Arama

Popüler aramalar

‘’Bu senin eserin‘’

İki haftadır bu takımın üstüyle başıyla çok oynadın. Demek ki öyle hafta içi gazetelerde "asacağım, keseceğim" demekle bu işler olmuyor.

Dakika 63; İsmail Kartal, Emre'yi oyundan alıyor. Üstelik 1-0 galip. Sow'u oyuna sürüyor. 2 olsun, 3 olsun istiyor. Sen ne yapıyorsun? Dakika 75; Kerim'i kulübeye İsmail'i sağ beke... Ne o? "Fazla gol yememeyim" diye mi önlem alıyorsun? Sana gol lazım. Demba Ba'yı ceza alanında tutman lazım. Sen ne yapıyorsun? Adamı tek başına forvette bırakıyorsun. Demba Ba bir sağda bir solda bir de ortada. Sanki Cüneyt Arkın. Dünya'yı kurtaran adam, o da Beşiktaş'ı kurtaracak. Zaten bu yeteneklerde olsaydı, Beşiktaş'ta ne işi vardı. Öyle bir takım çıkardın ki 75. dakikada sağ beki 11'le maça başlamalıydı. "Necip'ten sağ bek olmaz" diye söyledim. En son oynayacağı yer.

Geçen hafta Franco'yla Ersan'ı koyuyorsun. Bu hafta Ersan'la Sivok. Bir takımın üstüyle başıyla bu kadar oynanmaz. Olcay ve Kerim Frei-Caner ve Gökhan'ı kovalamayınca maden bulmuş gibi ceza sahamızdan çıkmadılar. Olcay atılmazdı ama tek kaldı. Emre de profesyonelce onu oyundan attırdı. Gökhan Töre, evinde rahat rahat bu maçı izliyordu. Veli ve Oğuzhan öyle sarı kartlar gördü ki profesyonel futbolcunun yapmayacağı hareketler. Ellerine dillerine hakim değiller. İşte burada ana fikir ortaya çıkıyor. Eğer sen Gökhan Töre'ye geçen hafta küfürden atılırken, sahip çıkarsan sırtını okşarsan şimdi bu hafta sıra Veli'de... Onu da okşayın. Olcay pozisyon gereği atıldı. Ona lafım yok ama sarı kartı vardı, dikkat etmeliydi. Şimdi bu hafta sıra başkandan sonra diğer yöneticilerde. Hakemi takibe almışlardı. Taraftarı ettikleri gibi organizeye şikayet etsinler. Yönetime tavsiyem, malınıza sahip çıkın, başını belaya sokmayın. Bir şey söyleyeyim mi? Bülent Yıldırım dört dörtlük maç yönetti. Siz malınıza sahip çıkın malınıza. Öyle işkembeden atmakla bu iş olmaz.

02 Kasım 2014, Pazar 20:00
YAZININ DEVAMI

‘’Derede boğulmak‘’

Demek ki hiçbir müsabaka oynamadan kazanılmıyor. Bilic, Beşiktaş'ın en etkili bölgesi olan defansla oynayınca sezon başından beri yemediği kadar gol yedi. Bilhassa sıralamada olmak üzere Erciyes'le kağıt üzerinde çok fark vardı. Dün geceye kadar özgüveni yerinde mücadeleci, dirençli bir takımdı Beşiktaş. Bilic, defansta hata yapmayacaktı. Sivok'u en son tercih etmen gerekirdi. Kulübede olmaması lazımdı. Hele Veli'nin çıkarılması büyük yanlış. Tek ayaklı olsa Veli'yi sahada tutarım. Beşiktaş'ın sıkıntı çektiği müsabakalar önce oynatmama karakterinde, kapanan takımlara hep sıkıntı yaşamıştır. Golü bulmakta çok zorlanmıştır. Bu da Demba Ba'nın her zaman olduğu gibi gol bölgelerinde çok yalnız kalmalarından kaynaklandı. Hep söylüyoruz. Bilic, maçı yaşıyor. Belki sahadaki oyunculardan çok daha stresli ama maçı yaşamak önemli değil, maçı okumak önemli. Ersan, yanlış bir seçim. Veli, yanlış bir değişiklik. Atiba, tek başına kalınca rakip kendi sahasından Beşiktaş'ın defansına yürüye yürüye geliyor. Beşiktaş'ı yoğun maç trafiğinden de ilk defa bu kadar dirençsiz gördüm. Erciyes takımı bakın maçlarında o kadar kolay lokma değil. Beşiktaş'a baya bir direndiler.

Teknik patronları Bülent Korkmaz, oyunculuk yıllarındaki savaşçı, agresif yapıyı öğrencilerine ezberletmiş ama hepsi oyun kuralları içerisinde. Dedik ya okyanuslardan aştın geldin derede
boğuldun Bilic. Demek ki oynamadan kazanılmıyormuş ama yine de bunu iş kazası olarak yorumlayıp, bu maçtan iyi bir ders çıkartılmalı. Beşiktaş'tan zevk alıyorduk, keyif alıyorduk o da bize keyif veriyordu. Fenerbahçe maçı inşallah keyif maçı olur. Ve sözün bittiği yer, Gökhan Töre, pozisyon gereği atılsan gam yemem ama be kardeşim eline, diline hakim ol. Atıldın hem Necip'i yaktın hem de kendini. Artık ne yapsan fayda etmez, dünkü maçınfaturası sana kesildi Gökhan. Kabadayılıktan zaten mimlisin ama kardeşim burası ringonun ahırı değil. Küfür edemezsin, etmemelisin. Takım hem seni kaybetti hem de itibar kaybetti.

28 Ekim 2014, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Teşekkürler çocuklar‘’

Başkan dahil 1 km. askerler arasında yürüdük. Açık tribünlerde hatırı sayılır bir yağmur yedik. İşte kardeşlerimiz bu anormal yağmurdan dolayı önce zeminle sonra da rakiple mücadele etmek zorunda kaldı. Bu işi de mükemmel becerdiler. Topun sibobunu aramadan siyahı gördü. Yardımlaşmak mükemmel. Mücadele mükemmel. Ayakta kalarak önce sahanın yıldızı Gökhan Töre Partizan kalesini yokladı, Milan Lukas’ı geçemedi. Veli 18. dakikada öyle bir vurdu ki Lukas’ın yapabileceği hiçbir şey yoktu. İlk yarı böyle biterken Demba Ba’yı arıyorduk. Ceza sahasının hep dışındaydı. Orta sahaya gelip, kenarlara kaçıyor, topu arıyor. Halbuki ceza sahası içerisinde kalmalı. Demba Ba demek gol demek. İşte 45. dakika şahidimiz. Fakat kader ağı vardı. O da 35. dakikada Tolga’dan geldi. Bilic, Partizan’ı ezberine almış. Tek hamlelik Ersan Gülüm’ü yanına oturtarak, zemini düşünerek ayaktakalmasını iyi beceren çabuk Franco’yu Sivok’un yanına koyarak, Tolga’nın da rahat oynamasını sağladı. Pozisyon yok gibiydi. Oğuzhan, Necip, Atiba ve Gökhan Töre mükemmel oynadılar. Beşiktaş’ın başarılı olmasının altında biri daha vardı o da İtalyan hakem Paolo Mazzoleni’ydi. Belgrad’a çekinerek gelmiştik. Çünkü felaket edebiyatı yaptılar. Kötü saatler yaşamadık değil. Ama sahada ve kulübelerde spor adına centilmenlik vardı. Partizanlılar’ı tebrik ediyoruz.
Sahada en ufak bir olumsuzlukları yoktu. Beşiktaş dört köşe.

24 Ekim 2014, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Olmaz, olmaz‘’

Hocam Bilic, bir dost tavsiyesi... Tamam maçı yaşıyorsun ona lafım yok. Ben de senin kadar tribünde yaşıyorum ama sadece maçı... Oyuna müdahale etmen lazım. Dün gece 55'te yaptığın gibi... Tabii senatörleri çok kullanıyorsun. Hocam, bunları biraz da yanına çekmen gerekir. Bak göreceksin o zaman işler nasıl değişir. Demba Ba'dan tek santrfor olmaz. Sosa yok, Oğuzhan iyi ise kulübesinde, sakat ise yanında olmaz. İkinci yarı Oğuzhan'ın ölüsü girdi; iki pas, iki gol. Kurduğun bu orta sahadan gol çıkmaz, çok başın ağırır. Almeida gibi Ba'ya da yazık oluyor. Takım ceza alanına gidene kadar 50 pas yapıyor, şut atmıyor. Şut atmazsan gol olmaz. Zorlama hocam! Bana, geldiğinden beri oyuna müdahale edip de kazandığın bir maç söylesene... Sivas müsabakası hariç

55'te Oğuzhan oyuna girene kadar, Kerim, Gökhan, Veli ve Olcay'dan kurulu dörtlü blokta hepsi koşup mücadele ediyor. Belki çoğunun hoşuna gidiyor, hatta alkışlıyor ama gol nerede. Hocam, Ba'yı ben değil, sen oynatacaksın. Sağa bakıyor, sola bakıyor. Herkes topun sibobunu arıyor. Motta'dan başka orta yapan oyuncun yok. Senagalli yalnız, yapayalnız. Gelen toplarda da Sivas defansından etrafında üç kişi var. İndiriyor ama Gökhan, Veli, Olcay ve Kerim'i ara da bulasın. Oğuzhan, nasıl olduysa Gökhan'ın pası ceza alanında, top Ba'nın ayağında. İki muhteşem gol. İşte Ba'yı böyle kullanacaksın

Sayın Bilic, bu yazıyı sen 3-2 galipken yazıyorum. Yani, en çok ihtiyacın olduğu maçtan sonra işler iyi gitmişken. Çıkartamayacağın zamanları düşünerek bu sitemim. Bir kez topu kontrol etmeye kalktın, rakibe cesaret verdin. Ardından gol de geldi, çıkarması zor oldu. Ankara'ya da Olimpiyat'a da gider gibi aynı sürede gittik. Fark eden bir şey yoktu. Başkent seyahati, çok bereketli ve ders alınacak bir ortamda geçti.

20 Ekim 2014, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ah Olcay ah!‘’

Gururluyuz ama mutsuzuz heyecan verdik, heyecanlandırdık ama 3 direk arasına olması gerekeni yapamadık. Bu kadar gol pozisyonlarına girip de tabelada olumsuzluklar bizim için yazıyor. Skor bu olmamalıydı. Ah Olcay, ah Demba Ba ah Pektemek, Nevzat Demir'de bile bu pozisyonları bulamazsınız. Bilic, müsabakadan önce puan kayıplarımız oynadığımız takımların arkaya yaslanmasından deyip işin içinden çıktı. Takım olmayan üstüne gelen bir takım ne oldu?

Olay ne zeminde ne de üstüne gelmeyen takımda. Beşiktaş'ın bu kadar diri ve de tabela dışında üretkenliği tek sebebi bloklar arasında kopukluk olmaması. Birbirlerine çok yakındılar. Demba Ba dün iyi gözüktü. Ama tek bir sebep vardı. O da takım ona yakın oynayınca. Yanındakilerle pas alış-verişinde ve üretken olmasında. Demek ki sorun zemin de değil. Sorun Demba Ba'ya yakın oynanmamakta. İngiliz takımının ilk atağı ilk yarıda tek atağı 26. dakikada. Asıl üzüntüm, rakip ceza sahasına girmeden Beşiktaş, ceza sahasından çıkmadan Tottenham kalecisi yerden kalkamazken, Tolga yere yatmazken, skor Beşiktaş'ın aleyhine. İşte üzüntü buradaydı. Sosa, 90 dakika sahada. Kumaşına kimse laf söyleyemez.

Hele kariyerinede. Söyleyen çarpılır. Ancak, sezon başı idmanını yemediği açıkça görülüyor. Kaç haftadır Bilic, Olcay'ı çıkarıp Kerim'i sokuyor. Dün de Pektemek'i soktu. Değişikliklerine bir şey demiyorum. Ama bir gerçek var ki istatistikler ve de sahadaki oyuncuların görüntüleri açıkça gösteriliyor. Bu takımda gol diyorsak golün ismi Olcay. Dün akşam da gösterdi ki iki haneli net gol pozisyonlarında hep Olcay vardı. Gollerin güzelini atmaya çalıştı.

Olcay kardeşime bir tavsiyem golün güzeli çirkini olmaz. Tabelayı değiştirsin golün en güzeli o. Bilic'e son sitemim; bu kritik maçta sol tarafta sağ da Motta'yı sundu. Yine aynı sıkıntı yarattı. Madem oynatacaktın, 3 haftadır kulübede yanında niye tuttun. Ve geliyorum Serdar Kurtuluş'a maaşallah yerinde çok iyi, risk almıyor. Haddini bilerek oynuyor. Bu hem Beşiktaş'ın işine geliyor, hem de Serdar'ın bu yer benim hoca diyor. Mükemmel bir hakem. Biz neyi istiyoruz? Fazla bir şey istemiyoruz ki. Gördüğünü çalan birini. Mübarek arife günü yemin ediyorum müsabakanın bu dakikasında penaltı çalacak, üstelik deplasman takımına bir babayiğit göremiyorum. Aslında bizim çocuklar da düdük çalmayı biliyorlar. Yeter ki bizim medya rahat bıraksın

03 Ekim 2014, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hay senin spreyine‘’

Bilic'e akıl sır ermiyor. Bu takımdan her hafta Olcay çıkmak zorunda mı? Beşiktaş'ta gol şansı en çok olan oyuncu. Ne hikmetse Bilic, her hafta onu kulübeye çekiyor. Futbolda ver-kaç diye bir terim var. YŞani vereceksin kaçacaksın alacaksın. Ama Beşiktaş'ta topun sibonunu arıyacaksın. Bilhassa Gökhan, Veli. Demba Ba neden sahada durmalı. Çünka rakip çıkamıyor, ismi korkutuyor. Nitekim Demba Ba çıkınca, onu kontrol eden Berkay, rahatladı, ileri çıktı ve Eskişehir'in beraberlik golünü attı. 3309 seyirci dün Olimpiyat stadında bin polisle beraber. Beşiktaş seyircisi nerede? Üstelik 14 bin kombine satılmışken! Serdar Kurtuluş'u dün beğendim. En azından haddini bilerek oynadı. Veli, Atiba bildiğimiz gibi. Maalesef Beşiktaş son haftalarda puan hovardalığına devam ediyor. Rahat olması için tabeleya en az iki fark önde olmalı. Çünkü dostu yok. Bu kelimeyi hakem kardeşim için kullandım. Sakın beraberlikten dolayı söylemiyorum. Eskişehir'in buz gibi golünü yedi. Ertuğrul hocamı da mutsuz etti. Çağatay kardeşim o spreyi size bitirmek için vermediler. Yani bitirmek zorunda değilsiniz. En azından çifte standart yapmayın. Aynı yerde Eskişehir'e devam Beşiktaş'a fren. Senin asıl takip etmen pozisyonlar Eskişehir'in puanları güme gitti. Burada etkenlerin büyüğü Bilic'tendi. Sakın Zemin'e laf söylemesin. Son bi sözüm Sosa, sağlamsa 30 dakikalık adam olmaz. Bilic hem Oğuzhan'ı hem de Sosa'yı birlikte kullanmak istiyor ama Oğuzhan başlarken, Sosa sonradan oyunha girerken, ısınmadan kemendi yiyorlar. Hani nerede Motta. Kendisi ve kulübü maliyeti 3.5 milyon Euro. Kulübeye mahkum. Üstelik sol bek. Aferin transfer komitesine. Ersan Gülüm, kulübede neden sahada değil. Transfer komitesindeki arkadaşlar, her gün medyaya çıkan yönetici kardeşlerim. Açıklasanıza Ersan neden kulübede. Açıklamazsanız hafta içi ben açıklayacağım. İp ucu vereyim. Promil 1.25!

27 Eylül 2014, Cumartesi 22:20
YAZININ DEVAMI

‘’Yalnız adam‘’

Orta sahada bir pankart sevgi saygı Süleyman Seba sezonu. Ancak Bursa Emniyet Müdürü ve Vali korktu. Sevgiden yoksun, huzur istemeyen 1000 kişiyi koruyamayan bir devlet. Sonradan dostluktan bahsediyoruz. ..Hadi yaaa. Yalnız belirtmeliyim ki bulamaz iki rekat. Beşiktaş Yönetimi istiyor. İnşallah İstanbul Emniyet Müdürlüğü yol verir. Forma şimdilik Oğuzhan’ın. Ama ne olur çıkarmasın gibisi zor. Hele dünden sonra çok zor. Bilic, 3 dakika bile dayanamadı. Kemendi attı. Motta için de aynı şeyleri söyliyim size. Mirasını yedi bitirdi. Şimdi Bilic’in yanında oturuyor. İsmail’e çok sevindim. Hem Beşiktaş’ın hem de milli takımın ona ihtiyacı var. 60 dakika son haftalarda gördüğüm rakibin üstünlüğünü kabul eden bir takım vardı sahada. Uzun top sevdası bu sezon Beşiktaş’ın sıkıntısı. Demba Ba yalnız şimdi yapayalnız. Giden top geri dönüyor. Bu toplarda Veli, Atiba ilk defa çaresiz kaldı. Oğuzhan’ı ya da Sosa’yı kullanmak lazım. Bu sistem de doldur boşaltta değil. Ayağa oynayarak. Oğuzhan da Sosa’da ancak bu şekilde olursa oynar oynatır. Necip’i ilk defa Beşiktaş forması altında çaresiz gördüm. Tabii ki bununda sebebi var. Yerinde oynamıyor. İkincisi Gökhan Töre faktörü. Sadece hücumda var. Defansa destekte yok. Tabii ki Necip de yalnızları oynuyor. Aslında Bilic iyi yaptı, yerin adamını koydu. Önce savunma o da Serdar Kurtuluş. İsmail için de aynı duyguları taşıyabiliriz. Olcay’ın golüne şapka çıkarmak lazım. Tabii bütün bu yorumlarımızda başlıkta dediğimiz gibi yalnız yapayalnız bir adam vardı. O da Demba Ba. Ona destek olunmazsa kaderi Almeida’dan farklı olmaz. Tabii ki zararı da Beşiktaş çekecek. Gole hasret kalır. Zor deplasmandı. 3 puan şık bir golle geldi.

23 Eylül 2014, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Alışkanlık oldu!‘’

Bu mu olmalıydı? Bilic, Çaykur Rize defansını açamadıklarını söylemişti. Demek ki, Oğuzhan'a ihtiyaç varmış. Dün gece 67 dakika Oğuzhan'dan beklenenin çok üstünde bir performans gördüm. Öyle ki, Oğuzhan'ın asistiyle takım oynamaya başladı. Bilic'in beklediği kilitti. 29. dakikada Pektemek sakatlandı, Cenk sahada takımdan uzak oynuyor. Nitekim, 33. dakikada Oğuzhan- Gökhan işbirliğiyle Beşiktaş golü buldu.

Müsabaka başlamadan 10 dakika önce maçın bugüne tehir edilmesini bekliyorduk. Öyle böyle değil, ister sağanak ister de bardaktan boşanırcasına yağmur deyin, adını siz koyun. Buna rağmen zemin mükemmel. Bu zeminde oynanmaz deniyordu.

Haftalardır eleştirdiğim Gökhan Töre 2'ye 1'de çok etkili oynadı. Ancak, defans maalesef hazırlık maçları dahil S.O.S veriyor. Öyle pozisyonlar oldu ki, Yunan takımının forvet oyuncularına refakat ediyorlardı. Bilhassa, son 5 dakikada yediğimiz gol de bunu açıkça gösterdi. Motta'ya ne oldu bilmiyorum. Sözleşmeden bu yana mirasını yiyor. Bilic, tribüne gönderdiği 19 yaş grubunda Avrupa'nın en yetenekli sol beki seçilen Ümit Karaal'ı unutmasın. Vebali büyük olur. Atiba-Veli yanlarında Oğuzhan daha sonra Sosa topuayağa oynayınca daha verimli oluyorlar. Yalnız Sosa ve Demba Ba iyiyse kulübede olmaz. Dün gece hazırlık maçı değil hazır olanların maçıydı. Ligde yok, UEFA'da yok ne zaman oynayacaklar! 25 dakika oynayan Sosa'yı ben dahil 7760 'Muhteşem Kartal' bekliyordu. Bu maçta gol lazım, en büyük beklentim olan golcüm kulübede. Bilic de benim gibi tribünden seyretti. Dizlerini dövme maçı izle Bilic maçı!

19 Eylül 2014, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI