‘’Hakemleri şaşkınlıkla izledim‘’
Dün akşam oynanan maçın skoru bizi fazlasıyla üzdü. Turnuvaya iyi başlayamadık ancak umudumuzu da yitirmedik. Bu guruptan çıkma şansımız hâlâ yüksek. Maçın skoru hakemlerin şansı oldu. Ev sahibi ülkenin farklı kazanması, hakemleri gündemin uzağında tuttu. Açılış maçının hakem ekibi hakkında tek kelimeyle şunu söyleyebilirim: “Şaşkınım!” Dünyanın en önemli turnuvalarından birinin açılış maçında hakemlerin, oyun kurallarının ‘A,B,C’sini uygulamadan maç yönetmelerini şaşkınlık içinde izledim. Maçın kıdemli yardımcı hakemi korner vuruşundan topu doğrudan alan oyuncuya ofsayt kaldırdı. Oysa ki oyun kurallarına göre kornerden gelen top ofsayt olmaz.
‘Burak’ta penaltı yoktu’
Bir pozisyonda top hakeme çarptı, tekrar İtalyan oyuncuda kaldı ve İtalya çok önemli bir avantaj elde ederek, önemli bir atak geliştirdi. Hakem atışı yapmak yerine oyunu devam ettirdi. Belki yukarıda yazdığım hususlar maçın gidişatını etkileyecek konular değildi ama bu seviyede bir hakem ekibinin yapmaması gereken hatalardı. 44. dakikada Burak yerde kaldı ama bence pozisyonda penaltı yoktu. İlk yarının sonlarına doğru, Zeki’nin eline gelen topta penaltı kararı daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
‘’Sakin ve tutarlı bir hakem‘’
2011'den beri uluslararası maç yöneten Hollandalı Danny Makkelie, ilk kez bir üst düzey turnuvada görev yapacak. Belki de önünde yer alan ve son 5 turnuvada da görev yapan vatandaşı Kuipers yüzünden, hakemlikte bir adım geride kaldı. Ancak Şampiyonlar Ligi’nin gediklisi olmuş bir isim. UEFA’da, VAR konusunda eğitmenlik de yapan Makkelie, MHK Danışmanı Uilenberg’le yakın temas halinde. Birkaç yıl içerisinde Devler Ligi finali yönetme ihtimali de yüksek. Sakin ve tutarlıdır, oyuncularla iletişimi başarılıdır ama gerektiğinde kartlarını da kolaylıkla çıkarır. Makkelie'nin bu maçta 4. hakemliğini ise turnuvanın tarihinde görev yapacak ilk kadın olarak Stephanie Frappart üstlenecek.
‘’MHK'dan sürpriz yok!‘’
Göztepe-Beşiktaş ve Galatasaray-Malatyaspor maçları nispeten daha göz önünde olacak. Galatasaray ve Beşiktaş’ın kaybetmesi durumunda gözler Kayseri’ye dönecek ve oradan gelecek habere göre şampiyon belli olacak. Kısaca; son hafta maçları büyük bir strese, dakika dakika değişen hesaplara sahne olacak.
Eleştirilecek yanı yok
Böylesi önemli maçlarınız oynanıyorsa ve elinizde Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus gibi iki değeriniz varsa, bu maçlara önce onların isimlerini yazarsınız. MHK da öyle yapıyor; işini şansa bırakmıyor, ligi riske etmiyor. Tecrübe, deneyim, birikim olarak en üst iki hakemini; ligin iki kader maçına atıyor. Bugünün şartlarında, bana göre bu atamaların eleştirilecek bir yanı yok.
Meler tercihi gereksiz
Fenerbahçe maçında ise Halil Umut Meler görev yapacak. Tecrübe ve deneyim konusunda Halil Umut Meler’e sözüm yok. Bu yönüyle riske girilmemeye çalışılmış ancak bence önemli bir ayrıntı gözden kaçmış. Meler, Fenerbahçe’nin kural hatası itirazında bulunduğu Alanyaspor maçının da VAR masasındaydı. Dolayısıyla, Fenerbahçeliler'in yakın zamanda tepkisini çekmiş bir isim. Öte yandan geçtiğimiz sezonun son haftasında Kayserispor-Trabzonspor maçının video hakemiydi ve maç sonu Kayserispor’u küme düşüren hatalı kararlara karışmadığı yönünde Kayserililer'in büyük tepkisini çekmişti. Diğer maçların sonuçlarına göre bu maçının sonucu önem kazanır ve Kayseri’de hakem konusunda olumsuzluklar yaşanırsa, bu durum Meler’i hedef tahtasına yerleştirebilir. Son haftada böyle bir gerginliğe gerek olmadığını düşünüyorum.
‘’Necip'in pozisyonunda hata yaptı‘’
Roco’ya Necip'in kafasına temas eden ayağından dolayı en az bir sarı kart çıkması gerekirdi ama pozisyonda daha fazlası vardı. Burada düdük çalmasa ve oyun devam etse N’Koudou çok açık bir şekilde kaleciyle karşı karşıya kalacaktı. Bütün bunlara rağmen faulün Karagümrük lehine verilmesini anlayamadım.
Hakemler açısından stresli ve zor bir maçtı Beşiktaş-Fatih Karagümrük mücadealesi. Yapılacak en ufak hatanın telafisinin olmadığı ve ligin kaderini direkt etkileyecek bir mücadelede hakemler kritik kararlar verdiler. Doğrularının yanında yanlışları da vardı.
Maçın 23. dakikasında Roco’nun ayağı Necip’in kafasına kadar kalktı. O seviyeye kalkan ayak hareketli olan Necip’in kafasına geldi. Roco’nun bu seviyeye kalkan ve rakibin kafasına temas eden ayağından dolayı Roco’ya en az bir sarı kart çıkması gerekirdi ama pozisyonda daha fazlası vardı. Burada düdük çalmasa ve oyun devam etse N’Koudou çok açık bir şekilde kaleciyle karşı karşıya kalacaktı. Bütün bunlara rağmen faulün Karagümrük lehine verilmesini anlayamadım.
Golde Vida faul yapmadı
35. dakikada Ljajic’in ceza sahasında yerde kaldığı ve sakatlanarak oyundan çıktığı pozisyonda rakibinin penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu, Ljajic şansızlık yaşadı. Karşılaşmanın 54. dakikasında Beşiktaş’ın golü öncesi Vida’nın rakibine faulü yoktu, gol kararı doğruydu.
77. dakikada Zukanovic’in Josef’e sportmenlik dışı faulü sarı kartı gerektiriyordu. Ali Palabıyık doğru bir ikinci sarı kartla Karagümrüklü oyuncuyu oyundan attı.
‘’Penaltılar doğruydu‘’
Karşılaşmanın 33. dakikasında Denizlispor'dan Muhammet yere düşerken, yere koyduğu kolunu açarak topa doğru hamle yaptı ve topun geçişini engelledi. Buradaki hareketi bilerekti ve penaltıydı. 42'de hava topunda Halil kafayı vuruyor, Sakıp bu sırada elini açarak vücudunu genişletiyor ve topun geçişini engelliyor. Bu hareket hakemin gözünden kaçtı ama VAR hakemi devreye girip, hakemin doğru karar vermesini sağladı. Galatasaray'ın kazandığı son penaltıda Onyekuru'nun düşürülmesi sonrası verilen karar doğruydu. Rakibin buradaki müdahalesi, Onyekuru'yu engelleyeme yönelik. VAR uyarısı sonrası penaltının tekrarı da yerinde bir karardı.
‘’Penaltılar doğru kırmızıyı atladı‘’
Çakır’ın sarı kartlarda ve faul değerlendirmelerinde bazı hataları olsa da maçın en kritik kararları olan iki penaltı kararında da yanılmadığı fikrindeyim. 43'te N’Sakala’nın, Emre Akbaba’yı çekerek düşürdüğü pozisyonda sarı kart çıktı. Ancak ben televizyondan izleme şansı olan birisi olarak, kırmızı kartın gösterilmesini daha doğru bulurum.
Ligin kader maçlarından olan Galatasaray-Beşiktaş derbisinde hakemler açısından çok zor pozisyonlar yaşandı. Çakır’ın sarı kartlarda ve faul değerlendirmelerinde bazı hataları olsa da maçın en kritik kararları olan iki penaltı kararında da yanılmadığı fikrindeyim. 39. dakikada Donk-Atiba mücadelesinde Çakır devam demişti. VAR devreye girince penaltı kararı çıktı. Donk’un çok net bir şekilde Atiba’nın, bileğine bastığı görüntülere yansıdı. Bu VAR için çok net bir kanıttı. Doğru bir VAR müdahalesi sonucu, doğru bir penaltı kararı verilmiş oldu. Penaltı öncesinde Atiba’nın, Donk’u ittiği söylenebilir ancak o sırada henüz top oyuna girmediği için teknik bir yaptırım söz konusu olamaz. 43. dakikada N’Sakala’nın, Emre Akbaba’yı çekerek düşürdüğü pozisyonda Beşiktaşlı oyuncuya sarı kart çıktı.
Tartışmaya açık ama...
Bu karar tartışmaya açıktı. Tam faul sırasında görüntüyü durdurduğunuzda Emre’nin gol için çok avantajlı durumda olduğunu görürsünüz. Bununla birlikte hafif çaprazda ve henüz topa hakim olmadığı da görünüyor. Bu şartlarda 'Bariz gol şansı' değerlendirmesinde hakem kararına saygı duyarım ancak ben televizyondan izleme şansı olan birisi olarak, kırmızı kartın gösterilmesini daha doğru bulurum. 44. dakikada bu kez Çakır Galatasaray lehine penaltı düdüğü çaldı. Ceza sahasına gelen ortada Atiba, Falcao’nun arkasında kalınca; hem sağ eliyle hem de sol eliyle rakibine sarıldı. Ben bu pozisyonda penaltı kararının doğru olduğunu düşünüyorum.
‘’Cüneyt Çakır doğru tercih‘’
Sonucu en çok merak edilen Galatasaray-Beşiktaş derbisine Cüneyt Çakır, Fenerbahçe-Ankaragücü maçına da Fırat Aydınus atandı. Mevcutta ligimizin en deneyimli iki hakemi, en kritik iki maça atanmış. Benim açımdan bu hafta itibarıyla en doğrusu yapılmış.
Bu haftayı diğer haftalardan farklı kılan bir durum var. 10 maç da aynı gün ve aynı saatte oynanacak. Bu yönüyle bile maçlar hakem camiası açısından çok kolay geçmeyecek. Aynı anda oynanacak maçlar için 10 tane hakemin yanında, bir o kadar 4. hakem ve VAR ihtiyacınız var. Diğer haftalarda bir maçta görevi olan hakemi ertesi gün VAR masasına oturtabiliyordunuz. Bu hafta öyle bir manevra şansı da yok. Bu 10 maçın yanında, 9 tane de 1. Lig maçı var ki, bazıları ölüm/kalım maçı. Yani bir çırpıda tam 40 hakeme görev verilmesi gerekiyor ki, 45 kişilik kadroda çok kolay bir planlama değil bu. Sonucu en çok merak edilen Galatasaray-Beşiktaş derbisine Cüneyt Çakır, Fenerbahçe-Ankaragücü maçına da Fırat Aydınus atandı. Mevcutta ligimizin en deneyimli iki hakemi, en kritik iki maça atanmış. Benim açımdan bu hafta itibariyle en doğrusu yapılmış.
Aydınus’a formül bulunabilir mi?
Ligin son düzlüğü neredeyse Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus’un omuzlarında tamamlandı. Derbiye atanan Çakır’ın son yönettiği sekiz maçın, sekizi de dört büyüklerin maçı. Bunlardan ikisi ise derbi... Fenerbahçe maçına atanan Aydınus’un son 7 maçının altısı üç büyük maçı iken, diğeri de düşmenin kaderini belirleyen B.B. Erzurumspor-Başakşehir maçı. Aydınus, 47 yaşını tamamlamış bir hakem ve 10 gün sonra hakemliği resmen bitecek. Halen en ağır yükü o taşıyor. “Acaba Aydınus’a özel bir metot bulunabilir mi ve bu tecrübe Türk futboluna katkı vermeye devam edebilir mi?” diye de düşünmeden edemiyor insan...
‘’Skor, işi kolaylaştırdı‘’
Dün akşam oynanan maçın hakem ekibi, mücadele süresince çok fazla kritik pozisyonla karşılaşmadılar. Oyunun çok erken dakikalarda ev sahibi takım lehine rahat bir skora ulaşması, hakemlerin işini tamamen kolaylaştırdı. Maç boyunca bence tek bir tartışmalı pozisyon yaşandı. Maçın hemen başında Valencia’nın şutunda top, Gökhan’ın sol koluyla buluştu. Hakem devam demişti ama VAR devreye girdi ve Fenerbahçe lehine penaltı verildi. Pozisyonla ilgili etraflıca bir yoruma gerek olmadığını düşünüyorum. Halen TFF sitesinde bulunan “MHK Teknik Bilgilendirme” başlığı altında yayımlanan metinde: “Kolun vücuttan net bir şekilde açıldığı, top ile kolun temasının gerçekleştiği, topun vücuttan sekmesi halinde bile ihlalin cezalandırılması gerektiği hakemlere anlatıldı!” cümlesi bulunuyor. Dolayısıyla bu pozisyonda penaltı kararı veren hakemler için doğru bir uygulama yaptılar diyebiliriz.