aklımda kalan Güven Yalçın’ın jeneriklik nefis voleyle attığı goldü. Bir başka akıllarda kalan olay Sergen Yalçın’ın kırmızı kart görmesiydi.
Beşiktaş etkisizleştirdi
Oyun anlamında birbirine baskı uygulayan iki ekip de bol pas hatası yaptılar. Rıza Çalımbay sakat olan Fajr’ın yerine Azubuike'ye şans verdi. Ancak kanatları güçlü Sivasspor’u, Beşiktaş iyi kapatarak ilk yarıda etkisizleştirdi. Konuk ekip orta sahada Fajr'ın eksikliğini fazlasıyla hissetti. Özellikle Hakan Arslan’la iyi bir ikili olarak Yiğidolar’ın orta alanda fark yaratan ismiydi. Rıza Çalımbay Beşiktaş’ın kadrosu ne olursa olsun oyun mentalitesinden vazgeçmeyeceğini bildiği için kontrollü savunma futbolunu tercih etti.
Rıdvan'ın çabası...
Ama dün Dolmabahçe’de, Çalımbay’ın planlarını bozan isim Güven Yalçın oldu. Yerli Suarez biri vole diğeri kafa ile iki nefis gole imza attı ve gecenin yıldızı oldu. Özellikle ikinci golde Rıdvan’ın çabası ve enfes ortası görülmeye değerdi. Milli takıma çağrıldığını öğrendikten sonra çıktığı karşılaşmada Rıdvan’ın kendi kalesine gol attıktan sonra yaptığı asist genç futbolcu için büyük moral oldu. Sivasspor dün gece yapamadığı ya da Beşiktaş’ın yaptırmadığı vitesi yükseltemedi bir türlü. Oysa Beşiktaş’ı bu kadar eksikle yakalamışken daha etkili daha baskın daha çok gol pozisyonu bulan bir Sivasspor beklerdim. Oyunun sonlarında Pedro Enriqe’nin kaçırdığı mutlak golden sonra Sivasspor’un puan umutları da bitti. Beşiktaş zor geçmesi beklenen 90 dakikada zorlansa da genç yıldızlarıyla gülen taraftı…
‘’Adana Demir'e durmak yok‘’
Antalya’da maç öncesi tabloya baktığımızda iki takımın da moralleri yerindeydi. Bu kadar sakatlığın konuşulduğu ortamda sakat ve cezalı anlamında iki teknik direktörün de eli rahattı. Adana Demirspor yeni teknik direktörü Montella ile yeni formatı tutmuş görünüyor. Antalyaspor’da ise Ersun Yanal kafasındaki modeli tamoturtmuş olmasa da bir istikrar yakalama peşinde. İlk yarıda takımı adına fark yaratan rakip savunmayı tehdit eden isim Vargas’tı. Demirspor’un Arjantinli forvetinin kendi çabasıyla yarattığı pozisyonu Veysel son anda önledi. Balotelli istekli gözükse de etkili değildi. Ancak İtalyan forvet ilk yarı biterken ceza alanında havadan gelen topu Antalyaspor ağlarına yollayıp takımını öne geçirdi. Ancak VAR, Bünyamin’e, Balotelli’nin yaptığı faulü nasıl görmedi anlaşılır gibi değil.
Fredy'nin itmesi gereksizdi
İkinci yarısı hareketli bir maç izledik. Yenik durumdan kurtulmak isteyen Antalyaspor rakip kaledeki baskısının sonucunda genç Bünyamin’le beraberliği yakaladı. Hemen golün ardından kendisine arkadan faul yapan Fredy’i topu bırakıp eliyle yere itmesi gereksizdi. Oysa devam etse belki de bir golün hazırlayıcısı olabilirdi. Son bölümde iki ekibin de beraberliği bozma çabalarını izledik. Gecenin iyilerinden Vargas harika bir şutla Adana'yı öne geçirdi. Kritik 90 dakikada Milli maç arasına gülerek giren konuk ekip Adana Demirspor oldu.
‘’Kalitesiyle kazandı‘’
Fenerbahçe, Hatay’da dersini iyi çalıştığını ilk yarıda net gördük. Vitor Pereira elindeki kadro zenginliğini eksiklere rağmen rakibe göre iyi dizayn ediyor. Portekizli teknik adam Süper Lig'in moralli, tempolu ekibine sahada aynı silahla karşılık verdi. Bence konuk ekibin en önemli artısı 2 gol atarken, rakibine ilk yarıda hiç pozisyon vermedi... Tabii ki maçın bu yarıda kilit ismi Valencia oldu. Ekvadorlu’nun atılan iki golde de imzası vardı. Hatayspor şaşırtıcı tarafı önemli forvetlere sahip olmasına rağmen bu kadar etkisiz kalmalarıydı... İkinci yarıda Hatayspor baskılı gözükse de karşısında panik yapmayan bir Fenerbahçe vardı. St Louis’nin farkı 1'e indiren golü Hatayspor’u ateşler mi diye baktık ama ateşlenen tribünlerdi. Vitor Pereira oyunu soğutan hamlelerle 3 puanı korumayı hedefledi. Aslında bu korumayı yaparken etkili iki ismi çıkartması riskti. Özellikle Valencia çıktıktan sonra bu sezon ilk defa bir araya gelen Hatay savunması rahatladı.
Altay'ın yediği gol...
Dünkü maçta eleştirebileceğim Altay’ın yediği hatalı golü söyleyebilirim. Ayrıca ilk yarıda Hatayspor’un verilmeyen penaltısı var ki burda VAR niye devreye girmedi büyük bir soru işareti. 90 dakikayı özetlersek Fenerbahçe kalitesiyle kazandı. Hatayspor’da beklentinin altında oynayan isimler özellikle Lobanizdze performansı sanırım Ömer Erdoğan’ın hesaplarında yoktu. Fenerbahçe maç öncesi kritik gözüken bir karşılaşmayı rahat kazandı ve şampiyonluk yolunda önemli bir virajı kayıpsız geçti...
‘’Daha ne kadar sabır!‘’
Kayseri’ye, Alanyaspor yenilgisinin darbesiyle gelen Galatasaray’ın ilk yarıdaki futboluna baktığımızda değişen bir kadro olsa da futbol adına değişen bir şey göremedik. Özellikle şu tespiti yapalım; Galatasaray’da santrfor ve kaleci olmak büyük kabus! Çünkü bu ikilinin arasında kalan bölgede görevini layıkıyla yapan oyuncu yok gibi. Açıkçası herkes çabalıyor gibi görünüyor ama hiçbir şey yapmıyor. Şampiyonluğa oynayan kadronun futbolcuları vasatla yetinmez, daha üstüne çıkmak zorunda. Dolayısıyla sahadaki bu yetersizlik de skor olarak tabelaya yansıyor. Fatih hoca ‘sabır’ diyor ama taraftar bu oyuna, bu skora, bu futbolculara ne kadar sabreder merak ediyorum... Açıkçası Galatasaray formasını hak etmeyen çok isim vardı dün gece sahada. Büyük takım refleksi diye bir şey vardır, bu futbolculara anlatılması lazım. Kayserispor tarihi bir skora, güzel bir oyunla imza attı. Hikmet Karaman geçen sezon Ankaragücü’nün başındayken yaptığını Kayserispor başında da başardı, tebrikler.
Gecenin sorusu
Sezon başı 3 sol bek adayı içinde en pasif, savunması en zayıf bir isim olan Van Aanholt, yüksek bir ücretle bu kadroya nasıl alınır?
Maçın starı
Thiam mücadelesi ve skora katkısıyla gecenin yıldızı oldu. Takımının iyi futbolunu süsleyen isimdi...
Maçın olayı
Ligin geçen sezon en az gol yiyen takımı Galatasaray’ın bu sezon kalesini her rakibe kolayca açması
Kısa mesaj
Skordan bağımsız olarak söylüyorum, bugünkü futbolda savaşmadan, temaslı oynamadan maç kazanılmaz. Yaşı düşüreyim derken kalite de düşmüş anlaşılan. Fatih hoca acilen kadro rotasyonu bırakıp, elindeki en iyi isimleri sonuna kadar 11’de kullanmalı. Başka çaresi yok...