Arama

Popüler aramalar

‘’Kupa tamam! Sıra transferde!‘’

Neresinden baksanız tam da ülkeye özgü bir maç! Yeteneğe kilitlenmiş ama görünen yetersizliklere çözüm konusunda parmak kıpırdatılmayan bir maç daha… Her yönüyle ama özellikle de savunmada bu kadar hata yapan Başakşehir’e karşı hayli savruk hücum eden bir Fenerbahçe. Kaçırdıkça kaçırdılar. Ama buradaki haklı soru ‘’Neden kaçırdılar?’’ olmalı sanki… Çünkü, Fenerbahçe hücumları pek de planlı görünmüyordu. Aynı anda birkaç pas seçeneği varken ya alan gidiyor ya alan vuruyor ya da vurmaya çalışıyordu. İlk devre Fenerbahçe’nin Batshuayi ile bulduğu iki golü de aslında Başakşehir kendine kendine yedi desem çok da yanlış olmaz! Böyle olmalı ki, Emre Belözoğlu 34. dakikada üç oyuncu birden değiştirdi. Bunlardan biri de Fenerbahçe’nin sağ kanat hücumlarında ortada görünmeyen ülkenin kabul edilmiş ‘’orta ustası’’ Caner Erkin’di. Peki ama bu olacaklar hafta içi antrenmanda nasıl olmuş da gözden kaçmıştı?

Beklenti ve umut

İkinci devre de ilk gibi başlayıp öyle devam etti. Fenerbahçe topu gezdirip kullanırken, gol atma konusunda ilk devredeki kadar ‘’tutarlı’’ davrandılar. Başakşehirli futbolcular ise hadisenin sadece ‘’topu ve olan biteni izleyenler’’ tarafındaydı. Zajc ve Valencia çıkıp savunma nitelikli iki oyuncu savunmacı Jorge Jesus tarafından sahaya gönderilince geriye kupa törenini beklemek kaldı. Bu oyunsuz futbolun son anlarında Serdar Aziz ile Philippe Keny’nin karşılıklı sarı kart görmeleri de takdire şayan davranışlara dahil edilmeli kanımca! Bu kadar çok oyuncunun sahada görünmediği ‘’futbol sönüğü final’’in sonunda kazandıkları kupa Fenerbahçeliler’e bir nebze iyi gelmiştir. Bundan sonrası ise gelecek sezon için bol bol beklenti ve umut birikimi onlar için… Yarından hemen sonra, gelsin transfer haberleri!..

12 Haziran 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Atiba örnek olsun!‘’

Sezon ikinciliği için çıkılan maçın ilk yarısında düşük yoğunlukta oynayan bir Beşiktaş izledik yine. Gol atmadı mı attı ama skorun ötesinde hissedilir 'Oyun gücü’nden söz etmek pek mümkün değildi. Yine de hücumda paylaşma konusunda hayli cimri davranan Gedson Fernandes’i öndeki oyuncularından daha fazla pozisyona dahil etmeyi becerdi. Savunmayı önceleyen Konya önce Mert Günok’un hata olarak kabul ettiği şutla ilk golü buldu. Ardından, yine Mert’in kurtarabileceği bir pozisyonu kaybetmesiyle -elbette rakibe kafa vurduran defans çizgisi de olaya dahil- beraberliği yakaladı. Yetmedi, Alejandro Pozuelo’ya, Beşiktaşlı Fernandes’in attığı ilk gole benzer bir de gol attırıp öne geçince tempoyu ayarlama işini de ele aldı! Ancak pasın bu oyunda ne kadar kıymetli olduğunu gösteren pozisyonda Cenk Tosun iki dakika önce oyuna giren Tayfur Bingöl’e topu verince yine beraberlik sağlandı. Oyun değil ama skor açısından iyi bir maç oldu. Peki, neden oyun değil? Çünkü 'Top’la oynanan oyunlarda topa hükmetmek esastır. Örneğin, 'Snooker’da beyaz topa hükmedebilmek oyuncu için belirleyici özelliktir. Futbolda da böyle.

İkinci olamadı ama...

Topa hükmetmek için onu hem uzun süreli hem de verimli kullanmak gerek. Biri eksik kalınca o maç için skor gelse de ‘Oyun hükmü’ gelmeyebiliyor. Bu maç Beşiktaş için böyle oldu... Haliyle ‘İkinci’ de olamadı ama bu, Şenol Güneş sonrası oynanan oyunun gelişme seviyesini düşürmez. Şimdi iki soru... Bu kadar kritik maçta Vincent Aboubakar’a sahada rastlayanınız oldu mu? Ya da Valentin Rosier’in orta yapayım derken Konya savunmacılarına ’Nişanladığı’ topları göreniniz? Daha da soru sorulabilir ama şimdilik bunlarla sınırlı kalsın meraklarımız.Her şeye rağmen AtibaHutchinson’lu bir kapanış ligdeki yeri ne olursa olsun Beşiktaşlılar için gayret, çalışma, takımdaşlık adına sezonun tacı olmuş olmalı. Oyuna ve yaşama saygısının çocuklarımıza örnek olmasını umut edelim.

08 Haziran 2023, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Galatasaray hedefi tutturdu‘’

Rekabetin geliştirdiğini vaaz eden görüşü savunanlara şunu sorabilsek; ‘’Fenerbahçe’nin şampiyonu alkışlayamamasının ardındaki motivasyon aynı zamanda ‘rekabetin yıkıcılığı’nı da gösteriyor olabilir mi?’’ Ne söylerlerdi acaba? O ‘’rekabet’’ erdeme, fazilete, inceliğe neden dahil olamıyor ki? İlk devre boyunca topla daha çok oynayan Fenerbahçe’yse de Galatasaray düzenli, planlı hücumlarla yarattığı alanları fazlasıyla hor kullandı. Ceza sahası önü ya da içine taşıdığı topları pas kültürü düşüklüğü nedeniyle verimli kullanamadı. Haliyle tek golle yetinmek zorunda kaldılar. Keza Fenerbahçe’de Valencia… Rakip ceza sahasında ya da önünde, takım hızını düşürüp, yerleşimi bozan gereksiz zorlamalarla tamamladı devreyi.

Türbülansa sokabilir...

Peki Galatasaray orta sahada maç boyu nasıl oldu da bu kadar pratik ve işlevseldi? Acaba orta saha direnci açısından Galatasaray daha mı üstündü ve Jesus Jorge futbol bilgisi üst seviye olan memleket kamuoyunun (!) ‘’Arda Güler baskısı’’na kolay mı boyun eğmişti? Bence düşünmeye değer sorular bunlar. İkinci devre de ilkinden farklı değildi. Doğrusu ya ligin makası Kadıköy’deki 0- 3’lük maçta değişmişti aslında. Şampiyon, ‘’ülke için yeter oyunu’’ ile hedefi tutturdu… Peki bundan sonrası?.. Galatasaray zaten şampiyon ama zirvenin sessiz ilerleyeni Beşiktaş’ın Konya’yı yenmesi durumunda Fenerbahçe yönetimini güçlü bir türbülansa sokacağı da muhakkak…

05 Haziran 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Şenol Güneş heyecanı!‘’

Bitmiş ligin vazgeçilmiş maçları genellikle sezon boyu görülemeyecek kadar akışkan geçer. Dün akşam da bu türden bir maç izledik. Aslında golleri yiyene kadar Kasımpaşa oyunu topla daha iyi işliyordu. Ancak içeri sızma olanakları çoğunlukla 'Şut bağımlılığı'na yenik düşünce Beşiktaş rakip defans ardından oluşan beklediği alanları bulmaya başladı. En son Kasımpaşa’da gördüğümüz Muleka bu ligde oynamanın ne kadar kolay olduğunu üst üste gösteren işler yaptı! Örneğin 39. dakikadaki çoklu hücumda ceza yayı üzerindeki Salih’e iletmek yerine topu şutlayarak dışarı atmayı tercih etti! İkinci devrenin hemen başındaki manasız şutu da ilk devredeki oyununun ikramiyesiydi adeta. Beşiktaş hücum hattı antrenmana çıkmış rahatlığında oynadı maç boyu. Uzun toplarda da ceza sahası içi girişimlerde de rahatsız edenleri olmayınca gayet sade (Bizde bunlara 'Basit' deniyor ne yazık ki) goller atıp durdular. 61. dakikadaki ise karşılıklı iki 'Basit gol’ kaçtı. Birini Mert Günok kurtardı, diğerini Cenk Tosun dışarı vurdu. 62’de ise Aytaç Kara adeta beni tekzip edip çoğunluğu onaylarcasına Necip Uysal’ın ardına sızarak Kasımpaşa golünü attı.

Gelecek için önemli

Ligi kaçıncı sırada bitireceğinden bağımsız olarak seneye Şenol Güneş ile girilecek olması moral değerler açısından Beşiktaşlılar'ı heyecanlandırıyordur şüphesiz. Ligin düşük oyun seviyesi nedeniyle takımda kalacak işlevsel oyuncuların bir yaş daha alacak olmalarını çok az insan önemseyecektir. Avrupa’nın en yüksek yaş ortalamalı takımlarının liginde oyun gelişiminden çok, kim kimi alacak borsasına takılı kalacak çoğumuz. Önce 'Bizim transferler' kazanacak sonunda ise hep birlikte kaybedeceğiz yıllardır olduğu gibi…

04 Haziran 2023, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Acısıyla tatlısıyla şampiyon...‘’

Almanya ve İngiltere’deki -kimilerinin ‘’romantik’’ bulduğu- şampiyonluk kaybı ya da üst lige yükselme maçları Fenerbahçeliler’in de umut kaynağıydı belli ki. Zaten bir oyun olarak futbolun en büyük öğüdü de gelecek umududur. Elbette çalışana! Ancak ilk devrede belirgin bir ‘’oyun gücü’’ farkı vardı iki takım arasında. Beraberlik golüne kadar neredeyse kusursuz hücumlar örgütleyen Galatasaray, golü yedikten kısa süre sonra bu maç için kendi normallerine dönmekte gecikmedi. Elbette ilk golde Arda Kızıldağ’ın topa odaklanıp Mauro Icardi’yi ihmal edişinin de etkisi var.

Hep bir kuytuda saklar

Ancak daha belirleyici olan Icardi’nin rakibini topsuz oyunla ekarte ederken, futbolcu gelişiminde ‘’ders ve tekrar’’ın önemini gösteren futbolcu niteliğiydi. İkinci yarıda Galatasaray güvenliği sağlarken, şampiyonluğa garantiye alacak gol için de fırsat yaratmayı ihmal etmedi. Fenerbahçe esasen Giresun ve Ümraniye maçlarında beyaz bayrak çekmişti ama futbol işte umudu hep bir kuytuda saklar. Sonuçta bu sezon olması gereken oldu… Galatasaray şampiyon… Galatasaraylılar zaten mutlu. Galatasaraylı olmayanlar için ise bir Sezen Aksu… "Acısıyla tatlısıyla Ne şahane bir şey yaşamak Dibe vurmak dimdik durmak Bin bahane bin oyun kurmak!.."

31 Mayıs 2023, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Gelecek sezon planlaması!‘’

Ülke futbol ortalamasının düşüklüğü nedeniyle problemi fazla da olsa ön alana doğru oynayan takımların maçlarını izlenir kılıyor. Dün akşam ki maç misali. İzleyenler açısından zevkli ve heyecanlı bir ilk devre... Hücum çeşitliliği fazla, bitiricilik uygulamaları ağırlıklı olarak şuta dayalı girişimler. Goller ise bariz savunma hatalarından kaynaklı. Haydi diyelim Beşiktaş’ın yediği gol, taç atışında pozisyon alamayan Colley’den kaynaklı! Demirspor’un yediği gollere gelirsek... Bilinir, ülke de çok kabul gören bir anlatı vardır; 'Direkt (dikine) oyun’. Bu tanım çok beğenilir ve bu nedenle yerli yersiz kullanılır. Demirspor bu anlayışın temsilcilerinden biri ve ben şahsen tarzlarını beğeniyorum, futbolun ülkedeki vasatını yükseltmeye gayret ediyorlar. Ancak sorunları da aşikar. Örneğin, gol öncesi Aboubakar’ın auta giden kafa vuruşunda sol beki yerinde olmayan Demirspor, devre biterken yediği golde iki bekinden de mahrumdu! Seri çıkan Beşiktaş, iki savunmacıya karşı üç hücumcuyla buldu golü. Keza ikinci devre başında Gedson Fernandes yine sağ kanadı antrenman rahatlığında kullanıp golü attı.

Montella'dan gereksiz hamle

Karşı tarafta neyi, nasıl yapması gerektiğini bilen Beşiktaş ‘Doğru kapan/doğru açıl’ ile alanları da zamanı da doğru kullanarak maçı 72’de kopardı. Yani sade, basit ve işleveldiler. İkinci yarısı ilkine göre hızla ‘Ülke futbol vasatı’na yönelen maçta Demirspor daha çok Yusuf Sarı örneğinde olduğu gibi topu taşıyarak çıkamaya çalışınca Beşiktaş duvarına çarptı. Sahadaki Beşiktaş oyun gücü bu denli net iken Vincenzo Montella’nın bir hakem kararı sonrası kendini attıracak kadar kendini kaybetmesi fazlasıyla gereksizdi.

Beşiktaş bence iyi başladığı ancak bazı sonuçlara bağlı acele bir kararla makas değiştirdiği sezonu Şenol Güneş’le kabul edilebilir bir yerde bitirecek. Gerisi gelecek sezonu planlamaya kaldı.

22 Mayıs 2023, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Fener hâlâ yarışta‘’

Ülke futbolunun en büyük arızası daha ilk dakikanın bitiminde su yüzüne vurdu! Enner Valencia soldan getirdiği topu amaçsızca ortaladı. Elbette avut! Paslaşmaktan yani kolektif oyundan o kadar ürküyor memleket! Sonuca hemen götürecek eylemlerin orta ve şut olduğuna da o kadar eminler ki... Peki, Fenerbahçe golü nasıl oldu? Arda Güler, önündeki ilk adamı zarifçe geçip içeri pas attı ve gol. Yine de eminim ki ülke, pasa değil kimin attığına ve ne incelikte atmış olduğuna odaklanıp konuyu anlamanın hayli uzağına düşecek. Bir gece önce Manchester City’nin ‘’inceci’’lerle değil de pasörlerle pas oyunu oynayıp Los Galacticos’u duman ettiğini aklına bile getirmeyecek çoğu insan. İki takımın onca Euro’luk masrafına rağmen ilk devrenin ‘’futbol ortalaması’’ ülke futbol ortalamasının bir milim üzerinde değildi. İki üç kırık dökük pozisyon, o kadar...

Rossi hedef tahtasında!

Tribünde ise kaybın oyun ve takıma ait olduğunu unutan Fenerbahçe taraftarı zaten hıncını çıkaracak oyuncu(lar) arıyordu. İşte bu nedenle devre sonuna doğru sonuçsuz kalan iki girişimiyle Rossi kendini bir anda hedef tahtasında buldu. İkinci devre silkinmiş bir Fenerbahçe çıktı sahaya. Ancak 58. dakikaya kadar karşılarında Uğurcan Çakır’ı buldular. O da bir yere kadar. Miha Zajc alıp, sürükleyip, vurmak yerine bir de pas verince Uğurcan da çaresiz kaldı... Edin Visca kenara alındıktan sonra, biraz da 3-0 etkisiyle olsa gerek Trabzon öne çıkmaya gayret ettiyse de buradan bir penaltı golü çıkarmanın ötesine geçemedi.

Sezonu planlamak zor

Sonuçta... İpler Galatasaray’ın elinde olsa da Fenerbahçe hala yarışta. Lakin Trabzon için ise bir sonraki sezonu planlamak ve uygulamak zor olacak gibi görünüyor. Epeydir ‘’endüstriyel’’den ‘’finansal’’a evrilmiş futbolda önemli kalemlerden biri de ‘’risk yönetimi’’dir. O ya∫taki Edin Visca’ya adı meşhur, kendi kulübede olanlar da dahil - onca Euro’yu bağlayan Trabzon yönetimleri idari ya da teknik, fark etmez -, para nasıl yönetilemez konusunda hayli öğretici örnekler vermiştir. Ancak, bu uygulamalardan kimler, ne dersler almıştır işte o muamma...

19 Mayıs 2023, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İyi oynamadan kazanmak!‘’

Beklenen, İstanbulspor’un kendi ceza sahası önüne kümelenip kontra arayacak olmasıydı, öyle de oldu. Gerçi 'Kıpırdamadan oynadı' denemez İstanbul için ancak ülke futbolunun 'Pas karşıtlığı'nın getirdiği orta yapma/şut atma paradigması bu maça da egemendi. İlk devrenin hakimi görünen Galatasaray şut atıp (14), orta (14) yaptıkça rakibi çok da tedirgin olmadı. Çoğu girişimi kolaylıkla savuşturdu. Bakmayın siz 'Tehlike engelleme' istatistik kalemine! Öyle aman aman bir tehlike söz konusu değildi devre boyunca. Olan da penaltı oldu zaten. O da İstanbulspor savunma oyuncusunun ayağının kaymasından geldi! Nelsson ile Eze’nin çarpışmasından sonra maçın temposunun nasıl düştüğünü gördük! İşte, bol faullü ülkenin futboldaki yegane çözümü budur. Topu pasla elde tutarak tempoyu kontrol etmek yerine yerde yatarak oyunu 'Söndürmek'! İkinci devreye İstanbul öne çıkarak başladıysa da tempoyu yükseltip rakibi şaşırtamadığından bireysel girişimlerin dışında ciddi tehlike yaratamadı. Galatasaray ise Kerem’e ulaştırılan topların yine bu oyuncunun ayağında eriyişini izledi durdu.

Zaniolo, İtalya'da yapabilir miydi?

Bizde kabul gören bir savunma vardır; 'Kötü oynarken de kazanmayı bilmek'! Sormak çoğunun aklına gelmez, kötü oynayan kazanıyorsa mağlup olan ne oynuyor acaba? Beri yandan, kötü oynayıp kazanan acaba kaç maç iyi ve doğru oynamıştır ve yine 'İyi oyunu neden ve nasıl unutmuştur?' Ve nihayet maçın sonunda, Nelsson’un kademede önlediği İstanbulspor girişimi iki net pastan sonra topun Kerem tarafından İcardi’nin önüne indirilmesiyle maç da bitti! Oysa niyeyse o ana kadar 22 şut, 22 orta yapmıştı Galatasaray. Haydi bitirirken bir soru daha soralım… Kimilerine göre 30 milyon Euro'luk oyuncu olduğu savlanan Nicolo Zaniolo, oyuna girerken 'Tekmelik' olarak bilinen koruyucuyu takmıyor. Bunu ülkesi İtalya’da aklına dahi getirebilir mi sizce?

17 Mayıs 2023, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI