Arama

Popüler aramalar

‘’Plan, sükunet ve uygulama...‘’

Maç ilerleyip devre sonuna yaklaşırken düşünmeden edemedim; ‘’Galatasaray bu Manchester’e Türkiye’deki herhangi bir takıma karşı oynadığını oynasa şu ilk devre neler olabilirdi?’’ İlk devre bittiğinde eminim çok insan ‘’Bu muymuş MANU’’ demiş olmalı. Ancak Şampiyonlar Ligi bu tür hevesler fazla riskli bir turnuva. Böylesi maçlarda ‘’fırsat bulmak’’ ve onu kullanmak önemlidir. Davinson Sanchez’in uzun vurduğu topta onlarca ihtimal yan yana geldi ve Zaha golü buldu. Önemliydi, çünkü oyunun kopmasını engelledi bu gol! Ardından Galatasaray ikinci yarı yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Derken 55’lere doğru ManU yeniden toparlandı. Derken… Önce Sanchez kaydı ardından ilk golde de pozisyonunu kaybeden Abdülkerim yetişemedi

Bize özgü değilmiş!

Neyse ki, Sofyan Amrabat bek değildi ve Galatasaray taç atışıyla başlayan atağı Kerem ile sonlandırdı. Demek ki, taçtan gol yemek bizim ülkeye özgü değilmiş! Casemiro’nun atıldığı pozisyondaki penaltının Mauro Icardi tarafından dışarı atılmasının yarattığı şaşkınlık uzun sürmedi. Sanchez dağılmış ManU stoper hattına topu bir kez daha gönderdi ve Icardi’yi sosyal medyada TT olmaktan kurtardı. Manchester darmadağın olurken Okan Buruk’un takımı oyunu istediği gibi kontrol edip Şampiyonlar Ligi’nde ilk iki için muazzam avantaj yakaladı. Oraları pek bilmem ama Erik Ten Haag’ın ManU kariyerinin bundan sonrasında hayli sıkıntılı geçeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek…

04 Ekim 2023, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sadece sonuç için maç izlenir mi?‘’

Antik Çağ’dan Herakleitos’a refere edilen bir özdeyiş vardır; ‘’Bir ırmakta iki kez yıkanılmaz’’! Heraklit bize layık görülen futbolu görse, ‘’Bunlar vasatlık ırmağından çıkmıyor ki’’ derdi eminim! Dün akşam ilk devre boyunca birbirini tartmaktan hareket edemeyen iri kıyım iki gövdeydi takımlar. Topla daha çok oynayan Beşiktaş, haftalardır yegane planı olan orta yapmaktan bitap düştü. 19 orta 3 dokunuş! Futbolun cilvesi bu ya, devre bitimi gelen gol de bir ortadandı. Ne var ki, golü Beşiktaşlılar değil Konyalı Uğurcan Yazğılı attı. Topa dokunmasa onun da olacağı yoktu ya!.. Oysa Beşiktaş sahada ‘’statü avantajı’’yla 9 yabancıyla oynuyordu. Yani, ‘’bizim çocuklar’’ın oynayamayacağını düşünen muazzam anlatıya karşı Beşiktaş yine de oynayamıyordu. Üstelik kenarda ‘’şampiyon ünvanlı’’ teknik ekibe rağmen!

Sıradan oyun...

Maçları televizyonda anlatan arkadaşların masumane coşkularına rağmen çoğu maçta olduğu gibi ikinci yarıda da sıradan oyun sürüp gidiyordu ki, bir şeyler oldu. Önce 56’da Konyalı oyuncular penaltı diye topluca hakeme direttiler. Ardından Beşiktaş topu öne taşırken ilkin Aboubakar’ı çeken ardından da topa vuran Oğulcan Ülgün oyundan atıldı. Yani bir itiraz bir musibet getirdi! Derken Vincent Aboubakar çaprazda küçük bir dantela gösterisi yapıp golünü atarak maçı nihayete erdirdi. O arada Konyalı savunmacı neden yere attı kendini, anlaşılamadı! Şöyle bir model ülke futboluna hakim oldu; biri topla oynayacak diğeri onu mümkünse bozacak ve yine mümkünse bulduğu birkaç pozisyonda gol arayacak! Tüm bunlar için antrenman yapmaya değer mi? Örneğin, gündüz Rize akşam Konya! Bu modelle ne takım ne de oyuncu gelişiyor. Bu nedenle ‘’Üç İstanbullu’’ hariç diğer maçlara kimsecikler bakmıyor! Yani izlenmeme sorunu tek başına ‘’korsan yayın’’ olamaz, değil mi?..

02 Ekim 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Ortalar, şutlar, bir de Bahadır!‘’

İlk yarıda topu rakibinden iki kattan fazla kullanan Galatasaray’ın ciddi enerji harcamış olması normal. Galatasaray her şeyi denerken -ki çoğu gereksiz ve fazladan- fırsat kollayan savunmacı Ankaragücü, yaklaşık enerji sarfiyatıyla iki üç kez rakip kaleyi o da ancak uzaktan görebildi! Bahadır Güngördü’nün bazılarını kurtardığı 18 şut denemesi de enerjinin fazladan harcandığı bölümlerdi. Yine de Galatasaray bir bütün olarak öndeydi ve Ankaragücü’nün kontralarına izin vermeyen tutarlı bir takım duruşundaydı. Sanırım ilk devreden kalan güvenden olsa gerek oyuna gireli üç dakika olan Efkan Bekiroğlu’nu ‘’unuttular’’ ve onun pasında Ronaldo Cephas 48’de golü buldu. Ama ‘’aktif enerjik’’ Galatasaray’ın Wilfred Zaha ile yanıtı gecikmedi. Galatasaray temposunu düşürmeksizin hücumlarını sürdürürken Ankaragücü takımının enerjisi de oyuna olan odaklanması da yavaş çözülüyordu ki, ikinci golü yediler.

Kurban ettiler...

Bu kadar marifetli oyuncunun olduğu maçta daha fazlası yapılabilir miydi? Elbette... Örneğin Ankaragücü... Rakibinin fazlasını yapmasına izin vermedi ama bunu kendisi de oynamama pahasına yaptı. Oysa ellerinde Morutan, Bajic, Rodrigues gibi ‘’gedikli oyuncular’’ da vardı! Peki Galatasaray? Onlar da daha rahat ve gösterişli kazanabilecekleri maçı, 36 şut ve 38 orta denemesine kurban ettiler desem yeridir. Öyle ki Ankaragücü kalecisi Bahadır’ı ilk kez izleyen Avrupalı bir ‘’futbolcu ajanı’’ gerçek cevher keşfettiğini sanabilirdi.

01 Ekim 2023, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Buna 'sürklase etti' denir‘’

Sezon başından bu yana kazanarak gelen Fenerbahçe hakkında dün çıkan bazı yazılar, “İlk kez zorlu bir maça çıkacaklar” mealindeydi. Bunun nedeni de Başakşehir kadrosundaki ‘’tanınmış futbolcular’’ olmalı. Öyle ya bu ülkede ‘’İyi futbol iyi futbolcuyla oynanır’’ türü maliyetli iddialar hüsnükabul görür. Oysa Başakşehir kısa süre önce teknik adam değiştirmek zorunda kalmıştı değil mi? Maç başladı ve Fenerbahçe çullanıp 20 dakikada maçı nihayete erdirdi. Öyle ki devre 3-0 tamamlandığında Başakşehir burnunu bile çıkaramamıştı kendi sahasından!.. Öyle ki Fenerbahçe takım savunması nedeniyle devre boyu isabetsiz tek şut atıp, korner dahi kullanmadan 0 (yazıyla sıfır) orta istatistiğine sahiptiler. İkinci devre, elde ettiği skora da bağlı olarak ‘’aktif dinlenme’’ye geçti Fenerbahçe. Oyun, ‘’minimum risk’’ düzeninde akıp gitti. Bir yandan fırsat kolluyordu Fenerbahçe diğer yandan ‘’kontrol oyunu’’ becerisini test ediyor görünümündeydi. Rakibinin maçın neredeyse hiçbir anında değil baskın, görünür olmasına dahi izin vermediler. O denli rahattılar ki, tüm oyuncuları baskıdan kurtararak attıkları dördüncü golü antrenmanda dahi atmak zor olmalı!

Atan abartısı!

Karşı tarafta ise… Memleketimiz ölçüp, değerlendirme konusunda verilerden daha çok ‘’duygu’’ ve ‘’popülerlik’’ hattında ilerleme konusunda ısrarcıdır!.. Kayseri performansıyla Başakşehir’e transfer olan Çağdaş Atan’dan beklentinin büyük olduğu aşikar. Lakin o dönem Kayseri’nin transfer yapamayacak oluşunun bir antrenman üstünlüğü yarattığı gerçeğini ihmal ederek durumu anlamak zorlaşır. Dün akşam Başakşehir takımının kolektif oyun konusundaki çaresizliği ‘’Çağdaş Atan beklentisi’’nin fazlaca abartıldığını düşündürdü bana.

29 Eylül 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Oyun yoksa sorumlu kim?‘’

Sahadaki futbol epeydir mekanik bir oyun! Mühendislik ve mimari yönetim istiyor. Oysa bilinir, bizde işler ‘’yetenek satın alma’’yla geçiştirilir. Aralarından biri ya da birkaçı ‘’yerel olarak sivrilince’’ de ‘’Marka değerimize yardım ediyor’’ diyerek allanıp pullanır. Peki ama işin ‘’teknik mühendisliği’’ ne alemdedir? Dün akşam Adana Demirspor ilk devre boyunca Beşiktaş’ı geri ite ite oynarken dört şutun ikisinden gol çıkardı. Hatta bir şut denemesinin ardından oynadığı her maçta Beşiktaş’ın en iyisi olan Mert Günok’un sakatlanarak çıkmasının da nedeni oldu! Maç boyu tüm alanı doğru kullanıp, alanı oyuncularıyla doğru parselleyen Patrick Kluivert yönetimindeki Demirspor’du. Peki ülkenin en borçlu üçüncü takımı Beşiktaş? Trabzon maçında hemen ardındaki Onuachu’yu kaybeden Omar Colley bu maçın ikinci golünde M’Baye Niang topa vurabilsin diye öyle garip bir şey yaptı ki, ‘’Şutu at’’ dedi. Niang da şutu attı!.. Üçüncü gol ise bir maç önce kornerden yedikleri goldeki savunma dağınıklığının bir başka örneğiydi! Bu kez geçen maçın ‘’seçilmiş kahraman’’larından Salih, kimsenin savunmadığı alana gitti ama olan oldu.

Razı mıdır sizce?

Tıpkı Trabzon maçında olduğu gibi topu tutan Beşiktaş, golleri atan Demirspor oldu. Beşiktaş orta yapıp dururken alanı, zamanı, topu doğru kullanan Demirspor aldı başını gitti. Beşiktaş taraftarının bir bölümü işlerin iyi gitmediğini düşündükleri maçların sonlarına doğru, ‘’Yönetim istifa’’yı patlatır!.. Başa dönelim… Taraftar isyanının motivasyonu sahadaki oyun yoksunluğu değil, yapılamayan transferler! Peki taraftarlar, Trabzon ya da Demirspor kadrolarına razı mıdır sizce? Sanırım çoğunluğun yanıtı, ‘’Hayır’’dır. Peki o zaman antrenman, bütünlük, oyun teori ve pratiği işin neresindedir? Sorun şu ünlü ‘’maç takvimi’’ ise bunun da sorumlusu sanırım yönetim değildir! Geriye sizce kim, kimler kalıyor?

28 Eylül 2023, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Onca pası 'orta'ya kurban vermek!‘’

Orta yapma hastalığına tutulmuş Beşiktaş’ı sıtmalı bir hasta gibi titreyerek izliyorum! O ara bir arkadaşım arayıp hangi maçı izlediğimi sordu. ‘’Elbette Beşiktaş maçı, hangisi olacak’’ dediğimde karşıdaki ses; ‘’Kaç canını kurtar! Arsenal-Tottenham maçını izlerken ben yoruldum!’’ Hem Beşiktaş taraftarıyım hem de gazetede yazarım, çaresizce bizim diyarın maçında kaldım. Maç önünde Şenol Güneş’in, ‘’Deplasmandan gelen pazartesi oynuyor denildi. Ama biz Pazar 17.00’de oynuyoruz’’ dediğini okuyorum bana gönderilen mesajlardan. Ertelenirken seslerini çıkartmadıkları maçın çarşamba günü oynanacağını unutmuş olabilir elbette!.. Ben orasına değil de topu yüzde 70 elinde tutan bir takımın ilk yarı boyunca yaptığı sonuçsuz kalan 18 ortaya odaklandım. Acaba pazartesi oynasalar kaç orta yaparlardı? Şut sayıları ise 10’du ilk devrede. Dolayısıyla organize etmek için didindikleri hücumlar ortalarla eridi gitti. Ve dramatik olan ise ikinci yarının başında yedikleri goldü!

Bu kez benzer gol yediler

Yıllarca Caner Erkin kornerlerinde Gökhan Gönül aşırmış ve bazı golleri böyle bulmuşlardı ama bu kez benzerinden gol yediler! Gelin görün ki, 55 dakika sahada görünmeyen Vincent Aboubakar yine kornerden gelen bir başka topta hareketsiz olduğu halde çevresinde tek kişi olmaksızın boş kaleye golü attı. Alın ülkeye özgü bir gariplik daha! Ardından kısa süre önce Şenol Güneş’in şut attı diye sitem ettiği Salih Uçan, oyunun görünmeyenlerinden bir diğeri olan Alex Oxlade’i kaleciyle karşı karşıya bırakıp, golü attırdı...

Bailly yavaşlattı

Kayseri hem moral hem fiziksel olarak çökünce iş Beşiktaş için bir tür antrenman eksiğini gidermeye dönüşecek gibiydi ki, önce Kayseri ardından Beşiktaş bol oyuncu değişikliğine gidince oyun yine söndü! Maçın ilginç anlarından biri 89. dakikada yaşandı. Korneri alan Mert Günok topu ileri fırlayan Milot Rashica’ya gönderecekti ki, Eric Bailly kendisine sarılıp oyunu yavaşlatmasını istedi. Mert’in bakışı görülmeye değerdi! Onca zahmete katlanan taraftarlar takımlarının 561 pası, 33 orta ile 21 şuta kurban verdiği şu yavan maça gelmiş ve belki bir fazla hücum izleyecekler ama ona da izin vermiyor Bailly! Ama Beşiktaş kazandı ya, daha önemli ne olabilir, değil mi?

25 Eylül 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Hücumla değil savunmayla‘’

Beklendiği gibi başlayan maçtaki bunaltıcı Brugge etkisini kırmanın yolu olarak topu kullanmayı seçen Beşiktaş, ilk devrenin ortalarına doğru oyunu dengeye getirdi. Lakin pas alanları oluşturup rakibini top peşinde koşturduysa da bu çabanın karşılığı olarak ciddi tehlikeler yarattığı söylenemez. Bunda da takım savunmasına destekte çok verimli olan Gedson Fernandes’in basit oynamaktan yani pasla ilerlemekten uzak tavrının etkisi vardı. Hatırlanırsa yakın zamanda Şenol Güneş de bu durumdan şikayet ediyor, mealen yazıyorum, Fernandes’in ‘Kazanma arzu’su nedeniyle zaman zaman takımdan kopuk olduğunu söylüyordu. Hal böyle olunca kenarlardaki Muleka ile Rashica oyuna yeterince giremedi bu da Aboubakar’ı görünmez kıldı. Her şeye rağmen Brugge’ün oyununu baskılayıp, onları geri iterek ilk yarıyı hasarsız atlatmayı başardı Beşiktaş. 55’lere doğru Brugge yeniden toparlanıp pas bağı güçlü organizasyonlarla üst üste Beşiktaş ceza sahasına girmeyi başladı.

En iyi yaptığı iş...

Birkaçını futbolcular kullanamazken birinde Mert Günok muazzam bir reaksiyonla golü önledi. Ancak 77’de Masuaku’nun pas seçeneği aramak varken gereksiz orta girişiminde olanlar oldu! Hızla çıktı Brugge ve en boş oyuncuyu bulup boş kaleye attı golü... 88’deki orta sahadaki baskıdan çıkamadılar ve Aboubakar’a Beşiktaş’ın ulaştıramadığı topu rakip ulaştırdı, Cenk de en iyi yaptığı işi yapıp golü attı. Hücum verimliliği düşük olsa da savunma direnciyle Beşiktaş ilk puanını aldı. Daha fazlası ise bu oyunun gelişme niteliği. Böyle devam edebilirlerse ve örneğin Brugge’ün ceza sahası içine girerken gösterdiği takım tavrını klonlayabilirlerse işin hücum yönünü de halledecektir Beşiktaş

22 Eylül 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Maçı daha ilk devrede unuttu!..‘’

Beşiktaş maçlarının ilk yarıları izleyenlerin canını sıkma pahasına genelde ‘Kontrol oyunu’ ile geçip gider. Belki bu maça özgü ‘Yedek kulübesi gücü’nü ikinci devrede kullanmak gibi bir planları da olabilir ama evdeki hesap her zaman çarşıya uymaz! Topla daha çok oynayarak pozisyona girmeden oyunu ilk devre tutmak istedilerse de Trabzon’un 2.01 metrelik ‘Pivot’una bir şeyler yaptıracağı da öngörülebilirdi! Nihayet formda Enis Bardhi’nin ölçe biçe Paul Onuachu’nun kafasına koyduğu topla skoru buldular. Attığı gollerinden dolayı övgülere boğulan Omar Colley’in bu goldeki savunma davranışı da bir kenara not edilmiştir mutlaka! Skoru ihmal ederek oyun olarak bakıldığında bizler de ülke vasatında bir ilk yarı izlemiş olduk. İkinci devreye girerken Şenol Güneş’in yapacakları tahmin edilebilirdi. Nenad Bjelica’nın, Abdülkadir Ömür’ü kenara çekip Mahmoud Trezequet’i oyuna göndermesi ise hem ilginç hem rakibin hamlesini erken okuma olarak değerlendirilmeli kanaatimce.

Formaliteye çevirdi

56’da bu değişikliğin ödülünü alacaklardı ki Trezeguet Beşiktaş kalecisi Mert Günok’a takıldı. Ancak Beşiktaş zafiyetini görmüştü bir kere Bjelica. Orta sahayı eline alan Batista Mendy bir kez daha kaçırdı Trezeguet’yi ve 61. dakikada Edin Visca, maçı oyun olarak değil ama puan açısından formaliteye döndürdü! Maç öncesi Beşiktaş orta sahası için ‘Daha güçlü’ diyenler vardır elbette ancak bu olsa olsa sadece ‘Kağıt üzerinde’ olabilirdi. Orta sahanın kontrolü özellikle Mendy’de olduğundan Trabzon, pozisyon sayısı az olsa da yüksek verimle oynayarak maçı kazanmayı bildi. Beşiktaş’ın da ilk devreleri boş geçirme nedenlerini ciddi ciddi sorgulaması gerekir. Bu durum, yani tempoyu dolayısıyla yapılacakları ‘Sona saklama’ fikri, doğrudan yeteneğe/ beceriye güvenip fiziksel sorunları ötelemeye yönelik bir çözüm gibi duruyor sanki...

18 Eylül 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI