‘’1 penaltı ve 1 golü atladı!‘’
25'te Feghouli şut atarken Louis ayak koydu ve sakatlandı. Bu pozisyonda Hatayspor ani ve önemli bir atağa kalktı. Göçek ise gecikmeli bir faul düdüğü çaldı. Bu pozisyonda net bir avantaj vardı ve Göçek gereksiz yere oyunu durdurdu. 44'te Galatasaray’ın köşe vuruşunda Falette ile Nelsson yerde kaldı. Falette topa dahi bakmadan, Nelsson’u kolları arasında sıkıştırarak yere düşürdü. Bu pozisyonun net bir penaltı olduğunu ve beraberinde Falette’nin bir de sarı kart görmesi gerektiğini düşünüyorum.
Falette'ye müdahale Munir'den
60'da Hatay ceza sahası içinde, Hatayspor kalecisi Munir ile Falette yerde kaldı. Göçek faul çaldığı sırada top kaleye girdi. Pozisyonda futbol oyununun gerektirdiği temaslar dışında, faulü gerektirecek bir müdahale göremedim. Falette’yi yere düşüren hamle aslında Munir’den geliyor. Faul verilmemesi ve gol kararı çıkması daha doğru olurdu.
‘’'Karara saygı duymak gerekiyor'‘’
Maçın 10. dakikasında Altay-Ghacha pozisyonunda izleyenlerde penaltı beklentisi oluştu. Bence Ghacha topu istediği şekilde oynadıktan sonra doğal bir çarpışma gerçekleşti. Altay rakibine faul yapmamak için azami dikkat ediyor. Devam kararının doğru olduğu fikrindeyim. 26. dakikada ise tartışmaya açık bir pozisyon yaşandı. Fenerbahçe’nin golü Tisserand’ın, Amilton’a faul yaptığı gerekçesiyle yardımcı hakemin bayrağı üzerine iptal edildi. Her şeyden önce, Halil Umut Meler’in faul bayrağını görmesine rağmen, düdüğü geciktirerek pozisyonun tamamlanmasını beklemesi yerinde bir uygulamaydı. VAR’ın pozisyonu kontrol etmesine fırsat vermiş oldu. Düdüğü çalmış olsa ve pozisyon faul çıkmasa, VAR’ın fonksiyonu kalmamış olacaktı.
Devam kararı doğruydu
Pozisyonda faul olup olmadığı konusuna gelirsek, tartışmaya açık bir karardı. Tisserand’ın eli rakibinin üzerinde ve itiyor görüntüsü var. Bu temasla düşüp düşmeyeceği ise hakem taktiri. Bu kadar yakın mesafeden bakan ve tereddüt etmeden bayrağını kaldıran yardımcı hakemin kararına saygı duymak gerektiği fikrindeyim. Maçın son anlarında Slazai’nin koluna çarpan topta hakemin devam kararı doğruydu. Fenerbahçeli oyuncunun kolu doğal konumdaydı.
‘’Kenan'a yapılan penaltıydı‘’
Maçın hemen başında Mendyl’nin Rosier’in kafasına ayağı isabet etti. Oyuncunun hedefinde top vardı ve topla oynadı. Darbe yaralayıcı ve acımasız değildi. Dolayısıyla sarı kart yeterliydi. Maçın 36. dakikasında Gaziantep ceza sahası içinde Djilobodji ile Kenan mücadelesinde, Kenan yerde kaldı. Bu pozisyonda topla oynayan Kenan’dı ve Gaziantepli oyuncunun hamlesi rakibini düşürdü. Bence bu pozisyonda penaltı verilmeliydi. 49. dakikada Joao Figueiredo ile bu kez Gaziantep tarafı penaltı bekledi. Bu pozisyonda Welinton’un rakibine faulü gerektirecek bir hamlesi olmadı.
Devam ettirmesi doğru
Maç sırasında önemli bir rahatsızlık geçiren N’Sakala’ya geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarız bir an önce sağlığına kavuşur. Oyuncunun rahatsızlığı sırasında hakemin tutumu ve futbolcunun sağlığıyla ilgili ciddi bir sorunun olmadığının öğrenilmesinden sonra maçın başlatılması doğru bir uygulamaydı.
‘’Marcao'ya en az 5 maç ceza‘’
Dün akşam oynanan maç sırasında hakem Özdamar’ın kart ve faul hataları oldu. Kendisinin çözmesi gereken pozisyonları VAR çözdü. Kararları sonuca tesir etmese de teknik olarak sınıfta kaldı. 37. dakikada Boey için içerde dışarda tartışması vardı ama pozisyon içerdeydi. Karar doğruydu ancak Hüsamettin’e sarıyı unuttu. 43’te Diagne’yi; omuzundan asılarak düşüren Hüsamettin’e penaltı sonrası hiçbir kart göstermedi. Neyse ki VAR devreye girdi ve kırmızı kart çıktı. “Bu pozisyonda penaltı ile birlikte neden kırmızı kart çıktı?” diye akıllara gelebilir. Penaltı verildiğinde savunma oyuncusunun niyeti topla oynamak değilse ve rakibini çekerek düşürüyorsa, penaltı verilse de kırmızı kart çıkarılmalı.
Kırmızı doğru karar
Marcao’nun kırmızı kart gördüğü pozisyonda hakem sahada yaşanan gerginlikten habersiz, başka tarafa bakıyordu. VAR yardımına koşmasa, sıkıntı büyük olurdu. Marcao’nun rakibine yaptığı davranışın izahı yok. Kendi arkadaşı bile olsa cezası kırmızı kart. Hakem kararı doğruydu.
Traore atılmalıydı
Şimdi akıllardaki soru Marcao’nun alacağı ceza. Önemli olan Disiplin Kurulu’nun bu vakayı nasıl değerlendireceği. Saldırı olarak kabul ederse minimum 5 maç ceza alması gerekir. Saldırı fiilinin üst limiti de 10 maç. Bu vakayı disiplin kurulu sadece Şiddetli hareket olarak görürse Marcao’nun cezası 3 maçtan başlayacaktır. 90 artı 3’te Traore’nin Babel’e yaptığı hareket de penaltı ve kırmızı karttı.
‘’Şansalan yanılmadı‘’
Geçtiğimiz sezon flaş bir giriş yapan ancak sezon sonunu iyi getirememiş olan Ali Şansala'nın böylesi zor bir maçla sezona başlamasını riskli bulmuştum. Şansalan bu tereddütümü boşa çıkarttı. Bence dün akşam maçın hakemi, dikkati ve konsantrasyonu ile maça katkı sundu, tempo kazanmasına katkı verdi. Başarılı bir 90 dakika çıkarttı. Maçın 10. dakikasında Fenerbahçe atağında direkten dönen top çizgi üzerine düştü, çizgiyi geçmemişti. Hakemler yanılmadılar.
59. dakikada Samuel ile Castro mücadelesinde Demirsporlular'ın penaltı beklentisi oldu. Ben pozisyonda penaltı olmadığı fikrindeyim. Samuel'in hedefinde top var ve topa doğru uzanıyor. Castro ise devam etmek yerine dizlerinden kendini yere bırakmaya başlayarak, temastan önce penaltıalmaya gidiyor. 72. dakikada bu defa Akintola'nın bir penaltı beklentisi var. Pozisyonda Nazım Sangare'nin rakibine teması dahi yok. Hakem yakalasa aldatmadan Akintola'ya sarı kart göstermesi gerekirdi.
‘’Saboatılabilirdi‘’
Deniz Çoban, Zorbay Küçük’ün kararlarını yorumladı:
Şampiyonun sahne aldığı ligin açılış maçında düdük çalan, artık tecrübeli hakemlerimiz arasında ismi anılan Zorbay Küçük, zorlanmadan, rahat bir maç çıkarttı. Maçın başından sonuna üstün oynayan Beşiktaş, skoru da erken eline alınca, hakemlerin tartışmaların uzağında kaldığı bir maç oldu.
Hakem performansını pozisyon pozisyon değerlendirmiş olsak; çalınan çalınmayan faul kararlarında ve gösterilen gösterilmeyen kartlarda hatalar bulabiliriz. Sezonun henüz başı olması ve takımlar kadar hakemlerin de bir ısınma süreci olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Bu maçla ilgili ön plana çıkabilecek en önemli karar Rizesporlu Sabo ile ilgiliydi. 33. dakikada doğru bir sarı kartla cezalandırılan Sabo’nun 36. dakikada Vida’ya yapmış olduğu müdahale ilk sarı karta göre daha netti ve mutlaka ikinci sarı kartla cezalandırılması gerekirdi.
‘’MHK'dan riskli atamalar‘’
“Hakemler yıllar sonra kamp yapmadan sezona başlıyorlar. Sadece 2 günlük seminer dışında bir faaliyetleri olmadı!” diye bir yazı kaleme almıştı Türkiye Gazetesi yazarı Ömer Faruk Ünal. MHK bu haberi 6Ağustos'ta yalanladı ve “Hakemlerimiz 31 Temmuz’dan itibaren kamptadırlar ve kampımız halen devam ediyor!” diye açıklama yaptı. MHK’nın yaptığı kelime oyunuydu. Birkaç telefonla kolayca öğrendik ki, hakemler 31 Temmuz'dan itibaren sadece iki gün Riva’da kalarak, eğitim almışlar ve Riva’dan ayrılmışlardı. Daha sonra sırasıyla gözlemciler ve yardımcı hakemler kampa alınmıştı. Kamp devam ediyordu ama hakemler Riva’da yoktu.
Anlaşılmaz uygulamalar
Bu vakayı hatırlatma sebebim şu: MHK genel kanaate göre geçtiğimiz yılın sonunu çok iyi getirmişti. Eleştirilerin uzağında kaldı. Buna rağmen maçların oynanmadığı dönemde öyle hatalara ve anlaşılmaz uygulamalara imza attı ki yeni başlayacak sezon için bizi telaşlandırmayı başardılar. Talimatlar, klasmanların belirlenmesi, sezon planlaması konusunda yaptıkları hatalar, hem bizi tereddüte düşürdü hem de hakemlerin moral motivasyonunu hayli bozdu. MHK’nın ana omurgası da değişti. Başkan vekilliği ve atama kurulundan alınarak pasif göreve çekilen Metin Tokat’ın yerine Mahmut Çetiner getirildi. Bakalım yeni sezona böylesi dalgalanmalarla giren hakem camiası, nasıl bir performans gösterecek?
Beşiktaş-Rizespor (Zorbay Küçük): Şampiyonun sahaya ineceği açılış maçında görevlendirilmiş. Geçen yıl sakatlıklarla boğuştu ve bazı tartışılan maçları oldu. MHK ona olan güvenini göstermiş.
Karagümrük-Gaziantep FK (Cüneyt Çakır): EURO 2020'de büyük haksızlığı uğrayan hakemimize MHK ilk haftadan görev vermiş. Zorlu geçecek ligin sonlarında ona her zaman ihtiyaç olacak.
Altay-Kayserispor (Suat Arslanboğa): Her türlü çalkantıya rağmen ayakta kalmayı başaran, ligin tecrübeli hakemlerinden Arslanboğa, Serdar Tatlı’nın da güvenini kazanmış görünüyor.
Hatayspor-Kasımpaşa (Arda Kardeşler): Geçen sezon performansı vasatın altında kalmıştı. Sezon başlamadan Avrupa’da aldığı görevlerle bu sezona hazır girme şansı yakaladı.
Başakşehir-Alanyaspor (Yaşar Kemal Uğurlu): Geçtiğimiz yıl FIFA kokardı takma başarısı göstermişti ve ligin yükünü taşımıştı. Yine önemli bir maçta MHK ona güvenini belli etmiş.
Antalyaspor-Göztepe (Yasin Kol): İlk Süper lig maçını geçen yıl yönetmişti. MHK’nın geçen yıl kazandığı isim olarak bu sezon da yoluna devam ediyor.
Adana Demirspor-Fenerbahçe (Ali Şansalan): Haftanın zor geçmeye aday maçlarından. Şansalan geçtiğimiz sezona Trabzonspor-Beşiktaş maçıyla flaş bir giriş yapmış ancak sezon sonu performansını koruyamamıştı. MHK, ilk haftadan risk almakta sakınca görmemiş.
Y.Malatyaspor-Trabzonspor (Atilla Karaoğlan): Geçtiğimiz sezon aradığını bulamayan hakemlerimizden olan Karaoğlan önemli bir maçla lige başlıyor.
Sivasspor-Konyaspor (Fırat Aydınus): Türk hakemliğine adını kazıyan Aydınus; hakemliği bırakıyorken tekrar yola koyuldu. MHK ona 1 yıl daha şans verdi. Aydınus yeniden sahalara dönüyor. Tecrübesine söyleyecek söz yok.
Giresunspor-Galatasaray (Erkan Özdamar): MHK’nın değer verdiği isimlerden. Kamuoyu tarafından da bir o kadar hedef tahtasında olan bir isim. İlk haftadan böyle zorlu bir maçta görevlendirilmesi; MHK açısından risk, Özdamar açısından büyük şans.
‘’Fırat Aydınus, 1 sene daha devam‘’
MHK, yeni sezonda görev yapacak hakem listesini açıkladı. Fırat Aydınus, bir sezon daha görevine devam edecek. Son 10 yılda 4. kez Süper Lig hakemleri ve 1. Lig hakem listesi ayrıldı. Çözümün listeyi bölüp birleştirmekle olmayacağı aşikar.
Geçtiğimiz sezon Süper Lig ve 1. Lig maçlarının hakemleri en üst hakem kadrosu olan Üst Klasman kadrosundaki 46 hakem arasından atanıyordu. Yani Süper Lig ve 1. Lig için aynı hakem havuzu kullanılıyordu. Önümüzdeki sezon için bu havuz ikiye bölündü. Süper Lig hakemlerinin kadrosu ile 1. Lig hakemlerinin kadrosu ayrıldı.
Böl, parçala, topla
Ancak bu yapılan değişimin ilginç bir yönü var. Son on yılda bu kadro tam dört defa bölünüp, tekrar birleştirildi. Her yeni gelen MHK, yayınladığı talimatla bu kadroları birleştirdi ya da böldü. Ama bilinen bir gerçek var ki hakemliğin sorunları bölüp tekrar birleştirmekle çözülmüyor. Kadroların yapısıyla ilgilenmek yerine, hakemliğin problemlerini çözecek köklü yöntemler bulmak gerekiyor.
Kural hatasına af yok
Listelerde ise sürpriz denebilecek bir değişim görünmüyor. Fırat Aydınus’a bir yıl daha hakemliğin yolunu açan talimat daha önce TFF yönetiminin onayıyla yürürlüğe girmişti. Geçtiğimiz yıl Süper Lig’de düdük çalma başarısı gösteren isimler, ikisi hariç Süper Lig hakem kadrosuna alınmış. Ramazan Keleş ve Turgut Doman ise geçtiğimiz yıl Süper Lig’de maç yönetmelerine rağmen, 1. Lig maçlarında kural hatası tartışmalarına sebep olan hatalarından ötürü Süper Lig kadrosuna alınmayarak cezalandırılmış görünüyor.
20 yıldan sonra alt lige
Yaklaşık 20 yıla yakın bir süre Süper Lig maçlarında yardımcı hakem olarak görev yapan Cem Satman ile Cem Hanoğlu ise sürpriz bir şekilde 1. Lig yardımcı hakem kadrosuna düşürülmüş.